oluş - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

oluş



Bedeutungen von dem Begriff "oluş" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
oluş formation n.
oluş existence n.
oluş presence n.
oluş procession n.
oluş being n.
oluş genesis n.
oluş occurrence n.
oluş entity n.
oluş extancy [obsolete] n.
oluş incidence n.
oluş becoming adj.
Linguistics
oluş process n.

Bedeutungen, die der Begriff "oluş" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 104 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
müsait oluş convenience n.
hazır oluş readiness n.
General
münasip oluş appropriateness n.
temiz oluş cleanliness n.
neşeli oluş cheeriness n.
rengi soluk oluş dinginess n.
çalı gibi oluş bushiness n.
sarsıntılı oluş jerkiness n.
baş aşagı oluş precipitousness n.
kısa ve ters oluş abruptness n.
iffetli oluş chasteness n.
etraflı oluş exhaustiveness n.
imkan dahilinde oluş earthliness n.
boşuna oluş futility n.
hasta oluş weakness n.
dalgalı oluş undulation n.
yağlı oluş richness n.
rasgele oluş randomness n.
ayrıntılı oluş exhaustiveness n.
tam oluş fullness n.
dünyevi oluş earthliness n.
oluş zamanı origin time n.
savurgan oluş lavishness n.
alabora oluş capsizing n.
altüst oluş upheaval n.
sakıncalı oluş disadvantageousness n.
ihtiyaç fazlası oluş redundancy n.
açık saçık oluş bawdiness n.
ihtiyaç fazlası oluş redundance n.
maksatlı oluş purposiveness n.
etkili oluş impressiveness n.
oluş işleyiş biçimi machinery n.
resmi oluş ceremoniousness n.
kıymetli oluş preciousness n.
ağdalı oluş stiffness n.
tutarlı oluş consistency n.
şüpheli oluş ambiguity n.
yok oluş annihilation n.
iyi oluş well-being n.
hatalı oluş inaccuracy n.
kare şeklinde olma/oluş squareness n.
merkezi oluş centricity n.
tebeşirli oluş chalkiness n.
rengarenk oluş colourfulness n.
rengarenk oluş colorfulness n.
olmak üzere oluş impendency n.
olmak üzere oluş forthcomingness n.
olmak üzere oluş imminentness n.
olmak üzere oluş imminency n.
olmak üzere oluş impendence n.
olmak üzere oluş imminence n.
duygusal iyi oluş emotional well-being n.
kitlesel yok oluş extinction event n.
kitlesel yok oluş extinction-level event (ele) n.
kitlesel yok oluş biotic crisis n.
kitlesel yok oluş mass extinction n.
öznel iyi oluş subjective well-being n.
yok oluş perishment n.
karşılıklı oluş reciprocalness n.
var oluş thing n.
maddi var oluş corporature n.
tamamen yok oluş slaughter n.
külli yok oluş total annihilation n.
döngüsel yok oluş cyclical apocalypse n.
nükleer yok oluş nuclear apocalypse n.
toplu yok oluş total annihilation n.
var oluş öncesi pre-emergence adj.
var oluş öncesi preemergent adj.
oluş tarihine göre chronological adj.
(bir olayı anlatırken) tüm detayları oluş sırasıyla vererek blow-by-blow adv.
Idioms
oluş sırasına göre tüm detaylarıyla yapılan anlatım a blow-by-blow account n.
Trade/Economic
işlemlerin oluş sırasına göre kaydedildiği defter journal n.
zararın oluş biçimi course of the loss n.
Politics
diplomatik açıdan var oluş presence n.
Technical
diş diş oluş serration n.
oluş kertesi incidence n.
Computer
yok oluş annihilation n.
Radio
paralel kondansatör ve bobinden oluş devre tank circuit n.
Dyeing
gözenekli oluş porosity n.
Medical
sıhatte oluş fitness n.
Psychology
psikolojik iyi oluş ölçeği psychological well being scale n.
Food Engineering
oluş sıklığı incidence n.
Math
teğet oluş noktası point of tangency n.
Biology
doğal yok oluş background extinction n.
olağan yok oluş background extinction n.
yinelemeli oluş recapitulation n.
farklı oluş heterogeneousness n.
farklı oluş heterogeneity n.
sıralı oluş epigenesis n.
sıralı oluş teorisi epigenesis n.
yinelemeli oluş teorisi biogenetic law n.
Social Sciences
etnik yok oluş ethnocide n.
Linguistics
fince, macarca ve estonya dilinde değişim veya oluş bildiren ismin hallerinden biri translative n.
oluş görünüşü cursive aspect n.
Philosophy
insan bilincinin sınırını aşan var oluş transcendental n.
kant'ın gerçekliğin görünüşten değil, insan aklının doğasından çıkarılabileceğini ortaya koyduğu var oluş düzeni transcendental idealism n.
kant'a göre gerçekliğin görünüşten değil, insan aklının doğasından çıkarılabileceği ortaya koyduğu var oluş düzeni critical idealism n.
karşılıklı oluş reciprocity n.
Environment
kretase kitlesel yok oluş terminal cretaceous event n.
Military
dikey oluş aplomb n.
Cinema
birçok insanın paylaştığının dışında kalan deneyim ve var oluş evreni parallel universe n.
Archaic
var oluş subsistency n.
Anthropology
büyük yok oluş permian-triassic extinction event n.
büyük yok oluş great dying n.