karşılık vermek - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

karşılık vermek



Bedeutungen von dem Begriff "karşılık vermek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 41 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
karşılık vermek respond v.
General
karşılık vermek spoken in response v.
karşılık vermek give back v.
karşılık vermek counteract v.
karşılık vermek talk back v.
karşılık vermek speak in response v.
karşılık vermek retort v.
karşılık vermek reciprocate v.
karşılık vermek reply to v.
karşılık vermek repay v.
karşılık vermek come back v.
karşılık vermek counter v.
karşılık vermek hit back v.
karşılık vermek spoke in response v.
karşılık vermek answer v.
karşılık vermek respond to v.
karşılık vermek riposte v.
karşılık vermek answer back v.
karşılık vermek answerback v.
karşılık vermek react v.
karşılık vermek return v.
karşılık vermek respond v.
karşılık vermek reply v.
karşılık vermek react to v.
karşılık vermek regest v.
karşılık vermek chop [obsolete] v.
karşılık vermek countermand v.
karşılık vermek countervail v.
Phrasals
karşılık vermek strike back v.
karşılık vermek key in v.
karşılık vermek come back v.
karşılık vermek find out v.
Colloquial
karşılık vermek rise (to) v.
Trade/Economic
karşılık vermek respond v.
karşılık vermek render v.
karşılık vermek rejoin v.
Technical
karşılık vermek reply v.
karşılık vermek respond v.
Telecom
karşılık vermek answerback v.
Card
karşılık vermek revie [obsolete] v.
Archaic
karşılık vermek counterbuff v.

Bedeutungen, die der Begriff "karşılık vermek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 156 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
suçlamaya karşılık vermek recriminate v.
birinin ateşine karşılık vermek shoot back at someone v.
sert karşılık vermek talk back to v.
biri bağırdığında ona bağırarak karşılık vermek yell back v.
aşkına karşılık vermek requite one's love v.
aşkına karşılık vermek reciprocate one's love v.
kötülüğe kötülükle karşılık vermek retaliate v.
-e karşılık vermek reciprocate v.
karşılık olarak vermek render v.
tedaviye karşılık vermek respond to the treatment v.
ateşe ateşle karşılık vermek fight fire with fire v.
aynı şekilde karşılık vermek give somebody a dose of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek give somebody a taste of their own medicine v.
beklentilere karşılık vermek live up to expectations v.
saldırıya karşılık vermek turn an attack v.
(sözle vb.) karşılık vermek answer someone back v.
(sözle vb.) karşılık vermek answer back to someone v.
(sözle) karşılık vermek argue back v.
birine vurarak karşılık vermek hit back at someone v.
küstahça karşılık vermek backtalk v.
suçlamaya karşılık vermek make a countercharge against an accuser v.
ihtiyacına karşılık vermek respond to the need of v.
meydan okumaya karşılık vermek take a dare v.
(el sallayarak/selam vererek) karşılık vermek acknowledge v.
(aşka, sevgiye) karşılık vermek relove [obsolete] v.
sempatiyle karşılık vermek vibrate v.
öfkeyle karşılık vermek huff v.
(eskrimde) çabuk karşılık vermek ripost v.
ani karşılık vermek ripost v.
pat diye karşılık vermek ripost v.
(eskrimde) çabuk karşılık vermek riposte v.
ani karşılık vermek riposte v.
pat diye karşılık vermek riposte v.
abartarak karşılık vermek overrespond v.
soruya soruyla karşılık vermek counterquestion v.
(karşılık bekleyerek) hediye vermek potlatch v.
ufak bir karşılık vermek scantle v.
(iyiliğe vb.) karşılık vermek requite v.
Phrasals
aynen karşılık vermek turn on v.
ateşle karşılık vermek fire back v.
birine sözle karşılık vermek mouth off at someone v.
(bir şey ile) karşılık vermek counter with something v.
(saldırıya/sataşmaya) karşılık vermek bite back v.
birine sözle veya şiddetle karşılık vermek lash back at someone v.
