kesik - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kesik



Bedeutungen von dem Begriff "kesik" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 37 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kesik cut n.
General
kesik scotch n.
kesik clipping n.
kesik incision n.
kesik kerf n.
kesik slit n.
kesik gash n.
kesik ogle n.
kesik cut n.
kesik slish [obsolete] n.
kesik snipping n.
kesik abrupt adj.
kesik penniless adj.
kesik interrupted adj.
kesik off adj.
kesik cutting adj.
kesik disconnected adj.
kesik broke adj.
kesik out adj.
kesik broken adj.
kesik hacking adj.
kesik rickety adj.
kesik incut adj.
Colloquial
kesik boo-boo n.
Technical
kesik slash n.
kesik bevelling cut n.
kesik truncated adj.
kesik discontinuous adj.
Automotive
kesik cut-out n.
kesik cutout n.
Medical
kesik tomy suf.
kesik tomies suf.
Anatomy
kesik scissure n.
Biochemistry
kesik scission n.
Botanic
kesik succise adj.
Music
kesik staccato adj.
Archaic
kesik insection n.

Bedeutungen, die der Begriff "kesik" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 288 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kesik ve tiz bir havlama yip n.
uzun kesik slash n.
kesik ve acı bir havlama yelp n.
notaları hızla ve kesik çalma arpeggio n.
kesik ve kuvvetli staccato n.
kesik ve tiz bir havlama yap n.
uzun ve dar kesik slit n.
çabuk ve kesik bir el sallama a flick of the wrist n.
kesik kuyruk bob n.
derin kesik laceration n.
pürüzsüz kesik clean cut n.
kesik atan kimse slitter n.
kesik gövde frustum n.
kesik kuyruklu cocktail n.
paçaları kesik kot cut-off jeans n.
kafası kesik ceset beheaded body n.
kafası kesik ceset headless body n.
kesilmiş/kesik (kağıt) offcut n.
üstü kesik piramit truncated pyramid n.
kuyruğu kesik hayvan bobtail n.
kesik baş aldatmacası yapılarak fotoğraf çekilme horsemanning n.
kötü kesik bad cut n.
kesik atma nicking n.
özel yöntemlerle süslenmiş kesik kafa tsantsa n.
ingiliz armalarında uçları kesik ince bir sopa şekli baton n.
kesik nefes bated breath n.
bıçak veya baltayla yapılan kesik hack n.
balta ile vurarak yapılan şekilsiz kesik hack n.
hafif kesik ripple [dialect] [uk] n.
kesik motor sesi chug-chug n.
bıçakla açılan tek kesik draw-cut n.
bir dizi kesik indentation n.
kulağı kesik kimse crop-ear n.
kulağı kesik hayvan crop-ear n.
kuyruğu kesik köpek curtal dog n.
(dekoratif cam eşyada) düz tabanlı kesik panel n.
kesik soluk pant n.
kesik parça shear n.
kesik insan kafası shrunken head n.
kumaşta açıklık veya yırtmaç belirten uzun düz kesik veya işaret slash n.
kesik cep slash pocket n.
kesik olmak (elektrik/su/gaz) be off v.
kesik ve tiz bir sesle havlamak (ufak köpek) yip v.
kesik yeri dikmek sew something up v.
çabuk ve kesik bir şekilde elini sallamak flick one's wrist v.
kesik ve acı bir sesle havlamak yelp v.
sık ve kesik soluklar alıp vermek breathe hard v.
kesik kesik ve hızlı söylemek jerk out v.
kesik kesik havlamak yelp v.
havlamak (ufak köpek kesik ve tiz bir sesle) yap v.
kesik atmak ogle v.
kesik kesik gülmek cackle v.
elektrik kesik olmak (power) be out v.
boğulurcasına kesik ses çıkarmak throttle [obsolete] v.
kesik kesik parıldamak winkle v.
kesik kesik parlamak winkle v.
kesik kesik ışıldamak winkle v.
(kalem, mürekkep) lekeli ve kesik kesik yazmak blotch v.
