head to head - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

head to head

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "head to head" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
head to head adv. baş başa
head to head adv. yüzyüze
head to head adv. karşılıklı (yüzleşme)

Bedeutungen, die der Begriff "head to head" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 213 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
assistant to the head n. başyardımcı
head-to-head n. iki taraf arasındaki mücadele
bring matters to a head v. çıbanın başını koparmak
come to a head v. baş vermek
go to one's head v. başını döndürmek
bring to a head v. karar noktasına getirmek
come to a head v. doruğa ulaşmak
eye from head to foot v. baştan aşağı süzmek
go to one's head v. başına vurmak (içki)
come to a head v. çıkmak
go to one's head v. kendini bir şey zannetmesine sebep olmak
go to somebody's head v. çarpmak
eye from head to foot v. süzmek
come to a head v. son noktaya varmak
not to touch a hair of someone's head v. kılına dokunmamak
go to somebody's head v. başını döndürmek
come to a head v. dönüm noktasına varmak
come to a head v. sona ermek
get to somebody's head v. başına vurmak
be unable to make head or tail of v. akıl erdirememek
compete head to head v. başa baş rekabet etmek
compete head to head v. başa baş yarışmak
be head to head v. kafa kafaya gitmek
be head to head v. başabaş gitmek
be head to head v. başa baş gitmek
come to a head v. doruk noktasına ulaşmak
come to a head v. son haddine varmak
go to one's head v. başına vurmak
go to one's head v. sersem etmek
hold a gun to somebody's head v. birinin kafasına tabanca dayamak
put a gun to somebody's head v. birinin kafasına tabanca dayamak
head-to-head adj. başa baş
head-to-head adj. birebir
head-to-head adj. iki kişi arasında
head-to-head adj. kıran kırana
from head to foot adv. tepeden tırnağa kadar
from head to foot adv. baştan aşağı
from head to toe adv. tamamiyle
from head to toe adv. tepeden tırnağa kadar
from head to foot adv. tepeden tırnağa
from head to foot adv. baştan ayağa
head-to-head adv. kafa kafaya
from the top of the head to the bottom of the feet adv. tepeden tırnağa
head-to-head adv. karşılıklı
Phrasals
head over to v. belirli bir yere doğru yola çıkmak
head in to v. dosdoğru -ya gitmek
head in to v. dosdoğru (bir şeyi) yapmak
head over to v. gitmek
head back to v. geri yönelmek
head off to v. gitmek
head in (to something) v. (bir şeye/yere) düz/ön ön girmek
head off to (some place) v. (bir yere) gitmek
Colloquial
from head to heels expr. tepeden tırnağa
from head to heels expr. baştan aşağı
from head to heels expr. baştan ayağa
Idioms
a sudden rush of blood to the head n. beyne kan sıçraması
a rush of blood to the head n. beyne kan sıçraması
a (sudden) rush of blood (to the head) n. (bir anda) tepesi atma
a (sudden) rush of blood (to the head) n. (bir anda) sigortaları atma
a rush of blood to the head n. galeyana gelme
a rush of blood to the head n. gaza gelme
not able to make head or tail of something v. -den hiçbir şey anlamamak
draw to a head v. olgunlaştırmak
draw to a head v. olgunlaşmak
draw to a head v. kemale ermek
draw to a head v. zirveye ulaşmak
go to someone's head v. aklını almak
take it into one's head to do something v. bir şeyi yapmayı kafasına koymak
go head to head v. başa baş gitmek
go head to head v. boy ölçüşmek
not able to make head or tail of something v. bir şeye akıl erdirememek
go to someone's head v. birisini sarhoş etmek
go head to head with v. başa baş gitmek/yarışmak
go head to head with v. biriyle kıyasıya rekabet etmek
go head to head v. biriyle kıyasıya rekabet etmek
hold a gun to someone's head v. birini bir şey yapmaya zorlamak
hold a gun to someone's head v. birine baskı yaptırmak
