komşu - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

komşu



Bedeutungen von dem Begriff "komşu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
komşu neighbor n.
komşu neighbour n.
komşu adjacent adj.
General
komşu batch n.
komşu bor [dialect] n.
komşu contiguous adj.
komşu coterminous adj.
komşu flanking adj.
komşu conterminous adj.
komşu vicinal adj.
komşu adjacent to adj.
komşu next-door adj.
komşu neighbour adj.
komşu neighboring adj.
komşu neighbor adj.
komşu neighbouring adj.
komşu adjoinant adj.
komşu tangent adj.
komşu vicine adj.
komşu limitrophe adj.
komşu conterminable adj.
komşu conterminal adj.
komşu conterminant adj.
komşu conterminate adj.
komşu contiguate adj.
komşu satellite adj.
komşu satellitic adj.
komşu next to prep.
Law
komşu adjoinant adj.
komşu contiguous adj.
Technical
komşu neighbouring adj.
komşu neighboring adj.
Medical
komşu adjacent adj.
Biochemistry
komşu neighbor n.
komşu neighbour n.
komşu neighboring adj.
komşu neighbouring adj.
Archaic
komşu borderer n.
Slang
komşu nabe (neighbor) n.

Bedeutungen, die der Begriff "komşu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 242 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
komşu açılar adjacent angles n.
kapı komşu next door neighbor n.
kapı komşu next door neighbour n.
komşu olduğu kıyı bölgesi adjacent coastal zone n.
kapı komşu next door n.
komşu muamelesi neighborliness n.
komşu haklar neighboring rights n.
konu komşu kith and kin n.
komşu kapısı a nearby place n.
bir arazinin komşu arazi ile sınır olan kısımları abuttals n.
konu komşu the neighbours n.
komşu arazi sahibi abutter n.
komşu ülke contiguous country n.
bitişik komşu nextdoor n.
yan komşu nextdoor n.
komşu mülk sahipleri adjoining landowners n.
karşı komşu opposite neighbour n.
karşı komşu neighbor across n.
karşıdaki komşu opposite neighbor n.
karşıdaki komşu opposite neighbour n.
karşıdaki komşu neighbor across n.
karşı komşu opposite neighbor n.
komşu ülke neighbouring country n.
alt komşu downstairs neighbor n.
alt komşu downstairs neighbour n.
üst komşu upstairs neighbour n.
üst komşu upstairs neighbor n.
en yakın komşu nearest neighbour n.
komşu düğüm neighbour node n.
konu komşu neighbourhood n.
meraklı komşu curtain twitcher n.
botsvana ve namibya'ya komşu kalahari çölünde yaşayan güney afrika halkı bushmen n.
komşu çocuğu neighbour's kid n.
komşu kızı girl nextdoor n.
üst komşu neighbor upstairs n.
alt komşu neighbor downstairs n.
komşu gezmesi visiting a neighbor n.
komşu ziyareti visiting a neighbor n.
en yakın komşu closest neighbour n.
komşu şehirler neighboring cities n.
komşu kabile neighbouring tribe n.
kötü komşu bad neighbour n.
kötü komşu bad neighbor n.
gürültücü komşu noisy neighbour (uk) n.
gürültücü komşu noisy neighbor (us) n.
konu komşu neighborhood n.
komşu muamelesi neighbourliness n.
sorunlu hastaları greyhound otobüs şirketiyle komşu eyalete göndererek onlardan kurtulma greyhound therapy n.
komşu ülke neighboring country n.
komşu kasaba neighboring town n.
yakın komşu immediate neighbour n.
yakın komşu immediate neighbor n.
limana komşu olan bölge harborside n.
birden fazla şehirden ve yoğun nüfuslu komşu alanlardan oluşan büyük metropol bölgesi metroplex n.
iyi komşu olma good-neighborliness n.
iyi komşu olma good-neighbourliness n.
burçlu cephede komşu iki burcu birbirine bağlayan parçası curtain n.
düz duvar cephesinde komşu iki duvarı birbirine bağlayan bölüm curtain n.
komşu olmak neighbour v.
komşu olmak neighbor v.
komşu olmak become neighbours v.
komşu gibi neighborly adj.
komşu gibi neighbourly adj.
-e komşu adjacent to adj.
birbirine komşu adjacent adj.
-e komşu neighboring on adj.
komşu olan next door to adj.
bir organik bileşikteki komşu atomlar ile ilgili vicinal adj.
benzen halkasındaki iki komşu konumla ilgili ortho adj.
benzen halkasındaki iki komşu konumla karakterize olan ortho adj.
komşu olarak coterminously adv.
komşu olarak adjacently adv.
komşu olarak conterminously adv.
benzen halkasındaki iki komşu konumun ilişkisi anlamı veren ön ek ortho- pref.
