kayış - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kayış



Bedeutungen von dem Begriff "kayış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kayış belt n.
kayış strap n.
General
kayış slip n.
kayış tab n.
kayış strop n.
kayış band n.
kayış belting n.
kayış thong n.
kayış trace n.
Technical
kayış tie-wrap n.
kayış strap n.
kayış slide n.
kayış spin n.
Computer
kayış belt n.
Textile
kayış v-belt n.
Automotive
kayış belt n.
kayış strap n.
Hunting
kayış sling n.

Bedeutungen, die der Begriff "kayış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 200 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kayış koşumu strapping n.
kayış kasnağı rim for a belt n.
kösele kayış leather belt n.
lastik kayış rubber belt n.
kayış mesafesi slippage n.
kayış (ustura) strop n.
kalın dokuma kayış webbing n.
kayış takımı harness n.
kayış kopması belt breakage n.
atın sırtından arabaya bağlanan deri kayış backband n.
sırt desteği sağlamak için kanoya bağlanmış kayış backband n.
atın arkasından geçen ve arabanın dingilini destekleyen geniş kayış backband n.
topuk etrafında sadece bir kayış bulunan hafif sandalet tip n.
sandalet tipi ayakkabının ayak kısmına oturan kayış sabot n.
sandalet tipi ayakkabının ayak kısmına oturan kayış sabot strap n.
hamutun koşum kayışına bağlı eğri çubuklara takılan deri kayış hame strap n.
koşum kayışını eğri çubuğa bağlayan kayış ilmeği hame tug n.
kilitsizken kılıcın düşmesini önlemek için kabzasına tutturulan bir kayış martingale n.
küçük kılıç veya hançerin takıldığı halka veya kayış hanger n.
kayış düzeni harness n.
pantolon paçasının açılmaması için takılan kayış bowyang n.
at arabalarında kullanılan deri kayış brace n.
ayakta veya oturur halde yapılan kontrollü kayış glissade n.
şövalyenin kalkanını omzu veya boynuna astığı deri kayış gige n.
şövalyenin kalkanının asılı olduğu ilave deri kayış guige n.
kaybolmaması için saat veya bileziğe takılan küçük kayış guard n.
at vb. hayvanın vücuduna sarılan kayış garth n.
sevkiyata veya bir şeyi taşımaya yarayan kayış avara kolu gibi araç shipper n.
ayak parmağı kısmında kayış bulunan sandalet pusher n.
kayış takıp çıkaran işçi strapper n.
kayış ile bağlamak strapple v.
kayış gibi leathery adj.
kayış gibi like leather adj.
kayış gibi as tough as a leather adj.
kayış gibi alutaceous adj.
kayış biçimli lorate adj.
kayış görevi gören straplike adj.
Idioms
kayış gibi olmak be (as) tough as old boots v.
kayış gibi olmak be (as) tough as shoe leather v.
kayış gibi tough as an old boot adj.
kayış gibi tough as old (shoe) leather adj.
kayış gibi as cool as a cucumber expr.
kayış gibi (et) as tough as an old boot expr.
kayış gibi (et) as tough as old shoe leather expr.
Technical
yükü hareket ettirmek için kullanılan kayış ya da zincir cargo sling n.
makine tahrik kayışının uçlarını birleştirmek için kullanılan ince deriden kayış veya bir dizi metal kelepçe lacing n.
sarkmayı önlemek için takılan ilmekli kayış trace-bearer n.
sarkmayı önlemek için takılan ilmekli kayış lazy strap n.
aşındırıcı kayış abrasive belt n.
çelik kayış steel belt n.
çapraz kayış crossed belt n.
deri kayış leather belt n.
dişli kayış tooth belt n.
düz kayış flat belt n.
dişli kayış gear belt n.
dişli kayış tahriği toothed belt drive n.
düz kayış flatbelt n.
harici kargo taşıma kulp ve kayış donanımı için teknik kriterler technical criteria for external cargo carrying strops and pendants n.
kayış ekleme belt lacing n.
kayış yerine makine parçası olarak kullanılan zincir chain feed n.
kayış gericisi belt tightener n.
kayış kelepçesi belt clamp n.
kayış germe cıvatası belt-tension adjusting screw n.
kayış ve gövde arasındaki bağlantı elemanları bracelet-to-case fastening elements n.
kayış hareketi running of the belt n.
kayış gericisi belt tensioner n.
kayış siperi belt guard n.
kayış elemanı belt element n.
kayışlar ve kayış tertibatı belts and belting n.
kayış avara kolu belt shifter n.
kayış kancası belt fastener n.
kayış gerginliği belt tension n.
kayış siperliği belt guide n.
kayış gergisi belt tightener n.
kayış çatalı belt fork n.
kayış veya kasnak mili belt or pulley shaft n.
kayış çatalı belt striker n.
kayış tutucusu belt retainer n.
kayış gerilimi belt tension n.
kayış gerici belt tightener n.
kayış kayması belt slip n.
kayış raptiyesi belt fastener n.
kayış besleyici belt conveyor feeder n.
kayış ek bağlantısı belt fastener n.
kayış verimi belt efficiency n.
kauçuklu kayış rubber belt n.
kayış kasnak belt and pulley n.
kayış çemberi drum n.
kayış kasnaklı tahrik vee belt drive n.
kayış kasnağı belt pulley n.
kayış çatalı strap fork n.
kayış gergi kasnağı bull tensioner n.
kaymasız kayış synchronous belt n.
kayış geçirme belting n.
kayış tertibatı strap attachment n.
kayış mengenesi belt stretcher n.
kayış ile tahrik belt transmission n.
kayış germe yayı belt-tension spring n.
kruvaze kayış crossed belt n.
kovalı kayış bucket belt n.
