karışık - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

karışık



Bedeutungen von dem Begriff "karışık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 135 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
karışık complex adj.
karışık mixed adj.
karışık complicated adj.
General
karışık huggermugger n.
karışık intricacy n.
karışık knotty adj.
karışık obscure adj.
karışık adulterated adj.
karışık convolute adj.
karışık miscellaneous adj.
karışık muddy adj.
karışık promiscuous adj.
karışık disordered adj.
karışık confused adj.
karışık troublous adj.
karışık complicated adj.
karışık unorderly adj.
karışık unsettled adj.
karışık muddled adj.
karışık at loose ends adj.
karışık confusing adj.
karışık impure adj.
karışık involute adj.
karışık involved adj.
karışık untidy adj.
karışık wooly adj.
karışık disconcerted adj.
karışık cluttered adj.
karışık knotted adj.
karışık disorganized adj.
karışık indecipherable adj.
karışık mazy adj.
karışık perplexed adj.
karışık reticular adj.
karışık unclear adj.
karışık composite adj.
karışık motley adj.
karışık nebulous adj.
karışık compound adj.
karışık unsized adj.
karışık tangled adj.
karışık inexplicit adj.
karışık turbid adj.
karışık blended adj.
karışık unclassified adj.
karışık indiscriminate adj.
karışık kinky adj.
karışık woolly adj.
karışık disorderly adj.
karışık deep adj.
karışık medley adj.
karışık chequered adj.
karışık entangled adj.
karışık adulterate adj.
karışık enigmatic adj.
karışık screwy adj.
karışık convoluted adj.
karışık calico adj.
karışık combined adj.
karışık hybrid adj.
karışık circuitous adj.
karışık mixed adj.
karışık immethodical adj.
karışık complicating adj.
karışık dubious adj.
karışık muddling adj.
karışık vague adj.
karışık assorted adj.
karışık befogged adj.
karışık befuddled adj.
karışık checkered adj.
karışık disorganised adj.
karışık complexed adj.
karışık messy adj.
karışık ragged adj.
karışık tanglesome adj.
karışık tangly adj.
karışık tempered adj.
karışık tempestuous adj.
karışık upset adj.
karışık unculled adj.
karışık undeciphered adj.
karışık undiscriminating adj.
karışık jumbled adj.
karışık unorganized adj.
karışık unorganised adj.
karışık upside-down adj.
karışık willy-nilly adj.
karışık mazey [obsolete] adj.
karışık woozy adj.
karışık harum-scarum adj.
karışık misorderly [obsolete] adj.
karışık mixter-maxter adj.
karışık light adj.
karışık muddied adj.
karışık riddling adj.
karışık riley adj.
karışık chowchow adj.
karışık dense adj.
karışık deranged adj.
karışık odd adj.
karışık off the hooks adj.
karışık roughhouse adj.
karışık ruffin adj.
karışık implex adj.
karışık implexuous adj.
karışık implicate [obsolete] adj.
karışık implicit [obsolete] adj.
karışık inexplicable [obsolete] adj.
karışık complicate adj.
karışık diffuse [obsolete] adj.
karışık inorganized adj.
karışık inorganised adj.
karışık pellmell adj.
karışık scrambling adj.
karışık sinuous adj.
karışık spaghettilike adj.
karışık stocked with adj.
karışık half and half adv.
karışık misc. (miscellaneous) abrev.
Phrases
karışık out of square expr.
Colloquial
karışık wafty adj.
karışık mixy adj.
karışık in a mess expr.
Idioms
karışık like herding frogs expr.
Law
karışık complicated adj.
Politics
karışık complex adj.
Technical
karışık intricate adj.
karışık inextricable adj.
Computer
karışık blends n.
Archaic
karışık mazeful adj.
karışık miscellany adj.
karışık mixt adj.
Slang
karışık mungy adj.
British Slang
karışık puddled adj.

Bedeutungen, die der Begriff "karışık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
korkuyla karışık şaşkınlık awe n.
karışık siyasal durum unsettled political situation n.
çürümüş yaprakla karışık gübre compost n.
kafası karışık olma feyness n.
karışık şey commixture n.
korkuyla karışık saygı awe n.
karışık yem blended feed n.
karışık şey mélange n.
karışık ve sık bir sürü huddle n.
karışık şey mess n.
karışık akıntı turbulent flow n.
karışık iş imbroglio n.
karışık ve taranmamış saç mop n.