Phrasals
bitişiğindeki/komşu araziyle birleşmek/birleştirmek annex to something v.
bitişiğindeki/komşu araziye katmak/katılmak annex to something v.
-e komşu olmak neighbor on v.
Proverb
ev alma komşu al (rus atasözü) get right neighbours rather than the right house
i̇yi çit iyi komşu yapar a good fence makes good neighbors
Colloquial
konu komşu kith and kin n.
yan komşu next-door neighbor n.
bitişik komşu one's next-door neighbor expr.
Idioms
bir şeye/yere komşu olmak neighbor on something v.
kapı komşu olmak live next door to someone v.
kapı komşu olmak live next door v.
(biriyle) kapı komşu olmak live next door (to one) v.
robins hava üssüne komşu olan warner robins, georgia'da bir motto olarak kullanılan ifade edimgiafap (every day in middle georgia is air force appreciation day) abrev.
robins hava üssüne komşu olan warner robins, georgia'da bir motto olarak kullanılan ifade edimgiafap (every day in middle georgia is armed forces appreciation day) abrev.
Speaking
merhaba komşu hello neighbor expr.
Trade/Economic
komşu rizikosu contiguity risk n.
komşu ülke contiguous country n.
özellikle ekonomik nedenlerle hizmet faaliyetlerini komşu bir ülkeden tedarik etmek nearshore v.
Law
komşu mülk sahibi abutting owner n.
komşu haklar neighbouring rights n.
komşu uyuşmazlığı mahkemeleri burlaw courts n.
komşu mülk sahipleri adjoining landowners n.
komşu evi dinleyen kimse eavesdropper n.
komşu ev sahibi abutting owner n.
aynı baronluk ve tımarın komşu kiracılarından doğan ortak kullanım hakkı vicinage n.
komşu iki kasabada yaşayan sakinlerin çiftlik hayvanlarını birbirlerinin arazisinde otlatma hakkı common because of vicinage n.
Politics
komşu gözetimi neighbourhood watch n.
genellikle ekonomik olarak etkileşimde olan birbirine komşu üç şehir tri-city n.
genellikle ekonomik olarak etkileşimde olan birbirine komşu üç şehirden biri tri-city n.
avrupa birliği komşu ülkeleriyle işbirliği cooperation with the neighbouring countries of the european union n.
çevre/komşu ülke peripheral country n.
komşu ortak ülkelerle işbirliği cooperation with neighboring countries n.
komşu ülkelerle işbirliği cooperation with neighboring countries n.
komşu ülkeler neighboring countries n.
komşu ortak ülkelerle işbirliği cooperation with neighbouring countries n.
komşu ülke toprakların ilhakını savunan siyasi akım irredentism n.
komşu ülkelerle işbirliği cooperation with neighbouring countries n.
ortak bir çıkar uğruna komşu devletlerin (şehirlerin) ortak hareket etmesi amphictyony n.
komşu ülkelere göre politik ve ekonomik olarak hasta/sıkıntılı olan ülke the sick man of n.
iyi komşu politikası good neighbor policy n.
iyi komşu siyaseti good neighbor policy n.
19. yüzyıldaki bir italyan partisinin komşu bölgeleri italyan nüfusları nedeniyle ilhak etme politikası irredentism n.
(19. yüzyılda) komşu bölgeleri italyan nüfusları nedeniyle ilhak politikası güden italyan partisinin üyesi irredentist n.
Institutes
avrupa komşu ülkeler politikası european neighbouhood policy n.
Technical
en yakın komşu atomlar nearest neighbour atoms n.
komşu atomlar neighbouring atoms n.
komşu listesi neighbor-list n.
komşu düzlem adjacent plane n.
komşu tane adjacent grain n.
komşu ağ yönlendiricileri neighboring routers n.
sanal komşu ağ yönlendiricisi virtual neighbor router n.
komşu (açılar) contiguous adj.
benzen halkasındaki iki komşu konumun ilişkisi anlamı veren ön ek orth- pref.
Computer
en yakın komşu nearest neighbor n.
komşu düğüm neighbour node n.
komşu kanal seçiciliği adjacent channel selectivity n.
komşu kimliği neighbor id n.
komşu kanal karışması adjacent channel interference n.
komşu düğüm neighbor node n.
komşu kanal adjacent channel n.
Informatics
komşu kanal seçiciliği adjacent channel selectivity n.
komşu alanlar adjacent domains n.
komşu açılar adjacent angles n.
komşu düğümler adjacent nodes n.
komşu kanal karışması adjacent channel interference n.