come to a head v. doruğa ulaşmak
come to a head v. dananın kuyruğunu koparmak
come to a head v. en üst noktaya ulaşmak
come to a head v. en yüksek noktaya gelmek
hold a gun to somebody's head v. kafasına silah dayamak
put a gun to somebody's head v. kafasına silah dayamak
come to a head v. olgunlaşmak
hold a gun to someone's head v. silah zoruyla yaptırmak
come to a head v. zirveye ulaşmak
able to do something standing on one's head v. (bir şeyi) gözü kapalı yapmak/yapabilmek
have a gun to (one's) head v. (birinin) kafasına silah dayamak
have a gun to (one's) head v. (birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak
have a gun to (one's) head v. (birini) bir şey yapmaya zorlamak
have a gun to (one's) head v. (birine) bir şey yapması için baskı yapmak
have a gun to your head v. istemediğin bir şeyi yapmaya zorlanmak
have a gun to your head v. kafasına silah dayalı olmak
hold a pistol to (one's) head v. (birinin) kafasına silah dayamak
hold a pistol to (one's) head v. (birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak
hold a pistol to (one's) head v. (birini) bir şey yapmaya zorlamak
hold a pistol to (one's) head v. (birine) bir şey yapması için baskı yapmak
put a pistol to (one's) head v. (birinin) kafasına silah dayamak
put a pistol to (one's) head v. (birine) silah zoruyla bir şey yaptırmaya çalışmak
put a pistol to (one's) head v. (birini) bir şey yapmaya zorlamak
put a pistol to (one's) head v. (birine) bir şey yapması için baskı yapmak
able to (do something) standing on (one's) head v. (bir şeyin) uzmanı olmak
able to (do something) standing on (one's) head v. (bir şeyi yapmak) çocuk oyuncağı olmak
bring (something) to a head v. (bir şeyi) karar noktasına getirmek
bring (something) to a head v. (bir şeyi) bastırılamaz hale getirmek
bring (something) to a head v. (bir şeyi) müdahale edilmesi gereken bir hale getirmek
bring (something) to a head v. (bir şeyi) aksiyon alınacak/eyleme geçilecek noktaya getirmek
bring something to a head v. bir şeyi karar noktasına getirmek
bring something to a head v. bir şeyi bastırılamaz hale getirmek
bring something to a head v. bir şeyi müdahale edilmesi gereken bir hale getirmek
bring to a head v. dönüm noktasına getirmek
bring to a head v. kritik bir noktaya getirmek
go head-to-head v. boy ölçüşmek
go head-to-head v. kıyasıya rekabet etmek
go head-to-head v. başa baş gitmek/yarışmak
go head-to-head v. bire bir mücadeleye girmek
go to head v. kendini bir şey zannetmesine sebep olmak
go to head v. başını döndürmek
go to head v. çarpmak
go to head v. başına vurmak
go to head v. sersem etmek
go to head v. aklını almak
go to your head v. kendini bir şey zannetmesine sebep olmak
go to your head v. başını döndürmek
go to your head v. aklını başından almak
go to your head v. başına vurmak (içki)
go to your head v. çarpmak
go to your head v. sersem etmek
go to your head v. sarhoş etmek
have a (sudden) rush of blood to the head v. beynine kan sıçramak
have a (sudden) rush of blood to the head v. (bir anda) beynine kan sıçramak
have a (sudden) rush of blood to the head v. (bir anda) tepesi atmak
have a (sudden) rush of blood to the head v. (bir anda) sigortaları atmak
have a rush of blood to the head [humorous] v. kan beynine sıçramak
have a rush of blood to the head [humorous] v. galeyana gelmek
have a rush of blood to the head [humorous] v. gaza gelme
go head-to-head (with somebody) v. (biriyle) başa baş mücadele etmek
go head-to-head (with somebody) v. (biriyle) bire bir mücadele etmek
go head-to-head (with somebody) v. (biriyle) kıran kırana
hold a gun to (one's) head v. (birini) bir şey yapmaya zorlamak
hold a gun to (one's) head v. silah zoruyla yaptırmak
hold a gun to (one's) head v. metazori yaptırmak
