Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | ortaya çıkarma | expose n. |
General | ortaya çıkarma | detection n. |
General | ortaya çıkarma | exposure n. |
General | ortaya çıkarma | discovery n. |
General | ortaya çıkarma | disclosure n. |
General | ortaya çıkarma | unveiling n. |
General | ortaya çıkarma | uncovering n. |
General | ortaya çıkarma | unearthing n. |
General | ortaya çıkarma | ascertainment n. |
General | ortaya çıkarma | disclose [obsolete] n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | suçluyu ortaya çıkarma | detection n. |
General | yeniden ortaya çıkarma | resurrection n. |
General | casusluğu ortaya çıkarma | counterespionage n. |
General | yeniden ortaya çıkarma | re-exposure n. |
General | (bir şeyi) ortaya çıkarma | unfoldment n. |
General | (bir şeyi) ortaya çıkarma | midwifery n. |
Trade/Economic | ||
Trade/Economic | yeni reklam kampanyası ve marka çalışması teknikleri geliştirmeden önce tüketici beyninin belirli reklam ve ürünlere verdikleri tepkileri ortaya çıkarma süreci | neuromarketing n. |
Computer | ||
Computer | hacker tarafından kaynağına bırakılan bilginin izini sürerek sistemi kimin hacklediğini ortaya çıkarma süreci | back hack n. |
Art | ||
Art | farklı parçaları birleştirip yeni bir şey ortaya çıkarma | bricolage n. |