(birine) sözle veya şiddetle karşılık vermek lash back (at someone) v.
(birine) minnetten, saygıdan, takdirden yoksun bir karşılık vermek repay (one) with (something) v.
(bir şeye bir şeyle) karşılık vermek return (something) for (something) v.
(birine) karşılık vermek answer (one) back v.
(birinin) sözüne karşılık vermek answer back to (one) v.
(birine/bir şeye) karşı aynı şekilde karşılık vermek avenge (oneself) against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı (bir şey) için aynı şekilde karşılık vermek avenge (oneself) against (someone or something) for (something) v.
(bir şeye) aynı şekilde karşılık vermek avenge (oneself) for (something) v.
ile karşılık vermek counter with v.
(birine/bir şeye) ateşle karşılık vermek fire (something) back (at someone or something) v.
ateşe ateşle karşılık vermek fire (something) back (at someone or something) v.
(birine/bir şeye) hemen karşılık vermek fire back at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) hemen karşılık vermek fire back to (someone or something) v.
(birine/bir şeye şiddetle, olumsuz şekilde) karşılık vermek hit back (at someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) saldırısına karşılık vermek hit back (at someone or something) v.
şiddetle karşılık vermek lash back v.
(birine/bir şeye) karşılık vermek react to (someone or something) v.
(birinin yaptığı iyiliğe) saygısızlıkla karşılık vermek repay (one) for (something) v.
(birine) hak etmediği şekilde karşılık vermek repay (one) for (something) v.
(birine) minnetten, saygıdan, takdirden yoksun bir karşılık vermek repay (one) for (something) v.
(yapılan iyiliğe) saygısızlıkla karşılık vermek repay for v.
hak etmediği şekilde karşılık vermek repay for v.
(birine/bir şeye) karşılık vermek reply to (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşılık vermek respond to (someone or something v.
-e karşılık vermek return for v.
(birine) sert/kaba bir şekilde karşılık vermek talk back (to one) v.
(birine) saygısızca cevap/karşılık vermek talk back (to one) v.
(birine) terbiyesizce/küstahça cevap/karşılık vermek talk back (to one) v.
(bir borca) karşılık (değerli bir şey) teklif etmek/sunmak/vermek tender (something) for (something) v.
(birine/bir şeye) bir şekilde karşılık vermek welcome (someone or something) with (something) v.
Colloquial
iltifata iltifatla karşılık vermek return the compliment v.
kaba bir şekilde karşılık vermek smart off v.
saygısızca karşılık vermek smart off v.
densiz bir cevap/karşılık vermek smart off v.
küstahça karşılık vermek smart off v.
münasebetsiz bir cevap/karşılık vermek smart off v.
Idioms
(birinin) boş tehditlerine karşılık vermek buy a woof ticket v.
(birinin) hava atmasına/caka satmasına karşılık vermek buy a woof ticket v.
(birinin) boş tehditlerine karşılık vermek buy one's woof ticket v.
(birinin) hava atmasına/caka satmasına karşılık vermek buy one's woof ticket v.
açılan ateşe cevap/karşılık vermek fire something back at someone v.
ateşe ateşle karşılık vermek fight fire with fire v.
ateşe ateşle karşılık vermek fire something back at someone v.
aynı şekilde karşılık vermek give someone a taste of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek give someone a dose of their own medicine v.
aynı şekilde karşılık vermek give as good as one gets v.
birine karşılık vermek give someone static v.
fazlasıyla karşılık vermek give back with interest v.
göze göz dişe diş karşılık vermek give someone tit for tat v.
iyiliğine karşılık vermek return the favor v.
iyiliğe karşılık vermek return the favour v.
iyiliğe karşılık vermek return the favor v.
iltifata iltifatla karşılık vermek return someone's compliment v.
kötülükle karşılık vermek do evil in return v.
kötülüğe kötülükle karşılık vermek return evil for evil v.
