sakınmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sakınmak



Bedeutungen von dem Begriff "sakınmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 59 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sakınmak beware v.
sakınmak avoid v.
General
sakınmak protect v.
sakınmak forbear v.
sakınmak be careful not to v.
sakınmak keep clear of v.
sakınmak elude v.
sakınmak lookout v.
sakınmak shy v.
sakınmak hang back v.
sakınmak shun v.
sakınmak stow v.
sakınmak eschew v.
sakınmak cradle v.
sakınmak take care of oneself v.
sakınmak be wary of v.
sakınmak stand clear of v.
sakınmak be cautious v.
sakınmak refrain from v.
sakınmak flee from v.
sakınmak vibrate v.
sakınmak beg v.
sakınmak beware of v.
sakınmak evade v.
sakınmak shuffle v.
sakınmak evite v.
sakınmak look out v.
sakınmak heed v.
sakınmak flinch v.
sakınmak abstain v.
sakınmak avoid v.
sakınmak beware v.
sakınmak get out v.
sakınmak get out of v.
sakınmak refrain v.
sakınmak guard oneself v.
sakınmak abstain from v.
sakınmak shy away from v.
sakınmak refret [obsolete] v.
sakınmak refuse v.
sakınmak escape v.
sakınmak let [obsolete] v.
sakınmak evade v.
sakınmak blink v.
sakınmak help v.
sakınmak curb v.
sakınmak withhold v.
sakınmak supersede v.
Phrasals
sakınmak keep from v.
sakınmak keep off v.
Idioms
sakınmak cross the cudgels v.
sakınmak would not touch someone with a bargepole v.
sakınmak tiptoe around v.
sakınmak give a wide berth v.
sakınmak would not touch thing with a bargepole v.
Law
sakınmak enjoin v.
Technical
sakınmak avoid v.
sakınmak beware v.
sakınmak refrain v.

Bedeutungen, die der Begriff "sakınmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sağ gözünü sol gözünden sakınmak be very jealous v.
çocuklardan sakınmak bring up v.
dikkat çekmekten sakınmak avoid drawing attention v.
dikkat çekmekten sakınmak keep a low profile v.
yerini sakınmak look to one's laurels v.
zarardan sakınmak preserve from loss v.
gereksiz harcamalardan sakınmak avoid unnecessary expenses v.
-den sakınmak keep safe from v.
kötü gözlerden korumak/sakınmak protect from evil eyes v.
Phrasals
kendini sakınmak keep away v.
bir şeyi sakınmak keep away v.
(birini/bir şeyi) göz gibi sakınmak handle (someone or something) with gloves v.
(birini/bir şeyi) pamuklara sararak sakınmak handle (someone or something) with gloves v.
bir şeyden sakınmak abstain from something v.
'-den sakınmak flinch from v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak flinch from (someone or something) v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak safeguard against (someone or something) v.
(bir şeyi birinden/bir şeyden) sakınmak withhold (something) from (someone or something) v.
Idioms
göz önünde/hedef olmaktan sakınmak keep (one's) head below the parapet v.
birisinden sakınmak steer clear of somebody v.
gözü gibi sakınmak handle with kid gloves v.
gözü gibi sakınmak treat with kid gloves v.
gözü gibi sakınmak have eyes only for v.
pamuklara sararak sakınmak treat with kid gloves v.
pamuklara sararak sakınmak handle with kid gloves v.
sözünü sakınmak mince one's words v.
kendini yukardan gelen bir tehlikeye karşı sakınmak/korumak stand from under [dated] v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak give (someone or something) a wide berth v.
(birinden/bir şeyden) sakınmak give a wide berth to (someone or something) v.
birinden/bir şeyden sakınmak give someone/something a wide berth v.
yerini sakınmak look to laurels v.
yerini sakınmak look to your laurels v.
(birini/bir şeyi) gözü gibi sakınmak treat (someone or something) with kid gloves v.
(birini/bir şeyi) pamuklara sararak sakınmak treat (someone or something) with kid gloves v.
Automotive
kazadan sakınmak için görüşün iyileştirilmesi vision enhancement for crash avoidance n.
Sport
(eskrim) sakınmak için sıçrama volt n.