Verlauf

oradan oraya

Bedeutungen von dem Begriff "oradan oraya" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	oradan oraya	from pillar to post adv.
2	General	oradan oraya	about adv.
Phrases
3	Phrases	oradan oraya	backwards and forwards expr.
Colloquial
4	Colloquial	oradan oraya	hither and thither/yon expr.

Bedeutungen, die der Begriff "oradan oraya" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 132 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	oradan oraya göçen kişi	wanderer n.
2	General	oradan oraya göçen kişi	roamer n.
3	General	oradan oraya göçen kişi	rover n.
4	General	oradan oraya hareket etme	twinkle n.
5	General	oradan oraya gezen kimse	hopper n.
6	General	insanların yüksek sesli rock müzik eşliğinde kendilerini çılgınca ve şiddetli bir şekilde oradan oraya savurdukları bir dans şekli	mosh n.
7	General	oradan oraya zıplayan küçük havai fişek	grasshopper n.
8	General	oradan oraya dolaşan kimse	circulator n.
9	General	amaçsızca oradan oraya savrulan kimse	coaster n.
10	General	oradan oraya seyahat etme	itineracy n.
11	General	oradan oraya göçen kimse	flyer n.
12	General	oradan oraya uçmak	flit v.
13	General	oradan oraya gidip gelmek	get about v.
14	General	oradan oraya koşuşturmak	get about v.
15	General	oradan oraya sürüklemek	tousel v.
16	General	oradan oraya sürüklemek	towzle v.
17	General	oradan oraya sürüklemek	towsle v.
18	General	oradan oraya uçuşmak	twinkle v.
19	General	sürekli oradan oraya gitmek	bounce v.
20	General	oradan oraya gezmek	hop v.
21	General	oradan oraya seyahat etmek	hopscotch v.
Phrasals
22	Phrasals	oradan oraya koşuşturup durmak	dart around v.
23	Phrasals	oradan oraya savurmak	whisk (one) around v.
24	Phrasals	oradan oraya götürüp getirmek	whisk (one) around v.
25	Phrasals	oradan oraya götürüp getirmek	whisk someone around v.
26	Phrasals	arabayla oradan oraya götürmek/taşımak	ferry (someone) around v.
27	Phrasals	arabayla oradan oraya götürmek/taşımak	ferry someone around v.
28	Phrasals	oradan oraya taşımakla uğraşmak	galumph around v.
29	Phrasals	oradan oraya çekmek/sürüklemek/çekiştirmek	pull around v.
30	Phrasals	oradan oraya taşımak	carry (someone or something) about v.
31	Phrasals	oradan oraya taşımak	carry someone or something about v.
32	Phrasals	oradan oraya taşımak	carry someone or something around v.
33	Phrasals	oradan oraya koşturmak	run around v.
34	Phrasals	oradan oraya koşturmak	bat around v.
35	Phrasals	oradan oraya zıplamak	jump around v.
36	Phrasals	oradan oraya koşuşturmak	bustle around v.
37	Phrasals	oradan oraya gitmek	bat around v.
38	Phrasals	çekiştirip oradan oraya sürüklemek	yank around v.
39	Phrasals	çekiştirip oradan oraya götürmek	yank around v.
40	Phrasals	oradan oraya koşturup durmak	dart around v.
41	Phrasals	oradan oraya seyahat etmek	get around v.
42	Phrasals	oradan oraya seyahat etmek/taşınmak	knock about v.
43	Phrasals	oradan oraya gezmek	knock about v.
44	Phrasals	oradan oraya dolaşmak	knock about v.
45	Phrasals	oradan oraya gezmek	knock around v.
46	Phrasals	oradan oraya dolaşmak	knock around v.
47	Phrasals	oradan oraya seyahat etmek/taşınmak	knock around v.
48	Phrasals	oradan oraya çekmek/sürüklemek	pull about v.
49	Phrasals	oradan oraya taşımak	pull about v.
50	Phrasals	birini oradan oraya sürüklemek	pull someone about v.
51	Phrasals	çılgınca oradan oraya dolanmak	jump about v.
52	Phrasals	odağı oradan oraya çevirmek	jump about v.
53	Phrasals	odağı oradan oraya çevirmek	jump around v.
54	Phrasals	bir şeyi oradan oraya tekmelemek/tekmeleyip durmak	kick about v.
55	Phrasals	oradan oraya sıçramak	pitch around v.
56	Phrasals	oradan oraya çekmek/çekiştirmek	pull round v.
57	Phrasals	oradan oraya sürüklemek	pull round v.
58	Phrasals	oradan oraya taşımak	pull round v.
59	Phrasals	oradan oraya itmek	pull round v.
60	Phrasals	oradan oraya dolaşmak	bob (around) v.
61	Phrasals	oradan oraya koşuşturmak	bomb around v.
62	Phrasals	oradan oraya gidip durmak	bomb around v.
63	Phrasals	oradan oraya gezmek/dolaşmak	bomb around v.
64	Phrasals	oradan oraya atlamak	bounce around v.
65	Phrasals	hızla oradan oraya koşmak	dash across v.
66	Phrasals	oradan oraya sıçramak	dash across v.
67	Phrasals	oradan oraya atlamak	dash across v.
68	Phrasals	bir yerde hızla oradan oraya koşmak	dash across something v.
69	Phrasals	bir yerde oradan oraya sıçramak	dash across something v.
70	Phrasals	bir yerde oradan oraya atlamak	dash across something v.
71	Phrasals	arabayla oradan oraya götürmek/taşımak	ferry around v.
72	Phrasals	bir yerde oradan oraya koşturmak	flutter about something v.
73	Phrasals	bir yerde oradan oraya hareket etmek	flutter about something v.
74	Phrasals	bir yerde oradan oraya koşturmak	flutter around something v.
75	Phrasals	bir yerde oradan oraya hareket etmek	flutter around something v.
