Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
kuru kuru
Bedeutungen von dem Begriff
"kuru kuru"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kuru kuru
dryly
adv.
Bedeutungen, die der Begriff
"kuru kuru"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
kuru yemiş
nut
n.
2
Common Usage
kuru
dry
adj.
3
Common Usage
euro kuru
euro exchange rate
n.
General
4
General
kuru damıtma
destructive distillation
n.
5
General
kuru meyve ve tahıl karışımından yapılan kahvaltı
granola
n.
6
General
kuru ot yığını
rick
n.
7
General
kuru gürültü
nonsense
n.
8
General
kuru plazma
dried human plasma
n.
9
General
kuru yemiş
snacks
n.
10
General
kuru ot
fodder
n.
11
General
kuru hava
dry air
n.
12
General
fırında pişirilmiş kuru fasulye
baked beans
n.
13
General
kuru ot demeti
truss
n.
14
General
kuru meyve
dried fruit
n.
15
General
kuru soğuk
dry cold
n.
16
General
kuru ağırlık
dry weight
n.
17
General
kuru vadi
dry valley
n.
18
General
kuru pasta
biscuit
n.
19
General
denge kuru
equilibrium rate of exchange
n.
20
General
kuru
juice
n.
21
General
kuru ve kurutulmuş meyvelerin standardizasyonu
standardization of dry and dried fruits
n.
22
General
kuru ral
dry rale
n.
23
General
kuru öksürük
dry cough
n.
24
General
otun ince kuru sapı
windlestraw
n.
25
General
kuru ekmek
crust
n.
26
General
kuru gürültü
much ado about nothing
n.
27
General
kuru ekmek
dry bread
n.
28
General
kuru kedi maması
dried cat food
n.
29
General
kuru fasulye
haricot
n.
30
General
kambiyo kuru
exchange rate
n.
31
General
kuru maddeyle yangın söndürme
dry firefighting
n.
32
General
kuru ot
hay
n.
33
General
kuru fasulye
dried beans
n.
34
General
döviz kuru
exchange rate
n.
35
General
tatlı kuru pasta
cookie
n.
36
General
kuru ot yığını
hayrick
n.
37
General
kurutulmuş/kuru erik
prune
n.
38
General
kuru iftira
sheer calumny
n.
39
General
kuru (iklim)
arid
n.
40
General
yaklaşık dokuz litrelik kuru ölçü
peck
n.
41
General
sahra çölü'nden akdeniz'e esen sıcak ve kuru yel
scirocco
n.
42
General
kuru fasulye
haricot bean
n.
43
General
kuru gürültü
much ado for nothing
n.
44
General
kuru iklim şartlarında yağan kar
powder snow
n.
45
General
kuru vadi
arroyo
n.
46
General
kuru öksürük
hack
n.
47
General
kuru temizleyici
cleaner
n.
48
General
kuru temizleyici
dry cleaner
n.
49
General
cari döviz kuru
current exchange rate
n.
50
General
kuru beriberi
dry beriberi
n.
51
General
kuru ve çabuk tutuşan madde (kav gibi)
tinder
n.
52
General
kuru sümük
booger
n.
53
General
kuru zemin
dry ground
n.
54
General
sultani kuru üzüm
sultana
n.
55
General
kuru sazdan yapılan mum
rushlight
n.
56
General
kuru yemiş
dried fruit
n.
57
General
kuru kalabalık
useless crowd
n.
58
General
kuru temizleyici
dry cleaner's
n.
59
General
kuru temizleme
dry cleaning
n.
60
General
kuru gürültü
bluster
n.
61
General
kuru ot yığını
haystack
n.
62
General
kuru temizleme dükkanı
dry cleaner's
n.
63
General
çamaşırların arasına konulan içi hoş kokulu kuru bitki vb ile dolu bez kese
sachet
n.
64
General
kuru soğuk
black frost
n.
65
General
kuru üzümlü kek
raisin nut cookie
n.
66
General
kuru köpek maması
dried dog food
n.
67
General
kuru gürültü
empty talk
n.
68
General
çapraz döviz kuru
cross foreign exchange rate
n.
69
General
kuru üzüm
raisin
n.
70
General
kuru tarım
dry farming
n.
71
General
kuru yemiş
dried fruits
n.
72
General
kuru havuz
dry dock
n.
73
General
kuru pil
dry cell
n.
74
General
kuru kalabalık
crowd of idle onlookers
n.