şakayla karışık iğneli söz quip n.
karışık şey hash n.
karışık kültür mixed culture n.
ırkça karışık insanlar racially mixed people n.
karışık saç shock n.
karışık ispirto denatured alcohol n.
karışık dil hybrid language n.
karışık derleme salmagundi n.
karışık durum mess n.
karışık şey complex n.
karışık saç mop n.
saygıyla karışık korku awe n.
çin'e özgü karışık turşu chowchow n.
karla karışık yağmur sleet n.
yünle karışık pamuk kumaş linsey woolsey n.
karışık şey farrago n.
karışık renkli alacalı at skewbald n.
hikayenin karışık noktası nodus n.
bakır veya gümüşle karışık siyah kükürt alaşımı niello n.
korku ve merakla karışık saygı awe n.
karışık meyve suyu mixed fruit juice n.
karla karışık yağmur rain mixed with snow n.
karışık durum hugger-mugger n.
karışık durum mix-up n.
karışık şeyler medley n.
karışık desen crazy quilt n.
karışık desen patchwork quilt n.
karışık saç fuzzy hair n.
bulanık/karışık zihin foggy mind n.
karışık çerez trail mix n.
karışık iş complicated matter n.
çin'e özgü karışık turşu chow-chow n.
karışık pizza mixed pizza n.
karışık sırayı çözme descramble n.
karışık kaset mixtape n.
karışık fikir complex idea n.
karışık sandviç mixed sandwich n.
karışık sandviç mixed sub n.
popüler, gürültülü, karışık grup racquette n.
ortaya karışık birkaç şey mixed bag n.
(karışık bir şeyi) açmak unsnarling n.
ağa benzeyen karışık şey web n.
karışık ve bozuk durum malady n.
karışık mesaj mixed message n.
karmaşık/karışık bir mesaj, işaret mixed message n.
karışık yığın mat n.
birbiriyle karışık ve şeffaf cama gömülü renkli camdan yapılma ince çubuk ve tüpler millefiore glass n.
dört çiftli dansta karışık hareketler ve figürler hash n.
karışık renk brindle n.
karışık renkli hayvan brindle n.
karışık durum muck n.
mitlerle karışık hikaye myth history n.
karışık konuşma rigamarole n.
karışık konuşma rigmarole n.
karışık şey gumbo n.
azarlama ve aşağılama ile karışık beğenmeme opprobrium n.
karışık ses churme n.
karışık kütle imbroglio n.
karışık şey olla podrida n.
karışık koleksiyon olla podrida n.
karışık şey olla-podrida n.
karışık bir koleksiyon (edebi, müzik) olla-podrida n.
karışık şey commixion n.
karışık şey commixtion [obsolete] n.
karışık olmama incommixture [obsolete] n.
kumla karışık deniz çakılı dobbin [dialect] [uk] n.
karışık katmanlı damar yapısı foliation n.
yağlı ve karışık şey gaum [dialect] n.
yapışkan ve karışık şey gaum [dialect] n.
karışık malzemeler plunder n.
(müzik veya video oynatıcısında) karışık çal özelliği shuffle n.
karla karışık olma sleetiness n.
top çekmeyle karışık bir iskambil oyunu beano n.
karışık şey strew n.
karışık dokumak inweave v.
şakayla karışık iğneli söz söylemek quip v.
bilmece gibi karışık şekle sokmak enigmatize v.
açmak (karışık bir şeyi) untangle v.
karışık yemek mess v.
kafası karışık olmak be confused v.
karışık bir şeyi açmak untangle v.
karışık bir durumdan kurtarmak untangle v.
karışık bir durumdan kurtarmak disentangle v.
karışık renkli yapmak diaper v.
bilmece gibi karışık şekle sokmak enigmatise v.
amaçsızca/kafası karışık şekilde dolaşmak mill v.
karışık hale getirmek ramify v.
karışık hale gelmek ravel [obsolete] v.
(karışık bir şeyi) çözmek disentangle v.
(karışık bir şeyi) açmak disentangle v.
karışık bir şeyi açmak unclue v.
saygıyla karışık korku yaratmak awestrike v.
(karışık bir şeyi) çözmek unentangle v.
