kötü niyetle - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kötü niyetle



Bedeutungen von dem Begriff "kötü niyetle" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 17 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kötü niyetle malafide adv.
kötü niyetle maliciously adv.
kötü niyetle malevolently adv.
kötü niyetle in bad faith adv.
kötü niyetle malignantly adv.
kötü niyetle despitefully adv.
kötü niyetle wantonly adv.
kötü niyetle negatively adv.
kötü niyetle malignly adv.
kötü niyetle wickedly adv.
kötü niyetle foully adv.
Phrases
kötü niyetle with malice aforethought expr.
Idioms
kötü niyetle to no good purpose adv.
kötü niyetle in bad faith expr.
Law
kötü niyetle maliciously adv.
kötü niyetle malafide adv.
Latin
kötü niyetle mala fide adv.

Bedeutungen, die der Begriff "kötü niyetle" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 44 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kötü niyetle yapılan dedikodu malicious gossip n.
kötü niyetle yapılan dedikodu malicious rumor n.
kötü niyetle yapılan dedikodu vicious rumor n.
kötü niyetle bakma leering n.
kötü niyetle sinsice dolaşan kimse micher n.
kötü niyetle yalakalık yapan kimse sardonian n.
kötü niyetle kandırma practice n.
kötü niyetle kandırma practise n.
kötü niyetle kaleme alınmış mektup poison-pen letter n.
kötü niyetle bakmak leer at v.
kötü niyetle gizlenmek skulk v.
kötü niyetle gizlenmek sculk v.
kötü niyetle bakmak leer v.
kötü niyetle birini beklemek await [obsolete] v.
kötü niyetle yaklaşmak malice [obsolete] v.
kötü niyetle rol yapmak misfeign v.
kötü niyetle bakılmış leered adj.
Phrasals
birine kötü niyetle bakmak perve on someone v.
(birine/bir şeye) kötü niyetle bakmak leer at (someone or something) v.
Colloquial
eleştiri veya şikayet içeren, kötü niyetle yazılmış kaba mesaj nastygram n.
Idioms
kötü niyetle bilerek kaybetmek play booty v.
kötü niyetle söylememek not mean any offense v.
kötü niyetle yapmamak not mean any offense v.
Trade/Economic
kötü niyetle verilen zarar malicious damage n.
Law
davayı uzatmak veya geciktirmek amacıyla kötü niyetle yapılan usuli itiraz dilatory defence n.
kötü niyetle tasarlama malicious mischief n.
kötü niyetle plan yapma malicious mischief n.
kötü niyetle tutuklama malicious arrest n.
kötü niyetle zarar verme malicious mischief n.
kötü niyetle başkasının hakkına tecavüz etme malicious trespass n.
kötü niyetle kovuşturma malicious prosecution n.
kötü niyetle yazışma ve/veya yanlış beyanlarda bulunma malicious falsehood n.
kötü niyetle yazışma ve/veya yanlış beyanlarda bulunma injurious falsehood n.
kötü niyetle tutuklama spiteful arrest n.
bile bile ve kötü niyetle with aforethought malice expr.
bile bile ve kötü niyetle with forethought malice expr.
Politics
iki yüzlülük, siyasi çıkar, vicdansız kurnazlık veya kötü niyetle ilişkilendirilen machiavelian adj.
Insurance
kötü niyetle verilen zarar malicious damage n.
Computer
internette, genellikle kötü niyetle, birine ait bilgileri arama ve yayınlama doxing n.
internette, genellikle kötü niyetle, birine ait bilgileri arama ve yayınlama doxxing n.
internette, genellikle kötü niyetle, birine ait bilgileri aramak ve yayınlamak dox v.
Slang
biri/bir şey için kötü niyetle ve kin dolu konuşma bitchfest n.
saldırarak kasten veya kötü niyetle yok etmek trash v.
bir kişinin etrafında kötü niyetle dolaşmak creep v.