75
General
kuru kalabalık
junk
n.
76
General
kuru gürültü
homan
n.
77
General
kuru temizleme endüstrisi
dry cleaning industry
n.
78
General
kuru ortam
dry environment
n.
79
General
kuru gereç karışımı
batch
n.
80
General
kuru gürültü
hue and cry
n.
81
General
kuru temizleme deterjanı
dry cleaning detergent
n.
82
General
kayalık dağları'nın doğusunda esen sıcak ve kuru rüzgar
chinook
n.
83
General
kuru erik
prune
n.
84
General
kuru üzüm
dried grape
n.
85
General
kuru üzüm
dried vine fruit
n.
86
General
kuru dere
wadi
n.
87
General
çekirdeksiz kuru üzüm
sultana
n.
88
General
kuru ses
dry voice
n.
89
General
kuru yer
dry place
n.
90
General
kuru yük
dry cargo
n.
91
General
kuru karışım
dry mix
n.
92
General
kuru yaprak
dry leaf
n.
93
General
kuru ağaç
deadwood
n.
94
General
kuru temizleme işi
dry cleaning business
n.
95
General
gülen kuru kafa
laughing skull
n.
96
General
sıcak ve kuru çöller
hot dry deserts
n.
97
General
sıcak ve kuru çöller
hot and dry deserts
n.
98
General
kuru buz karışımları
dried ice-mixes
n.
99
General
kuru teşekkür
plain/simple thanks
n.
100
General
kuru teşekkür
just a plain thanks
n.
101
General
kuru kuşburnu
dried rosehip
n.
102
General
sürüklenen kuru çalı
tumbleweed
n.
103
General
kuru temizleme dükkanı
dry cleaning store
n.
104
General
kuru nane
dry mint
n.
105
General
kuru meyveli kek
dried fruit cake
n.
106
General
kuru meyveli pasta
dried fruit cake
n.
107
General
kuru ütü
dry iron
n.
108
General
kuru cilt
dry skin
n.
109
General
kuru mama
dry food
n.
110
General
kuru madde
dry substance
n.
111
General
kuru mama
kibble
n.
112
General
kuru cilt kremi
dry skin cream
n.
113
General
kuru dut
dried mulberry
n.
114
General
uzak doğu'da ilaç yapımında kullanılan kuru bambu özütü
tabasheer
n.
115
General
irice kırılmış kuru tütün yaprakları
canaster
n.
116
General
yol veya geçit olarak kullanılan kuru bir nehir yatağı
rambla
n.
117
General
kuru koyak
rambla
n.
118
General
kuru devedikeni
teasel
n.
119
General
kuru devedikeni
teazel
n.
120
General
kuru devedikeni
teazle
n.
121
General
yakıt olarak kullanılan kuru sığır gübresi
casings
n.
122
General
yahudilerin antik kuru hacim ölçüsü birimi
ephah
n.
123
General
kuru gürültü
yawp
n.
124
General
abd ölçü birimleri sisteminde kabul edilen, kuru ürünlerin ağırlığını belirten ölçü birimi
united states dry unit
n.
125
General
abd kuru birim ağırlığı
united states dry unit
n.
126
General
abd kuru birim hacim ağırlığı
united states dry unit
n.
127
General
ateş yakmak için kullanılan ince kuru çubuk
kindler
n.
128
General
çeşitli kuru yemişlerin ve diğer yağlı tohumların yağını çıkardıktan sonra geriye kalanların öğütülmesi ile elde edilen ürün
meal
n.
129
General
manzarayı bozmayan sınır veya çit niyetine kullanılan iç kısmında duvar olan kuru ark
haw-haw
n.
130
General
çeşitli eski fransız kuru hacim ölçü birimlerine verilen ad
minot
n.
131
General
kuru gürültü
bounce [uk]
n.
132
General
bir kuru ölçüm birimi
bucket
n.
133
General
saz, hasırotu veya kuru çiçek saplarından yapılan maori salı
moki
n.
134
General
keten iple birbirine bağlanan kuru çiçek saplarından yapılan maori salı
mokihi
n.
135
General
eski bir kuru madde ölçüm birimi
moy
n.
136
General
aşırı kuru hava kütlesi
lug
n.
137
General
genellikle tuz için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü
moy
n.
138
General
yaklaşık 109 litreye eşit olan bir güney afrika kuru hacim ölçüsü
muid
n.
139
General
mısır, et, tuz gibi malzemeler için kullanılan bir kuru hacim ölçüsü
muid
n.
