maruz bırakmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

maruz bırakmak



Bedeutungen von dem Begriff "maruz bırakmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
maruz bırakmak expose v.
General
maruz bırakmak subject v.
maruz bırakmak subjugate v.
maruz bırakmak expose to v.
maruz bırakmak subject to v.
maruz bırakmak give v.
maruz bırakmak deplume v.
maruz bırakmak incur [obsolete] v.
maruz bırakmak put through v.
maruz bırakmak starve v.
Phrasals
maruz bırakmak submit to v.
maruz bırakmak submit someone or something to something v.
maruz bırakmak put somebody through something v.
Colloquial
maruz bırakmak lay open v.
maruz bırakmak leave open v.
Technical
maruz bırakmak expose v.

Bedeutungen, die der Begriff "maruz bırakmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 98 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
dumana maruz bırakmak expose to smoke v.
radyasyona maruz bırakmak expose to radiation v.
güneşe maruz bırakmak insolate v.
tehlikeye maruz bırakmak expose to risk v.
ışına maruz bırakmak ray v.
yeniden maruz bırakmak re-expose v.
işkenceye maruz bırakmak put to the rack v.
ceza olarak kötü eylemlere maruz bırakmak hang v.
serin havaya maruz bırakmak vent v.
incelemeye maruz bırakmak ventilate v.
aşırı sıcağa maruz bırakmak blister v.
yüksek ısıya maruz bırakmak broil v.
tehlikeye maruz bırakmak object [obsolete] v.
kendini maruz bırakmak go v.
ateşe maruz bırakmak ignite v.
mühendislik sürecine gereğinden fazla maruz bırakmak overengineer v.
teknik sürece gereğinden fazla maruz bırakmak overengineer v.
aşırı gerilime maruz bırakmak overstress v.
perkolasyona maruz bırakmak displace v.
(birini) hava hücresinde basınca maruz bırakmak compress v.
bir kültürün etkisine maruz bırakmak culturalize v.
bir kültürün etkisine maruz bırakmak culturalise v.
(tahıl, malt ve elyaf gibi ürünleri) arazide hava ve güneşe maruz bırakmak field v.
önceden maruz bırakmak pre-expose v.
önceden maruz bırakmak preexpose v.
(ağrıya, acıya) maruz bırakmak put v.
güneş ve rüzgara maruz bırakmak sunder [dated] v.
maruz bırakmak anlamı veren son ek -ise suf.
Phrasals
bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak burn in v.
bir fotoğrafın veya negatifin alanlarını karartmak için ışığa maruz bırakmak burn into v.
bir bitkiyi açık havada yaşayabilsin diye açık hava şartlarına maruz bırakmak harden off v.
(kendini/birini/bir şeyi birine veya bir şeye) maruz bırakmak expose (someone, something, or oneself) to (someone or something) v.
negatif bir etkiye maruz bırakmak place under v.
(bir şeyi bir şeye) maruz bırakmak taint (something) with (something) v.
birini/bir şeyi bir şeye maruz bırakmak subject someone or something to something v.
(birini bir şeye) maruz bırakmak impose on (someone) v.
(birini bir şeye) maruz bırakmak put (someone) through (something) v.
(birini birine/bir şeye) maruz bırakmak subject (one) to (someone or something) v.
Colloquial
kendini bir şeye maruz bırakmak lay oneself open to v.
kendini eleştiriye maruz bırakmak lay oneself open to criticism v.
Idioms
baskıya maruz bırakmak put under the screw v.
bir şeye maruz bırakmak subject something to v.
birini bir şeye maruz bırakmak subject someone to v.
birini eleştiriye maruz bırakmak lay somebody open to criticism v.
kendini eleştiriye maruz bırakmak open oneself to criticism v.
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) maruz bırakmak leave (someone, something, or oneself) (wide) open for (something) v.
(birini/bir şeyi/kendini bir şeye) maruz bırakmak leave (someone, something, or oneself) (wide) open to (something) v.
'-e maruz bırakmak leave oneself wide open for v.
kendini bir şeye maruz bırakmak leave yourself wide open to something v.
kendini bir şeye maruz bırakmak leave yourself open to something v.
Politics
etnik temizliğe maruz bırakmak cleanse v.
Technical
(bir şeyi) merkezkaç kuvvetine maruz bırakmak centrifugalize v.
(bir şeyi) merkezkaç kuvvetine maruz bırakmak centrifugalise v.
ultrasona maruz bırakmak insonate v.
lazer ışığına maruz bırakmak lase v.
(birini veya bir şeyi) lazere maruz bırakmak laser v.
(metali) bileşenlerinin homojen dağılmasını sağlamak için yüksek sıcaklığa maruz bırakmak homogenise v.
güçlü su akışına maruz bırakmak hydraulic v.
(hava gibi gazları) x ışınlarına maruz bırakmak rontgenize v.
(hava gibi gazları) x ışınlarına maruz bırakmak rontgenise v.
(camı) dumana maruz bırakmak smoke v.
Textile
dokuma veya örme sırasında iplerin dolaşmasını önlemek için (iplikleri) buhara maruz bırakmak twist-set v.
(kumaşı) mordan veya benzeri bir kimyasal maddeye maruz bırakmak mordant v.
Dyeing
(iyice koyultmak için) çok uzun süre boyama işlemine maruz bırakmak overdye v.
Medical
(hastayı) güneş ışığına maruz bırakmak solarize [us] v.
(hastayı) güneş ışığına maruz bırakmak solarise [uk] v.
Pharmaceutics
uyuşturucu ilaca maruz bırakmak opiate v.
Food Engineering
bakterileri öldürüp bozulmayı geciktirmek için (yiyecekleri) elektromanyetik radyasyona maruz bırakmak irradiate v.
Gastronomy
(etin dış kısmını) iç kısmındaki suyu muhafaza etmek için şiddetli ısıya maruz bırakmak seal v.
Physics
radyasyona maruz bırakmak illuminate v.
radyoaktiviteye maruz bırakmak contaminate v.
Chemistry
amonolize maruz bırakmak ammonolyze v.
atmolize maruz bırakmak atmolyze v.
sülfürik aside maruz bırakmak vitriol v.
klorüre maruz bırakmak chloridate v.
klorüre maruz bırakmak chlorinize v.
klorüre maruz bırakmak chlorinise v.
degradasyona maruz bırakmak degrade v.
(hidrokarbonu) parçalanmaya maruz bırakmak crack v.
(kimyasal bileşik) pirolize maruz bırakmak crack v.
tersinmeye maruz bırakmak invert v.
Biology
bakterilere maruz bırakmak bacterise v.
bakterilere maruz bırakmak bacterize v.
hücresel değişime maruz bırakmak transform v.
(hücreyi, dnayı) mutasyona neden olan mutajenlere maruz bırakmak mutagenize v.
(hücreyi, dnayı) mutasyona neden olan mutajenlere maruz bırakmak mutagenise v.
immünoblota maruz bırakmak immunoblot v.
(genleri) kotransdüksiyona maruz bırakmak cotransduce v.
Biochemistry
(mesajcı rna'yı) kalıt okumaya maruz bırakmak translate v.
Astronomy
yıldız etkisine maruz bırakmak constellate [obsolete] v.
Zoology
(yengeç veya ıstakoz uzvunu) ototomiye maruz bırakmak shoot v.
Agriculture
tohumları düşük sıcaklıklara maruz bırakmak vernalize v.
tohumları düşük sıcaklıklara maruz bırakmak vernalise v.
Military
yıldırım bombardımanına maruz bırakmak blitzkrieg v.
(askerleri) ateşe maruz bırakmak blood v.
Sport
(sporda) oyuncuyu gereksiz şiddete maruz bırakmak rough v.
Photography
(fotografik negatifi veya pozitifi) detayları veya tonu değiştirmek için ışığa ilaveten maruz bırakmak flash v.
Slang
radyasyona maruz bırakmak zap v.