hissi - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

hissi



Bedeutungen von dem Begriff "hissi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
hissi sensual adj.
hissi sentimental adj.
hissi sensational adj.
hissi emotive adj.
hissi emotional adj.
hissi sensuous adj.
hissi affective adj.
hissi voluptuous adj.
hissi affectional adj.
hissi emotional adj.
hissi fleshy adj.
Phrasals
hissi feel of v.
Colloquial
hissi soft-boiled adj.
Psychology
hissi esthetic adj.
hissi aesthetic adj.

Bedeutungen, die der Begriff "hissi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 237 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dokunma hissi feeling n.
hissi münasebetler emotional relations n.
susuzluk hissi thirst n.
hissi kablel vuku foresee n.
koklama hissi epithelia n.
zindelik hissi euphoria n.
dokunma hissi feel n.
bunalma hissi heat burden n.
boğulma hissi zonesthesia n.
güneşe fazla maruz kalmaktan kaynaklanan hastalık ve halsizlik hissi touch of the sun n.
bayılma hissi lightheadedness n.
güven hissi sense of confidence n.
dokunma hissi tactile sensation n.
ıslaklık hissi wetness feeling n.
ıslaklık hissi wetness n.
minnettarlık hissi sense of obligation n.
denge hissi equilibrioception n.
denge hissi sense of balance n.
sorumluluk hissi feeling of responsibility n.
sorumluluk hissi sense of responsibility n.
aidiyet hissi sense of belonging n.
aitlik hissi sense of belonging n.
suçluluk hissi a sense of guilt n.
açlık hissi feeling of hunger n.
tokluk hissi feeling of fullness n.
tokluk hissi feeling of satiety n.
yön bulma hissi sense of direction n.
açlık hissi feel of hunger n.
mensubiyet hissi sense of belonging n.
utanma hissi sense of shame n.
rahatlama (hissi/duygusu) sigh of relief n.
sakinlik hissi sense of calm n.
durgunluk hissi sense of calm n.
bayılma hissi light-headedness n.
boşluk hissi sense of space n.
sahiplenme hissi sense of ownership n.
hayatın anlamsızlaşma hissi nodus tollens n.
öznel bilme hissi yedasentience n.
tat alma hissi taste n.
dokunma hissi tactual sensation n.
sevgi hissi tendresse [obsolete] n.
gerginlik hissi the heebie-jeebies n.
batma hissi veren şey tooth n.
boşluk hissi feeling of emptiness n.
zorlanma hissi uneasiness n.
kaybetmişlik hissi blankness n.
dokunma hissi haptic sensation n.
sersemlik hissi megrim n.
kaybetme hissi hollowness n.
suçluluk hissi pang of guilt n.
yanma hissi burn n.
yangı hissi burning n.
rahatlama hissi sense of relief n.
tat hissi gust [obsolete] n.
ani bayılma hissi heart failure n.
kuvvetli yakınlık hissi oneness n.
coşkunluk hissi rush n.
güven hissi veren kişi safe person n.
aşağılık hissi inferiority n.
küçüklük hissi inferiority n.
aşağılık hissi inferiority complex n.
bir robotun veya insan olmayan bir aygıtın insana, canlı bir varlığa çok benzer olmasına karşın hissedilen huzursuzluk hissi uncanny valley n.
aralıksız vuruş hissi drumming n.
sıkışma hissi constriction n.
dokunma hissi feel n.
dayanışma hissi fellow-feeling n.
birlik hissi fellow-feeling n.
acı ve azap hissi gehenna n.
iğnelenme hissi pricking n.
karıncalanma hissi pricking n.
karıncalanma hissi pricklings n.
güven hissi preassurance n.
garanti hissi preassurance n.
ağızda tatsızlık hissi sickeningness n.
açlık veya huzursuzluk sonucu karında yumru hissi sinking n.
ani batma hissi stab n.
anlık batma hissi stab n.
yaz hissi veren şey summer n.
yakınlık hissi sympathy n.
suçluluk hissi conscience n.
hissi uyandırmak stir v.
katılaştırmak (acıma hissi vb) sear v.
...hissi uyandırmak arouse a feeling of v.
sıcak hissi vermek broil v.
sıcaklık hissi vermek burn v.
yangı hissi vermek burn v.
(vücutta) acı hissi yaratmak irritate v.
kusma hissi veren vomitous adj.
hissi yok eden numbing adj.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan algılama biçimine ait veya ilgili attuitional adj.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan attuitive adj.
kesme hissi veren lancinating adj.
delme hissi veren lancinating adj.
bıçaklama hissi veren lancinating adj.
iğrençlik hissi grisly adj.