140
General
kuru küf
mull
n.
141
General
kuru sıkı tabanca
prop gun
n.
142
General
kuru sıkı silah
prop gun
n.
143
General
mevcut olandan daha sıcak ve daha kuru iklimli dönem
optimum
n.
144
General
dolar kuru
dollar exchange rate
n.
145
General
altın rengi elde etmek için sülfür dioksit uygulanan bir kuru üzüm çeşidi
golden raisin
n.
146
General
yakıt olarak kullanılan kuru inek gübresi
cowblakes
n.
147
General
kuru erik
dried plum [us]
n.
148
General
kuru temizleme ile temizlenenler
dry cleaning
n.
149
General
kuru arazi
dry land
n.
150
General
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi
dry mop
n.
151
General
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi
dust mop
n.
152
General
yer tozu almada kullanılan kuru temizlik bezi
dustmop
n.
153
General
ispanyolca konuşulan ülkelerde kullanılan geleneksel bir kuru ölçü birimi
fanega
n.
154
General
kuru gürültü
fanfaronade
n.
155
General
kuru temizleyiciye gönderilen ürün
cleaning
n.
156
General
yaş ve kuru ağırlık
fresh and dry weight
n.
157
General
kuru temizlemeci
cleanser
n.
158
General
bir kuru ölçüm birimi
pecke
n.
159
General
kuru insan gübresi
poudrette
n.
160
General
toz hale getirilmiş kuru yiyecek
powder
n.
161
General
(kuru temizlemede) ulaşılması zor yerleri ütülemede kullanılan ısıtılmış demir çubuk
puffer
n.
162
General
ısıtılmış demir çubuk ile ütü yapan kuru temizleme çalışanı
puffer
n.
163
General
kuru ve kırık yapılı cevher
pulp
n.
164
General
sıcak ve kuru bir rüzgar çeşidi
siroc
n.
165
General
kuru ot
fother
n.
166
General
tehlike anlamındaki kuru kafa sembolü
skull and crossbones
n.
167
General
kuru yüzey çöküntüsünde bataklık alan
slue
n.
168
General
evcil hayvanlar için kuru gıda
provand [dialect]
n.
169
General
evcil hayvanlar için kuru gıda
provant [dialect]
n.
170
General
kuru açkı makinesi
stocks
n.
171
General
hayvanları yatırmak için serilen saman veya kuru ot
litter
v.
172
General
çökertip sıkıştırmak (kuru bir maddeyi)
settle
v.
173
General
kuru ve anlamsız bir hayat sürmek
vegetate
v.
174
General
çevirmek (döviz kuru vb)
convert
v.
175
General
kuru otla örtmek
mulch
v.
176
General
çöküp daha sıkışık olmak (kuru bir madde)
settle
v.
177
General
kuru kuru öksürmek
hack
v.
178
General
tuzu kuru olmak
sit pretty
v.
179
General
kuru temizlemek
dry-clean
v.
180
General
bir şeyi kuru temizleyiciye vermek
have something dry-cleaned
v.
181
General
bir kuru temizleme dükkanı olmak
have a dry cleaner
v.
182
General
kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak
soak the beans overnight
v.
183
General
kuru fasulyeleri bir gece önceden ıslatmak
soak the beans the night before
v.
184
General
kuru fasulyeleri akşamdan ıslatmak
soak the beans overnight
v.
185
General
elbiseleri kuru temizlemeye götürmek
take clothes to the dry-cleaner
v.
186
General
kıyafetleri kuru temizlemeye götürmek
take clothes to the dry-cleaner
v.
187
General
hayvanların altına saman veya kuru ot sermek
litter
v.
188
General
kuru ve parlak kalmak (hava)
hold
v.
189
General
kuru temizleme yapmak
clean
v.
190
General
kuru temizlemek
clean
v.
191
General
öz suyunu kaybederek kuru ve sert hale gelmek
season
v.
192
General
başka bir maddenin etkisi ile kuru ve sert hale gelmek
season
v.
193
General
kuru
poor
adj.
194
General
kuru
dead
adj.
195
General
kuru
thin
adj.
196
General
kuru
corky
adj.
197
General
kuru
scholastic
adj.
198
General
soğuk ve kuru hava
snappy
adj.
199
General
çok zayıf ve kuru
gaunt
adj.
200
General
kuru
naked
adj.
201
General
kuru ve soğuk (hava)
crisp
adj.
