Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
old-age
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen, die der Begriff
"old-age"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 97 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
old age
n.
yaşlılık
General
2
General
types of old age
n.
yaşlanma türleri
3
General
old age pensions
n.
yaşlılık aylıkları
4
General
old age psychosis
n.
yaşlılık psikozu
5
General
old age asylum
n.
huzurevi
6
General
old age
n.
yaşlılık dönemi
7
General
old age pension
n.
emeklilik maaşı
8
General
types of old age
n.
yaşlılık halleri
9
General
old age pension
n.
emekli aylığı
10
General
old age
n.
ihtiyarlık
11
General
old age pension
n.
sosyal sigorta aylığı
12
General
old age pensions
n.
yaşılık aylıkları
13
General
old age psychology
n.
yaşlılık psikolojisi
14
General
old age problems
n.
yaşlılık sorunları
15
General
old age risk
n.
yaşlılık riskleri
16
General
old age population
n.
yaşlı nüfus
17
General
old age
n.
kocalık
18
General
old age pension
n.
yaşlılık aylığı
19
General
old age in literature
n.
edebiyatta yaşlılık
20
General
old age assistance
n.
yaşlılık yardımı
21
General
old-age pensioner
n.
emekli
22
General
old-age insurance
n.
yaşlılık sigortası
23
General
old-age pensioner
n.
tekaüt
24
General
self-realization in old age
n.
yaşlılarda öz gerçekleştirim
25
General
old-age pension
n.
emekli aylığı
26
General
old-age insurance
n.
emeklilik sigortası
27
General
old-age home
n.
huzur evi
28
General
old-age pensioner
n.
yaşlı emekli
29
General
old age
n.
ilerlemiş yaş
30
General
old age
n.
ileri yaş
31
General
live to a ripe old age
v.
dünyaya kazık kakmak
32
General
in one's extreme old age
adv.
son yaşlarında
33
General
in one's extreme old age
adv.
ilerlemiş yaşında
34
General
in the old age
adv.
yaşlılıkta
35
General
in one's old age
adv.
yaşlılığında
Idioms
36
Idioms
a grand old age
n.
çok ileri yaş
37
Idioms
a grand old age
n.
ilerlemiş yaş
38
Idioms
the grand old age of
n.
çok ileri yaş
39
Idioms
the grand old age of
n.
ilerlemiş yaş
40
Idioms
a grand old age
n.
ileri bir yaş
41
Idioms
a grand old age
n.
ilerlemiş yaş
42
Idioms
the grand old age
n.
ileri bir yaş
43
Idioms
the grand old age
n.
ilerlemiş yaş
44
Idioms
ripe old age
n.
çok ileri bir yaş
45
Idioms
live to a grand old age
v.
dünyaya kazık çakmak
46
Idioms
live to a grand old age
v.
çok uzun bir yaşam sürmek
47
Idioms
live to a ripe old age
v.
çok uzun yaşamak
48
Idioms
live to a ripe old age
v.
çok yaşlanıncaya kadar yaşamak
49
Idioms
live to a ripe old age
v.
çok yaşamak
50
Idioms
live to a ripe old age
v.
iyice yaşlanana kadar yaşamak
51
Idioms
at the ripe old age of (something)
v.
iyice yaşlanana kadar yaşamak
52
Idioms
live to the ripe old age
v.
torun torba sahibi olmak
53
Idioms
live to the (ripe old) age of something
v.
(70/80 vb) yaşına kadar yaşamak
54
Idioms
at the ripe old age
expr.
bir hayli yaşlı
55
Idioms
at the ripe old age
expr.
çok yaşlı
56
Idioms
at a ripe old age
expr.
bir hayli yaşlı
57
Idioms
at a ripe old age
expr.
çok yaşlı
58
Idioms
at the ripe old age
expr.
bir hayli yaşlı
59
Idioms
at the ripe old age
expr.
çok yaşlı
60
Idioms
at a ripe old age
expr.
geç bir yaşta
61
Idioms
at a ripe old age
expr.
bir hayli yaşlı
62
Idioms
to a ripe old age
expr.
geç bir yaşa kadar
63
Idioms
to a ripe old age
expr.
iyice yaşlanana kadar
64
Idioms
to a ripe old age
expr.
geç yaşa kadar
65
Idioms
to a ripe old age
expr.
iyice yaşlanana kadar
66
Idioms
to the ripe old age
expr.
geç yaşa kadar
67
Idioms
to the ripe old age
expr.
iyice yaşlanana kadar
Trade/Economic
68
Trade/Economic
old age pension fund
n.
emeklilik fonu
69
Trade/Economic
old-age pension
n.
emeklilik maaşı
70
Trade/Economic
old age pension
n.
emeklilik maaşı
71
Trade/Economic
old age pension assurance
n.
ihtiyarlık sigortası
72
Trade/Economic
old age insurance
n.
ihtiyarlık sigortası
73
Trade/Economic
old age pension
n.
ihtiyarlık sigortası
74
Trade/Economic
old age security
n.
ihtiyarlık yardımı
75
Trade/Economic
invalidity and old age pension assurance
n.
maluliyet ve ihtiyarlık sigortası
76
Trade/Economic
old-age pension
n.
yaşlılık maaşı
77
Trade/Economic
old age insurance
n.
yaşlılık sigortası
78
Trade/Economic
old age and survivor's insurance
n.
yaşlılık ve ölüm sigortası
79
Trade/Economic
old age security
n.
yaşlılık yardımı
80
Trade/Economic
old-age exemption
n.
yaşlılık muafiyeti
81
Trade/Economic
old age security
n.
yaşlılık sigortası
82
Trade/Economic
old age security
n.
yaşlılık güvencesi
83
Trade/Economic
old age pension fund
n.
yaşlılık emekli aylığı fonu
Law
84
Law
old age security act
n.
yaşlılık güvencesi kanunu
Politics
85
Politics
protocol to the european interim agreement on social security schemes relating to old age invalidity and survivors
n.
yaşlılar maluller ve felaketzedelere ilişkin sosyal güvenlik planlarına dair geçici avrupa sözleşmesine ek protokol
86
Politics
european interim agreement on social security other than schemes for old age invalidity and survivors
n.
yaşlılar maluller ve felaketzedeler için planlardan başkaları için sosyal güvenliğe dair avrupa geçici sözleşmesi
87
Politics
protocol to the european interim agreement on social security other than schemes for old age invalidity and survivors
n.
yaşlılar maluller ve felaketzedeler için planlardan başkaları için sosyal güvenliğe dair geçici avrupa sözleşmesine ek protokol
88
Politics
european interim agreement on social security schemes relating to old age invalidity and survivors
n.
yaşlılar maluller ve felaketzedelere ilişkin sosyal güvenlik planlarına dair geçici avrupa sözleşmesi
Insurance
89
Insurance
old age insurance
n.
yaşlılık sigortası
90
Insurance
old age pension
n.
yaşlılık sigortası
91
Insurance
old-age pension [uk]
n.
yaşlılık aylığı bağlanmasını gerektiren sigorta
92
Insurance
oap (old age pension) [uk]
abrev.
emeklilik maaşı
93
Insurance
oap (old age pension) [uk]
abrev.
emekli aylığı
Medical
94
Medical
old age spots
n.
yaşlılık lekeleri
Environment
95
Environment
old age
n.
erozyon döngüsünün son aşaması
Geography
96
Geography
topographic old age
n.
bölgenin erozyon nedeniyle neredeyse taban seviyesine indirgenmesi
Ottoman Turkish
97
Ottoman Turkish
as a result of (old) age
n.
tevellütten mütevellit
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of old-age
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy