hareket ettirmek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hareket ettirmek



Bedeutungen von dem Begriff "hareket ettirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hareket ettirmek stir v.
hareket ettirmek manipulate v.
hareket ettirmek motion v.
hareket ettirmek budge v.
hareket ettirmek drive v.
hareket ettirmek wag v.
hareket ettirmek exercise v.
hareket ettirmek start up v.
hareket ettirmek wiggle v.
hareket ettirmek motivate v.
hareket ettirmek move v.
hareket ettirmek march v.
hareket ettirmek get v.
hareket ettirmek disturb v.
Phrasals
hareket ettirmek set agoing v.
Technical
hareket ettirmek move v.
hareket ettirmek crank up v.
Literature
hareket ettirmek quech v.

Bedeutungen, die der Begriff "hareket ettirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 129 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
bir eşyayı hareket ettirmek ya da taşımak için kullanılan araç caddie n.
elle hareket ettirmek manipulate v.
yukarıya doğru hareket ettirmek (uçağı vb) steer up v.
var gücüyle hareket ettirmek manhandle v.
kol kuvvetiyle hareket ettirmek manhandle v.
insan kuvvetiyle hareket ettirmek manhandle v.
her iki yöne hareket ettirmek traverse v.
yavaş yavaş hareket ettirmek ease v.
aşağı yukarı hareket ettirmek wapper v.
yavaş yavaş hareket ettirmek inch along v.
var kuvvetiyle hareket ettirmek manhandle v.
yavaş yavaş hareket ettirmek inch v.
bir yöne doğru hareket etmek/ettirmek head v.
manivela ile kaldırmak veya hareket ettirmek lever v.
yanallaştırmak için bir tarafa hareket ettirmek lateralize v.
yanallaştırmak için bir tarafa hareket ettirmek lateralise v.
parmağı dokunmatik bir ekran üzerinde hareket ettirmek swipe v.
motordaki pistonları tersine hareket ettirmek reverse an engine v.
(cisim veya şekli) doğrusal hareket ettirmek translate v.
hızlı hızlı hareket ettirmek troll [obsolete] v.
ayakları ilerlemeden yürürcesine hareket ettirmek mark v.
zıt yönlerde hızla hareket ettirmek whipsaw v.
hızla hareket ettirmek whoosh v.
hava akımı ile hareket ettirmek blow v.
tabaklama işlemi sırasında çukurdaki derileri yukarı aşağı hareket ettirmek handle v.
büyük çaba ile hareket ettirmek wrestle v.
(bir şeyi) sarmal şeklinde hareket ettirmek helix v.
birlikte hareket ettirmek herd v.
konuşmadan dudakları hareket ettirmek mow v.
nesneleri parmaklarla aylak aylak hareket ettirmek riffle v.
güçlükle hareket ettirmek hirsel [scotland] v.
güçlükle hareket ettirmek hirsle [scotland] v.
sarsarak hareket ettirmek hitch v.
(gevezelik ederken) dili hızlıca hareket ettirmek wag v.
(bir şeyi) dairesel şekilde hareket ettirmek circumgyrate v.
motorlu aracın debriyajını hareket ettirmek clutch v.
çaprazlama hareket ettirmek crab v.
(sığırı) yönlendirip dürterek hareket ettirmek drive v.
hızlı hareket ettirmek double-quick v.
hızlı hareket ettirmek double-time v.
(yelken, asma köprü) çekerek hareket ettirmek draw v.
(birini) yönlendirerek hareket ettirmek draw v.
ileri geri hareket ettirmek ping-pong v.
çubuk ile hareket ettirmek pole v.
kanoyla hızlı akan bir nehirde yanal bir şekilde hareket ettirmek ferry v.
satranç, dama, tavla gibi oyunlarda bir taşı hareket ettirmek play v.
testere gibi hareket ettirmek saw v.
döndürerek hareket ettirmek corkscrew v.
(birini, bir şeyi) bir tarafa savurur gibi hareket ettirmek plunk v.
inişli çıkışlı hareket ettirmek seesaw v.
üşenerek hareket ettirmek shlump v.
(cıvata) hareket ettirmek shut [obsolete] v.
hedefe yönelik hareket ettirmek slate v.
klik sesiyle hareket ettirmek snick v.
ittirerek hareket ettirmek poke v.
düzensizce hareket ettirmek sprawl v.
Phrasals
başlangıç noktasındaki golf topuna vurarak hareket ettirmek tee off v.
iterek götürmek/hareket ettirmek push someone about in something v.
iterek götürmek/hareket ettirmek push someone around v.
iterek götürmek/hareket ettirmek push someone around in something v.
(arabayı) (bir sırada) ileriye hareket ettirmek pull forward v.
(bir şeyi) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head into (something) v.
(birini) bir yerin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head into (someone) v.
birini veya bir şeyi birinin veya bir şeyin içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head someone or something into someone or something v.
hızlı hareket ettirmek hurry on v.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek için uğraşmak work someone or something to someone or something v.
krank kolunu çevirerek çalıştırmak/hareket ettirmek crank up v.
birini/bir şeyi geriye doğru birine/bir şeye hareket ettirmek back someone or something into someone or something v.