kösele kayış leather belt n.
kösele kayış leather strap n.
lastik kayış rubber belt n.
mafsallı taşıyıcı kayış link belt konveyor n.
oluklu kayış troughed belt n.
seyyar halkalı kayış detachable strap with suspension hooks n.
sonsuz kayış conveyer belt n.
sonsuz kayış endless belt n.
sonsuz kayış belt conveyor n.
sonsuz kayış continuous belt n.
tel kayış chain belt n.
taşıyıcı bantlarda kayış tutucu conveyor belt fastener n.
taşıyıcı kayış conveyor belt n.
tanjansiyal kayış tangential belt n.
taşıyıcı kayış conveyer belt n.
tırtıllı kayış caterpillar belt n.
tek kanallı kasnak (kayış dinamiği) single pulley groove n.
tırtıllı kayış toothed drive belt n.
v harfi şeklinde olan kayış v-belt n.
üçgen v kayış v-belt n.
yassı kayış dinamo kasnağı flat-belt dynamo pulley n.
yassı kayış flat-belt n.
yassı kayış flat belt n.
yüklü kayış loaded belt n.
kayış diski strap disk n.
kayış zımba belt punch n.
kayış ucunu sabitlemeye yarayan bir halka veya cep billet n.
deri kayış whang n.
kayış avara kolu shifter n.
taşıtın kar veya buzun üstünde kaymasına yarayan kayış shoe n.
kayış aktarmalı motor belt driven motor n.
usturayı kayış ile bilemek strap v.
Computer
otomatik kayış auto belt n.
Mechanic
konik kayış kasnağı conical pulley n.
doğrudan bağlantılı (kayış) direct-coupled adj.
Textile
eskiden tarım işçilerinin giydiği, pantolon paçalarını temiz tutmak için diz altından sarılan kayış ya da ip nicky-tam [scottish] n.
kadın ayakkabılarında bulunan t şeklindeki kayış t-strap n.
kadın ayakkabılarında bulunan t şeklindeki kayış t-bar n.
kayış deliği belt hole n.
taşıyıcı kayış feed cloth n.
Architecture
panjur sırtlarına çıtaları desteklemek için bağlanan bir dizi çapraz kayış ladder n.
Furniture
esasen sandalye yapımında kullanılan deri kayış veya kordon riempie [south africa] n.
Automotive
alternatör kayış gerginliği alternator belt tension n.
düz kayış flat drive belt n.
dişli kayış cog belt n.
dişli kayış ribbed belt n.
dişli kayış toothed belt n.
kayış dokuması webbing n.
kayış gergi düzeneği belt tensioner n.
kayış gerginliği belt tension n.
kayış gevşekliği belt slack n.
kayış hatvesi belt pitch n.
kayış malzemesi belting n.
kayış sıkıştırma eylemi belt clamping action n.
kayış spreyi belt dressing n.
kayış tahrikli soğutma fanı belt driven cooling fan n.
kayış gerginliğini ölçme aleti belt tension gauge n.
kayış germe mekanizması drive belt tensioner n.
kayış gergisi belt tensioner n.
kayış gergi mekanizması tensioner n.
kayış siperi belt shield n.
kayış gerginliği drive belt tension n.
kayış (emniyet kemeri) webbing n.
kayış avara gerdirme kasnağı belt idier pulley n.
kayış bağlantısı belt fastener n.
kayış koruyucusu belt guard n.
kayış ayarı drive belt adjustment n.
kayış kavraması belt grabber n.
konik kayış zımbası wad punch n.
motordan şarj dinamosuna hareket veren kayış generator belt n.
poly v kayış poly-v-belt n.
serpantin kayış serpentine belt n.
triger kayış kasnağı timing belt pulley n.
v kayış spreyi v-belt spray n.
yüksek modüllü kayış high modulus belt n.
motordan fana güç ileten kayış fan belt n.
Aeronautic
kuyruk üzerinde kayış tailslide n.
dönüş ve kayış göstergesi turn-and-slip indicator n.
kontrollü kayış controlled slipping n.
kuyruk üzerinde kayış tail slide n.
öne kayış forward slip n.
yana kayış açısı angle of slideslip n.
paraşütçünün kayış takımını paraşüte bağlayan dört kayıştan her biri riser n.
(uçakta) dönüş-kayış göstergesi skid n.
Marine
açık mevzide gemiciyi koruyan kayış horse n.
Marine Biology
kayış balığı sand cusk n.
siliatlı kayış anlamı veren son ek -troch suf.
Zoology
kayış balığı ophidion n.
Botanic
melastomataceae familyasının kayış benzeri yaprakları, büyük mor çiçekleri ve siyah yenilebilir meyveleri olan asya'ya özgü çalılardan oluşan tip cinsi melastoma n.
melastomataceae familyasının kayış benzeri yaprakları, büyük mor çiçekleri ve siyah yenilebilir meyveleri olan asya'ya özgü çalılardan oluşan tip cinsi genus melastoma n.
Breeding
(atçılıkta) kolanı sıkıştırmak için atın eyerinde bulunan bir kayış latigo [us/canada] n.
History
pantolonun paçasının açılmaması için takılan bir çift kayış bowyangs [australia/new zealand] n.
Hunting
kayış halkası sling swivel n.
(doğan ve şahin için) kayış lune n.
Sport
bayraklarla işaretlenmiş bir pistte zikzaklı kayış slalom n.
(dağcılık) kayış düzeni harness n.
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış climber n.
(kayakta) yokuş çıkarken geriye kaymayı önleyen bir tür kayış creeper n.
(kayakta) yan kayış yapmak sideslip v.
Ornithology
kuşu eğitmenin bileğinde tutan bir kayış üzerindeki halka varvel n.