Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | landlocked adj. | kara ile çevrili |
General | landlocked adj. | kara ile kuşatılmış |
General | landlocked adj. | karayla kuşatılmış |
General | landlocked adj. | karayla çevrili |
General | landlocked adj. | kara ile kuşatılmış |
General | landlocked adj. | denize kıyısı olmayan |
Zoology | ||
Zoology | landlocked adj. | deniz ile bağlantısı olmayan uzak sularda yaşayan |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | landlocked lake n. | denizle bağlantısı kesilmiş göl | ||
General | landlocked sea n. | iç deniz | ||
General | landlocked state n. | denize kıyısı bulunmayan ülke | ||
General | live in a landlocked city v. | denize kıyısı olmayan bir kentte yaşamak | ||
Marine Biology | ||||
Marine Biology | landlocked salmon n. | new england ve güneydoğu kanada'nın göllerine özgü atlantik somonu | ||
Geography | ||||
Geography | landlocked state n. | denize kıyısı bulunmayan ülke | ||
Geography | landlocked sea n. | kapalı deniz | ||
Geography | landlocked country n. | karayla çevrili ülke | ||
Geography | landlocked country n. | denize kıyısı bulunmayan ülke | ||
Geography | landlocked country n. | etrafı tamamen karayla kaplı ülke | ||
Geography | landlocked country n. | karayla çevrili ülke | ||
Geography | landlocked country n. | denize kıyısı bulunmayan ülke | ||
Geography | landlocked country n. | etrafı tamamen karayla kaplı ülke | ||