Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Common Usage | ||
Common Usage | kötüye gitme | deterioration n. |
General | ||
General | kötüye gitme | relapse n. |
General | kötüye gitme | recidivation n. |
General | kötüye gitme | relapsing n. |
General | kötüye gitme | depravation n. |
General | kötüye gitme | pejoration n. |
Idioms | ||
Idioms | kötüye gitme | to hell in a handbasket expr. |
Food Engineering | ||
Food Engineering | kötüye gitme | retrograde n. |
Social Sciences | ||
Social Sciences | kötüye gitme | degeneration n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kötüye çıkmış adını temizlemek maksadıyla bir kurumda yeniliğe gitme | deinstitutionalization n. |
General | kötüye çıkmış adını temizlemek maksadıyla bir kurumda yeniliğe gitme | deinstitutionalisation n. |
General | yeniden kötüye gitme | recrudescence n. |
General | durumu kötüye gitme | relapsing n. |
Idioms | ||
Idioms | kötüye gitme/gidiş | jumping the shark n. |
Idioms | daha iyi olması gerekirken daha da kötüye gitme | one step forward two steps back expr. |
Medical | ||
Medical | sağlık durumu kötüye gitme | deterioration n. |
Archaic | ||
Archaic | yeniden kötüye gitme | recrudency n. |