kırk bir - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kırk bir



Bedeutungen von dem Begriff "kırk bir" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kırk bir forty one n.

Bedeutungen, die der Begriff "kırk bir" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 52 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
yüz kırk dört düzineye eşdeğer bir miktar birimi great gross n.
(bir birime ait) kırk sekiz eş parça forty-eighth n.
bir şeye ait kırk sekiz eş parçadan biri forty-eighth n.
(bir birime ait) kırk beş eş parça forty-fifth n.
bir şeye ait kırk beş eş parçadan biri forty-fifth n.
kırk bir sıra sayı forty-first n.
(bir birime ait) kırk bir eş parça forty-first n.
bir şeye ait kırk bir eş parçadan biri forty-first n.
(bir birime ait) kırk dört eş parça forty-fourth n.
bir şeye ait kırk dört eş parçadan biri forty-fourth n.
(bir birime ait) kırk dokuz eş parça forty-ninth n.
bir şeye ait kırk dokuz eş parçadan biri forty-ninth n.
kırk bir sayısı forty-one n.
kırk bir birim forty-one n.
kırk bir nesne forty-one n.
kırk bir beden kıyafet forty-one n.
(bir birime ait) kırk iki eş parça forty-second n.
bir şeye ait kırk iki eş parçadan biri forty-second n.
(bir birime ait) kırk yedi eş parça forty-seventh n.
bir şeye ait kırk yedi eş parçadan biri forty-seventh n.
(bir birime ait) kırk altı eş parça forty-sixth n.
bir şeye ait kırk altı eş parçadan biri forty-sixth n.
(bir birime ait) kırk üç eş parça forty-third n.
bir şeye ait kırk üç eş parçadan biri forty-third n.
(roma rakamıyla) kırk bir xli adj.
kırk bir eş parçaya denk gelen forty-first adj.
kırk bir eş parçadan biri olan forty-first adj.
kırk yılda bir seldom adv.
kırk bir tanesi forty-one pron.
Phrases
kırk yılda bir seldom, if ever expr.
Proverb
yalancı kırk yılda bir doğru söylese de inanan olmaz liar is not believed when he tells the truth
yalancı kırk yılda bir doğru söylese de inanan olmaz liar is not believed even when he tells the truth
yalancı kırk yılda bir doğru söylese de inanan olmaz the liar is not believed when he tells the truth
yalancı kırk yılda bir doğru söylese de inanan olmaz a liar is not believed when he tells the truth
bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var a cup of coffee commits one to forty years of friendship
Colloquial
kırk yılda bir once in a blue moon expr.
Idioms
bir arazinin kuzeyindeki kırk akrelik alan north forty n.
kırk yılda bir gelen bir fırsat a golden opportunity n.
kırk çarşambanın bir araya gelmesi perfect storm n.
bir şey hakkında kılı kırk yarmak pick somebody/something to bits/pieces v.
bir şey hakkında kılı kırk yarmak pull somebody/something to bits/pieces v.
(biri/bir şey) hakkında kılı kırk yarmak pick (someone or something) to pieces v.
(birini/bir şeyi) kılı kırk yararcasına eleştirmek pick (someone or something) to pieces v.
(bir şey) hakkında kılı kırk yarmak pick holes in (something) v.
(bir şeyi) kılı kırk yararcasına eleştirmek pick holes in (something) v.
kırk yılda bir once in a blue moon expr.
Sport
bir mili iki dakika kırk saniyede kat etme two-forty n.
bir tür bilardo oyununda kırk birden fazla puan alma burst n.
oyuncunun kırk bir sayı almaya çalıştığı bir bilardo türü forty-one n.
bir tür bilardo oyununda kırk birden fazla puan almak burst v.
Music
bir oktavın kırk üçte birine karşılık gelen perde aralığı meride [obsolete] n.
Archaic
kırk yılda bir seld adv.