202
General
kuru
gaunt
adj.
203
General
kuru
dryer
adj.
204
General
yeterince kuru
dry enough
adj.
205
General
daha kuru
dryer
adj.
206
General
en kuru
driest
adj.
207
General
en kuru
dryest
adj.
208
General
kadar kuru
as dry as
adj.
209
General
daha kuru
drier
adj.
210
General
kuru gibi olan
dryish
adj.
211
General
kuru ve sıcak ortamda yaşamaya uyum sağlamış olan
xerophilous
adj.
212
General
kuru
skinny
adj.
213
General
kuru
unfurnished
adj.
214
General
kuru
sapless
adj.
215
General
kuru
bare
adj.
216
General
kuru
dry
adj.
217
General
kuru
juiceless
adj.
218
General
kuru
hungry
adj.
219
General
kuru
scraggy
adj.
220
General
kuru
withered
adj.
221
General
kuru
meager
adj.
222
General
kuru
dried
adj.
223
General
kuru
withering
adj.
224
General
kuru
arid
adj.
225
General
kuru
empty
adj.
226
General
kuru
drying
adj.
227
General
kuru
vain
adj.
228
General
kuru gibi
semidry
adj.
229
General
biraz kuru
semiarid
adj.
230
General
tamtakır kuru bakır
completely empty
adj.
231
General
serin ve kuru
cool and dry
adj.
232
General
tümüyle kuru
bone-dry
adj.
233
General
kuru
dusty
adj.
234
General
kuru temizlemeye müsait
dry-cleanable
adj.
235
General
kuru temizleme yapılabilir
dry-cleanable
adj.
236
General
kuru/sıkıcı (anlatım)
pedantic
adj.
237
General
kuru/sıkıcı (anlatım)
bookish
adj.
238
General
kuru
non-tacky
adj.
239
General
kuru
meagre
adj.
240
General
çok kuru
parched
adj.
241
General
kuru
adry [obsolete]
adj.
242
General
kuru üzüm içeren
raisiny
adj.
243
General
kuru üzüme benzeyen
raisiny
adj.
244
General
(ayak, ayakkabı) kuru
dryshod
adj.
245
General
(ayak, ayakkabı) kuru
dry-shod
adj.
246
General
çok kuru
tinder-dry
adj.
247
General
kuru olmayan
undried
adj.
248
General
(hava) çok sıcak ve kuru
baking
adj.
249
General
kuru
unwet
adj.
250
General
soğuk ve kuru (hava)
hask [dialect] [uk]
adj.
251
General
kaba ve kuru dokulu
hask [dialect] [uk]
adj.
252
General
kuru gürültücü
brash
adj.
253
General
kuru
hydrophobic
adj.
254
General
kuru
hirstie
adj.
255
General
aşırı kuru
overdry
adj.
256
General
(ütülenmemiş çamaşır) kuru
roughdried
adj.
257
General
yüzeyi kuru ve kalın bir tabakayla kaplı olan
caked
adj.
258
General
kuru
dreye
adj.
259
General
kuru kemikli
dry-boned
adj.
260
General
oldukça kuru
dryish
adj.
261
General
nispeten kuru
dryish
adj.
262
General
kuru çürümeye uğramış
powder-posted
adj.
263
General
kuru
sandy
adj.
264
General
tuzu kuru olan
out-of-touch
adj.
265
General
kuru
scram [dialect] [uk]
adj.
266
General
hissedilen fakat kuru termometrede görünmeyen
sensile
adj.
267
General
kuru
shrubless
adj.
268
General
tahtaları gevşek çatılmış (kuru malzeme varili)
slack
adj.
269
General
kuru
squalid [obsolete]
adj.
270
General
kuru
streamless
adj.
271
General
kuru bir biçimde
aridly
adv.
272
General
kuru bir şekilde
dryly
adv.
273
General
kuru kuruya
in vain
adv.
274
General
kuru bir şekilde
squalidly
adv.
275
General
kuru ile ilgili
xero-
pref.
276
General
kuru anlamı veren ön ek
xer-
pref.
277
General
kuru anlamı veren ön ek
scler-
pref.
278
General
kuru anlamı veren ön ek
sclero-
pref.
Phrases
279
Phrases
soğuk ve kuru bir yerde muhafaza edin
keep in a cool and dry place
expr.
Proverb
280
Proverb
aça kuru ekmek bal helvası gibi gelir
hunger is the best spice
Colloquial
281
Colloquial
kuru sümük
boogie
n.