(toz) parmakların arasında tutulduğunda tanecik hissi vermeyecek derecede ince impalpable adj.
suçluluk hissi sergileyen shamefaced adj.
saten hissi uyandıran smooth-faced adj.
hissi olarak emotively adv.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan bir yolla attuitively adv.
Phrasals
bağlantı hissi vermek come across v.
(kötü bir hissi birinin/bir şeyin) üzerinden silmek wash (something) off (of) (someone or something) v.
(bir şey) hissi vermek taste of (something) v.
(bir şeyi, hissi) geçirmek convey (something) v.
(bir hissi, durumu) aktarmak convey (something) v.
(bir düşünceyi/hissi) desteklemek/güçlendirmek reinforce (something) with (something) v.
Phrases
gerçeklik/doğruluk hissi a ring of authenticity expr.
Colloquial
heyecan hissi charge n.
uyuşturucuyu damara zerk ettikten sonraki karıncalanma hissi burn n.
aşırı huzursuzluk veya sinirlilik hissi all-overs n.
gün sonunda yatakta uzanırken duyulan mutluluk hissi bedgasm n.
uyuşturucuya bağlı halüsinasyonun yarattığı kaşınma hissi crank bugs n.
derinin altında ya da üstünde böcek geziyormuş hissi crank bugs n.
gerginlik hissi heebie n.
gerginlik hissi heeby n.
(hissi, düşünceyi) def etmek drown v.
Idioms
nostalji hissi uyandıran biri/bir şey a blast from the past n.
(bir şey olacak) hissi feeling (that something is the case) n.
bir olayın/etkinliğin önemli olduğu hissi a sense of occasion n.
bir olayın/etkinliğin özel olduğu hissi a sense of occasion n.
bir panik hissi a sinking feeling n.
bir/o panik hissi that sinking feeling n.
paniğe kapılma hissi a sinking feeling n.
paniğe kapılma hissi that sinking feeling n.
bir/o panik hissi that sinking feeling n.
panik hissi a sinking feeling n.
panik hissi a sinking feeling n.
(birinde bir hissi) canlandırmak/harekete geçirmek pique (one's) (emotion) v.
(birinde bir hissi) tetiklemek pique (one's) (emotion) v.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak fling up (one's) hands in (some emotion) v.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak fling up (one's) arms in (some emotion) v.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak/elini kolunu sallamak fling (one's) hands up in (some emotion) v.
(bir hissi belirterek) el kol hareketi yapmak/elini kolunu oynatmak/elini kolunu sallamak fling (one's) arms up in (some emotion) v.
ağır ve kalıcı huzursuzluk hissi yaratmak lie heavy v.
biri/bir şey hissi vermek feel like someone or something v.
bir hissi çok yoğun yaşayan filled to the brim adj.
Law
adalet hissi conscience n.
boğulma hissi vermek için kafaya geçirilmiş bir çuvalın üstüne su dökme yöntemi waterboard n.
Media
programlar arasında devamlılık hissi oluşturmak için aralarda geçiş duyuruları yapan radyo veya televizyon kanalı çalışanı continuity announcer n.
Automotive
frenleme hissi brake feel n.
fren hissi brake feel n.
kaçırma hissi boat effect n.
merkezleme hissi on center feel n.
yol hissi road feel n.
yol hissi road feel n.
Aeronautic
uçuşta genellikle sinirlilik hali ve türbülans faktörlerinin birlikte yol açtığı mide bulantısı hissi air sickness n.
Marine
dokunma hissi sense of touch n.
Medical
dokunma hissi tactual sensation n.
dokunma hissi tactile sensation n.
dokunma hissi touch sensation n.
ellerde ve ayaklarda sürekli uyuşma ve karıncalanma hissi acroparesthesia n.
ellerde ve ayaklarda sürekli uyuşma ve karıncalanma hissi acroparaesthesia n.
abdominal rahatsızlık hissi abdominal discomfort n.
bulantı hissi a feeling/sensation of nausea n.
