Verlauf

olmasına rağmen

Bedeutungen von dem Begriff "olmasına rağmen" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	olmasına rağmen	nevertheless adv.
2	General	olmasına rağmen	ne’ertheless adv.
3	General	olmasına rağmen	although conj.
4	General	olmasına rağmen	even though conj.
5	General	olmasına rağmen	neverthelater [obsolete] conj.
6	General	olmasına rağmen	while conj.

Bedeutungen, die der Begriff "olmasına rağmen" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 38 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yanlış olmasına rağmen genel anlamda kabul gören şey	factoid n.
2	General	araçta ön koltuk boş olmasına rağmen arka koltukta seyahat etmek	vip v.
3	General	ehliyetine geçici olarak el konulmuş olmasına rağmen araç kullanmak	be driving on a suspended driving licence v.
4	General	(olgun olmasına rağmen) kibar olmayan	unmellow adj.
5	General	(olgun olmasına rağmen) kaba	unmellow adj.
6	General	öyle olmasına rağmen	even so adv.
Colloquial
7	Colloquial	biyolojik olarak kadın olmasına rağmen drag queen gibi giyinen kadın	bio queen n.
8	Colloquial	çevredeki insanların rahatsız olmasına rağmen sürekli cep telefonu ile konuşan kişi	cellfish n.
9	Colloquial	öyle olmasına rağmen	that having been said expr.
Idioms
10	Idioms	kaçınılmaz olmasına rağmen inatla değişim ve reformlara direnen kişi	dame partington and her mop n.
11	Idioms	otuz yaşında olmasına rağmen yaşlı görünmek	seem over-the-hill at thirty v.
12	Idioms	göz önünde olup/olmasına rağmen görülmemek	hide in plain view v.
13	Idioms	apaçık ortada olup/olmasına rağmen fark edilmemek	hide in plain view v.
14	Idioms	herkesin görebileceği bir yerde olup/olmasına rağmen görülmemek	hide in plain view v.
15	Idioms	apaçık ortada olmasına rağmen tepki çekmeden ve değişmeden kalmak	hide in plain view v.
16	Idioms	apaçık ortada olmasına rağmen alışıldığı için görünmez olmak	hide in plain view v.
17	Idioms	uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışmak	be out on (one's) feet v.
18	Idioms	göz önünde olup/olmasına rağmen görülmeyen	hidden in plain view adj.
19	Idioms	apaçık ortada olup/olmasına rağmen fark edilmeyen	hidden in plain view adj.
20	Idioms	herkesin görebileceği bir yerde olup/olmasına rağmen görülmeyen	hidden in plain view adj.
21	Idioms	göz önünde olup/olmasına rağmen görülmeyen	hidden in plain sight adj.
22	Idioms	uykusuz/yorgun olmasına rağmen ayakta durmaya çalışan	out on (one's) feet expr.
Speaking
23	Speaking	aç olmasına rağmen	although she was hungry expr.
24	Speaking	aç olmasına rağmen	although he was hungry expr.
25	Speaking	zengin olmasına rağmen mutsuzdu	although he was rich he was unhappy expr.
Trade/Economic
26	Trade/Economic	sergilediği ürünler kendisine ait olmasına rağmen başka bir perakendecinin mağazasından yer kiralayarak o perakendeci adına satış yapan perakendeci	leased department n.
27	Trade/Economic	özsermayesi sıfırın altında olmasına rağmen hükümetin açıktan veya örtülü olarak desteğiyle ayakta duran finansal kurum	zombie bank n.
Medical
28	Medical	yaşlı olmasına rağmen genç görünme	agerasia n.
Pathology
29	Pathology	göz içi basıncı normal olmasına rağmen optik sinire zarar gelmesinden kaynaklı glokom hastalığı	normal tension glaucoma n.
Biology
30	Biology	yapısal olarak eksik olmasına rağmen tam dişi görevi gören canlı birey	gynecoid n.
Astronomy
31	Astronomy	parlak olmasına rağmen görünmeyen yıldız	dark star n.
Zoology
32	Zoology	kocaman olmasına rağmen sakin ve zararsız olan hayvan	gentle giant n.
History
33	History	1415'te fransızlar ve ingilizler arasında yapılan ve fransız askerlerinin sayıca fazla ve daha fazla güç sahibi olmasına rağmen ingilizlere yenildiği savaş	agincourt n.
Slang
34	Slang	herhangi bir hukuk eğitim almamış olmasına rağmen engin hukuk bilgisine sahip olan ve adli konularda arkadaşlarını yönlendiren mahkum	jailhouse lawyer n.
35	Slang	evden gitme çağına gelmiş olmasına rağmen evden gitmeyen çocuklar	kids in parents' pockets eroding retirement savings (kippers) n.
36	Slang	herhangi bir hukuk eğitim almamış olmasına rağmen engin hukuk bilgisine sahip olan ve adli konularda arkadaşlarını yönlendiren mahkum	jailhouse attorney n.
Modern Slang
37	Modern Slang	yaşlanmakta olmasına rağmen gençliğinde sahip olduğu güzelliği korumaya çalışan kadın	aging beauty n.
38	Modern Slang	bilgiye erişim olmasına rağmen ısrarla sürdürülen cehalet	aggressive ignorance n.