76	Phrasals	oradan oraya koşturmak	flutter about v.
77	Phrasals	oradan oraya hareket etmek	flutter about v.
78	Phrasals	(bir yerde) oradan oraya koşturmak	flutter around (something) v.
79	Phrasals	(bir yerde) oradan oraya hareket etmek	flutter around (something) v.
80	Phrasals	oradan oraya koşturmak	fuss around v.
81	Phrasals	etrafında oradan oraya koşuşturmak/gidip gelmek	jockey around v.
82	Phrasals	etrafında oradan oraya koşturmak/göndermek	jockey around v.
83	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak	push (someone or something) about in (something) v.
84	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyin) içinde oradan oraya götürmek/taşımak/sürmek	push (someone or something) around in (something) v.
85	Phrasals	(oradan oraya) seyahat etmek	shuttle from (something or some place) to (something or some place) v.
86	Phrasals	(oradan oraya) gidip durmak	shuttle from (something or some place) to (something or some place) v.
87	Phrasals	(oradan oraya) göndermek	shuttle from (something or some place) to (something or some place) v.
88	Phrasals	(oradan oraya) gönderip durmak	shuttle from (something or some place) to (something or some place) v.
89	Phrasals	oradan oraya koşturmak	squirrel around v.
90	Phrasals	(bir şeyde/bir yerde) öfkeyle/bir hışımla oradan oraya yürümek	steam across (something or some place) v.
91	Phrasals	oradan oraya savurmak	whisk around v.
92	Phrasals	oradan oraya götürüp getirmek	whisk around v.
Proverb
93	Proverb	üst üste/oradan oraya taşınmanın yangından farkı yok	three moves are as bad as a fire
94	Proverb	üst üste/oradan oraya taşınmak yangın çıkmış kadar çok şeyin kaybolmasına sebebiyet verir	three moves are as bad as a fire
Colloquial
95	Colloquial	oradan oraya göçen kişi	bird of passage n.
96	Colloquial	oradan oraya gezmek/yerleşmek	kick around v.
97	Colloquial	oradan oraya dolaşmak	go walkabout [australia] v.
98	Colloquial	(birini/bir şeyi) oradan oraya göndermek	buffet (someone or something) v.
99	Colloquial	oradan oraya gezmek	hop v.
Idioms
100	Idioms	oradan oraya göçen kişi	a bird of passage n.
101	Idioms	oradan oraya seyahat etme isteği	itchy feet [uk/australia] n.
102	Idioms	başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak	run about like a headless chicken v.
103	Idioms	başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak	be running about like a headless chicken v.
104	Idioms	başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak	be rushing about like a headless chicken v.
105	Idioms	birini oradan oraya koşturmak	send someone from pillar to post v.
106	Idioms	oradan oraya savrulmak	sway from side to side v.
107	Idioms	karınca gibi oradan oraya koşturmak	rush around like a blue-arsed fly v.
108	Idioms	oradan oraya koşmak	run around like a blue arsed fly v.
109	Idioms	karınca gibi oradan oraya koşturmak	run around like a blue-arsed fly v.
110	Idioms	oradan oraya koşmak	rush around like a blue arsed fly v.
111	Idioms	oradan oraya gitmek	do the rounds v.
112	Idioms	oradan oraya yer/pozisyon değiştirmek	play musical chairs v.
113	Idioms	oradan oraya gönderilmek	be pushed from pillar to post v.
114	Idioms	oradan oraya yollanmak	be pushed from pillar to post v.
115	Idioms	oradan oraya seyahat etmek zorunda bırakılmak	be pushed from pillar to post v.
116	Idioms	oradan oraya itilmek	be pushed from pillar to post v.
117	Idioms	oradan oraya gönderilmek	be driven, pushed from pillar to post v.
118	Idioms	oradan oraya yollanmak	be driven, pushed from pillar to post v.
119	Idioms	oradan oraya seyahat etmek zorunda bırakılmak	be driven, pushed from pillar to post v.
120	Idioms	oradan oraya itilmek	be driven, pushed from pillar to post v.
121	Idioms	oradan oraya sürüklenmek	be driven, pushed, from pillar to post v.
122	Idioms	oradan oraya gönderilmek	be driven, pushed, from pillar to post v.
123	Idioms	oradan oraya yollanmak	be driven, pushed, from pillar to post v.
124	Idioms	oradan oraya itilmek	be driven, pushed, from pillar to post v.
125	Idioms	başı kesik tavuk gibi oradan oraya koşmak	run about like a chicken with its head cut off v.
126	Idioms	oradan oraya/başıboş şekilde savrulmak	run adrift v.
127	Idioms	oradan oraya koşuşturup işleri halletmeye çalışmak	run around like a headless chicken v.
128	Idioms	panik halinde oradan oraya koşturup işleri tamamlamaya çalışmak	run around like a headless chicken v.
129	Idioms	birini oradan oraya koşturmak	run somebody/something into the ground v.
130	Idioms	oradan oraya koşturmak/göndermek	send from pillar to post v.
Aeronautic
131	Aeronautic	eğlence arayışıyla jet uçağıyla oradan oraya uçan zengin ve sosyal açıdan önemli kişilerden oluşan grup	jet set n.
Archaic
132	Archaic	oradan oraya gezen	circumforaneous adj.