kültürlü - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kültürlü



Bedeutungen von dem Begriff "kültürlü" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 24 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kültürlü cultured adj.
General
kültürlü enlightened adj.
kültürlü sophisticated adj.
kültürlü thoroughbred adj.
kültürlü literate adj.
kültürlü sophisticate adj.
kültürlü intelligent adj.
kültürlü cultivated adj.
kültürlü couth adj.
kültürlü knowledgeable adj.
kültürlü well-read adj.
kültürlü well-educated adj.
kültürlü well-mannered adj.
kültürlü well-informed adj.
kültürlü knowing adj.
kültürlü learned adj.
kültürlü lettered adj.
kültürlü high-minded adj.
kültürlü civil adj.
kültürlü scient adj.
Colloquial
kültürlü verlig [south africa] adj.
Archaic
kültürlü domestical adj.
kültürlü scienced adj.
kültürlü scienced adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kültürlü" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 41 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kültürlü kimse generalist n.
kültürlü kişi generalist n.
kültürlü (kimse) highbrow n.
kültürlü/okumuş/aydın/entelektüel kadın bluestocking n.
kültürlü/okumuş/aydın/entelektüel kadın bas bleu n.
çok zeki veya kültürlü olmayan kimse yahoo n.
entelektüel veya kültürlü çevrelerde yüksek statüye sahip veya bu çevrelerde nüfuz sahibi olan, seçkin bir gruba mensup kimse mandarin n.
orta derecede kültürlü olan kimse middlebrow n.
kendini kültürlü hale getirme self-cultivation n.
kendini kültürlü hale getirme self-culture n.
kültürlü kimse sophisticate n.
az kültürlü middlebrow adj.
düşük kültürlü low brow adj.
kültürlü (kimse) highbrowed adj.
çok kültürlü well-read adj.
çok kültürlü polycultural adj.
aşırı kültürlü ultrasophisticated adj.
görünüşte kültürlü glossy adj.
çok kültürlü cosmopolitan adj.
kültürlü olarak enlightenedly adv.
kültürlü bir şekilde cultivatedly adv.
Colloquial
kültürlü kimse highbrow n.
çok kültürlü multiculti adj.
Idioms
uzun saçlı entelektüel/kültürlü kimse longhair n.
kültürlü olmak have a good head on one's shoulders v.
kültürlü olmak be in the know v.
kültürlü olmak have a good head on shoulders v.
kültürlü biri olmak have a good head on your shoulders v.
-i yapmayacak kadar akıllı/kültürlü/terbiyeli olmak know better than v.
'-den kaçınacak kadar akıllı/kültürlü/terbiyeli olmak know better than v.
Politics
çok kültürlü eğitim multicultural education n.
çok kültürlü multicultural adj.
Psychology
iki kültürlü bicultural adj.
Social Sciences
çok kültürlü vatandaşlık multicultural cizitenship n.
Linguistics
çok kültürlü toplum multicultural society n.
iki kültürlü bicultural adj.
Slang
bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi geek n.
bilim, teknik, bilgisayar, edebiyat gibi bir veya birden fazla konu üzerinde bilgili ve aşırı saplantılı olan, zeki, kültürlü, yetenekli ve entelektüel özelliklere sahip sıradışı veya tuhaf kişi geke n.
kendini olduğundan daha kültürlü göstermek fake the funk v.
kültürlü geçinen booksy adj.
kültürlü geçinen booksie adj.