saldırmak - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

saldırmak



Bedeutungen von dem Begriff "saldırmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 161 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
saldırmak attack v.
saldırmak assault v.
General
saldırmak fang n.
saldırmak ramp v.
saldırmak assail v.
saldırmak turn upon v.
saldırmak make a dash v.
saldırmak charge v.
saldırmak go for v.
saldırmak hammer v.
saldırmak sweep down on v.
saldırmak fly at v.
saldırmak jump on v.
saldırmak run atilt at somebody v.
saldırmak snipe v.
saldırmak fall on v.
saldırmak offend v.
saldırmak press home v.
saldırmak snipe at v.
saldırmak level off v.
saldırmak fall upon v.
saldırmak molest v.
saldırmak dash v.
saldırmak round on v.
saldırmak lay on v.
saldırmak rush v.
saldırmak fall v.
saldırmak storm v.
saldırmak thrust v.
saldırmak mug v.
saldırmak come for v.
saldırmak lash out v.
saldırmak aggress v.
saldırmak descend v.
saldırmak lam into v.
saldırmak wade in v.
saldırmak insult v.
saldırmak ride atilt at somebody v.
saldırmak push v.
saldırmak come down on v.
saldırmak lay v.
saldırmak lay about v.
saldırmak turn on v.
saldırmak run at v.
saldırmak go at v.
saldırmak light into v.
saldırmak invade v.
saldırmak pounce v.
saldırmak tear into v.
saldırmak come at v.
saldırmak rampage v.
saldırmak assault v.
saldırmak lunge v.
saldırmak set up v.
saldırmak wade into v.
saldırmak come upon v.
saldırmak hit at v.
saldırmak beat up v.
saldırmak hit v.
saldırmak come on v.
saldırmak lash into v.
saldırmak attack v.
saldırmak fly at somebody v.
saldırmak fly out at somebody v.
saldırmak let somebody have it v.
saldırmak make a dead-set at v.
saldırmak hit out v.
saldırmak flow in v.
saldırmak raid v.
saldırmak reive [scottish] v.
saldırmak thrash v.
saldırmak threste [obsolete] v.
saldırmak do violence on v.
saldırmak levy war v.
saldırmak let drive v.
saldırmak attame [obsolete] v.
saldırmak zap v.
saldırmak bestorm v.
saldırmak herry v.
saldırmak hunch v.
saldırmak lump [dialect] [uk] v.
saldırmak ribroast v.
saldırmak clap v.
saldırmak onfall v.
saldırmak onset [obsolete] v.
saldırmak overrun v.
saldırmak ruffle v.
saldırmak inbreak v.
saldırmak pop v.
saldırmak outlash v.
saldırmak press v.
saldırmak scuff v.
saldırmak shoot v.
saldırmak sic v.
saldırmak sool v.
saldırmak square v.
saldırmak strike v.
Irregular Verb
saldırmak thraste [obsolete] v.
Phrasals
saldırmak fly on v.
saldırmak stand upon v.
saldırmak thrust to v.
saldırmak heave at v.
saldırmak lay at [dialect] v.
saldırmak spring on v.
saldırmak set about v.
saldırmak lay on v.
saldırmak bust on (someone or something) v.
saldırmak bust on someone/something v.
saldırmak lace into v.
saldırmak pitch in v.
saldırmak bash about v.
saldırmak tear into v.
saldırmak come at v.
saldırmak lay into v.
saldırmak light into v.
saldırmak rush upon v.
saldırmak pitch into v.
saldırmak lam into v.
saldırmak go at v.
saldırmak cut up v.
saldırmak fall on v.
saldırmak fall on v.
saldırmak fall upon v.
saldırmak fall upon v.
saldırmak go for v.
saldırmak lay to v.
saldırmak fly into v.
saldırmak get at v.
saldırmak rumple up v.
saldırmak whale away v.
saldırmak whale into v.
saldırmak drop into v.
Colloquial
saldırmak give (one) bondi [australia] v.
saldırmak give someone bondi [australia] v.
saldırmak have at v.
saldırmak whomp on v.
saldırmak bring on v.
Idioms
saldırmak be upon the bones of v.
saldırmak lay hands on v.
saldırmak lift the hand against v.
saldırmak lift up the hand against v.
saldırmak let one have it v.
saldırmak have a go at it v.
saldırmak let have it v.
saldırmak stick in one's crop v.
saldırmak interfere with expr.