(hayvan) kesik kesik zıplayarak ilerlemek hop v.
kesik atmak scise v.
kesik hale getirmek slash v.
(kıyafetin kenarına) tasarım amaçlı kesik atmak slitter v.
kesik kesik ses çıkarmak stammer v.
tepesi kesik truncate adj.
kesik kesik intermittent adj.
(nefes) kesik kesik catchy adj.
tepesi kesik trunked [obsolete] adj.
kesik kuyruklu bobtail adj.
ucu kesik decacuminated adj.
üstü kesik decacuminated adj.
başı kesik decapitated adj.
(kesik, yara) keskin bir bıçakla yapılmış gibi incised adj.
kulakları kesik crop-eared adj.
kuyruğu kesik crop-tailed adj.
kuyruğu kesik curtal adj.
kesik saplı short adj.
kesik pipetli short adj.
kesik esen (rüzgar) fretful adj.
kesik kesik fitfully adv.
kesik kesik by snatches adv.
kesik kesik intermittently adv.
kesik kesik brokenly adv.
kesik kesik by jerks adv.
kesik kesik interruptedly adv.
kesik olarak disconnectedly adv.
kesik nefes alarak puffingly adv.
kesik kesik staccato adv.
elektrikler kesik there is no electricity expr.
elektrikler kesik there's no electricity expr.
Phrasals
sesi kesik kesik gelmek break up v.
Colloquial
ses kesik kesik gelmek cut out v.
kesik kesik çalışmak go in and out v.
bağlantısı kopmuş/kesik olmak be off v.
kesik olmak be out v.
kesik kesik nefes alan puffed adj.
Idioms
kulağı kesik old hand n.
kulağı kesik old bird n.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak run about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak be running about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak be rushing about like a headless chicken v.
başı kesik tavuk gibi etrafta dolanmak run around like a chicken with its head cut off v.
(birini/bir şeyi) kesik kesik dinlemek listen (to someone or something) with half an ear v.
kesik kesik dinlemek listen with half an ear v.
başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak run about like a chicken with its head cut off v.
kesik kesik in snatches adv.
başı kesik tavuk gibi like a chicken with its head cut off expr.
kesik kesik by fits and starts expr.
kesik kesik in fits and starts expr.
kesik kesik fits and starts expr.
Speaking
başı kesik şekilde bulunmuş she was found decapitated expr.
başı kesik şekilde bulundu she was found decapitated expr.
başı kesik şekilde bulundu he was found decapitated expr.
başı kesik şekilde bulunmuş he was found decapitated expr.
sular kesik water supply has been cut off expr.
Technical
eğri kesik bevel cut n.
kesik çizgiler boundary lines n.
kesik lifli iplikler staple fibre yarns n.
kesik kenar cut edge n.
kesik çizgili doğru dotted line n.
kesik olma discontinuity n.
kesik çizgi interrupted line n.
kesik elyaf chopped fibre n.
kesik taşıyıcı crop conveyor n.
kesik dikiş tack weld n.
kesik kesik çeken makine intermittent-pull machine n.
kesik süt suyu whey n.
kesik cam eşya incised glassware n.
kesik şey truncation n.
kesik koni frustum of cone n.
kesik iplik thrown off yarn n.
kesik koni frustum n.
kesik kesik intermittent n.
kesik taş sawn stone n.
kesik koni elek conical screen n.
kesik dalga testi chopped wave test n.
kesik piramit frustum-pyramid n.
kesik cam chopped glass n.
kondüsyonlandırılmış kesik tel conditioned cut wire n.
kondisyonlandırılmış kesik tel conditioned cut wire n.
sürekli kesik dalga interrupted continuous wave n.
şev kesik miter cut n.
tepesi kesik piramit truncated pyramid n.
uzun kesik veya açıklık slash n.
ucu kesik tuğla clip n.
ucu kesik tuğla end-cut brick n.
(takım tezgahı) kesik derinliği bite n.
halı dokumada kesik veya ilmekli iplik yapmak için kullanılan uzun çubuk wire n.
rüzgar yönünü göstermek için kullanılan bir direğin ucuna takılmış ucu kesik koni şekilli kumaş wind sleeve n.
kesik koni frusto-conical adj.
ucu kesik sawn-off adj.
ucu kesik sawed-off adj.
