Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Verlauf
in your time
Bedeutungen, die der Begriff
"in your time"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 29 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Colloquial
1
Colloquial
in your own good time
expr.
canın istediği zaman
2
Colloquial
in your own good time
expr.
ne zaman canın isterse
3
Colloquial
in your own good time
expr.
kendin istediğinde
4
Colloquial
in your own good time
expr.
hazır olduğunda
Idioms
5
Idioms
be in advance of your time
v.
zamanının ilerisinde olmak
6
Idioms
be in advance of your time
v.
çağının ilerisinde olmak
7
Idioms
be in advance of your time
v.
döneminin ilerisinde olmak
8
Idioms
do something in your own sweet time/way
v.
canı istediğinde/istediği gibi yapmak
9
Idioms
do something in your own sweet time/way
v.
istediği zaman/şekilde yapmak
10
Idioms
do something in your own sweet time/way
v.
ne zaman/nasıl isterse yapmak
11
Idioms
do something in your own sweet time/way
v.
kendi istediği zaman/gibi yapmak
12
Idioms
be in advance of your time
v.
çağının/zamanının ötesinde olmak
13
Idioms
be in advance of your time
v.
çağının/zamanının ilerisinde olmak
Speaking
14
Speaking
what do you enjoy doing in your spare time?
expr.
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız?
15
Speaking
what do you do in your spare time?
expr.
boş zamanını nasıl değerlendirirsin?
16
Speaking
what do you do in your free time?
expr.
boş zamanlarında ne yaparsın?
17
Speaking
what do you enjoy doing in your free time?
expr.
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
18
Speaking
what do you enjoy doing in your free time?
expr.
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun?
19
Speaking
what do you enjoy doing in your spare time?
expr.
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanırsın?
20
Speaking
what do you enjoy doing in your free time?
expr.
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
21
Speaking
what do you enjoy doing in your free time?
expr.
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanırsınız?
22
Speaking
what do you enjoy doing in your spare time?
expr.
boş zamanlarında ne yapmaktan hoşlanıyorsun?
23
Speaking
what do you enjoy doing in your spare time?
expr.
boş zamanlarınızda ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
24
Speaking
what do you do in your spare time?
expr.
boş zamanında ne yaparsın?
25
Speaking
what do you do in your spare time?
expr.
boş zamanlarında neler yaparsın?
26
Speaking
what do you do in your spare time?
expr.
boş zamanlarında ne yaparsın?
27
Speaking
what do you do in your spare time?
expr.
boş zamanlarında ne/neler yaparsın?
28
Speaking
in your own time
expr.
hazır olduğunuzda
29
Speaking
in your own time
expr.
kendinizi hazır hissetiğinizde
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of in your time
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy