kuşak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kuşak



Bedeutungen von dem Begriff "kuşak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 62 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kuşak sash n.
kuşak generation n.
kuşak belt n.
kuşak zone n.
General
kuşak girdle n.
kuşak brace n.
kuşak waistcloth n.
kuşak diagonal beam n.
kuşak cincture n.
kuşak track n.
kuşak binder n.
kuşak collar n.
kuşak sash cord n.
kuşak swathe n.
kuşak tie beam n.
kuşak kummerbund n.
kuşak cestus n.
kuşak progeny n.
kuşak cummerbund n.
kuşak zone n.
kuşak strap n.
kuşak band n.
kuşak ledger n.
kuşak waistband n.
kuşak age n.
kuşak ceint [obsolete] n.
kuşak ceinture n.
kuşak cumberbund n.
kuşak seint n.
Trade/Economic
kuşak zone n.
Technical
kuşak bonder course n.
kuşak strap n.
kuşak tie beam n.
kuşak band n.
kuşak belt n.
kuşak wale n.
kuşak rib n.
kuşak brace n.
kuşak encincture n.
Telecom
kuşak generation n.
Mechanic
kuşak strip n.
kuşak girder n.
Textile
kuşak waistband n.
kuşak abdominal belt n.
kuşak cummerband n.
kuşak girth n.
kuşak ceinture n.
Construction
kuşak cincture n.
kuşak stringcourse n.
Automotive
kuşak tire belt n.
kuşak belt n.
kuşak tire plies n.
Aeronautic
kuşak fillet n.
Marine
kuşak frame-type breakwater n.
Food Engineering
kuşak generation n.
Math
kuşak zone of a sphere n.
Biochemistry
kuşak band spectrum n.
Agriculture
kuşak race n.
History
kuşak caestus n.
Meteorology
kuşak zone n.
Sport
kuşak belt n.
Archaic
kuşak cingle n.

Bedeutungen, die der Begriff "kuşak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 257 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dönencelerarası kuşak the tropics n.
para taşımaya elverişli kuşak money belt n.
kuşak kirişi inşaat crossbeam n.
tropikal kuşak tropics n.
kuşak farkı generation gap n.
küçük kuşak zonula n.
tropikal kuşak the tropics n.
yeşil kuşak green belt n.
ikinci kuşak second generation n.
optik kuşak visual streak n.
kara kuşak black belt n.
ılıman kuşak temperate zone n.
arktik kuşak arctic zone n.
sıcak kuşak the torrid zone n.
kuşak bağı sash fastener n.
judo siyah kuşak black belt n.
hoverkraft gibi taşıtların havasını içeren esnek kuşak skirt n.
izinli kuşak allowed band n.
kuşak çatışması conflict of generations n.
beşinci kuşak fifth generation n.
gelecek kuşak next generation n.
birinci kuşak first generation n.
dördüncü kuşak erkek evlat great-grandson n.
yeşil kuşak greenbelt n.
yatay kuşak ledge n.
orta kuşak midrail n.
ara kuşak transgeneration n.
japon kadın ve çocuklarının kimono üstüne bağladıkları enli kuşak obi n.
son siyah kuşak ultimate black belt n.
yün kuşak wool belt n.
geçmiş kuşak past generation n.
tropikal kuşak tropical belt n.
kadınların giydiği korse/kuşak cest n.
mavi kuşak blue sash n.
kuşak değişimi geneagenesis n.
ağaç, sap veya dal kabuğu ve kambiyumunun çıkarılması ile yapılan kuşak veya kemer girdle n.
vücudun kuşak sarılan bölümü girdlestead [obsolete] n.