282
Colloquial
kuru meyveli kek (kuru ve lezzetsiz olduğundan şaka yollu göndermelerde de kullanılır)
fruitcake
n.
283
Colloquial
kuru et
jerky
n.
284
Colloquial
kuru havlu
dry towel
n.
285
Colloquial
kuru gürültü
corral dust
n.
286
Colloquial
kuru kalabalık çeken olay/etkinlik
fanny-bumper
n.
287
Colloquial
kuru gürültü
gibber-gabber
n.
288
Colloquial
kuru gürültü
noise
n.
289
Colloquial
kuru gürültü
phedinkus
n.
290
Colloquial
kuru yemiş
squirrel
n.
291
Colloquial
tuzu kuru olmak
have nothing to worry about
v.
292
Colloquial
kuru gürültü yapmak
gas
v.
293
Colloquial
kemik kadar kuru
bone-dry
adj.
294
Colloquial
tuzu kuru
in clover
adj.
295
Colloquial
ayaklarınızı kuru tutun
keep your feet dry
expr.
296
Colloquial
kuru gürültü
all show and no go
expr.
297
Colloquial
sadece kuru gürültü
all bark and no bite
expr.
298
Colloquial
tuzu kuru
it's all right for some
expr.
299
Colloquial
(birisinin) tuzu kuru nasıl olsa
it's all right for some
expr.
300
Colloquial
sırf kuru gürültü
all talk
expr.
301
Colloquial
sırf kuru gürültü
all talk
expr.
Idioms
302
Idioms
kuru gürültü
a load of nonsense
n.
303
Idioms
kuru laf karın doyurmaz
all sizzle and no steak
n.
304
Idioms
kuru gürültü
all cry and no wool
n.
305
Idioms
kuru gürültü
hue and cry
n.
306
Idioms
kuru kuruya övünme
hot air
n.
307
Idioms
tuzu kuru olma
charmed existence
n.
308
Idioms
tuzu kuru hayat
charmed life
n.
309
Idioms
tuzu kuru
fat of the land
n.
310
Idioms
kuru ekmekle idare etmek
eat the seed corn
v.
311
Idioms
kuru sıkı atmak
fire blank
v.
312
Idioms
kuru sıkı atmak
be firing blanks
v.
313
Idioms
kuru başına kalmak
be left on one's tod
v.
314
Idioms
tuzu kuru olmak
live on the fat of the land
v.
315
Idioms
tuzu kuru olmak
sit pretty
v.
316
Idioms
tuzu kuru olmak
have a charmed existence
v.
317
Idioms
tuzu kuru olmak
lead a charmed existence
v.
318
Idioms
tuzu kuru olmak
live a charmed existence
v.
319
Idioms
(birinin) kuru kalmasını sağlamak
leave (one) high and dry
v.
320
Idioms
sırf kuru gürültü olmak
be all hat and no cattle [us]
v.
321
Idioms
sadece kuru gürültü olmak
be all hat and no cattle [us]
v.
322
Idioms
kuru gürültü olmak
be all hat and no cattle [us]
v.
323
Idioms
tuzu kuru olmak
be sitting pretty
v.
324
Idioms
tuzu kuru
well-heeled
adj.
325
Idioms
tuzu kuru
well-off
adj.
326
Idioms
tuzu kuru
well-situated
adj.
327
Idioms
tuzu kuru
well-to-do
adj.
328
Idioms
kuru soğuk
colder than the shady side of a banker's heart
adj.
329
Idioms
tuzu kuru
made in the shade
adj.
330
Idioms
kasa tamtakır kuru bakır
cupboard is bare
expr.
331
Idioms
kasa tamtakır kuru bakır
the cupboard is bare
expr.
332
Idioms
sırf kuru gürültü
all hat and no cattle
expr.
333
Idioms
sırf kuru gürültü
all sizzle and no steak
expr.
334
Idioms
sırf kuru gürültü
all talk and no cider
expr.
335
Idioms
sırf kuru gürültü
all talk and no trousers
expr.
336
Idioms
aşırı kuru
dry as dust
expr.
337
Idioms
aşırı kuru
dry as a bone
expr.
338
Idioms
aşırı kuru
as dry as a bone
expr.
339
Idioms
aşırı kuru
as dry as dust
expr.
340
Idioms
çok kuru
as dry as dust
expr.
341
Idioms
çok kuru
as dry as a bone
expr.