(karışık bir şeyi) açmak unentangle v.
kafası karışık olmak bubble v.
karışık koymak misorder v.
küçümseme ile karışık isteksizlik duymak disdain v.
karışık bir durumdan kurtarmak disinvolve v.
karışık hale gelmek disorder v.
saygıyla karışık korku duymak fear v.
(müzik veya videoları) karışık sırada görüntülemek shuffle v.
(müzik veya videoları) karışık oynatmak shuffle v.
olayı karışık hale getirmek sophisticate v.
aklı karışık bemused adj.
saygı ile karışık reverential adj.
işsiz ortalıkta karışık at loose ends adj.
en karışık wooziest adj.
fazla karışık overcomplicated adj.
çok karışık labyrinthian adj.
çok karışık labyrinthine adj.
daha karışık woozier adj.
karışık dokunmuş inwrought adj.
karışık duygular besleyen ambivalent adj.
şakayla karışık laf sokan pawky adj.
bilmece gibi karışık enigmata adj.
karışık olmayan uncomplicated adj.
kafası karışık fey adj.
karışık renkli motley adj.
aşırı karışık overcomplicated adj.
zihni karışık groggy adj.
karışık hisleri olan ambivalent adj.
çok karışık too complex adj.
saygıyla karışık korku duygusundan yoksun awless adj.
saygıyla karışık korku duygusundan yoksun aweless adj.
karla karışık yağmur sleety adj.
karışık olmayan unalloyed adj.
karışık olmayan uncluttered adj.
kafası karışık befuddled adj.
kafası karışık wooly adj.
kafası karışık woolly-headed adj.
kafası karışık muzzy adj.
kafası karışık woolly adj.
kafası karışık muddled adj.
kafası karışık wooly-minded adj.
kafası karışık woolly-minded adj.
karışık milliyetten mixed-nationality adj.
kafası karışık tavert adj.
karışık olmayan noncomplex adj.
aklı karışık turbid adj.
tabanı sarı renkli karışık renkleri ile bilinen cam eşya tipi amberina adj.
karışık olmayan unallayed adj.
karışık olmayan unambivalent adj.
korku ve merakla karışık bir saygı duyan awed adj.
korkuyla karışık saygı duyan awful adj.
kafası karışık off-balance adj.
kafası karışık bleary adj.
biraz kafası karışık half-dazed adj.
şakayla karışık half-joking adj.
şakayla karışık half-serious adj.
karışık renkli medley [obsolete] adj.
aklı karışık woolly adj.
kafası karışık mixed adj.
karışık tasarımlı borax adj.
(özellikle kürkü desenli kediler için) çizgili veya karışık desenli brinded adj.
kafası karışık hurly burly adj.
karışık şekilde bağlı hyper adj.
karışık tasarlanan hyperactive adj.
(hareket) karışık rickety adj.
karışık ve sıkıntılı grumly [scotland] adj.
aşırı karışık overelaborate adj.
karışık olmayan immixed [obsolete] adj.
karışık bir halde disruly adj.
kafası karışık distraught adj.
karışık hale getiren complicative [obsolete] adj.
(alfabe çözümünde) karışık dizilerde görülen incoherent adj.
kafası karışık cross-eyed adj.
karışık dokunmuş intextured adj.
karışık dokunmuş inworn adj.
aşırı karışık finicky adj.
kafası karışık olmayan free-minded adj.
kafası karışık skivie [obsolete] adj.
karışık tutumları olmak puzzleheaded adj.
karma karışık bir şekilde ruggedly adv.
karışık olarak intricately adv.
bilmece gibi karışık şekilde enigmatically adv.
karışık olmayacak şekilde elementarily adv.
karışık bir halde muddledly adv.
karışık bir şekilde woozily adv.
karışık olarak complexly adv.
karışık bir şekilde disconcertedly adv.
karışık bir halde impurely adv.
karışık şekilde tanglingly adv.
karışık olmayan bir şekilde unambivalently adv.
karışık bir şekilde mazily adv.
karışık şekilde miscellaneously adv.
karışık bir şekilde mixedly adv.
karışık bir şekilde mixtly adv.
kafası karışık bir şekilde hurry-scurry adv.
kafası karışık bir şekilde hurry-skurry adv.
karışık şekilde disorderly adv.
karışık şekilde disordinately [obsolete] adv.
karışık bir halde disrulily adv.
karışık bir şekilde complicately adv.
karışık bir şekilde intermixedly adv.