çarpıntı hissi palpitation n.
deride hissedilen yanma veya karıncalanma hissi paresthesias n.
daralma hissi (nefes vb) constriction n.
dokunma duyusu ve ağrı hissi bozukluğu dysesthesia n.
dokunma hissi thigmesthesia n.
eklem pozisyon hissi joint position sense n.
gırtlakta sabit kütle hissi globus sensation n.
göğüste direnç/baskı hissi chest tightness n.
gerginlik hissi feeling of tightness n.
göğüste baskı hissi chest tightness n.
hoş olmayan veya konforsuz soluk alma hissi unpleasant or uncomfortable respiratory sensation n.
hoş olmayan veya konforsuz soluk alma hissi unpleasant or uncomfortable sensation of breathing n.
idrar yaparken batma hissi stinging pain when urinating n.
idrar yaparken yanma hissi burning sensation during urination n.
idrar yaparken yanma hissi urinary burning n.
kas hissi muscle sense n.
karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar paresthaesia n.
karnın üst bölümünde ağrı veya rahatsızlık hissi pain or discomfort in the upper abdomen n.
kulakta dolgunluk hissi aural fullness n.
kütle hissi sensation of mass n.
mide ekşimesinden dolayı yemek borusunda veya midede duyulan yanma hissi heartburn n.
persistan veya rekürren ağrı veya rahatsızlık hissi persistent or recurrent pain or discomfort n.
sersemlik hissi dizziness n.
sersemlik hissi feeling of dizziness n.
uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar paresthesia n.
uyuşma, karıncalanma veya yanma hissi gibi duyusal bozukluklar paraesthesia n.
uyuşma hissi pins-and-needles sensation n.
yanma hissi burning sensation n.
basınç veya ağırlık hissi baresthesia n.
şiddetli açlık hissi boulimia n.
soğukluk hissi rhigosis n.
(sinir sıkışmasının neden olduğu) bıçak saplanması hissi burner n.
(sinir sıkışmasının neden olduğu) bıçak saplanması hissi stinger n.
midede kemirme hissi gnawing n.
hiçbir dental veya tıbbi neden olmaksızın ağızda yanma hissi contagious ecthyma n.
ampüte edilen uzvun yarattığı ağrı hissi phantom limb n.
hissi sinire ait neurosensor adj.
sersemlik hissi yapan confusional adj.
Anatomy
et ve diğer yüksek proteinli yiyeceklerle ilişkili bir tat hissi umami n.
hareket hissi feeling of movement n.
Psychology
aşağılık hissi feeling of inferiority n.
basınç hissi pressure sensation n.
engel hissi obstacle sense n.
hissi tekamül emotional development n.
ısı hissi temperature sense n.
konum hissi position sense n.
titreşim hissi vibration sense n.
takip ediliyorum hissi persecution mania n.
insan algısı ve hayvan hissi arasında olan bir zihinsel algılama yolu attuition n.
aşırı susuzluk hissi hydrodipsomania n.
aynı şeyi daha önce de görmüş veya duymuş olma hissi déjà vu n.
kesinlik hissi closure n.
bütünlük hissi closure n.
kendi vücudundan kopma hissi out-of-body experience n.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan bir yolla algılamak attuite v.
insan algısı ve hayvan hissi arasında kalan attuent adj.
Mental Health
yetersizlik hissi feeling of inadequacy n.
Physiology
dönme hissi ampullar sense n.
Pathology
acı hissi algesis n.
hastanın cildinde sürünme, ısırma ve batma hissi yaşadığı bir rahatsızlık morgellons n.
boğazda yumru hissi globus n.
boğazda yumru hissi globus syndrome n.
boğazda yumru hissi globus pharyngeus n.
Optics
loş ışıkta sabit parlak bir nokta hareket ediyormuş hissi veren görsel yanılsama autokinesis n.
loş ışıkta sabit parlak bir nokta hareket ediyormuş hissi veren görsel yanılsama autocinesis n.
Food Engineering
ağız hissi mouthfeel n.
Physics
dinleyiciyi yanıltıp geniş bir odadaymış hissi verecek şekilde ses çıkarılması ambiophony n.
Biology
dokunma hissi touch perception n.
dokunma hissi tactility n.
dokunma hissi skin perceptiveness n.
Literature
hayatın çok sıkıcı olduğu hissi taedium vitae n.
boşluk hissi hollow n.
Art
eserleri dokunma hissi uyandıran sanatçı tactilist n.
Music
montaj hissi veren eser montage n.
duyulduğunda dans etme hissi uyandıran müzik floor-filler n.
Theatre
hissi komedi sentimental comedy n.
Archaic
yanma hissi veren smart adj.
Slang
alkol ve uyuşturucunun verdiği uzun süreli bir keyif hissi rolling buzz n.
mastürbasyon sonrası gelen pişmanlık hissi post-nut regret n.
mastürbasyon sonrası gelen dinginlik ve aydınlanma hissi post-nut clarity n.
o duyguyu/hissi bilirim I know that feel expr.
Modern Slang
gece yarısından sonra gelen acıkma hissi/yeme isteği after-midnight munchies n.
ambien isimli uyku ilacını aldıktan sonra yaşanan trip/deneyim/ağırlaşma hissi ambien trip n.