Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | ile yüklü | laded with adj. |
Colloquial | ile yüklü | laden with adj. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | ile yüklü olmak | be encumbered with v. |
Phrasals | ||
Phrasals | ile yüklü olmak | be charged with v. |
Phrasals | (belirli bir anlam/nitelik ile) yüklü olmak | resonate with v. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | yüklü kamyonların özel gemi ile taşınması | ro-ro transport n. |
Trade/Economic | yüklü kamyonların özel gemi ile taşınması | roll-on/roll off transport n. |
Technical | ||
Technical | yay ile yüklü | spring-loaded adj. |
Physics | ||
Physics | iki proton ve iki nötrondan oluşan bir helyum atomunun çekirdeği ile özdeş pozitif yüklü nükleer partikül | alpha n. |
Physics | iki proton ve iki nötrondan oluşan bir helyum atomunun çekirdeği ile özdeş pozitif yüklü nükleer partikül | alpha particle n. |
Physics | iki proton ve iki nötrondan oluşan bir helyum atomunun çekirdeği ile özdeş pozitif yüklü nükleer partikül | alpha ray n. |
Physics | iki proton ve iki nötrondan oluşan bir helyum atomunun çekirdeği ile özdeş pozitif yüklü nükleer partikül | alpha radiation n. |