Verlauf

lead someone

Bedeutungen, die der Begriff "lead someone" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	lead someone astray v.	birini kötü yola saptırmak
2	General	lead someone by the nose v.	birinin yuları elinde olmak
3	General	lead someone a merry chase v.	birini çok yormak
4	General	lead someone astray v.	birini ayartmak
5	General	lead someone a dog’s life v.	hayatını zindan etmek
6	General	lead someone a dance v.	birini çok uğraştırmak
7	General	lead someone a merry chase v.	birini çok zahmete sokmak
8	General	lead someone a dance v.	birini çok zahmete sokmak
9	General	follow the lead of someone v.	birinin ardından gitmek
10	General	lead someone a merry chase v.	birini çok uğraştırmak
11	General	lead someone a dance v.	birini çok yormak
12	General	lead someone a dance v.	üzmek
13	General	lead someone a dance v.	kişisel çıkarı için zorluk çıkarmak
14	General	lead someone a dance v.	eziyet etmek
15	General	lead someone a dance v.	canından bezdirmek
16	General	lead someone on v.	gelecek vaadiyle kandırmak
17	General	lead someone to believe something v.	inanmasına neden olmak
18	General	lead someone to success v.	başarıya götürmek
19	General	lead someone to believe v.	inanmasına neden olmak
20	General	lead someone to believe something v.	birini bir şeye inandırmak
21	General	lead someone to do something v.	birine bir şey yaptırmak/yapmasına neden olmak
Phrasals
22	Phrasals	lead someone by something v.	(birini) bir yerinden tutarak/çekerek yönlendirmek
23	Phrasals	lead someone by something v.	(birini) bir yerinden tutarak/çekerek götürmek
24	Phrasals	lead someone by something v.	bir yerinden tutarak/çekerek (birine) yol göstermek
25	Phrasals	lead someone by something v.	elinden tutup gezdirmek
26	Phrasals	lead someone by something v.	ne yapacağını bir bir söylemek
27	Phrasals	lead someone down something v.	birinin bir yerden (merdiven/sandalye) inmesine yardımcı olmak
28	Phrasals	lead someone back to somewhere v.	bir yere dönmesinde birine rehberlik etmek
29	Phrasals	lead someone to something v.	birine yolu göstermek
30	Phrasals	lead someone to something v.	birini bir yere götürmek
31	Phrasals	lead someone down to something v.	birinin bir yere inmesine yardımcı olmak/rehberlik etmek
32	Phrasals	lead someone off v.	birini bir yerden uzaklaştırmak/ bir yerin dışına çıkarmak
33	Phrasals	lead with someone v.	(maça/oyuna) biriyle başlamak
34	Phrasals	lead someone against someone v.	-e karşı birilerine liderlik etmek
35	Phrasals	lead someone into something v.	birini bir şeye yönlendirmek
36	Phrasals	lead someone into something v.	birine yolu göstermek
37	Phrasals	lead someone into something v.	birini bir şeye/yere götürmek
38	Phrasals	lead someone into something v.	birine bir şeye doğru rehberlik/liderlik etmek
39	Phrasals	lead someone in v.	birini bir şeye yönlendirmek
40	Phrasals	lead someone in v.	birine yolu göstermek
41	Phrasals	lead someone in v.	birini bir şeye/yere götürmek
42	Phrasals	lead someone in v.	birine bir şeye doğru rehberlik/liderlik etmek
43	Phrasals	lead someone up something v.	birini bir şeyden yukarı götürmek
44	Phrasals	lead someone up something v.	birini bir şeyin yukarısına yönlendirmek
45	Phrasals	lead someone up something v.	birine bir şeyden yukarı doğru yol göstermek
46	Phrasals	lead someone up something v.	birine yukarı doğru rehberlik etmek
47	Phrasals	lead (someone or an animal) out of something v.	(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden çıkarmak
48	Phrasals	lead (someone or an animal) out of something v.	(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden tahliye etmek
49	Phrasals	lead (someone or an animal) out of something v.	(birini/bir hayvanı) bir şeyden/yerden dışarı yönlendirmek
50	Phrasals	lead (someone or something) against (someone or something else) v.	(birine/bir şeye) karşı (birine/bir şeye) liderlik etmek
51	Phrasals	lead (someone or something) against (someone or something else) v.	(biri/bir şey) karşısında (birinin/bir şeyin) lideri olmak
52	Phrasals	lead (someone or something) away v.	(birini/bir şeyi) alıp götürmek
53	Phrasals	lead (someone or something) away v.	(birini/bir şeyi) uzaklaştırmak
Colloquial
54	Colloquial	lead someone up the garden path v.	üçkağıda getirmek
Idioms
55	Idioms	lead someone down the garden path v.	aldatmak
56	Idioms	lead someone up the garden path v.	aldatmak
57	Idioms	lead someone to believe something v.	birini bir şeye inandırmak
58	Idioms	lead someone up the garden path v.	birisine karşı dürüst olmamak
59	Idioms	lead someone down the garden path v.	birisini kandırmak
60	Idioms	lead someone down the garden path v.	birisine karşı dürüst olmamak
61	Idioms	lead someone up the garden path v.	birisini kandırmak
62	Idioms	lead someone a pretty dance v.	canından bezdirmek
63	Idioms	lead someone up the garden path v.	doğru olmayana inanmasını sağlamak
64	Idioms	lead someone a fine dance v.	canından bezdirmek
65	Idioms	lead someone a merry dance v.	canından bezdirmek
66	Idioms	lead someone up the garden path v.	göz boyamak
67	Idioms	lead someone down the garden path v.	göz boyamak
68	Idioms	lead someone up the garden path v.	gözünü boyamak
69	Idioms	lead someone on a merry chase v.	hayal peşinde koşturmak
70	Idioms	lead someone down the garden path v.	gözünü boyamak
71	Idioms	lead someone on a merry chase v.	olmayacak duaya amin dedirtmek
72	Idioms	lead someone by the nose v.	parmağında oynatmak
73	Idioms	lead someone by the nose v.	zorla/zor kullanarak bir yere götürmek
74	Idioms	lead someone up the aisle v.	biriyle evlenmek
75	Idioms	lead someone up the aisle v.	biriyle dünya evine girmek
Slang
76	Slang	fill someone full of lead v.	birisini vurmak