kaynatmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kaynatmak



Bedeutungen von dem Begriff "kaynatmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kaynatmak chat v.
kaynatmak seethe v.
kaynatmak weld v.
kaynatmak bubble v.
kaynatmak scald v.
kaynatmak brew v.
kaynatmak coddle v.
kaynatmak gossip v.
kaynatmak boil v.
kaynatmak elixate v.
kaynatmak bile [dialect] v.
kaynatmak buller [scotland] v.
kaynatmak plot v.
kaynatmak plote v.
kaynatmak scalder [dialect] [uk] v.
kaynatmak scaud [scotland] v.
kaynatmak shut v.
Phrasals
kaynatmak boil up v.
Colloquial
kaynatmak gab v.
Technical
kaynatmak simmer v.
kaynatmak boil v.
Archaic
kaynatmak leep v.
Slang
kaynatmak chew the fat v.
kaynatmak shoot the breeze v.
kaynatmak chew the fat/rag v.

Bedeutungen, die der Begriff "kaynatmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 59 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kampta yemek pişirmek, su kaynatmak için kullanılan teneke kap dixie n.
kampta yemek pişirmek, su kaynatmak için kullanılan teneke kap dixy n.
içten içe kaynatmak simmer v.
hafif ateşte kaynatmak coddle v.
hafif ateşte kaynatmak stew v.
şerbet içinde kaynatmak candy v.
şarabı baharatla kaynatmak mull v.
dersi kaynatmak disrupt the class v.
dersi kaynatmak disrupt the lesson v.
suyunu kaynatmak get into hot water v.
ağır ateşte kaynatmak coddle v.
yavaş yavaş kaynatmak (balığı) poach v.
(bira ya da şarabı) baharatla kaynatmak mull v.
hafifçe ateşte kaynatmak stew v.
(motor) su kaynatmak overheat v.
motor su kaynatmak overheat v.
bir şeyler karıştırmak/kaynatmak concoct v.
yumurta kaynatmak boil an egg v.
yumurta kaynatmak boil egg v.
tekrar kaynatmak reboil v.
yeniden kaynatmak reboil v.
tekrar kaynatmak re-boil v.
yeniden kaynatmak re-boil v.
kanını kaynatmak blood v.
küllü veya sabunlu suda ıslatmak veya kaynatmak buck [dialect] [uk] v.
(içkiyi) baharatla kaynatmak fettle [dialect] [uk] v.
Phrasals
(bir şeyi bir şeyin) arasında kaynatmak submerge (something) in (something) v.
bir metali başka bir metale kaynatmak alloy something with something v.
(bir metali başka bir metale) kaynatmak alloy (something) with v.
-e kaynatmak alloy with v.
bir metali başka bir metale kaynatmak alloy something with something v.
(bir metali başka bir metale) kaynatmak alloy (something) with v.
-e kaynatmak alloy with v.
bir şeyi buharlaşana kadar kaynatmak boil something away v.
bir şey kaynatmak boil something up v.
bir şeyi bir şeye kaynatmak fuse something with something v.
birbirine kaynatmak/kaynaştırmak weld together v.
Colloquial
kanını kaynatmak have one's blood up v.
Idioms
suyu kaynatmak boil the pot v.
kanını kaynatmak get one's juices flowing v.
kanını kaynatmak stir the blood v.
kanını kaynatmak stir one's blood v.
kanını kaynatmak get her/his juices flowing v.
bir şeyi kaynatmak bring something to a boil v.
tencereyi kaynatmak boil the pot v.
Technical
kamış suyu kaynatmak için kullanılan bir tür demir su ısıtıcısı jamaica train n.
kepek banyosunda kaynatmak bran v.
(yeni üretilen sabunu) istenen yapıya ulaşana kadar kaynatmak pitch v.
Textile
yarı kaynatmak half-boil v.
Food Engineering
içkiyi ateşte kaynatmak için kullanılan kap muller n.
Gastronomy
yeniden kaynatmak recoct [obsolete] v.
ağır ateşte, az kabarcıklı suda kaynatmak simmer v.
suyu az hava kabarcıklı kaynatmak simmer v.
yavaş yavaş kaynatmak coddle v.
yarı kaynatmak parboil v.
aşırı kaynatmak overboil v.
Chemistry
(sıvıyı) kondansatöre bağlı bir kapta buharı yoğunlaşıp geri akacak şekilde kaynatmak reflux v.
Archaic
fokur fokur kaynatmak upboil v.
(bezelye) yavaşça kaynatmak parch v.