sağda - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sağda



Bedeutungen von dem Begriff "sağda" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sağda right-handed adj.
sağda on the right adv.
sağda right adv.
sağda on the right side adv.
sağda dexter adv.
Computer
sağda at the right expr.
sağda on right expr.

Bedeutungen, die der Begriff "sağda" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 76 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
teorilerini sağda solda anlatan kimse crotcheteer n.
sağda solda dolaşma pererration [obsolete] n.
karşı cinsten biriyle sağda solda gezmek galavant v.
karşı cinsten biriyle sağda solda gezmek gallavant v.
karşı cinsten biriyle sağda solda gezmek gallivant v.
sağda olan dexter adj.
daha sağda righter adj.
sağda duran rightward adj.
sağda olan rightward adj.
sağda solda right and left adv.
sağda solda everywhere adv.
sağda olan rightwards adv.
sağda solda overall adv.
sağda anlamı veren ön ek dextr- pref.
Phrasals
sağda solda bırakmak leave around v.
sağda solda oyalanmak hang about v.
sağda solda oyalanmak hang around v.
üşengeç/miskin bir şekilde sağda solda yuvarlanmak loll about v.
sağda solda dolaşmak stray on v.
sağda solda bırakılmak lay about v.
vurarak sağda solda/etrafta gezdirmek bat around v.
(biriyle) orada burada/sağda solda takılmak bum around (with someone) v.
sağda solda aramak chase around after v.
(birini/bir şeyi) sağda solda aramak chase around after (someone or something) v.
(bir şeyi) dikkatsizce sağda solda bırakmak leave (something) about v.
sağda solda bırakılmak lie out v.
(sağda solda bir şey) aramak scavenge (around) for (something) v.
ile sağda solda yatıp kalkmak screw around with v.
(biriyle) sağda solda yatıp kalkmak screw around with (someone) v.
Phrases
sağda solda/yer gök fore and aft adv.
girişte sağda to the right of the entrance expr.
Colloquial
sağda solda dolaşıp kız tavlamaya çalışan aylak adam drugstore cowboy n.
sağda solda düzgün kıyafetlerle gezip kadınları tavlamaya çalışan adam drug store cowboy n.
sağda solda çapkınlık yapan adam drug store cowboy n.
ile (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally with v.
ile (sağda solda) zaman öldürmek dilly-dally with v.
ile (sağda solda) takılmak dilly-dally with v.
sağda solda on every hand expr.
sağda solda all over (some place) expr.
sağda solda all over (some place) expr.
sağda solda thither and yon expr.
Idioms
(bir haberi/sırrı) açıklamak/ifşa etmek/sağda solda/uluorta konuşmak/etrafa duyurmak put something on the street v.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman harcamak dilly-dally (around) with someone or something v.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) zaman öldürmek dilly-dally (around) with someone or something v.
biriyle/bir şeyle (sağda solda) takılmak dilly-dally (around) with someone or something v.
hassas bir konuyu her yerde/sağda solda konuşmak shoot off at the mouth v.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss (one's) name around v.
sağda kalmak/olmak keep on the right-hand side v.
sağda kalmak/olmak keep on the right side v.
(bir şeyi) dikkatsizce sağda solda bırakmak leave (something) around v.
sağda solda tanıdığı önemli/ünlü/nüfuzlu birinin ismini kullanarak dikkat çekmeye çalışmak toss around (one's) name v.
karşısında solda/sağda cattywampus adj.
sağda solda left and right expr.
Politics
merkez sağda yeralan moderationist n.
merkez sağda yeralan middle of the roader n.
sağda birlik alliance in the right n.
Computer
sağda çift right double n.
sağda düzenli ragged left expr.
sağda asılı right hanging expr.
Automotive
sağda (veya solda) yoğun atış heavy right/left pattern n.
direksiyonu sağda olan rhd (right-hand drive) abrev.
Traffic
direksiyonu sağda olan right-hand drive adj.
Medical
sağda kalp dextrocardia n.
sağda plevral efüzyon right-sided pleural effusion n.
Anatomy
sağda iç ana toplardamara boşalıp solda sol böbrek toplardamarına boşalan bir tek drenaj damarı vena centralis glandulae suprarenalis n.
kalbi sağda olan right-hearted adj.
Marine Biology
gözleri sağda olup sırt yüzgeci kafasına kadar uzanan pisi balıklarını içeren bir familya pleuronectidae n.
Astronomy
kuzey yarım küreden bakıldığında avcı'nın kuşağında en sağda kalan yıldız mintaka n.
Botanic
biri sağda biri solda olan (yapraklar) alternate adj.
Baseball
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmı right n.
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmı rf (right field) abrev.
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmını savunan oyuncu pozisyonu rf (right field) abrev.
dış sahanın ana kaleden bakıldığında sağda kalan kısmını savunan oyuncu rf (right fielder) abrev.
Archaic
(armacılık) kullanıcıya göre sağda olan dexterwise adj.
sağda solda sürten dilly-dallying adj.
Slang
sağda solda yatıp kalkmak screw around v.