konakçı - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

konakçı



Bedeutungen von dem Begriff "konakçı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Computer
konakçı host n.
Medical
konakçı host n.
Food Engineering
konakçı host n.
History
konakçı harbinger [obsolete] n.

Bedeutungen, die der Begriff "konakçı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 40 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
konakçı olmak host v.
Computer
konakçı olmak host v.
Medical
immünitesi zayıflamış konakçı immunocompromised host n.
konakçı dokunun verdiği yanıt the response of host tissue n.
konakçı genleri host genes n.
konakçı doku host tissue n.
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmanın sebep olduğu (enfeksiyon) opportunist adj.
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmaya ait opportunistic adj.
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizma kaynaklı (enfeksiyon) opportunistic adj.
Pathology
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen bir mikroorganizma veya virüsün sebep olduğu enfeksiyon opportunistic infection n.
Parasitology
konakçı bir organizmaya yapışan parazit benzeri yassı kurt trematode n.
konakçı bir organizmaya yapışan parazit benzeri yassı kurt trematode worm n.
konakçı bir organizmaya yapışan parazit benzeri yassı kurt fluke n.
son konakçı final host n.
yardımcı konakçı auxiliary host n.
bir konakçı parazit alt sınıfı cnidosporidia n.
bir konakçı parazit alt sınıfı subclass cnidosporidia n.
konakçı organizmaya yapışan parazit benzeri yassı kurt flowk n.
konakçı organizmaya yapışan parazit benzeri yassı kurt flukeworm n.
Biology
konakçı değişimi host switching n.
konak/konakçı organizma host organism n.
konakçı hassaslığı host susceptibility n.
iki genetik işaretleyicinin yeni bir konakçı bakteriye transfer edilmek üzere aynı anda tek bir bakteriyofaj içinde paketlenmesi cotransduction n.
yalnızca konakçı türler dışındaki hücrelerde çoğalan xenotropic adj.
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmaya ait opportunist adj.
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizma ile ilişkili opportunist adj.
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizmaya ait opportunistic adj.
genellikle zararsız olup konakçı canlının hastalığa direnci düşünce patojenik hale gelebilen mikroorganizma ile ilişkili opportunistic adj.
Zoology
kuzey kaliforniya'da görülen ve lyme hastalığı yayan keneye konakçı olabilen bir kemirgen dusky-footed woodrat (neotoma fuscipes) n.
asya'ya özgü karaciğer parazitine neden olan ara konakçı bir salyangoz cinsi alocinma n.
bir parazitin yaşayabileceği ana konakçı dışında bir konakçı türü alternate host n.
konakçı dokularda gezinen fakat erginliğe ulaşmayan iplikkurdu larvası larva migrans n.
Botanic
konakçı dokulara nüfuz eden parazitik bir mantarın düz hifası appressorium n.
Social Sciences
ev sahibi/konakçı toplum host society n.
Military
konakçı heyeti komutanı billeting officer n.
konakçı heyeti quartering party n.
konakçı heyeti billeting detail n.
konakçı heyeti komutanı quartering officer n.
konakçı subayı quartering officer n.
konakçı subayı billeting officer n.