kaçakçılık - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kaçakçılık



Bedeutungen von dem Begriff "kaçakçılık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kaçakçılık smuggling n.
General
kaçakçılık traffic n.
kaçakçılık contraband n.
kaçakçılık running n.
kaçakçılık smuggling n.
kaçakçılık gullery n.
Trade/Economic
kaçakçılık smuggling n.
Law
kaçakçılık fraud n.
kaçakçılık contraband n.
kaçakçılık clandestine introduction n.
kaçakçılık smuggling n.
kaçakçılık contrabandism n.
Politics
kaçakçılık trafficking n.
kaçakçılık illegal trafficking n.
Archaic
kaçakçılık free trade n.

Bedeutungen, die der Begriff "kaçakçılık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 45 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kaçakçılık göstergesi indicator of smuggling n.
(kaçakçılık için) araştırma yapan kimse rummager n.
askeri polisin sahili kaçakçılık faaliyetlerinden koruma görevi preventive service n.
kaçakçılık gemisi smuggler n.
kaçakçılık yapmak bootleg v.
kaçakçılık yapmak smuggle v.
kaçakçılık yapmak contraband v.
kaçakçılık yapma smuggled adj.
Phrasals
kaçakçılık yapmak smuggle in v.
Colloquial
kaçakçılık yapmak run contraband v.
Trade/Economic
ankara emniyet müdürlüğü kaçakçılık ve organize suçlarla şube müdürlüğü anti smuggling and organized crime department of police office of ankara n.
Law
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü department of anti-smuggling and organized crime n.
adi kaçakçılık simple smuggling n.
döngüsel kaçakçılık carousel fraud n.
kaçakçılık çetesi smuggling ring n.
kaçakçılık suçu smuggling n.
kaçakçılık kanunu smuggling law n.
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele şube müdürlüğü directorate of anti-smuggling and organized crime branch n.
koşullu kaçakçılık conditional contraband n.
mali kaçakçılık financial trafficking n.
şartlı kaçakçılık conditional contraband n.
(kaçakçılık kaynaklı) mala el koyma infection n.
(kaçakçılık kaynaklı) kargoya el koyma infection n.
uyuşturucunun şehirlerden kasabalara aktarıldığı kaçakçılık planı county line n.
(gemiyi) kaçakçılık için araştırmak jerque v.
(birinin kargosuna kaçakçılık nedeniyle) hak kaybı yaşatmak infect v.
(birinin kargosunu kaçakçılık nedeniyle) elinden almak infect v.
(birinin malını kaçakçılık nedeniyle) elinden almak infect v.
Politics
kaçakçılık bilgi bankası anti-smuggling data bank n.
Institutes
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi başkanlığı department of anti-smuggling and organised crime n.
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele daire başkanlığı department of anti-smuggling and organised crime n.
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi başkanlığı department of anti-smuggling and organized crime n.
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi department of anti-smuggling and organised crime n.
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele daire başkanlığı department of anti-smuggling and organized crime n.
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi department of anti-smuggling and organized crime n.
kaçakçılık, arşiv ve sicil şubesi section of archiving, recording for smuggling n.
kaçakçılık, harekât ve değerlendirme şubesi section of smuggling operation and appraisal n.
kaçakçılık, istihbarat, harekât, bilgi toplama dairesi department of smuggling, intelligence, operation and data collection n.
kaçakçılık istihbarat koordinasyon kurulu smuggling, intelligence coordination board n.
kaçakçılık istihbarat koordinasyon şube müdürlüğü section of intelligence coordination for smuggling n.
kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele daire department for fighting against smuggling and organized crimes n.
kaçakçılık şubesi section of smuggling n.
kaçakçılık istihbarat koordinasyon kurulu smuggling, intelligence coordination board n.
havalimanı gümrük muhafaza kaçakçılık ve istihbarat müdürlüğü airport customs enforcement smuggling and intelligence directorate n.
Star Wars
hutt karteli kaçakçılık alanı hutt cartel smuggling site n.