Telecom
komşu ve bir sonraki kanal hassasiyet azalması adjacent and alternate channel desensitization n.
komşu alanlar adjacent domains n.
komşu kablolardan kaynaklanan indüksiyon etkisini veya paraziti ortadan kaldırmak için (telleri) aralıklarla kesmek transpose v.
Electric
değişken akımla komşu devrede akım indükleyen (devre parçası) primary adj.
Radio
komşu kanal adjacent channel n.
komşu kanal enterferansı adjacent channel interference n.
komşu kanal seçiciliği adjacent channel selectivity n.
Textile
kafkas dağları ve komşu ovalarına özgü halı ya da kilim caucasian n.
Construction
komşu alan municipal adjacent area n.
komşu açıklık adjacent span n.
komşu kanal karışması adjacent channel interference n.
komşu kanal seçiciliği adjacent channel selectivity n.
komşu kanal adjacent channel n.
komşu kiriş adjacent beam n.
birbirine komşu iki kale burcu arasındaki cephe face of a place n.
Aeronautic
yer radar istasyonunun komşu uçakların konumlarını belirten sinyalleri diğer uçaklara ilettiği hava navigasyon sistemi navar n.
komşu atc ünitesi adjacent atc unit n.
Marine
limana komşu alan area adjacent to the port n.
Medical
beynin komşu bölgeleri adjacent brain regions n.
komşu segment disk yükseklikleri adjacent segment disc heights n.
komşu organ invazyonu adjacent organ invasion n.
komşu segmentlerdeki dejeneratif değişiklikler changes in adjacent segment degeneration n.
komşu organa zarar veren kırık complicated fracture n.
epitel hücresi zarındaki komşu hücreleri bir arada tutmaya yarayan özelleşmiş lokal kalınlaşma desmosomal n.
komşu segmentelere temas eden transsegmental adj.
Anatomy
birçok hayvanda bulunan, komşu omurların dik omurgaya doğru eğimli olduğu sırt omuru anticlinal vertebra n.
beyin ve komşu yapıların meninkslerini besleyen üç atardamardan her biri arteria meningea n.
iç karotis arterin göz ve komşu yapıları besleyen bir dalı arteria ophthalmica n.
Dentistry
komşu dişler adjacent teeth n.
Physiology
canlı yapıların komşu hücrelere uyguladığı, yeni yapıların eskilerle uyumlu olarak gelişmesini sağlayan etki catabiotic force n.
hücre tarafından salgılanıp komşu hücrelere etki yapan (madde) paracrine adj.
Food Engineering
komşu su vicinal water n.
hindistan'da ve komşu ülkelerde genellikle manda sütünden yapılan bir tereyağı ghi n.
Math
komşu tümler açı adjacent complementary angle n.
komşu açı adjacent angle n.
komşu tümler açılar adjacent complementary angles n.
komşu açılar adjacent angles n.
dik üçgende karşı kenarın komşu kenara oranı cotan n.
Statistics
en yakın komşu kümelemesi nearest-neighbour clustering n.
en yakın komşu yöntemleri nearest-neighbour methods n.
Physics
komşu cisimlerin yarattığı titreşimler ile üretilen titreşim sympathetic vibration n.
Chemistry
komşu yer adjacent position n.
Biology
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi trichoblast n.
komşu hücrelerden belirgin şekilde farklı olan bitki hücresi idioblast n.
Marine Biology
kaliforniya ve komşu meksika kıyılarında yaygın olarak bulunan paralabrax cinsi levrek rock bass n.
Zoology
mısır ve komşu bölgelerinde görülen bir firavun faresi pharaoh's rat n.
mısır ve komşu bölgelerinde görülen bir firavun faresi pharaoh's mouse n.
Botanic
komşu hücreleri birbirine bağlayan pektin tabakası lamella n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, sarı renkli boya veren bir çalı algerita (mahonia trifoliata) n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, sarı renkli boya veren bir çalı agarita n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, sarı renkli boya veren bir çalı agrito n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, sarı renkli boya veren bir çalı agritos n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, sarı renkli boya veren bir çalı currant-of-texas n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, sarı renkli boya veren bir çalı wild currant n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, sarı renkli boya veren bir çalı chaparral berry n.
abd'nin güneybatısı ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen yenebilir tatlı meyveleri olan yaprak dökmeyen bir çalı alligator juniper (juneperus deppeana) n.
abd'nin güneybatısı ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen dikenli çok dallı bir çalı allthorn (koeberlinia spinosa) n.
komşu olup birbirinden farklı olan bitki grubu alterne n.
teksas, new mexico ve meksika'nın komşu bölgelerinde yetişen, parlak kırmızı meyveler veren, sarı renkli boya, tabaklama maddesi ve mürekkep üretiminde kullanılan bir çalı agarita (mahonia trifoliata) n.
