huzursuzluk - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

huzursuzluk



Bedeutungen von dem Begriff "huzursuzluk" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 59 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
huzursuzluk uneasiness n.
huzursuzluk unrest n.
General
huzursuzluk fidget n.
huzursuzluk inquietude n.
huzursuzluk disquiet n.
huzursuzluk unease n.
huzursuzluk qualm n.
huzursuzluk ferment n.
huzursuzluk disturbance n.
huzursuzluk anxiety n.
huzursuzluk fermentation n.
huzursuzluk restlessness n.
huzursuzluk discomfort n.
huzursuzluk perturbation n.
huzursuzluk bobbery n.
huzursuzluk fidgetiness n.
huzursuzluk malcontentedness n.
huzursuzluk trouble n.
huzursuzluk anxiousness n.
huzursuzluk disquietude n.
huzursuzluk edginess n.
huzursuzluk restiveness n.
huzursuzluk trade [dialect] n.
huzursuzluk uncomfortableness n.
huzursuzluk ill ease n.
huzursuzluk unquiet n.
huzursuzluk emotion [obsolete] n.
huzursuzluk unpeace [obsolete] n.
huzursuzluk unpeaceableness [obsolete] n.
huzursuzluk unquiet n.
huzursuzluk unquietude n.
huzursuzluk unsettlement n.
huzursuzluk qualming [obsolete] n.
huzursuzluk queasiness n.
huzursuzluk worrisomeness n.
huzursuzluk misease n.
huzursuzluk gene n.
huzursuzluk diseasement n.
huzursuzluk dismay n.
huzursuzluk disquietment n.
huzursuzluk disquietness n.
huzursuzluk disquiettude n.
huzursuzluk distaste [obsolete] n.
huzursuzluk distraction n.
huzursuzluk disturb [obsolete] n.
huzursuzluk inquietation [obsolete] n.
huzursuzluk inquietness [obsolete] n.
huzursuzluk intranquillity n.
huzursuzluk peacelessness n.
huzursuzluk discontentation [obsolete] n.
huzursuzluk fike [dialect] [uk] n.
huzursuzluk fikery n.
huzursuzluk seethe n.
huzursuzluk poignance n.
huzursuzluk squeasiness n.
Colloquial
huzursuzluk fantods n.
huzursuzluk qualms n.
Idioms
huzursuzluk fantod n.
Slang
huzursuzluk two and eight [uk] n.

Bedeutungen, die der Begriff "huzursuzluk" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 67 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yatak (fesat/kötülük/huzursuzluk) hotbed n.
cinsel huzursuzluk sexual dysphoria n.
huzursuzluk yaratan kimse stormy petrel n.
kaynak (fesat/kötülük/huzursuzluk) hotbed n.
huzursuzluk (ülkede/kuruluşta/örgütte) unrest n.
yuva (fesat/kötülük/huzursuzluk) hotbed n.
toplumsal huzursuzluk social unrest n.
sosyal huzursuzluk social unrest n.
içtimai huzursuzluk social unrest n.
(acı, sinir, huzursuzluk vs.) hafifletme easing n.
huzursuzluk yaratan kimse disquieter n.
bir robotun veya insan olmayan bir aygıtın insana, canlı bir varlığa çok benzer olmasına karşın hissedilen huzursuzluk hissi uncanny valley n.
huzursuzluk yaratan kimse disturbant n.
karışıklık huzursuzluk disturbation n.
huzursuzluk hali crash n.
(sosyal ortamlarda) huzursuzluk self-consciousness n.
açlık veya huzursuzluk sonucu karında yumru hissi sinking n.
huzursuzluk yaratan kimse squabbler n.
toplumsal huzursuzluk yaratmak create social unrest v.
huzursuzluk çıkarmak provoke disturbance v.
huzursuzluk çıkarmak lead to disturbance v.
huzursuzluk çıkarmak cause disturbance v.
huzursuzluk çıkarmak give rise to disturbance v.
huzursuzluk vermek incommode v.
siyasal/siyasi çalkantı/huzursuzluk yaratmak foment a political unrest v.
huzursuzluk duymak jitter v.
huzursuzluk hali yaratmak rumble v.
huzursuzluk yaratmak rumpus v.
huzursuzluk çıkarmak distract v.
huzursuzluk yaratan unresty [obsolete] adj.
nemliliği ile huzursuzluk yaratan hot adj.
(çevresinden ötürü) huzursuzluk duyan misplaced adj.
huzursuzluk yaratan diseaseful [obsolete] adj.
huzursuzluk yaratan daunted adj.
huzursuzluk yaratan squalid adj.
huzursuzluk vererek disquietly adv.
huzursuzluk yaratarak squalidly adv.
Phrasals
huzursuzluk yaratmak run into v.
Phrases
huzursuzluk/tedirginlik artıyor there's storm brewing expr.
huzursuzluk olmadan without unrest expr.
Colloquial
aşırı huzursuzluk veya sinirlilik hissi all-overs n.
aşırı derecede huzursuzluk howling fantods n.
aşırı derecede huzursuzluk screaming fantods n.
huzursuzluk/kaygı/endişe yaşamak (marihuana içtikten sonra) be dragged v.
huzursuzluk yaratarak snarkily adv.
Idioms
huzursuzluk yaratmak frighten the horses v.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the (blue) touch paper v.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the blue touch paper v.
isyan/öfke/huzursuzluk dalgası yaratmak light the touch paper [uk] v.
alttan alttan huzursuzluk/tedirginlik vermek give (someone) the shakes v.
üzerinde uzun süren bir huzursuzluk bırakmak hang heavy v.
ağır ve kalıcı huzursuzluk hissi yaratmak lie heavy v.
(birinin) içine huzursuzluk düşürmek throw a scare into (someone) v.
huzursuzluk/çalkantı çıkacak a storm is brewing expr.
Law
nifak yoluyla huzursuzluk yaratan şahıs barrator n.
nifak yoluyla huzursuzluk yaratan şahıs barrater n.
Politics
politik huzursuzluk political unrest n.
politik huzursuzluk political disturbance n.
siyasal huzursuzluk political disturbance n.
siyasal huzursuzluk political unrest n.
siyasi huzursuzluk political disturbance n.
siyasi huzursuzluk political unrest n.
toplumsal huzursuzluk fitna n.
Medical
adet öncesi gerginlik ve huzursuzluk premenstrual stress and discomfort n.
huzursuzluk ve inleme şikayeti complaint of unease and groaning n.
karnın üst kısmında çarpıntı ve ağrılı bir daralma ile kendini gösteren huzursuzluk angor n.
vücutta huzursuzluk distress n.