(birini/bir şeyi) geriye hareket ettirmek, sürmek, itmek back (someone or something) up v.
(birini/bir şeyi bir şeye) doğru hareket ettirmek back (someone or something) up to (something) v.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek back someone or something up to someone or something v.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru hareket ettirmek and back someone or something up v.
birini/bir şeyi (bir şeyden) uzağa sürmek, itmek, hareket ettirmek back someone or something off (from something) v.
birini/bir şeyi birine/bir şeye doğru geri geri sürmek/hareket ettirmek back someone or something onto someone or something v.
geri geri bir şeyin üstüne itmek, hareket ettirmek, sürmek back onto (something) v.
vinç bomuyla hareket ettirmek boom (off) v.
vinç bomuyla hareket ettirmek boom (out) v.
ters yönde hareket ettirmek bring about v.
içine doğru hareket ettirmek/ilerletmek head into v.
(birini/bir şeyi) hızlı/acele hareket ettirmek hurry (someone or something) along v.
hızlı/acele hareket ettirmek hurry along v.
iterek götürmek/hareket ettirmek push about in v.
Idioms
vücudu hızlıca aşağı yukarı ve sağa sola hareket ettirmek bob and weave v.
Industry
makinedeki işin düzenli aralıklarla tekrarı için (makine üstündeki parçayı) hareket ettirmek index v.
Technical
kütükleri hareket ettirmek için kullanılan kancalı kaldıraç cant dog n.
yükü hareket ettirmek için kullanılan kayış ya da zincir cargo sling n.
uçağı hareket ettirmek için tow barın tutturulduğu halka towing eye n.
bilim kurguda bir gaz devi gezegeni hareket ettirmek için kullanılan dev iticiler fusion candle technology n.
ileri geri hareket ettirmek rock v.
küreklerle hareket ettirmek (tekne) scull v.
sadece bir yöne doğru derece derece hareket ettirmek rachet up v.
sadece bir yöne doğru kademeli olarak hareket ettirmek rachet up v.
yel değirmeni gibi hareket ettirmek windmill v.
kaldıraçla hareket ettirmek handspike v.
vinçle hareket ettirmek boom v.
(kayaç) kayma yüzeyi boyunca hareket ettirmek shear v.
Computer
imleci hareket ettirmek roll over v.
fareyle (bilgisayar ekranındaki öğeleri) hareket ettirmek drag v.
imleç tuşlarıyla hareket ettirmek cursor v.
Mechanic
(yük hareketi için) kaldıraç kolunu hareket ettirmek luff v.
Construction
burgu ile hareket ettirmek auger v.
matkap ucu ile hareket ettirmek auger v.
Automotive
krankla hareket ettirmek crank v.
Aeronautic
uçağı hareket ettirmek için tow barın tutturuldğu bağlandığı uçak yapısındaki halka veya kanca towing eye n.
Marine
demir atarken (gemiyi) ileri geri hareket ettirmek range v.
botu veya gemiyi geriye doğru hareket ettirmek için kürekleri veya pervaneleri tersine hareket ettirmek back water v.
prasya vasıtasıyla yatay olarak hareket ettirmek brace a yard v.
rotada orsa giderken dümeni az hareket ettirmek eat to windward v.
tonoz demiriyle hareket ettirmek kedge v.
(yelkenlide bumbayı) istenen yönde hareket ettirmek rig v.
(yelkenlide bumbayı) uygun konuma hareket ettirmek rig v.
(gemiyi) sürükleyerek belirli yönde hareket ettirmek heave v.
(tekne) aniden hareket ettirmek shoot v.
Medical
muayene sırasında veya tedavi amaçlı ellemek ve hareket ettirmek manipulate v.
Anatomy
(dili) aşağı doğru hareket ettirmek lower v.
Printing
taşıyıcıyı ileri geri hareket ettirmek için baskı makinesine tutturulan kayışlar garth n.
Math
motor becerilerini geliştirmek ve özellikle matematikteki soyut kavramları anlayabilmek için elle hareket ettirmek veya düzenlemek üzere tasarlanmış çeşitli nesneler manipulative n.
Physics
bir nesneyi hareket ettirmek için harcanan enerji work n.
bir cismi belirli yönde hareket ettirmek için kuvvet uygulama work n.
Military
birlikleri sağa/sola hareket ettirmek take ground to the right/left v.
ayakları ilerlemeden yürürcesine hareket ettirmek mark v.
Hunting
elle kullanmak için sürgüyü tutucakla hareket ettirmek operating handle v.
Sport
(top, pak) hızlı ve kısa darbelerle hareket ettirmek dribble n.
(yüzerken) bacakları suda yukarı ve aşağı hareket ettirmek thrash v.
(eskrim) baskı uygulayarak rakibin kılıcını bir çizgiden diğerine hareket ettirmek bind v.
Chess
(satranç taşını) asıl konumundan daha avantajlı konuma hareket ettirmek develop v.
(taşı) tehdit altındaki değerli taşı korumak için hareket ettirmek interpose v.
Cinema
alıcıyı hareket ettirmek pan v.
Archaic
rahatça hareket ettirmek glib v.