Social Sciences
hint-avrupa kökenli nuristan'ın veya pakistan'ın komşu bölgelerinin halkından olan kimse nuri n.
kuzeybatı meksika'da durango ve komşu eyaletlerde yaşayan pima halkı tepehuan n.
kuzeybatı meksika'da durango ve komşu eyaletlerde yaşayan pima halkının üyesi olan kimse tepehuan n.
kuzeybatı meksika'da durango ve komşu eyaletlerde yaşayan pima halkı tepehuane n.
kuzeybatı meksika'da durango ve komşu eyaletlerde yaşayan pima halkının üyesi olan kimse tepehuane n.
chiapas ve komşu meksika eyaletlerinin halklarından oluşan bir kabile zoque n.
Linguistics
komşu dili etkileyen dil adstrate n.
komşu dili etkileyen dil adstratum n.
avustronezya dillerinin, champa ve orta vietnam halklarının ve kamboçya'nın komşu bölgelerinin dillerini içeren bir grubu chamic n.
19.yy'da california'daki colorado nehri'nin alt kısımları ve komşu bölgelerinde yaşayan şoşoniler'in konuştuğu dil chemehuevi n.
malavi ve komşu bölgelerde konuşulan bantu dili nyanja n.
kuzey burma ve komşu bölgelerinde yaşayan kabilelere ait dil lolo n.
kuzey burma ve komşu bölgelerinde yaşayan dağlık kabilelerce konuşulan diller loloish n.
lombardiya ve komşu bölgelerinde konuşan romen dil grubu lombard n.
picardy ve belçika'nın komşu bölgelerinde konuşulan bir latin dili picard n.
solomon adaları ve komşu adalarda kullanılan bir dil solomon islands pidgin n.
History
19.yy'da california'daki colorado nehri'nin alt kısımları ve komşu bölgelerinde yaşayan şoşoni halkı chemehuevi n.
19.yy'da california'daki colorado nehri'nin alt kısımları ve komşu bölgelerinde yaşayan şoşoni halkı üyesi olan kimse chemehuevi n.
ortak bir dini merkezi veya türbeyi paylaşan komşu antik yunan devletlerin kurduğu konseyde bir delege amphictyon n.
ortak bir dini merkezi veya türbeyi paylaşan komşu antik yunan devletlerin kurduğu konseyde delegeler amphictyons n.
ortak bir dini merkezi veya türbeyi paylaşan (komşu antik yunan devletler birliği) amphictyonic adj.
Religious
(protestanlık) metodist kilisesi'nin komşu kiliselerden oluşan idari bölümü circuit n.
Geography
komşu bölge adjacent zone n.
anakara olan yarımada ve komşu cape breton adası'ndan oluşan doğu kanada eyaleti nova scotia n.
fransa'nın ispanya ve italya ile komşu olan bölgesi midi n.
abd'nin birbirine komşu 48 kıtası lower 48 n.
abd'nin birbirine komşu 48 kıtası lower forty-eight n.
danimarka'nın birbirine komşu olan ve prusya tarafından 1864 ve 1866 yıllarında ilhak edilen iki dukalığı schleswig-holstein n.
komşu şehirler olan minneapolis ve st. paul'den twin city adj.
komşu şehirler olan minneapolis ve st. paul ile ilgili twin city adj.
Military
komşu hava meydanı adjacent aerodrome n.
komşu birliklere bilgi verilmesi overlap tell n.
komşu birlik adjacent unit n.
Chess
komşu piyonların arkasında kalıp onlar tarafından desteklenemeyen (piyon) backward adj.
Music
komşu nota auxiliary note n.
komşu nota auxiliary tone [brit] n.
komşu nota neighbor note n.
komşu nota neighbour tone [brit] n.
komşu nota neighboring tone n.
komşu nota neighbouring note [brit] n.
her notanın komşu notalarından tam ses aralığıyla ayrıldığı bir gam whole-tone scale n.
Theatre
komşu video taşıyıcısı adjective video carrier n.
Anthropology
(birleşik devletler'in güneybatısı ve meksika'nın komşu bölgesinde) pueblo öncesi kültüre ait veya ilişkin pre-pueblo adj.
(birleşik devletler'in güneybatısı ve meksika'nın komşu bölgesinde) pueblo öncesi kültüre ait veya ilişkin pre-puebloan adj.