Law
saldırmak assault v.
saldırmak attack v.
saldırmak aggress v.
saldırmak rape v.
saldırmak violate v.
Technical
saldırmak attack v.
Marine
saldırmak fall foul of v.
Military
saldırmak strike v.
Archaic
saldırmak fall foul v.
saldırmak give v.
saldırmak infest v.
Slang
saldırmak towel [australia] v.
saldırmak do over [uk] v.
British Slang
saldırmak stomp on v.
saldırmak lace into v.

Bedeutungen, die der Begriff "saldırmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 343 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
komut verildiğinde saldırmak için eğitilmiş bekçi köpeği attack dog n.
saldırmak için pusuya yatma grassation [obsolete] n.
merdivenle çıkarak saldırmak escalade v.
insanları öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak run amok v.
üzerine saldırmak set upon v.
aç kurt gibi saldırmak attack a meal like a ravenous wolf v.
kanattan saldırmak flank v.
üzerine saldırmak lunge v.
mızrakla saldırmak tilt v.
birdenbire üstüne saldırmak fly at v.
sözle veya yazıyla saldırmak lash v.
birdenbire saldırmak (sözle) round on v.
üstüne saldırmak pitch into v.
üstüne saldırmak set at v.
vahşice saldırmak savage v.
topluca saldırmak mob v.
birine birdenbire sözlerle saldırmak fly at someone's throat v.
üzerine saldırmak lunge at v.
saldırmak (kuş) swoop v.
birdenbire saldırmak (fiilen) round on v.
inip saldırmak (düşmana) descend up v.
inip saldırmak (düşmana) descend on v.
bıçakla saldırmak attack with a knife v.
dört bir yandan saldırmak beset v.
nükleer silahla saldırmak nuke v.
aniden saldırmak pounce v.
aniden saldırmak turn on v.
kişilik haklarına saldırmak violate one's personal rights v.
kişilik haklarına saldırmak defame someone v.
arkadan saldırmak charge from behind v.
arkadan saldırmak attack from behind v.
birine satırla saldırmak attack someone with meat cleaver v.
birine nedensiz yere saldırmak attack someone for no reason v.
bir polis memuruna saldırmak assault a police officer v.
birine bıçakla saldırmak attack someone with a knife v.
bir memura saldırmak attack an officer v.
birine sözlü olarak saldırmak attack someone verbally v.
birine saldırmak attack someone v.
aniden saldırmak coldcock v.
sürü olarak saldırmak rabble v.
aniden saldırmak raid v.
yeniden saldırmak reattack v.
tekrar saldırmak recharge v.
acı sözlerle saldırmak recriminate v.
fiziksel ya da sözle saldırmak lace v.
acımasızca saldırmak tomahawk v.
uzun dişi ile saldırmak tusk v.
birdenbire saldırmak turn v.
(yemeğe) iştahla saldırmak attack v.
hızla saldırmak zoom v.
öldürmek amacıyla saldırmak meat–ax v.
bir anda saldırmak jump v.
pala ile saldırmak machete v.
şiddetle saldırmak blast v.
öfkeyle saldırmak whale v.
hiddetle saldırmak whale v.
şiddetle saldırmak whang v.
şahin gibi üstüne çullanıp saldırmak hawk v.
uçarken saldırmak hawk v.
boynuzuyla saldırmak hook v.
şiddetle saldırmak moer v.
vahşice saldırmak moer v.
(sert sözlerle) saldırmak yerk [dialect] v.
şiddetle saldırmak light v.
(yemeğe) açgözlülükle saldırmak lurch [obsolete] v.
buldog gibi saldırmak bulldog v.
gizlendiği yerden aniden çıkarak saldırmak bushwhack v.
çete halinde saldırmak gang v.
büyük bir güçle saldırmak rifle v.
aniden saldırmak chop [obsolete] v.
aniden saldırmak hit v.
eleştirerek saldırmak oppugn v.
(birine) saldırmak overfall v.
(fiziksel olarak) saldırmak impugn [obsolete] v.
yeniden saldırmak reassail v.
sözle saldırmak belabor v.
sözle saldırmak belabour [uk] v.
sözle saldırmak belabour [uk] v.
savaş baltası ile saldırmak pollax v.
aniden saldırmak invade v.
aniden saldırmak pearl harbor v.
sözle saldırmak pelt v.
sözle saldırmak pelter v.
rastgele vurarak saldırmak potshot v.
aniden saldırmak pounce v.
bölgesine giren insan veya hayvana saldırmak dive-bomb v.
bölgesine giren canlının baş kısmına saldırmak dive-bomb v.
yangın bombası ile saldırmak firebomb v.
yangın bombası ile hedefe saldırmak firebomb v.