342
Idioms
çok kuru
dry as a bone
expr.
343
Idioms
çok kuru
dry as dust
expr.
344
Idioms
kuru tehdit
more bark than bite
expr.
345
Idioms
tamtakır kuru bakır
emptier than a banker's heart
expr.
346
Idioms
tuzu kuru
in easy circumstances
expr.
347
Idioms
kuru gürültü
great cry and little wool
expr.
348
Idioms
kuru gürültü
great (or much) cry and little wool
expr.
349
Idioms
kuru gürültü
more cry than wool
expr.
350
Idioms
tam takır kuru bakır
cupboard is bare
expr.
351
Idioms
dolap tam takır kuru bakır
cupboard is bare
expr.
352
Idioms
tam takır kuru bakır
the cupboard is bare
expr.
353
Idioms
dolap tam takır kuru bakır
the cupboard is bare
expr.
354
Idioms
sadece kuru gürültü
all hat and no cattle [us]
expr.
355
Idioms
kuru gürültü
all hat and no cattle [us]
expr.
Speaking
356
Speaking
geri kalan her şey kuru gürültü
everything else is just noise
n.
Trade/Economic
357
Trade/Economic
aynı türden birden fazla finansal araç satın alındığında riskin arttığı, döviz kuru riskine karşı vadeli piyasalarda işlem yapmanın tam tersi olan işlem
texas hedge
n.
358
Trade/Economic
açılış kuru
opening rate
n.
359
Trade/Economic
alıcı kuru
buying rate
n.
360
Trade/Economic
alış kuru
buying rate
n.
361
Trade/Economic
anında teslim döviz kuru
spot exchange rate
n.
362
Trade/Economic
anında teslim kuru
spot exchange rate
n.
363
Trade/Economic
aşırı değerlenmiş döviz kuru
overvalued exchange rate
n.
364
Trade/Economic
ayırımcı döviz kuru
discriminatory exchange rate
n.
365
Trade/Economic
ayrımcı döviz kuru
discriminatory exchange rate
n.
366
Trade/Economic
başabaş döviz kuru
par exchange rate
n.
367
Trade/Economic
başa baş döviz kuru
par exchange rate
n.
368
Trade/Economic
borçlandırma kuru
debiting rate
n.
369
Trade/Economic
cif döviz kuru riski
c.i.f. exchange
n.
370
Trade/Economic
çapraz döviz kuru
cross exchange rates
n.
371
Trade/Economic
cari döviz kuru
current exchange rate
n.
372
Trade/Economic
cari döviz kuru
exchange current
n.
373
Trade/Economic
çek döviz kuru
check rate
n.
374
Trade/Economic
çoklu döviz kuru
multiple exchange rate
n.
375
Trade/Economic
çoklu döviz kuru uygulaması
multiple currency practice
n.
376
Trade/Economic
değişken döviz kuru
variable exchange
n.
377
Trade/Economic
dalgalanma kuru
floating exchange rate
n.
378
Trade/Economic
denge döviz kuru
equilibrium exchange rate
n.
379
Trade/Economic
denge kuru
equilibrium exchange rate
n.
380
Trade/Economic
dalgalı döviz kuru
floating exchange rate
n.
381
Trade/Economic
dalgalı döviz kuru
floating rate of exchange
n.
382
Trade/Economic
değer kazanmış döviz kuru
appreciated exchange rate
n.
383
Trade/Economic
dalgalı döviz kuru
fluctuating exchange rate
n.
384
Trade/Economic
değer kaybetmiş döviz kuru
depreciated exchange rate
n.
385
Trade/Economic
döviz kuru sıçraması
exchange rate overshooting
n.
386
Trade/Economic
döviz kuru garantisi
exchange guarantee
n.
387
Trade/Economic
döviz kuru politikası
exchange rate policy
n.
388
Trade/Economic
döviz kuru
foreign exchange rate
n.
389
Trade/Economic
döviz kuru
fx rate
n.
390
Trade/Economic
döviz kuru rizikosuna karşı korunma işlemi yapan kurum
hetlger
n.
391
Trade/Economic
döviz kuru bekleyişleri
exchange rate expectations
n.
392
Trade/Economic
döviz kuru farkları
differences in rates of exchange
n.
393
Trade/Economic
döviz kuru hedeflemesi
exchange-rate peg
n.
394
Trade/Economic
döviz kuru kar/kayıpları (döviz kuru farkından kaynaklanan kar/zarar)
exchange rate gain loss
n.
