|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
kuzey amerika kıtasında yer alan ülkelerden her biri |
north american country n.
|
|
2 |
General |
kuzey amerika kıtasında yer alan ülkelerden her biri |
north american nation n.
|
|
3 |
General |
gemi geçiş yolunda yer alan ve her iki tarafında kanal bulunan sığlık |
middle n.
|
|
4 |
General |
eli her yer uzanan kimse |
spider n.
|
|
5 |
General |
armalı kalkanın her bir kenarında yer alan desen |
supporter n.
|
|
6 |
General |
her yer(d)e |
everywhere adv.
|
|
7 |
General |
neredeyse her yer |
almost everywhere adv.
|
|
8 |
General |
her yer anlamı veren ön ek |
omni- pref.
|
|
Phrasals |
|
9 |
Phrasals |
her gün (yaşadığı ve çalıştığı yer) arasında gidip gelmek |
commute between (places) v.
|
|
Phrases |
|
10 |
Phrases |
her yer taksim, heryer direniş |
everywhere Taksim, everywhere resistance expr.
|
|
11 |
Phrases |
her yer taksim her yer direniş |
taksim everywhere resistance everywhere expr.
|
|
Colloquial |
|
12 |
Colloquial |
her yer her yerde |
from here to sunday expr.
|
|
Idioms |
|
13 |
Idioms |
istediğin her şeyi bulabildiğin yer/cennet |
a happy hunting ground n.
|
|
14 |
Idioms |
önemli önemsiz her yer |
the highways and the byways expr.
|
|
15 |
Idioms |
önemli önemsiz her yer |
the highways and byways expr.
|
|
Speaking |
|
16 |
Speaking |
her yer kan içindeydi |
there was blood all over the place expr.
|
|
|
17 |
Speaking |
her yer didik didik arandı |
no stone has been left unturned expr.
|
|
Technical |
|
18 |
Technical |
bir dökümdeki birleşme çizgisinin her iki tarafında karşılıklı yer alan metal levha |
match plate n.
|
|
19 |
Technical |
uçaksavar balonunda yer alan şişik torbalardan her biri |
lobe n.
|
|
20 |
Technical |
her yer adreslenir |
all points addressable expr.
|
|
Construction |
|
21 |
Construction |
ingiltere'nin kent kontluğunda yer alan, her birinde birkaç semt bulunan idari bölümlerden biri |
lathe n.
|
|
Marine |
|
22 |
Marine |
gemi geçiş yolunda yer alan ve her iki tarafında kanal bulunan sığlık |
middle ground n.
|
|
23 |
Marine |
(gemi postalarında) omurga boyunca yer alan işaret noktalarından her biri |
station n.
|
|
Medical |
|
24 |
Medical |
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri |
arytenoid cartilage n.
|
|
Anatomy |
|
25 |
Anatomy |
beynin loblarını birbirinden ayıran orta girintilerin iki tarafında yer alan kıvrımların her biri |
central gyrus n.
|
|
26 |
Anatomy |
beynin her iki yarısındaki şakakların iç kısmında yer alan serebral korteksin bir kısmı |
temporal cortex n.
|
|
27 |
Anatomy |
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri |
teres n.
|
|
28 |
Anatomy |
omuz bölgesinde yer alan, omuz ve kolları hareket ettiren iki kastan her biri |
teres muscle n.
|
|
29 |
Anatomy |
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri |
arytaenoid n.
|
|
30 |
Anatomy |
larenksin arka yüzünde krikoid kıkırdak üzerinde yer alan iki kıkırdaktan her biri |
arytenoid cartilage n.
|
|
31 |
Anatomy |
ağzın her iki köşesinin hemen altında yer alan güldürücü kas |
mandarin crease n.
|
|
32 |
Anatomy |
alt çenenin her iki tarafında yer alan, gece salgılanan tükürüğün çoğunu üreten ve dilin altından ağza tahliye eden tükürük bezi |
mandibular gland n.
|
|
33 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
dorsal column n.
|
|
34 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
dorsal horn n.
|
|
35 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
posterior column n.
|
|
36 |
Anatomy |
omuriliğin her bir lateral kesitinin dorsal bölümünde yer alan gri maddenin boylamsal alt bölümü |
posterior horn n.
|
|
37 |
Anatomy |
beynin alt yüzeyinde yer alan iki yuvarlak yapıdan her biri |
corpus mamillare n.
|
|
38 |
Anatomy |
her bir akciğerde yer alan iki adet otonom sinir ağından her biri |
plexus pulmonalis n.
|
|
39 |
Anatomy |
(omurgalılarda) üst çenede maksiller kemiklerin önü ve arasında yer alan iki kemikten her biri |
premaxilla n.
|
|
40 |
Anatomy |
kafatasının her iki yanında yer alıp alın kemiği ile kafatası yan kemiğinin ön ucunun, şakak kemiğinin ve temel kemiğinin büyük kanadının birleştiği düzensiz şekilli alan |
sphenoid fontanel n.
|
|
41 |
Anatomy |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili |
hypohyal adj.