Computer
kesik çizgili dikey dashed vertical n.
kesik çizgi dashes n.
kesik çizgi dashed line n.
kesik çizgiler dashes n.
kesik alt çizgi dash underline n.
kısa kesik çizgi short dashes n.
kesik çizgi stilleri dash styles n.
kesik çizgi stili dash style n.
bağlantı kesik disconnected adj.
kesik çizgili dashed adj.
Informatics
kesik albümü scrapbook n.
Electric
kesik devre aşırı gerilimi cutting over voltage n.
sürekli kesik dalga interrupted continuous wave n.
Mechanic
(konik dişlide) kesik koninin tepe açısı pitch-cone angle n.
Textile
örgü makinesinin iğne milinde içine iğne yerleştirilen kesik trick n.
eğirilmiş kesik lifli iplik spun-staple yarn n.
kesik elyaftan yapılmış iplik staple fibre yarn n.
kesik aralığı vent n.
kesik elyaf staple fiber n.
kesik liflerden yapılmış iplik staple fibre yarn n.
kesik veya ilmek iplikli hava sahip tekstil yer döşemeleri textile floor coverings having a pile of cut or looped yarn n.
kesik elyaftan yapılmış iplik spun fiber yarn n.
kesik elyaf staple n.
kesik kenarlarda hasarlanmaya karşı direnç resistance to damage at cut edges n.
sentetik bir kesik elyaf iplik bulk yarn n.
Construction
kesik çalışma jog n.
kesik alınlık broken pediment n.
su akışı yönlendirmek için açılan kesik by-wash n.
Automotive
kesik yol çizgisi broken line n.
kesik etekli piston partial skirted piston n.
kesik beyaz çizgi broken white line n.
kesik tip topraklama elektrotlu buji cut back ground electrode n.
yatay kesilmiş kesik segman diagonal joint piston ring n.
kesik tavanlı chop-top adj.
merkezi jantına göre içerde kalıp parmakları ucu kesik koni biçiminde olan (tekerlek) dished adj.
Traffic
kesik sarı çizgi broken yellow line n.
kesik çift sarı çizgi double broken yellow line n.
Aeronautic
kesik kesik yeşil ışık intermittent green light n.
kesik kesik kırmızı ışık intermittent red light n.
kesik kesik beyaz ışık intermittent white light n.
kesik uçlu kanat clipped wing n.
Marine
yarık kesik duvar slit wall n.
kesik kesik off and on adv.
kesik kesik off-and-on adv.
Mining
kesik atma pricking n.
Medical
böbreğin cilde kesik atılarak deri altına sokulan tüp vasıtasıyla incelenmesini sağlayan tıbbi alet nephroscope n.
yırtık veya kesik tendonların dikilmesi tenorrhaphy n.
gırtlağa kesik atılan cerrahi müdale laryngotomy n.
iki kesik çizgi arası hiperekoik hat hyperechoic line between two dotted line n.
kesik kesik nefes alma panting n.
kesik izi incision n.
yüzeye yakın kan damarında küçük kesik açma cutdown n.
kesik solunum polypnea n.
kesik solunum polypnoea n.
küçük bir kesik açmak make a small incision v.
hızlı veya kesik solunum ile karakterize edilen polypneic adj.
hızlı ve kesik solunum ile öne çıkan polypneic adj.
Pathology
kesik kesik nefes almanın bir çeşidi cogged breath sound n.
Food Engineering
(krema) kesik broken adj.
Gastronomy
kesik (süt) turned adj.
Math
kesik silindir ungula n.
kesik kesik çizgi dashed line n.
kesik koni frustum of a cone n.
kesik piramit truncated pyramid n.
kesik koni sectional plane n.
kesik çatma truncated pyramid n.
kesik çatma frustum of a pyramid n.
kesik piramit frustum of a pyramid n.
kesik koni truncated cone n.
tepesi kesik truncated adj.