395
Trade/Economic
döviz kuru yansıması
exchange rate pass-through
n.
396
Trade/Economic
döviz alış kuru
buying rate of exchange
n.
397
Trade/Economic
döviz kuru dalgalanmaları
exchange rate fluctuations
n.
398
Trade/Economic
döviz kuru farkı
exchange rate difference
n.
399
Trade/Economic
döviz kuru
par of exchange
n.
400
Trade/Economic
döviz kuru istikrar fonu
exchange stabilization fund
n.
401
Trade/Economic
döviz kuru paritesi
exchange parity
n.
402
Trade/Economic
döviz kuru kotasy onları
exchange rate quotations
n.
403
Trade/Economic
döviz kuru rejimleri
exchange rate regimes
n.
404
Trade/Economic
döviz kuru farklılığı
exchange rate disparity
n.
405
Trade/Economic
döviz kuru
rate of exchange
n.
406
Trade/Economic
döviz kuru riski
foreign exchange risk
n.
407
Trade/Economic
döviz kuru politikası
foreign exchange rate policy
n.
408
Trade/Economic
döviz kuru oranı
exchange rate
n.
409
Trade/Economic
döviz kuru farkı
difference of exchange rates
n.
410
Trade/Economic
döviz kuru dalgalanması
exchange rate fluctuation
n.
411
Trade/Economic
döviz kuru rizikosuna karşı korunma
hedging
n.
412
Trade/Economic
döviz kuru riski
exchange rate risk
n.
413
Trade/Economic
döviz kuru
rate of foreign exchange
n.
414
Trade/Economic
döviz kuru yüksek ülke
high exchange rate country
n.
415
Trade/Economic
döviz kuru ayarlamaları
exchange rate adjustments
n.
416
Trade/Economic
döviz kuru denklemi
equation of exchange
n.
417
Trade/Economic
döviz kuru sistemi
exchange rate system
n.
418
Trade/Economic
döviz kuru hedeflemesi
exchange rate targeting
n.
419
Trade/Economic
döviz kuru
exchange rate
n.
420
Trade/Economic
döviz kuru yönetimi
exchange rate management
n.
421
Trade/Economic
döviz kuru rejimi
foreign exchange regime
n.
422
Trade/Economic
döviz kuru riskine karşı vadeli piyasalarda işlem yapma
hedging
n.
423
Trade/Economic
döviz kuru arbitrajı
arbitration of exchange
n.
424
Trade/Economic
döviz kuru riski
foreign exchange exposure
n.
425
Trade/Economic
döviz kuru rejimi
exchange rate regime
n.
426
Trade/Economic
döviz kuru
currency exchange rate
n.
427
Trade/Economic
döviz kuru
forex rate
n.
428
Trade/Economic
dolar kuru
exchange rate of dollar
n.
429
Trade/Economic
döviz kuru farkı
exchange rates difference
n.
430
Trade/Economic
döviz kuru sistemi
free exchange rate system
n.
431
Trade/Economic
döviz kuru farkı
difference in exchange rates
n.
432
Trade/Economic
döviz kuru sistemi
foreign exchange system
n.
433
Trade/Economic
döviz kuru riski
exchange risk
n.
434
Trade/Economic
döviz kuru rejimi
currency regime
n.
435
Trade/Economic
düşük döviz kuru
low exchange rate
n.
436
Trade/Economic
döviz satış kuru
selling rate of exchange
n.
437
Trade/Economic
döviz kuru mekanizması
exchange rate mechanism
n.
438
Trade/Economic
döviz kuru birliği
exchange rate union
n.
439
Trade/Economic
doğrudan vadeli teslim kuru
outright forward rate
n.
440
Trade/Economic
emisyon kuru
rate of issue
n.
441
Trade/Economic
esnek döviz kuru
flexible exchange rate
n.
442
Trade/Economic
emisyon kuru
issue price
n.
443
Trade/Economic
esnek döviz kuru sistemi
flexible exchange rate regime
n.
444
Trade/Economic
esnek döviz kuru
flexible exchange rates
n.
445
Trade/Economic
efektif döviz kuru
effective exchange rate
n.
446
Trade/Economic
esnek döviz kuru sistemi
flexible exchange rate system
n.
447
Trade/Economic
efektif döviz kuru
effective exchange rate
n.
448
Trade/Economic
esas döviz kuru
central exchange rate
n.
