Verlauf

höyük

Bedeutungen von dem Begriff "höyük" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	höyük	mound n.
General
2	General	höyük	barrow n.
3	General	höyük	cairn n.
4	General	höyük	tumulus n.
5	General	höyük	hill town n.
6	General	höyük	burial mound n.
7	General	höyük	carn n.
8	General	höyük	berry [dialect] n.
9	General	höyük	bourock [scotland] n.
10	General	höyük	mote n.
11	General	höyük	dun n.
Technical
12	Technical	höyük	tumulus n.
Construction
13	Construction	höyük	hill town n.
Archaeology
14	Archaeology	höyük	tell n.
15	Archaeology	höyük	tel n.
Geography
16	Geography	höyük	tump [dialect] n.
17	Geography	höyük	barp n.
Archaic
18	Archaic	höyük	low n.

Bedeutungen, die der Begriff "höyük" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 29 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	kültepe höyük	kültepe mound n.
2	General	kuruçay höyük	kurucay höyük n.
3	General	volkanik patlamanın oluşturduğu küçük höyük	monticule n.
4	General	deniz kabuğu, hayvan kemiği gibi atık malzemelerin kalıntılarını içeren ve bir yerleşimin varlığına işaret eden höyük veya yığın	midden n.
5	General	yapay höyük	hill n.
6	General	(bir şeyin) üzerine höyük inşa etmek	mound over v.
7	General	höyük şeklinde	cained adj.
8	General	höyük gibi	tumular adj.
9	General	höyük gibi	tumulary adj.
Zoology
10	Zoology	termitlerin yaptığı yaklaşık 2 metre yüksekliğinde toprak höyük	ant hill n.
Botanic
11	Botanic	japonya'da yetişen ve gri-yeşil yaprakları ile höyük benzeri bir şekil oluşturan çok yıllık bir ot	silver mound (artemisia schmidtiana) n.
Social Sciences
12	Social Sciences	kızılderililer tarafından yapılmış hayvan şeklinde büyük toprak höyük	effigy mound n.
13	Social Sciences	kuzey amerika'nın en gelişmiş höyük oluşturma kültürüne ait	hopewell adj.
History
14	History	genellikle piramit şeklindeki höyük üzerine inşa edilen antik meksika tapınağı	teocalli n.
15	History	amerikan yerlilerinin inşa ettiği, üzerinde kurban kesilen bir sunağın bulunduğu höyük	altar mound n.
Archaeology
16	Archaeology	üzerine tapınak inşa edilen piramit şeklindeki höyük	teocalli n.
17	Archaeology	yapay höyük	tepe n.
18	Archaeology	batı pakistan'da bulunmuş höyük	damb n.
19	Archaeology	uzun höyük	long barrow n.
20	Archaeology	yuvarlak höyük	round barrow n.
21	Archaeology	genellikle kemik, çömlek parçası ve deniz kabuğu gibi kalıntılar içeren ve bir tarihöncesi yerleşimin varlığına işaret eden evsel atıklardan oluşmuş büyük höyük	kitchen midden n.
22	Archaeology	bir tümülüs veya höyük tipi	kurgan n.
23	Archaeology	kuzey amerika yerlileri tarafından gömütlerin ve kurban verilen sunakların üzerine inşa edilen tarihöncesine ait höyük	mound n.
24	Archaeology	tarih öncesinde ve tarihi dönemin erken evresinde mississippi drenaj havzasında ve güneydoğu abd'de höyük gibi toprak yapılar inşa eden kızılderili kabileler	mound builders n.
25	Archaeology	daire şeklinde höyük veya hendeklerle çevrili tarihi irlanda tahkimatı	liss n.
26	Archaeology	höyük mezar	grave mound n.
Environment
27	Environment	yerlilerin topladıkları deniz canlılarının artık kabuklarının yıllar içinde birikmesiyle oluşan höyük	shell mound n.
Geography
28	Geography	hollanda'da tarih öncesi dönemdeki insanlar tarafından yerleşim yeri veya sığınak olarak kullanılmış büyük bir yapay höyük	terp n.
29	Geography	eriyen buzulların kum ve çakıl gibi malzemeleri biriktirmesiyle meydana gelen düzensiz höyük ya da tepe	kame n.