|
|
42 |
Anatomy |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan |
hypohyal adj.
|
|
43 |
Anatomy |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili |
basihyoid adj.
|
|
44 |
Anatomy |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan |
basihyoid adj.
|
|
Logic |
|
45 |
Logic |
sınıfında yer alan her üyeyi niteleyen terim |
distributed term n.
|
|
Biology |
|
46 |
Biology |
kılcal damarların iç duvarlarında yer alan, dallanan birçok hücreden her biri |
rouget cell n.
|
|
47 |
Biology |
her bir azotlu bazın tümleyici bazı ile yer değiştirdiği nükleotit dizilimi |
complement n.
|
|
48 |
Biology |
ayrı coğrafi bölgelerde yer alan yakın akraba takson gruplarından her biri |
vicariant n.
|
|
Marine Biology |
|
49 |
Marine Biology |
bothidae familyasına ait, her iki gözü de başının sol tarafında yer alan yassı balıklara verilen ad |
lefteye flounder n.
|
|
50 |
Marine Biology |
bothidae familyasına ait, her iki gözü de başının sol tarafında yer alan yassı balıklara verilen ad |
lefteyed flounder n.
|
|
51 |
Marine Biology |
(kabuklu deniz canlılarda) kabuğun her bir halkasının ortasında yer alan üçgen bölüm |
paries n.
|
|
52 |
Marine Biology |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapıları oluşturan |
basihyal adj.
|
|
53 |
Marine Biology |
(balıkta) hyoid arkın her iki tarafında yer alan küçük yapılara ait veya ilişkili |
basihyal adj.
|
|
Zoology |
|
54 |
Zoology |
eklem bacaklılarda kıskaçların yer aldığı bacaklardan her biri |
cheliped n.
|
|
55 |
Zoology |
birçok memelinin göğüs kemiği ile her bir köprücük kemiğinin arasında yer alan interartiküler kıkırdak veya kemik |
omosternum n.
|
|
Botanic |
|
56 |
Botanic |
bazı tatlısu yosunlarının anteridyumunun duvarını oluşturan sekiz kılıftan her birinin iç duvarının orta kısmında yer alan ve dışa doğru çıkıntı yapan silindirik hücreler |
manubrium n.
|
|
|
57 |
Botanic |
sapının her iki tarafında yaprakçıklar yer alıp ucunda yaprakçık bulunmayan |
paripinnate adj.
|
|
Agriculture |
|
58 |
Agriculture |
arpacık soğanının yer altındaki soğancık veya filizlerinden her biri |
multiplier n.
|
|
59 |
Agriculture |
çitin her bir tarafında yer alan boş arazi |
fencerow n.
|
|
History |
|
60 |
History |
(antik roma'da) savaş ilanlarında ve barış müzakerelerinde yer alan 20 müjdeci rahipten her biri |
fetial n.
|
|
Religious |
|
61 |
Religious |
yeni ahit'te yer alan, aziz paul'un timothy'e yazdığı iki mektuptan her biri |
timothy n.
|
|
62 |
Religious |
eski ahit kitaplarında yer alan hezekiel, daniel, yeşaya ve yeremya adlı dört ibrani peygamberden her biri |
major prophet n.
|
|
Geography |
|
63 |
Geography |
yer kabuğunu oluşturan büyük parçalardan her biri |
plate n.
|
|
Geology |
|
64 |
Geology |
aşamalı jeolojik yer şekillerinde basamaksı yüzeylerin her biri |
tread n.
|
|
Sport |
|
65 |
Sport |
ligde yer alan takımların her biri |
leaguer n.
|
|
66 |
Sport |
ilk kez 1912 olimpiyat oyunları'nda düzenlenen ve her bir katılımcının beş etkinlikte yer aldığı bir atletik yarışma |
modern pentathlon n.
|
|
Music |
|
67 |
Music |
trombon sürgüsünde yer alan yedi derecelik uzatmaların her biri |
position n.
|
|
Archaic |
|
68 |
Archaic |
oraya buraya, her yer/yere |
hither, thither, and yon expr.
|
|
Reptiles |
|
69 |
Reptiles |
geko kabilesinde yer alan kertenkele gruplarından her biri |
thecodactyl n.
|
|
Entomology |
|
70 |
Entomology |
kabukluların maksilalarının hemen arkasında yer alan üç çift uzantıdan her biri |
maxilliped n.
|
|
71 |
Entomology |
kabukluların maksilalarının hemen arkasında yer alan üç çift uzantıdan her biri |
maxillipede n.
|
|
72 |
Entomology |
böceğin önde yer alan iki bacağının her birinde bulunan trokanter |
scapula n.
|
|
73 |
Entomology |
pul kanatlıların çoğunun protoraksında yer alan iki küçük çıkıntıdan her biri |
scapula n.
|
|
Heraldry |
|
74 |
Heraldry |
kalkanın her iki tarafında yer alıp merkeze doğru bombe yapan bölümlerinden biri |
flanch n.
|
|
Star Wars |
|
75 |
Star Wars |
her yer odası |
anywhere room n.
|
|