449
Trade/Economic
eksik değerlenmiş döviz kuru
under-valued exchange rate
n.
450
Trade/Economic
emisyon kuru
emission price
n.
451
Trade/Economic
efektif döviz kuru
effective rate of exchange
n.
452
Trade/Economic
euro kuru
exchange rate of euro
n.
453
Trade/Economic
gelecekteki döviz kuru
future exchange rate
n.
454
Trade/Economic
gelecekte teslim döviz kuru
forward exchange rate
n.
455
Trade/Economic
geçerli döviz kuru
prevalent exchange rate
n.
456
Trade/Economic
geniş dalgalanma marjlı döviz kuru sistemi
wider band
n.
457
Trade/Economic
gerçek döviz kuru
real foreign exchange rate
n.
458
Trade/Economic
günlük döviz kuru
daily exchange rate
n.
459
Trade/Economic
gözetimli dalgalan döviz kuru
managed floating exchange rate
n.
460
Trade/Economic
gözetimli döviz kuru sistemi
dirty exchange rate system
n.
461
Trade/Economic
gösterge niteliğindeki döviz kuru
indicative exchange rate
n.
462
Trade/Economic
hiç müdahale edilmeyen döviz kuru sistemi
clean exchange rate system
n.
463
Trade/Economic
hükümet müdahalelerinin bulunmadığı bir döviz kuru sistemi
free float
n.
464
Trade/Economic
ikili döviz kuru
dual exchange rate
n.
465
Trade/Economic
ikili döviz kuru sistemi
dual exchange rate system
n.
466
Trade/Economic
ileriki döviz kuru
future exchange rate
n.
467
Trade/Economic
interbank kuru
interbank rate
n.
468
Trade/Economic
istikrarlı fakat ayarlanabilir döviz kuru
stable but adjustable exchange rate
n.
469
Trade/Economic
ilk döviz kuru
initial exchange rate
n.
470
Trade/Economic
iki bağlı döviz kuru sistemi
two-tier exchange rate system
n.
471
Trade/Economic
ınterbank kuru
interbank rate
n.
472
Trade/Economic
kambiyo kuru
par of exchange
n.
473
Trade/Economic
kambiyo kuru
rate of exchange
n.
474
Trade/Economic
kambiyo denetimli döviz kuru
exchange controlled exchange rate
n.
475
Trade/Economic
kambiyo kuru
foreign exchange rate
n.
476
Trade/Economic
kapanış kuru
closing rate
n.
477
Trade/Economic
kambiyo kuru
exchange rate
n.
478
Trade/Economic
kambiyo kuru
rate of foreign exchange
n.
479
Trade/Economic
kapanış kuru
closing rate
n.
480
Trade/Economic
kaygan döviz kuru
crawling peg exchange rate
n.
481
Trade/Economic
katlı döviz kuru
multiple exchange rate
n.
482
Trade/Economic
katı döviz kuru hedeflemesi
hard exchange-rate peg
n.
483
Trade/Economic
kuru etkileyen faktörler
exchange rate determinant
n.
484
Trade/Economic
kuru yükselme eğilimi gösteren kuvvetli para birimi
hard currency
n.
485
Trade/Economic
kuru bazlı üretim esası
dry based production basis
n.
486
Trade/Economic
kuru tarım
dry farming
n.
487
Trade/Economic
kuru ot
fodder
n.
488
Trade/Economic
kuru dökme yük piyasası
dry bulk market
n.
489
Trade/Economic
kuru temizleme sanayii
dry-cleaning industry
n.
490
Trade/Economic
kuru mülkiyet
bare ownership
n.
491
Trade/Economic
kote edilen döviz kuru
quoted exchange rate
n.
492
Trade/Economic
kotasyon kuru
rate of substitution
n.
493
Trade/Economic
müdahaleli döviz kuru sistemi
dirty exchange rate system
n.
494
Trade/Economic
mübadele kuru
exchange rate
n.
495
Trade/Economic
ortalama döviz kuru
average rate of the exchange
n.
496
Trade/Economic
nominal döviz kuru
nominal exchange rate
n.
497
Trade/Economic
nominal efektif döviz kuru
nominal effective exchange rate
n.
498
Trade/Economic
nominal döviz kuru
nominal exchange rates
n.
499
Trade/Economic
poliçeye veya çeke uyglunan döviz kuru
sight rate
n.
500
Trade/Economic
parite kuru
par of exchange
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of kuru kuru
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy