Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kaygısız-tasasız olma durumu | insouciance n. |
General | kaygısız insan | airling n. |
General | kaygısız olay | idyll n. |
General | kaygısız durum | idyll n. |
General | daha kaygısız | jauntier adj. |
General | en kaygısız | jauntiest adj. |
General | kaygısız bir şekilde | buoyantly adv. |
General | kaygısız bir şekilde | boisterously adv. |
Colloquial | ||
Colloquial | kaygısız/tasasız vakit geçirmek | lark it up v. |
Colloquial | kaygısız, derbeder, salaş tarzı olan kişi/yer | boheme adj. |
Idioms | ||
Idioms | kaygısız zamanlar/yıllar | salad years n. |
Idioms | kaygısız zamanlar | salad days n. |
Idioms | kolay/sıkıntısız/kaygısız bir hayat/yaşam sürmek | breeze along v. |
Idioms | kaygısız olmak | have a light heart v. |