kurtulmuş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kurtulmuş



Bedeutungen von dem Begriff "kurtulmuş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kurtulmuş quit adj.
kurtulmuş rid adj.
kurtulmuş saved adj.
kurtulmuş of prep.
Phrases
kurtulmuş out of the wood expr.

Bedeutungen, die der Begriff "kurtulmuş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 56 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
felçten kurtulmuş stroke survivor n.
esaretten kurtulmuş kimse releasee n.
esaretten kurtulmuş kimse relessee n.
esaretten kurtulmuş kimse evader n.
kurtulmuş olmak (birinden) be free of v.
birinin elinden kurtulmuş olmak be beyond someone's grasp v.
sorundan kurtulmuş olmak be a weight off your mind v.
sorundan kurtulmuş olmak be a load off your mind v.
-den kurtulmuş olmak be rid of v.
tasmasından kurtulmuş unleashed adj.
zincirlerinden kurtulmuş unleashed adj.
firar etmiş kurtulmuş escaped adj.
yükünden kurtulmuş unburdened adj.
geleneksel toplumsal kısıtlamalardan kurtulmuş emancipated adj.
yükünden kurtulmuş uncumbered adj.
lanetten kurtulmuş undamned adj.
yanılgıdan kurtulmuş enlightened adj.
ayrımdan kurtulmuş desegrated adj.
bağımlılıktan kurtulmuş disappendent adj.
(bir şeyin) etkilerinden kurtulmuş over prep.
Colloquial
(bir şeyden) iyi ki kurtulmuş well out of (something) adj.
(birinden/bir şeyden) kurtulmuş rid of (someone or something) adj.
bir zorluktan kurtulmuş out from under (something) expr.
bir stresten/endişeden kurtulmuş out from under (something) expr.
Idioms
şansı varmış ki kurtulmuş olmak be well rid of (someone or something) v.
şansı varmış ki kurtulmuş olmak be well rid of v.
borçtan kurtulmuş olmak be out of the hole v.
omuzlarındaki yükten kurtulmuş olmak be a weight off one's shoulders v.
zorluktan/zorunluluktan kurtulmuş olmak be off the hook v.
borçtan kurtulmuş out of the red adj.
suçlamadan, sorumluluktan, zorunluluktan, zorluktan kurtulmuş/kurtarmış off the hook adj.
bir zorunluluktan kurtulmuş off the hook adj.
bir mecburiyetten kurtulmuş off the hook adj.
bir yükümlülükten kurtulmuş off the hook adj.
suçlamadan kurtulmuş off the hook adj.
mecburiyetten kurtulmuş off the hook adj.
beladan kurtulmuş off the hook adj.
zorluktan kurtulmuş off the hook adj.
sıkıntıdan kurtulmuş above water adj.
hayatı kurtulmuş made in the shade adj.
son anda (birinin gelişiyle veya müdahalesiyle) kurtulmuş saved by the bell adj.
borçtan kurtulmuş out of hock expr.
hastalıktan kurtulmuş up and about expr.
rehinden kurtulmuş out of hock expr.
zorluk veya sıkıntıdan kurtulmuş in smooth water expr.
(beladan vb) kurtulmuş off the hook expr.
kefaletle hapisten kurtulmuş out on bail expr.
bir zorluktan kurtulmuş out from under expr.
borçtan kurtulmuş out of the hole expr.
Trade/Economic
sıkıntılardan kurtulmuş free from difficulties adj.
Technical
zincirinden kurtulmuş untethered adj.
Medical
çocukken kanserden kurtulmuş kişiler survivors of childhood cancer n.
Religious
(özellikle hristiyanlıkta) kurtulmuş olma savingness n.
günahlarından kurtulmuş saved adj.
Slang
alkol/uyuşturucu bağımlılığından kurtulmuş on the natch expr.
uyuşturucudan kurtulmuş/temizlenmiş on the natch expr.