çatı kornişinin altında bulunan diş şeklinde kare kuşak dental n.
göbek bağı düşene kadar bebeğin karnına sarılan kuşak belly button band n.
göbek bağı düşene kadar bebeğin karnına sarılan kuşak bellyband n.
pelvik kuşak kemikleri pelvis n.
kuşak koleksiyonu sashery n.
cenazede omuzları örten krepon kuşak scarf n.
jeolojik kuşak seculum n.
yaşanabilir kuşak habitable zone n.
küçük kuşak supernumerary rainbow n.
kuşak ile sarmak girdle v.
kuşak dolamak encincture v.
kuşak çevrelemek girth v.
kuşak takmak girth v.
kuşak takmak sash v.
kuşak sarılmamış unsashed adj.
(bir başarıya imza atmış) birinci kuşak aileye ait veya ilgili first-generation adj.
abd'li bir ailenin ikinci kuşak üyesi olan second-generation adj.
kuşak ile bağlanan surcingled adj.
Phrases
zenginliğin keyfini tek bir kuşak sürer clogs to clogs in three generations [uk] expr.
Colloquial
1970'ten sonra doğup ailelerine kıyasla daha az maddi güvenceye sahip yetişkinlerin oluşturduğu kuşak ipod generation n.
Idioms
kuşak farkı a generation gap n.
Trade/Economic
siyah kuşak black belt n.
usta siyah kuşak master black belt n.
uzman kara kuşak master black belt n.
1965–1976 yılları arasında doğmuş kuşak x generation n.
1977–1998 yılları arasında doğmuş kuşak y generation n.
tek kuşak tek yol one belt, one road expr.
Politics
ikinci kuşak schengen bilgi sistemi ve vize bilgi sistemi komitesi the second generation schengen information system and visa information system committee n.
uluslararası i̇şbirliği i̇çin kuşak ve yol forumu belt and road forum for international cooperation n.
Technical
ağaç kuşak binding piece n.
ahşap kuşak bonding timber n.
ara kuşak intertie n.
bağ kuşak binding piece n.
çevre veya kuşak dikişi girth seams n.
çapraz kuşak cross springer n.
çelik kuşak band steel n.
dar kuşak stripe n.
dört noktalı kuşak tipi bağlantı sistemi four-point strap-type tiedown system n.
dördüncü kuşak bilgisayar fourth generation computer n.
elektron kuşak yapısı electron band structure n.
güçsüzleştirilmiş yan kuşak vestigial sideband n.
ikinci kuşak bilgisayar second generation computer n.
izinli kuşak allowed band n.
izli yan kuşak vestigial sideband n.
kabartma kuşak jack rib n.
kuşak kıyısı band edge n.
kuşak geçili süzgeç bandpass filtre n.
kuşak ayrılması rib undercutting n.
kuşak görünge band spectrum n.
kuşak dikişi girth seam n.
kuşak bıçkı bandsaw n.
kuşak iz band mark n.
kuşak açıklığı band gap n.
kuşak oluşumu ribboning n.
kuşak sırası belt stretcher n.
kuşak geçirimi band-pass n.
kuşak numarası generation number n.
kuşak bozma donanımı anti-ribboning device n.
kuşak modeli band model n.
kuşak geçişi bandpass n.
kuşak aralığı band gap n.
kuşak yoğunluğu band density n.
kuşak yapısı band structure n.
kuşak izgesi band spectrum fix n.
oransal kuşak proportional band n.
ölü kuşak dead zone n.
siyah kuşak black belt n.
soyulmuş kuşak peeled rib n.
tarımsal kuşak agricultural belt n.
üçüncü kuşak lane three n.
üçüncü kuşak bilgisayar third generation computer n.
yatay kuşak ledger board n.
yardımcı kuşak auxiliary lane n.
zirai kuşak agricultural belt n.
izli yan kuşak vsb (vestigial sideband) abrev.
Computer
ana kuşak master copy n.
birinci kuşak bilgisayar first generation computer n.
dördüncü kuşak bilgisayar fourth generation computer n.
dokuz izli kuşak nine-track tape n.
kuşak genişliği band width n.
kuşak yazıcı band printer n.
kuşak numarası generation number n.
ölü kuşak dead zone n.
ölü kuşak dead band n.
