hava açık - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hava açık



Bedeutungen von dem Begriff "hava açık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Military
hava açık cavu-cavu expr.

Bedeutungen, die der Begriff "hava açık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 155 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sahne (geçici açık hava sahnesi) stand n.
açık hava toplantısı public protest meeting n.
açık hava fresh air n.
açık hava ocağı opencast mine n.
açık hava clear weather n.
açık hava outdoors n.
açık hava konseri open air concert n.
açık hava eğitimi outdoor education n.
açık hava etkinlikleri outdoor recreation n.
açık hava yüzme havuzu outdoor pool n.
açık hava trafosu open air transformer n.
açık hava tiyatrosu open air theatre n.
krikete benzer bir açık hava oyunu croquet n.
seyircilerin arabaları içinde oturarak film seyrettikleri açık hava sineması drive-in n.
açık hava türbülansı clear-air turbulence n.
açık hava tiyatrosu open-air theater n.
açık hava tiyatrosu open-air theatre n.
açık hava müzesi open-air museum n.
açık hava toplantısı open-air meeting n.
açık hava yüzme havuzu open-air pool n.
açık hava sineması open-air cinema n.
açık hava yüzme havuzu lido n.
açık hava müzesi outdoor museum n.
açık hava dans pisti open-air dance floor n.
açık hava banyosu air bath n.
açık hava hayvanat bahçesi open-air zoo n.
açık hava etkinliği outdoor event n.
açık hava fair atmosphere n.
açık hava etkinlikleri outdoor activities n.
açık hava faaliyetleri outdoor activities n.
açık hava ocağı/fırını camp oven [australia/new zeland] n.
açık hava etkinliklerine katılan kimse recreationist n.
açık hava vaazı için yapılmış tahta kürsü tent [scottish] n.
açık hava güneşliği tentorium [obsolete] n.
açık hava gölgeliği tentorium [obsolete] n.
açık hava güneşliği tentory [obsolete] n.
açık hava gölgeliği tentory [obsolete] n.
açık hava rekreasyonu outdoor recreation n.
yuvarlak gövdeli açık hava şöminesi chiminea n.
bir açık hava oyunu paper chase n.
yoğun tüketimin yapıldığı açık hava etkinliği fete n.
açık hava etkinliği fete champetre n.
tarihi bir olayı konu alan açık hava oyunu pageant n.
üzerinde dini piyesler sahnelenen hareketli açık hava platformu pageant n.
açık hava out-of-doors n.
açık hava shine n.
açık hava faaliyetlerini seven kimse outdoor man n.
açık hava faaliyetlerini seven kimse sporting man n.
açık hava ızgarada pişirmek barbecue v.
açık ve güneşli (hava) fair adj.
açık (hava) cloudless adj.
açık hava outdoor adj.
açık hava alfresco adj.
açık hava open air adj.
(hava) açık fine adj.
seyircilerin arabaları içinde oturarak film seyrettikleri (açık hava sineması) drive-in adj.
açık hava out-of-doors adj.
açık hava open-air adj.
açık hava al fresco adj.
açık hava etkisiyle aşınmış weatherworn adj.
açık hava etkisiyle bozulmuş weatherworn adj.
açık (hava) good adj.
(hava) açık innubilous [obsolete] adj.
(özellikle yoksul) çocuklar için kır veya açık hava aktiviteleri sağlayan fresh air adj.
açık (hava) pretty adj.
(hava) açık fair adj.
Phrasals
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) rain out v.
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) rain off v.
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye açık hava şartlarına maruz bırakmak harden off v.
bir bitkiyi açık hava şartlarına dayanıklı hale getirmek harden off v.
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye normal hava şartlarına alıştırmak harden something off v.
Phrases
açık hava out of doors n.
Colloquial
herkesin kendi arabasında oturarak izlediği açık hava film gösterimi drive-in n.
(övgü olarak) tüm vaktini spora ayırmak için çalışmayıp ucuza yaşayan yoksul açık hava sporcusu dirtbag n.
Idioms
yağmur/fırtına öncesindeki güneşli ve açık hava weather breeder n.
açık hava the great outdoors n.
Trade/Economic
açık hava pazarı open-air market n.
Law
açık hava hapishanesi open-air prison n.
Tourism
açık hava müzesi outdoor museum n.
Advertising
açık hava reklamı outdoor advertising n.
açık hava reklam panosu billboard n.
açık hava reklamcılığı outdoor advertising n.
üst üste iki panodan oluşan ayaklı açık hava reklam panosu double-decker n.