Phrases
kafası karışık out of one's mind expr.
Colloquial
çok karışık a mixed bag n.
karışık zihin confused mind n.
karışık bir durum a tricky situation n.
kafası karışık genç crazy mixed-up kid n.
karışık terim/ifade fuzzword n.
karma karışık hurrah's nest n.
çok (zor, karışık) gelmek be so much/many (something) v.
ortaya karışık a mixed bag/bunch adj.
kafası karışık/karışmış buffaloed adj.
kafası biraz karışık a bit confused adj.
karışık olmayan fuss-free adj.
aklı karışık at fault expr.
kafası karışık at fault expr.
Idioms
içinden çıkılmaz/karışık durum a mare's nest n.
karışık ayrıntılar the ins and outs n.
karışık ve zor kelime ten dollar word n.
kafası/aklı karışık in a spin n.
(gülünç/komik derecede) karışık heath robinson n.
(roman sonundaki) karışık durum twist in the tail n.
karışık duygular mixed emotions n.
kafası karışık mixed emotions n.
duyguları karışık mixed emotions n.
hüzünle karışık mutluluk mixed emotions n.
karışık/gülünç olaylar silsilesi comedy of errors n.
karma karışık/karman çorman durum a tangled web n.
ortaya karışık olan şey mixed bag n.
karışık duygular/hisler mixed feelings n.
karışık durum pretty kettle of fish [us] n.
birisine karışık duygular taşımak/hissetmek get mixed feelings about v.
kafası tamamen karışmış/karışık olmak be all at sea v.
kafası karışık olmak be all at sea v.
karışık duygular içinde olmak have mixed feelings about something v.
karışık duygular içinde olmak get mixed feelings about something v.
kafası tamamen karışmış/karışık olmak be at sea v.
kafası karışık olmak have just one oar in the water v.
karışık duygular içinde olmak in mixed feelings v.
kafası karışık olmak be at sea v.
(karışık) bir şeyi onarmaya çalışmak fuss with something v.
karmaşık/karışık bir mesaj vermek send a mixed message v.
karmaşık/karışık mesajlar vermek send mixed messages v.
karmaşık/karışık işaretler vermek send mixed signals v.
karmaşık/karışık bir işaret vermek send a mixed signal v.
kafası karışık olmak not know if (one) is afoot or on horseback v.
(birine/bir şeye) korkuyla karışık bir saygı duymak be in awe (of someone or something) v.
aklı/zihni karışık olmak go out of your mind v.
aklı/zihni karışık olmak be out of your mind v.
birine/bir şeye korkuyla karışık bir hayranlık duymak be in awe of somebody/something v.
birine/bir şeye korkuyla karışık bir saygı duymak be in awe of somebody/something v.
birine/bir şeye korkuyla karışık bir hayranlık duymak stand in awe of somebody/something v.
birine/bir şeye korkuyla karışık bir saygı duymak stand in awe of somebody/something v.
karışık duygular içinde olmak have mixed feelings v.
(biri/bir şey hakkında) karışık duygular içinde olmak have mixed feelings (about somebody/something) v.
karmaşık/karışık işaretler vermek send mixed signals v.
karmaşık/karışık bir işaret vermek send a mixed signal v.
kafası karışık all in a dither adj.
karışık durumda all of a dither expr.
kafası karışık in a dither expr.
karışık durumda in a complicated spot expr.
karma karışık in a whirl expr.
espriyle karışık (with) tongue in cheek expr.
kafası karışık halde at a stand expr.
(birine/bir şeye) korkuyla karışık bir saygı duyan in awe expr.
kafası karışık out of mind expr.
durum karışık bir hal alıyor the thick plottens expr.
Speaking
kafam karışık I am confused interj.
aklım çok karışık my mind is so confused expr.
benim aklım çok karışık my mind is so confused expr.
durum karışık bir hal alıyor the plot thickens expr.
işler karışık things are hectic expr.
ortalık bir hayli karışık things are pretty crazy expr.
kafam çok karışık I am so confused expr.
ortalık karışık things are crazy expr.
şakayla karışık only half in jest expr.
