Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | ile bozmak | adulterate with v. |
Phrasals | ile bozmak | adulterate with v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | (zehirli veya tehlikeli madde ile) bozmak | infect v. |
General | duman ile rengini bozmak | smoke v. |
Phrasals | ||
Phrasals | ile görünüşünü bozmak | deface with v. |
Phrasals | ile bozmak/yozlaştırmak | lace with v. |
Phrasals | ile işini bozmak | plague with v. |
Phrasals | ile sinirini bozmak | plague with v. |
Phrasals | ile sinirini bozmak | trouble with v. |
Idioms | ||
Idioms | bir şey ile aklını bozmak | have a bee in the bonnet v. |
Idioms | bir şey ile aklını bozmak | have a bee in one's bonnet v. |
Basketball | ||
Basketball | savunmacının dengesini bozmak vücut ile yapılan aldatma hareketleri | fakes and feints n. |
Archaic | ||
Archaic | karşıt etken madde ile bozmak | distemper v. |