Technical
açık hava korozyon deneyi outdoor exposure corrosion test n.
açık hava open air n.
açık hava şartlarına karşı direnç resistance to weathering n.
açık hava fair weather n.
açık hava tesisi outdoor installation n.
açık hava tesisi outdoor station n.
açık hava tipi outdoor type n.
açık hava trafosu open air transformer n.
açık hava türbini outdoor turbine n.
açık hava yenimi atmospheric corrosion n.
hızlandırılmış açık hava deneyi accelerated outdoor test n.
kendi kendine yeterli açık devreli sıkıştırılmış hava solunum cihazı self-contained open-circuit compressed air breathing apparatus n.
kendi kendine yeterli açık devreli basınçlı hava solunum cihazı self-contained open circuit compressed air breathing apparatus n.
yarı açık-hava tesisi semi-outdoor plant n.
bitkiyi açık hava şartlarına dayanıklı hale getirme hardening off n.
salıncak, tahterevalli gibi açık hava oyun ekipmanını destekleyen metal çerçeve gym n.
açık hava dürbünü polemoscope n.
Computer
açık hava etkinlikleri işareti open house sign n.
açık hava etkinlikleri open house n.
açık hava clear day n.
açık hava partisi block party n.
Architecture
(antik yunan veya roma'da) at ve araba yarışları için kullanılan açık hava pisti hippodrome n.
Construction
açık hava yerleştirmesi outdoor installation n.
Dyeing
açık hava kuruması air dry n.
Automotive
açık hava ambient air n.
Traffic
açık hava park alanı plaza n.
Aeronautic
açık hava türbülansı clear air turbulance n.
açık hava türbülansı clear air turbulence n.
açık hava türbülansı cat (clear-air turbulence) n.
Marine
üstü hava ve deniz koşullarına açık olan güverte weather deck n.
üstü hava ve deniz koşullarına açık olan güverte exposed deck n.
açık ve elverişli (hava) large adj.
Medical
ağız veya burundan soluk borusuna yerleştirilerek hava yolunun açık tutulmasını sağlayan katater endotracheal tube n.
Marine Biology
hava kesesinin açık olmadığı teleostları içeren bir takım physoclisti n.
Breeding
telle çevrili yükseltilmiş havadar açık hava kümesi sun parlor n.
telle çevrili yükseltilmiş havadar açık hava kümesi sun porch n.
History
irlanda'da etrafı çitle çevrili açık hava okulu hedge-school [ireland] n.
Meteorology
açık iyi hava fair weather n.
açık hava türbülansı clear air turbulence n.
açık hava basıncı atmospheric pressure n.
donu kıran açık hava dönemi fresh [scotland] n.
(hava) açık open [new england] adj.
(hava) açık olmayan dull adj.
Military
açık hava savunma uçağı clear weather air defense fighter n.
yalnızca açık hava koşullarında ve gündüzleri hedef vurmayı sağlayan ekipmanla donatılmış bir çeşit savaş uçağı day air defense fighter n.
Sport
yağmur durumunda önerilen alternatif bir tarih (açık hava etkinlikleri için) rain date n.
yağmur nedeniyle ertelenen veya iptal edilen etkinlik (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) rainout n.
açık hava sporları field sports n.
açık hava yarışları open air competitions n.
açık hava havuzu outdoor pool n.
bazı açık hava oyunlarında kullanılan top boule n.
erkeklerin özellikle avcılık gibi açık hava sporu yaparken kullandıkları küçük köy evi box [uk] n.
açık hava sporu field sport n.
açık hava sporu outdoor sport n.
Basketball
okulun açık hava basketbol sahası schoolyard n.
Tennis
açık hava tenisi lawn tennis n.
Art
açık hava en plein air (in the open air) n.
açık hava resmi landscape n.
açık hava ressamlığı pleinairism n.
açık hava ressamlığı pleinairisme n.
açık hava ressamlığına ait veya ilgili plein air adj.
açık hava ressamlığı tarzında yapılmış plein-air adj.
Music
açık bir boru içerisindeki hava titreşimi sayesinde nota üreten ateş singing flame n.
Painting
açık hava portresi open-air portrait n.
açık hava ressamı landscape drawer painter n.
açık hava resimi landscape n.
Cinema
açık hava sineması drive-in-theatre n.
açık hava sineması open air theatre n.
açık hava sineması drive-in n.
açık hava aydınlatması exterior lighting n.
Archaic
açık hava fırını veya ocağı caboose n.
Slang
sokakta yapılan açık hava partisi block party n.