Trade/Economic
farklı malların ithalinde ya da ihracında uygulanan karışık döviz kurları mixed mixing rate n.
karışık giriş composite entry n.
karışık sermaye blended fund n.
karışık yük mixed cargo n.
karışık fon blended fund n.
karışık mal miscellaneous goods n.
karışık mallar miscellaneous goods n.
karışık yükle ilgili ücret tablosu general cargo rates n.
karışık kredi mixed credit n.
karışık yük general cargo n.
karışık stok mixed inventory n.
karışık pazarlama scrambled merchandising n.
karışık masraflar mixed cost n.
karışık sapma mix variance n.
temel sınıflara göre karışık verilerin özeti recapitulation n.
(mağazalarda) ürünlerin genellikle karışık halde içine konduğu kap dumpbin n.
Law
karışık yargı mixed jurisdictions n.
Politics
faaliyet sahası karışık olan holding şirketi mixed activity holding company n.
gereksiz ölçüde karışık bürokratik dil federalese n.
Industry
karışık gaz integral gas n.
karışık gazojen gazı coking plant gas n.
Technical
akan karışık gaz korozyon deneyi flowing mixed gas corrosion test n.
akan karışık gaz korozyonu deneyi flowing mixed gas corrosion test n.
ışınlanmamış karışık oksit yakıt peletleri unirradiated mixed oxide fuel pellets n.
karışık ortamlı filtre mixed media filter n.
karışık yükleme bulk loading n.
karışık akışlı pompa mixed flow pump n.
karışık iplik blended yarn n.
karışık kristal mixed crystal n.
karışık fonksiyon composite function n.
karışık taneli karmalar particulate composites n.
karışık iletken composite conductor n.
karışık bağlantı sloppy link n.
karışık profil intricate shape n.
karışık kullanımlı merkez multiuse center n.
karışık oksit seramikler mixed oxide ceramics n.
karışık katmanlı damar banded structure n.
karışık akımlı pompa mixedflow pump n.
karışık tip su arıtıcısı mixed-bed demineraliser n.
karışık iplik mixed yarn n.
karışık pere random riprap n.
karışık basınçlı türbin mixed-flow water turbine n.
karışık iyon değiştirici mixed-bed ion exchanger n.
karışık taneli seramikler particulate ceramics n.
karışık taş run-of-quarry stone n.
karışık taban yazımı mixed base notation n.
karışık kavşak staggered junction n.
karışık tip pissu toplama kanalı combined system intercepting sewer n.
karışık tane boyu mixed grain size n.
karışık gaz akışlı çevre deneyi mixed flowing gas environmental test n.
karışık sıvı mixed liquid n.
karışık oksitler mixed oxides n.
karışık iyonlayıcı ışınlar mixed ionizing radiations n.
karışık tabakalı damar banded structure n.
karışık salata combination salad n.
karışık çamur mixed sludge n.
karışık taban mixed radix n.
karışık akım turbulent flow n.
karışık kumaş union n.
karışık usare mixed juice n.
karışık kumaş blended fabric n.
karışık kan mixed blood n.
karışık taban yazımı mixed radix notation n.
karışık sıra composite order n.
karışık kafes sistemler combined trusses n.
karışık lifli melez intraply hybrid n.
karışık iyon değiştirici filtre mixed-bed filter n.
ksilen (karışık izomerler) xylene n.
karışık tamsayılı programlama mixed integer programming n.
karışık taneli mixed grained adj.
karışık kamış mixed stuff adj.
karışık olmayan pure adj.
Computer
ilişki durumu karışık relationship status (it's) complicated n.
karışık değer mixed-value n.
karışık taban mixed radix n.
karışık arama mixed search n.
karışık belge mixed document n.
karışık içerik mixed content n.
karışık taban yazımı mixed base notation n.
karışık taban yazımı mixed radix notation n.
(yazılımda) belli bir anahtar değere karışık tek nesne bulunan örüntü multiton n.
Informatics
karışık dosya garbled file n.
Telecom
karışık işaretleri çözücü descrambler n.
Electric
karışık iletken composite conductor n.
Mechanic
karışık mal imalatı job lot production n.
Textile
sırlı yünlü veya karışık bir kumaş tamise n.
sırlı yünlü veya karışık bir kumaş tammy n.
sırlı yünlü veya karışık bir kumaş tammy cloth n.
sırlı yünlü veya karışık bir kumaş tamis n.
batı hint adaları'nda satılan kaba ve karışık keten kumaş ticklenburg n.
atkı ipliklerinin çözgü etrafında karışık şekilde büküldüğü bir tür örgü dantel balloon net n.
karışık dantelli sert ve geniş bir yakalık rabato n.
karışık dantelli sert ve geniş bir yakalık rebato n.
karışık iplik blended yarn n.
karışık iplik mixed yarn n.
karışık kumaş blended fabric n.
patiska üzerine renkli, karışık figürler işleme sanatı/işlemi calico printing n.
pamuk ve ipekle karışık dokunmuş dalgalı çizgili kumaş journey n.
yünlü veya yün ile pamuk karışık ince elbiselik kumaş delaine n.
yünle karışık pamuk kumaş linsey-woolsey n.
yünle karışık keten ya da pamuk kumaş linsey-woolsey n.
beyazla karışık siyah yünden evde dokunmuş şayak giysi kelt n.
yünle karışık pamuk kumaş linsey n.
karışık renkli kumaş heather mixture n.
fitilli olup özellikle yazlık kıyafetlerde kullanılan ince yünlü veya karışık bir kumaş drap d'ete n.
patiska üzerine renkli karışık figürler işlemede kullanılan oymalı bakır silindir shell n.
Construction
karışık kum blended sand n.
samanla karışık kilden yapılmış duvar cobwall n.
Lighting
karışık ışıklı lamba blended lamp n.
karışık ışıklı lamba self-ballasted mercury lamp n.
karışık geçme mixed transmission n.
karışık lamba blended lamp n.
karışık yansıma mixed reflection n.
Woodworking
karışık orman mixed forest n.
Dyeing
karışık renk nonsolid color n.
karışık renk nonsolid colour n.
Automotive
karışık sürtünme mixed friction n.
karışık yağlama mixed lubrication n.
karışık sürtünme mixed friction n.
Marine
karışık tanecik büyüklüğü mixed grain size n.
karışık gelgit mixedtide n.
karışık gel-git mixed tide n.
kısmen karışık tip partially mixed-type adj.
kuvvetlice karışık tip strongly mixed-type adj.
Mining
maden damarından çıkan çöple karışık malzeme shoad n.
Medical
karışık enfeksiyonda iki ayrı virüsün genomlarından melez virüs oluşumu reassortment n.
habis karışık tükürük bezi tümörleri malignant mixed tumours of salivary gland n.
karışık venöz oksijen satürasyonu mixed venous oxygen saturation n.
karışık soy lösemi mixed lineage leukemia n.
karışık bağ dokusu hastalığı mixed connective tissue disease n.
karışık bağ doku hastalığı mixed connective tissue disease n.
karışık endokrin-ekzokrin karsinom mixed endocrine-exocrine carcinoma n.
(balgamla karışık) kan tükürme hemoptysis n.
(balgamla karışık) kan tükürme kemoptysis n.
(balgamla karışık) kan tükürme haemoptysis n.
Anatomy
yutağı, gırtlağı, akciğerleri, kalbi, yemek borusunu, mideyi ve karın boşluğundaki iç organlarının çoğunu besleyen karışık bir sinir nervus vagus n.
yutak, gırtlak, akciğerleri, kalbi, yemek borusunu, mideyi ve iç organlarının çoğunu besleyen karışık bir sinir tenth cranial nerve n.
Psychology
insan beyninin sorun çözerken zor ve karışık yöntemler yerine en yalın yöntemi seçmesini tanımlamak için kullanılan terim cognitive miser n.
Pathology
pinta karışık lezyonları mixed lesions of pinta n.
Printing
karışık teknik mixed technique n.
Food Engineering
karışık kültür mixed culture n.
karışık usare mixed juice n.