Geometry
kesik silindir hoof [obsolete] n.
Zoology
tersiyer döneme ait kesik pençeli, tek toynaklı, ata benzeyen ve nesli tükenmiş memeli bir hayvan chalicothere n.
buğday kesik sineği barley midge n.
buğday kesik sineği mayetiola destructor n.
buğday kesik sineği hessian fly n.
kesik burunlu maymun snub-nosed monkey n.
kulakları ve kuyruğu kesik olan üç ayrı köpek ırkına verilen ad pinscher n.
Botanic
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi tongue graft n.
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi whip graft n.
kesik atılmış farklı bitkiler birleştirilerek yapılan aşılama yöntemi whip and tongue graft n.
(bitki veya yumru kök) kesik üzerinde kabuk doku geliştirmek cork v.
kesik kenarlı (yaprak) daedalous adj.
(yaprak) kesik squarrose-slashed adj.
kesik gibi duran succise adj.
Agriculture
kesik süt peyniri green cheese n.
Tobacco
uçları kare şeklinde kesik bir puro cheroot n.
uçları kare şeklinde kesik bir puro sheroot n.
Forestry
özsuyunu çıkarmak için ağaca kesik atmak box a tree v.
Literature
doctor who evrenindeki agresif, hareketli ve kesik kesik konuşan robot benzeri yaratıklar dalek n.
Geography
derin ve dar bir kesik olarak kesişmek incise v.
Military
kesik hat interrupted line n.
kesik kesik çalışan jet motor pulse jet engine n.
kesik hat pecked line n.
Hunting
kesik vida interrupted screw n.
Tennis
kesik vuruş slice n.
Art
(dans figürü) kesik kesik ve sert percussive adj.
Music
kesik tempolu caz müziği rag n.
kesik tempo (caz) ragtime n.
kesik tempolu caz müziği çalan kişi ragtimer n.
kesik bir şekilde alçalan ve yükselen ritimlerin yapılabildiği enstrüman telleri ile ilgili re-entrant n.
kesik durgu interrupted cadence n.
kesik kesik staccato n.
kesik tempolu caz müziği ragtime n.
hızlı ve kısa keman yayı darbeleriyle kesik sesler çıkarma saltando n.
hızlı ve kısa keman yayı darbeleriyle kesik sesler çıkarma saltato n.
kesik tempolu caz müziği çalmak veya bestelemek rag v.
notaları hızla ve kesik çalmak arpeggiate v.
kesik kesik konuşmak staccato v.
kesik kesik çalmak staccato v.
kesik bir şekilde alçalan ve yükselen ritimlerin yapılabildiği enstrüman telleri ile ilgili reentrant adj.
(durgu) kesik deceptive adj.
kısa ve kesik kesik secco adj.
(müzik parçası) kesik kesik çalınan staccatissimo adj.
kısa ve kesik kesik şekilde secco adv.
kesik kesik staccatissimo adv.
(kesik çalış) staccato stili stacc. abrev.
Theatre
genellikle komedyenin yaptığı şakayı vurgulamak için kasnak vuruşundan veya zil sesinden sonra kullanılan hızlı ve kesik davul sesi rimshot n.
Archaic
başı kesik decollate adj.
Engineering
(eski mısır'da) kesik piramidal formlu geçit binası pylon n.
Entomology
buğday kesik sineği wheat fly n.
buğday kesik sineği larvası wheat maggot n.
buğday kesik sineği wheat midge n.
Slang
boğazı kesik smiley n.
kesik atmak come-up-and-see-me-sometime-look v.
kesik atmak pash-eye v.
kesik atmak mash-eye v.
kesik atmak the o.o v.
kesik atmak give a come hither look v.
kesik atmak glad eye v.
kesik atmak get-the-eye v.
kesik atmak sheep's-eyes v.
kesik atmak googly-eyes v.
kesik atmak the ogle v.
kesik atmak goo-goo eye v.
kesik atmak goo-goo eyes v.
kesik atmak leer v.
Anthropology
(ritüel amacıyla) penise üretra bölgesine kadar kesik atmak subincise v.