|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
kendini belirli bir şeyi yapacak kadar güçlü hissetmek |
feel up to v.
|
|
Phrasals |
|
2 |
Phrasals |
kendini (bir şey) yapacak kadar güçlü, enerjik hissetmek |
feel up to (something) v.
|
|
Colloquial |
|
3 |
Colloquial |
(birinin) gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu |
what (one) is made of expr.
|
|
4 |
Colloquial |
gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğun |
what you are made of expr.
|
|
5 |
Colloquial |
birinin gerçekte ne kadar güçlü, yetenekli, cesaretli olduğu |
what somebody is made of expr.
|
|
Idioms |
|
6 |
Idioms |
birinin alt edemeyeceği kadar çok sayıda veya daha güçlü olmak |
be (one) too many for someone n.
|
|
7 |
Idioms |
biri/bir şey eskisi kadar iyi, güçlü, genç, güzel olmamak |
be past your/its best v.
|
|
8 |
Idioms |
boğa kadar güçlü olmak |
be (as) strong as an ox v.
|
|
9 |
Idioms |
öküz kadar güçlü olmak |
be (as) strong as an ox v.
|
|
10 |
Idioms |
boğa kadar güçlü |
strong as a horse adj.
|
|
11 |
Idioms |
boğa kadar güçlü |
strong as an ox expr.
|
|
12 |
Idioms |
boğa kadar güçlü |
as strong as an ox expr.
|
|
13 |
Idioms |
boğa kadar güçlü |
strong as a bull expr.
|
|
14 |
Idioms |
boğa kadar güçlü |
as strong as a lion expr.
|
|
15 |
Idioms |
boğa kadar güçlü |
as strong as a horse expr.
|
|
16 |
Idioms |
olabildiğince çabuk (erken) ve bir o kadar çok kişiyle (güçlü şekilde) |
firstest with the mostest expr.
|
|
17 |
Idioms |
öküz kadar güçlü |
as strong as an ox expr.
|
|
18 |
Idioms |
öküz kadar güçlü |
strong as an ox expr.
|
|
19 |
Idioms |
eskisi kadar güçlü/etkili değil |
in the wilderness expr.
|
|
|
20 |
Idioms |
her şeyi yapabilecek kadar güçlü |
ten foot tall and bulletproof expr.
|
|
Speaking |
|
21 |
Speaking |
keşke ben de bu kadar güçlü olabilseydim |
I wish I was that strong expr.
|
|
Technical |
|
22 |
Technical |
ses kaydı veya iletim sistemini aşırı yükleyecek kadar güçlü ses |
blast n.
|
|
Gastronomy |
|
23 |
Gastronomy |
danimarka'ya özgü, aroması danablu peyniri kadar güçlü olmayan mavi damarlı bir krem peynir |
mycella n.
|
|
Military |
|
24 |
Military |
düşmanın saldırmasını önleyecek kadar güçlü misilleme gücü |
deterrent n.
|
|
Card |
|
25 |
Card |
(kart oyununda el) teklif verilecek kadar güçlü |
biddable adj.
|
|
Archaic |
|
26 |
Archaic |
(rüzgar) hafif yelkenlileri sürüklemeye yetecek kadar güçlü esmek |
overblow v.
|
|
Engineering |
|
27 |
Engineering |
herhangi bir turing makinesinin yapabildiği işi ve her hesaplamayı yapabilecek kadar güçlü olan turing makinesi |
universal turing machine n.
|
|
Slang |
|
28 |
Slang |
birini yere yığabilecek kadar güçlü yumruk/darbe |
sunday punch n.
|
|