üçüncü kuşak bilgisayar third generation computer n.
ikinci kuşak kütük son file expr.
Informatics
birinci kuşak bilgisayar first generation computer n.
ikinci kuşak second generation n.
ikinci kuşak bilgisayar second generation computer n.
kuşak yazıcı band printer n.
birinci kuşak dosya father file expr.
Television
güçsüzleştirilmiş yan kuşak vestigial sideband n.
izli yan kuşak vestigial sideband n.
Textile
kuşak abdominal belt cummerband n.
japonya'da kimono üzerinden bele dolanıp arkadan bağlanan geniş bir kuşak obeah n.
japon erkeklerinin giydiği dar kuşak obi n.
japonya'da geleneksel olarak giyilip arkadan fiyonk ile tutturulan geniş bir kuşak oby n.
japon erkekleri tarafından giyilen dar bir kuşak oby n.
Architecture
çapraz kuşak cross springer n.
çatı kornişinin altında bulunan diş şeklinde kare kuşak dentel n.
çapraz kuşak cross-springer n.
Construction
bağ kuşak binding piece n.
kuşak kirişi waler beam n.
kuşak aralığı band gap n.
kuşak kuramı band theory n.
tuğla kuşak brickwork course n.
yeşil kuşak green belt n.
Automotive
çelik kuşak steel belt n.
çelik kuşak stabilizer belt n.
ilk kuşak band ply n.
kuşak yenileme rebelting n.
kuşak paketi belt package n.
kuşak ayrışması belt separation n.
kuşak sökme debelting n.
yeni kuşak araçlar için ortaklık partnership for a new generation of vehicles n.
Aeronautic
hava yastıklı teknenin tabanında bulunan dairesel kuşak apron n.
Marine
kuşak saati zonetime n.
tampon yeşil kuşak buffer greenbelt n.
Medical
birinci ve ikinci kuşak antihistaminikler first and second generation antihistamines n.
birinci kuşak antihistaminikler first generation antihistamines n.
ikinci kuşak antihistaminikler second generation antihistamines n.
ikinci kuşak antipsikotikler second-generation anti-psychotics n.
yeni kuşak platin derivesi olan sitostatik oxaliplatin n.
yeni kuşak bir antidepresif ilaç paroxetine n.
yeni kuşak bir antidepresan mirtazapine n.
Anatomy
vücudu kuşak gibi saran yapı zona n.
(birçok omurgalıda) pektoral kuşak kemiği clavicle n.
pelvik kuşak pelvic arch n.
pektoral kuşak scapular arch n.
Psychology
kuşak içi hareketlilik intragenerational mobility n.
sandviç kuşak sandwich generation n.
yeni kuşak antipsikotikler novel antipsychotics n.
Food Engineering
kuşak etkisi cohort effect n.
Statistics
kuşak yaşam tablosu cohort life table n.
kuşak çalışmaları cohort studies n.
kuşak dağılımı girdle distribution n.
Physics
elektron kuşak izgesi electronic band spectrum n.
iletken kuşak conduction band n.
kuşak genişliği bandwidth n.
kuşak kenarı erki band edge energy n.
kuşak kuramı band theory n.
yasak kuşak forbidden band n.
Biology
birkaç kuşak boyunca görünmeyen birtakım özelliklerin yeniden ortaya çıkması reversion n.
hayvan üzerindeki kuşak benzeri işaret veya yapı cingulum n.
daha üst kuşak atası olmayan canlı founder n.
parental kuşağı takip eden (kuşak) filial adj.
Biochemistry
taşıyıcı kuşak conveyorband n.
taşıyıcı kuşak conveyor belt n.
Marine Biology
balıkçılığa kapalı kuşak fishery exclusion zone n.
balıkçılığa hassas kuşak fisheries-sensitive zones n.
disfotik kuşak dysphotic zone n.
ekonomik kuşak economic zone n.
epipelajik kuşak epipelagic zone n.
hadal kuşak hadal zone n.
hyalin kuşak hyaline zone n.
opak kuşak opaque zone n.