hold a gun to head v. (birini) bir şey yapmaya zorlamak
hold a gun to head v. silah zoruyla yaptırmak
hold a gun to head v. metazori yaptırmak
hold/put a gun to somebody's head v. birinin kafasına silah dayamak
hold/put a gun to somebody's head v. birini (bir şey) yapmaya zorlamak
hold/put a gun to somebody's head v. birine (bir şeyi) silah zoruyla yaptırmak
hold/put a gun to somebody's head v. birine (bir şeyi) metazori yaptırmak
not able to make head nor tail (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir anlam çıkaramamak
not able to make head nor tail (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
not able to make head nor tail (out) of (something) v. (bir şeye) akıl erdirememek
not able to make head or tail (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir anlam çıkaramamak
not able to make head or tail (out) of (something) v. (bir şeyden) hiçbir şey anlamamak
not able to make head or tail (out) of (something) v. (bir şeye) akıl erdirememek
not able to make head or tail of v. -den hiçbir şey anlamamak
not able to make head or tail of v. '-den hiçbir anlam çıkaramamak
not able to make head or tail of v. '-e akıl erdirememek
take it into your head to do something v. bir şeyi yapmayı kafasına koymak
take it into your head to do something v. birden bir şey yapmaya karar vermek
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. kafasını kullanmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. kafayı işletmek/çalıştırmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. saksıyı çalıştırmak
use (one's) head for more than something to keep (one's) ears apart v. beynini kullanmak
come to a head v. (kabarcık, çıban) olgunlaşıp irinle dolmak
hold a pistol to a person's head v. istediğini yaptırmak için birini tehdit etmek
head-to-foot adj. tamimiyle
head-to-foot adj. tepeden tırnağa
head-to-foot adj. baştan aşağı
head-to-foot adj. bütünüyle
head-to-foot adj. tepeden aşağı
head-to-foot adj. tamamen
head-to-toe adj. tamimiyle
head-to-toe adj. tepeden tırnağa
head-to-toe adj. baştan aşağı
head-to-toe adj. bütünüyle
head-to-toe adj. tepeden aşağı
head-to-toe adj. tamamen
from head to foot adv. baştan aşağı
from head to toe adv. baştan aşağı
head to toe adv. tamimiyle
head to toe adv. tepeden tırnağa
head to toe adv. baştan aşağı
head to toe adv. bütünüyle
head to toe adv. tepeden aşağı
head to toe adv. tamamen
from head to toe expr. bütünüyle
from head to foot expr. bütünüyle
from head to foot expr. tamamen
from head to toe expr. tepeden tırnağa
from head to toe expr. tepeden aşağı
from head to toe expr. tamamen
from head to foot expr. tepeden tırnağa
to his head expr. yüzüne karşı
Speaking
you need to clear your head expr. biraz kafanı rahatlatmalısın
a place to rest my head expr. kafamı dinleyebileceğim bir yer
use your head for more than something to keep your ears apart expr. kafayı işlet
use your head for more than something to keep your ears apart expr. kafanı kullan
I will give you two days to get your head straight expr. kafanı toplaman için 2 gün veriyorum sana
use your head for more than something to keep your ears apart expr. saksıyı çalıştır
Politics
head of the delegation of the european commission to turkey n. ab komisyonu türkiye delegasyonu başkanı
Technical
head to tail n. baştan kuyruğa
head-to-head n. kafa kafaya
tail to head n. sondan başa
threaded to head adj. başa kadar vida açılmış
threaded to head adj. başa kadar vidalı
threaded to head adj. başa diş açılmış
threaded to head adj. başa kadar diş açılmış
threaded to head adj. civata başına kadar diş açılmış
head to tail expr. baştan sona
Marine
head to wind adj. başı rüzgara karşı olan (gemi)
Medical
head-to-head study n. birebir karşılaştırma çalışması
Pathology
draw to a head v. cerahat yapmaya başlamak