Gastronomy
doğranmış karışık meyve konservesi tutti-frutti n.
karışık meyve aroması tutti-frutti n.
karışık soğuk etler mixed cold meats n.
karışık kuruyemiş assorted nuts n.
karışık salata mixed salad n.
karışık dondurma assorted ice cream n.
karışık et ızgarası mixed çiril n.
karışık içecekler mixed refreshments n.
karışık kebap mixed kebab n.
karışık dondurma miwed ice-cream n.
karışık pide mixed pita n.
karışık hamur tatlıları mixed turkish pastry n.
karışık sebzeler mixed vegetables n.
karışık komposto assorted stewithed fruit n.
karışık turşu mixed pickles n.
karışık turşu mixed pickle n.
karışık meyveli mixed fruit n.
karışık meyve assorted fruits n.
karışık biskuvi biscuit mix n.
karışık deniz mahsulleri mixed seafood n.
karışık meyve mixed fruits n.
karışık dolma mixed farci n.
karışık ızgara mixed grill n.
karışık ızgara mixed grill n.
karışık sebze mixed vegetables n.
karışık dondurma mixed ice cream n.
ruslar'da bir çeşit karışık aperitif zakuski n.
karışık sebzeli garnitür jardinière n.
birlikte ekilen karışık tahıllar dredge [dialect] [uk] n.
karışık et yemeği podrida n.
çin menşeli bir tür karışık sebze yemeği subgum n.
karışık sebzeli subgum adj.
karışık sebze ile hazırlanan subgum adj.
Math
karışık dağılımlar  mixture distributions  n.
Statistics
karışık normal olmayan eğri complex abnormal curve n.
karışık ekim intercropping n.
karışık gözlemler mixed-up observations n.
Chemistry
sıvıların içinde amonyak olup olmadığını test etmede kullanılan potasyum iyodür ve potasyum hidroksitle karışık bir cıva iyodür çözeltisi nessler's solution n.
karışık sıvı askıda katı madde mixed liquor suspended solid n.
içindeki farklı malzemelerin sıvı halde bulunduğu karışık bir bileşim mistura n.
karışık oksit yakıt mox n.
sıvının içinde amonyak olup olmadığını potasyum iyodür ve potasyum hidroksitle karışık cıva iyodür çözeltisi kullanarak test etmek nesslerize v.
Biochemistry
karışık yatak mixed-bed n.
karışık engelleme mixed type inhibition n.
karışık dölgöze heterozygote n.
Zoology
atlarda beyazla karışık kızıl kahverengi tüyler blossom n.
Botanic
karışık köklü orkide tangle orchid (plectorrhiza) n.
karışık kökleri olan, küçük ve kokulu yeşil çiçekler açan bir orkide tangle orchid (plectorrhiza) n.
bir çift sapsız talkım içeren karışık çiçeklenme verticillaster n.
şili'ye özgü birbirine karışık dalları, sert sivri uçlu yaprakları ve yenilebilir fındıkları olan herdem yeşil bir ağaç monkey puzzler n.
büyük ve küçük yaprakçıkların karışık bulunduğu tüy yapraklı bitki interruptedly pinnate n.
Agriculture
karışık tarım mixed farming n.
karışık yemler blended feeds n.
Breeding
karışık mera mixed pasture n.
dengeli karışık hayvan yemi chow® n.
Tobacco
burley tütünleri için alacalı karışık variegated schorched mixed adj.
Forestry
karışık mescere mixed stand n.
Social Sciences
eskiden güney afrika'da karışık etnik kökenli insanlar için yapılan ırkçı sınıflandırma cape coloured n.
karışık kökenli olmayan unhyphenated [us/canada] adj.
karışık olmayan (toplum) unintegrated adj.
karışık milliyete ait mongrel adj.
karışık milliyetten olan mongrel adj.
Literature
karışık ölçülü dize logaoedic n.
karışık ölçülü dize ile ilgili logaoedic adj.
Linguistics
karışık metafor mixed metaphor n.
fransızca, ispanyolca, yunanca ve arapça ile karışık italyanca'dan oluşan bir ortak dil lingua franca n.
History
genellikle bakırla karışık çeşitli eski altın paralara verilen ad crown n.
Philosophy
resim ve fotoğrafçılıkta pop artla karışık gerçeküstücülüğü bilinçaltı imgeler yoluyla canlandırma neosurrealism n.
Environment
karışık atık mixed waste n.
karışık imarlı bölge mixed developing zone n.
Geography
ufalanmış buz ile karışık su trash ice n.
Meteorology
yağmur, dolu, karla karışık veya karlı fırtına thick squall n.
karışık yağış mixed precipitation n.
karışık bulut mixed cloud n.
karla karışık yağmur ve sulu kar sleet and slush n.
karla karışık yağmur sleet n.
yağmurla karışık kar sleet n.