öfotik kuşak euphotic zone n.
saydam kuşak translucent zone n.
taşıyıcı kuşak conveyor band n.
üst yüzeysu kuşak epipelagic zone n.
yasak kuşak exclusion zone n.
yeni kuşak new generation n.
batipelajik kuşak bathypelagic zone n.
hadalpelajik kuşak hadalpelagic zone n.
abisopelajik kuşak abyssopelagic zone n.
Astronomy
atmosferdeki su sebebiyle güneş spektrumunda görülen siyah kuşak rain band n.
atmosferdeki su sebebiyle güneş spektrumunda görülen siyah kuşak rainband n.
gezegen üzerindeki coğrafi kuşak zone n.
merkezi moleküler kuşak central molecular zone (cmz) n.
Botanic
kuzey yarım küredeki ılıman kuşak ormanlıklarında yetişen cimicifuga cinsi çeşitli çok yıllık bitkilere verilen ad snakeroot n.
Agriculture
tarımsal kuşak agrlcultural belt n.
tarımsal kuşak agricultural belt n.
Social Sciences
1980 ile 2000 yılları arasında doğmuş kuşak millennials n.
1948-1971 arasında istihdam açığını kapatmak amacıyla ingiliz uluslar topluluğu ülkelerinden ingiltere'ye çalışmak üzere gelmiş insanların oluşturduğu kuşak windrush generation n.
iki kuşak arasındaki ortalama süre generation n.
batı dünyasında 1950'li ve 1960'lı yıllar arasında doğan kuşak generation jones n.
kuşak bileşen metodu cohort survival projection method n.
kuşak bileşen yöntemi cohort survival projection method n.
kuşak farkı generational difference n.
Linguistics
kuşak aralığı band n.
kuşak tanımlayıcısı band descriptor n.
Environment
koruyucu kuşak shelter belt n.
metamorfik kuşak metamorphic belt n.
sismik kuşak seismic belt n.
Geography
subtropikal kuşak ve kutup bölgesi arasında kalan enlemler temperate zones n.
coğrafi kuşak zone n.
ılıman kuşak temperate zone n.
orojenik kuşak orogenic belt n.
sıcak kuşak hot zone n.
sıcak kuşak torrid zone n.
tropikal kuşak tropics n.
Meteorology
sakin ekvatoral kuşak doldrums n.
termal kuşak thermal belt n.
subtropikal kuşak ve kutup bölgesi arasında kalan enlemlerde batıdan esen rüzgarlar prevailing westerly n.
Geology
abisal kuşak abyssal zone n.
aktif sismik kuşak active seismic belt n.
batiyal kuşak bathyal zone n.
devingen kuşak mobile belt n.
etkin kuşak active zone n.
fay kırılması sonucu oluşan kuşak shatter belt n.
litoral-altı kuşak ötesindeki bütün derin deniz bentik sistemini içerisine alan bir zon abyssal-benthic n.
tektonik kuşak tectonic belt n.
fotik kuşak photic zone n.
Military
askeri veya resmi rütbe belirten kuşak scarf n.
Sport
kahverengi kuşak brown belt n.
kırmızı kuşak red belt n.
siyah kuşak black belt n.
yeşil kuşak green belt n.
dövüş sanatlarında siyah kuşak almış kimse black belt n.
beyaz kuşak white belt n.
dövüş sanatlarında kara kuşak seviyesindeki yeterlilik seviyelerinden her biri dan n.
dövüş sanatlarında kara kuşak seviyesindeki yeterlilik seviyesine ulaşmış kimse dan n.
Cinema
üç kuşak tripack n.
çift kuşak double-headed adj.
Archaic
kuşak sarılı succinct adj.
kuşak süslemeli succinct adj.
kemer/kuşak ile çevrelenmiş succinct adj.
Star Wars
kuşak-koşucusu i belt-runner i n.
beşinci kuşak fifth belt n.
altıncı kuşak sixth belt n.