(birine) onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek play the same game (as somebody) v.
meydan okumaya karşılık vermek take up the gauntlet v.
meydan okumaya karşılık vermek pick up the gauntlet v.
birine sinirli/kızgın bir şekilde karşılık vermek take (one's) head off v.
daha beter kötülükle karşılık vermek return it with interest v.
daha beter karşılık vermek return it with interest v.
bir şeye daha beter kötülükle karşılık vermek pay something back with interest v.
bir şeye daha beter karşılık vermek pay something back with interest v.
bir şeye daha beter kötülükle karşılık vermek return something with interest v.
bir şeye daha beter karşılık vermek return something with interest v.
(birine) bağırıp çağırarak karşılık vermek bite (one's) head off v.
(birine) ters bir cevap/karşılık vermek bite (one's) head off v.
birine bağırıp çağırarak karşılık vermek bite somebody's head off v.
birine ters bir cevap/karşılık vermek bite somebody's head off v.
birine bağırıp çağırarak karşılık vermek snap somebody's head off v.
birine ters bir cevap/karşılık vermek snap somebody's head off v.
birine bağırıp çağırarak karşılık vermek bite someone's head off v.
birine ters cevap/karşılık vermek bite someone's head off v.
birine bağırıp çağırarak karşılık vermek bite somebody's head off v.
birine ters cevap/karşılık vermek bite somebody's head off v.
birine bağırıp çağırarak karşılık vermek snap somebody's head off v.
birine ters cevap/karşılık vermek snap somebody's head off v.
öfkeyle karşılık vermek bristle with anger v.
öfkeyle karşılık vermek bristle with indignation v.
öfkeyle karşılık vermek bristle with rage v.
gözdağına karşılık vermek buy a wolf ticket v.
tehdide düşmanca karşılık vermek buy a wolf ticket v.
gözdağına karşılık vermek buy one's wolf ticket v.
tehdide düşmanca karşılık vermek buy one's wolf ticket v.
gözdağına karşılık vermek buy someone's woof ticket v.
tehdide düşmanca karşılık vermek buy someone's woof ticket v.
gözdağına karşılık vermek buy wolf ticket v.
tehdide düşmanca karşılık vermek buy wolf ticket v.
gözdağına karşılık vermek buy wolf tickets v.
tehdide düşmanca karşılık vermek buy wolf tickets v.
(birine) aynı şekilde karşılık vermek give (one) a dose of (one's) own medicine v.
(birine) aynı şekilde karşılık vermek give (one) a taste of (one's) own medicine v.
(birine) göze göz dişe diş karşılık vermek give (one) tit for tat v.
birine aynı şekilde karşılık vermek give somebody a taste of their own medicine v.
birine aynı şekilde karşılık vermek give somebody a dose of their own medicine v.
birine karşılık vermek give static v.
(birine) misliyle karşılık vermek pay (one) back with interest v.
aynı şekilde karşılık vermek pay in someone's own coin v.
birine aynı şekilde karşılık vermek pay someone back in their own coin [old-fashioned] v.
birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek play somebody's game v.
birine onun yöntemlerini kullanarak karşılık vermek play the same game (as somebody) v.
sinirli/kızgın bir şekilde karşılık vermek take head off v.
yanlışa yanlışla karşılık vermek doğrudur two wrongs make a right expr.
Law
suçlamaya karşılık vermek için mahkemeye çıkmamak bail v.
suçlamaya karşılık vermek için mahkemeye çıkmamak forfeit bail v.
Medical
tedaviye karşılık vermek respond to the treatment v.
Religious
zarar vermek ve zararla karşılık vermek yoktur no mischief nor mutual harming n.
Boxing
saldırıya karşılık vermek counterpunch v.
Card
aynı değerde kartı göstererek (partnere) karşılık vermek return v.
Archaic
selama karşılık vermek regreet v.
Slang
aynısını söyleyerek karşılık vermek flip the script (rap slang) v.
(birine) küstahça cevap/karşılık vermek give (one) static v.