kan gibi - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kan gibi



Bedeutungen von dem Begriff "kan gibi" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kan gibi bloody adj.
Medical
kan gibi haematoid adj.
kan gibi haemoid adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kan gibi" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
insanları intikama teşvik eden kan lekeli tişört gibi güçlü sembol bloody shirt n.
yalnızca birkaç yüz mikrometrelik çapı bulunan ve kan gibi sıvılarda süspansiyon halinde tutulabilen çok küçük kabarcık microbubble n.
kan çanağı gibi (göz) bloodshot adj.
kan gibi kırmızı sanguine adj.
kan gibi kırmızı blood-red adj.
kan gibi kırmızı blood red adj.
kan gibi kırmızı sanguinaceous adj.
Idioms
taştan kan çıkarmak gibi bir şey blood out of a stone expr.
taştan kan çıkarmak gibi like getting blood out of a stone expr.
Law
süt akrabalığı gibi kan veya evlilik gibi bir bağ içermeyen akrabalık fictive kinship n.
Medical
kan, saç ve tükürük gibi hastaya ait bir işaret kullanarak kişiye özel geliştirilen bir tedavi yöntemi radionics n.
şelat yoluyla kurşun ya da cıva gibi bir ağır metali kan dolaşımından çıkarma chelation therapy n.
(ilaç gibi) kan basıncını düşüren madde depressor n.
etilen diamino tetraasetik asit gibi bir şelat yoluyla kan dolaşımından kurşun ya da cıva gibi bir ağır metali çıkarmak chelate v.
Physiology
kan gibi vücut sıvılarının vücut boşluğuna veya dokusuna birikmesi effusion n.
kan gibi sıvılardaki hematin veya hemoglobin miktarının ölçümüyle ilgili hematinometric adj.
Pathology
(kanama gibi nedenlerden sonra) kan hacminde azalma oligaemia n.
Pharmaceutics
hidroklorotiazit gibi idrar söktürücüleri içeren ve kan basıncını düşüren bir ilaç markası maxzide® n.
Biology
orta derinin bağ doku, kıkırdak, lenf, kan gibi yapılara dönüşen bölümü mesenchyme n.
kan hücrelerinin heteroliz gibi enzimlerle yıkıma uğraması heterolysis n.
Biochemistry
memelilerde anjiyogenez ve kan pıhtılaşması gibi birçok biyolojik süreci düzenleyen bir glikozaminoglikan heparan sulfate n.
memelilerde anjiyogenez ve kan pıhtılaşması gibi birçok biyolojik süreci düzenleyip hücre yüzeylerinde ve bazal zarlarda bulunan bir glikozaminoglikan heparitin sulfate n.
Agriculture
yem veya gübre olarak kullanılmak üzere kan kurdu, toprak solucanı gibi canlılar yetiştirme vermiculture n.
Breeding
kesim sırasında akan kan için tavuk gibi kuşların çenesine takılan metal kap blood cup n.
Abbreviation
hastanın alt bedenine baskı uygulayarak kan kaybını yavaşlatan ve turnike gibi ilk şoku önleyen şişme bir pantolon mast (military antishock trousers) abrev.