şiddetle saldırmak flail v.
birine saldırmak fly v.
uçarak saldırmak fly v.
sivri uçlu bir silahla saldırmak foin v.
molotof kokteyli ile saldırmak petrol bomb v.
düşmanca saldırmak press v.
birden kuvvetle saldırmak shock [obsolete] v.
(horoz dövüşünde) mahmuz ile saldırmak shuffle v.
(köpek) saldırmak skitch [new zealand] v.
hızla ve şiddetle saldırmak slash at v.
birden saldırmak smite v.
bıçakla saldırmak snee [obsolete] v.
art niyetle saldırmak snipe v.
aniden saldırmak surprise v.
aniden saldırmak surprize v.
Phrasals
yemeğe saldırmak/dalmak tear into v.
enerjik biçimde saldırmak tie into v.
saldırmak için yaklaşmak bear against v.
aniden saldırmak beat up v.
her yönden şiddetle saldırmak lay about v.
çıldırarak önüne çıkana saldırmak run amuck v.
rastgele vuruşlarla saldırmak hit out v.
silahla saldırmak assail with v.
bir şeyle saldırmak/saldırıda bulunmak assail with v.
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek besiege with (something) v.
(topla, süngüyle) saldırmak/hücum etmek besiege someone or something with something v.
(birine veya bir şeye) saldırmak charge at (someone or something) v.
(birine veya bir şeye) saldırmak charge down on (someone or something) v.
acımasızca saldırmak inveigh against v.
acımasızca saldırmak take off the gloves v.
aniden saldırmak come upon v.
bıçakla saldırmak slash out at someone v.
birine sözle saldırmak/dil uzatmak sail into v.
birine doğru koşmak/saldırmak rush at someone v.
birine saldırmak run out at someone v.
birine sözle saldırmak lash out at somebody v.
çekmek/saldırmak (şiddetli bir şekilde) tear at v.
iştahla saldırmak pitch into v.
iştahla saldırmak pitch in v.
şiddetle saldırmak hit out for something v.
şiddette saldırmak light into v.
şiddetle saldırmak inveigh against v.
üstüne saldırmak come out at someone v.
üstüne saldırmak come out towards someone v.
üzerine atılmak/saldırmak lunge at v.
üzerine atılmak/saldırmak lunge for v.
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak cut at (someone or something) v.
birine ya da bir şeye bıçakla veya benzeri bir aletle saldırmak cut at (someone or an animal) v.
birine veya bir şeye saldırmak charge down on someone or something v.
birine veya bir şeye zincirden boşanmış gibi yaklaşmak/koşmak/saldırmak charge down on someone or something v.
(birine/bir şeye) saldırmak fall upon (someone or something) v.
(birine/bir şeye) saldırmak fall on (someone or something) v.
aniden ve acımasızca saldırmak fall on v.
aniden ve acımasızca saldırmak fall on v.
aniden ve acımasızca saldırmak fall upon v.
aniden ve acımasızca saldırmak fall upon v.
(bir yerden) saldırmak, fırlamak, sıçramak strike from (something) v.
yemeğe saldırmak dive into (something) v.
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak cut at someone or something v.
birine veya bir şeye bıçakla saldırmak cut at someone or an animal v.
(birine) saldırmak set at v.
(birine veya bir şeye) saldırmak tilt at v.
(birine veya bir şeye) mızrakla/kılıçla saldırmak tilt at v.
birine/bir şeye saldırmak jump on someone or something v.
(birine) fiziksel olarak saldırmak lay into (someone) v.
(birine) saldırmak lay into (someone) v.
(birine/bir şeye bir şeyle) saldırmak smite (someone or something) with (something) v.
birine bir şeyle saldırmak smite someone with something v.
(birine) (fiziksel/sözlü olarak) saldırmak strike out at (one) v.
(birinin) üstüne saldırmak toss at (someone) v.
bir yemeğe saldırmak lash into something v.
bir şeye aç gözlü bir şekilde saldırmak lash into something v.
-e saldırmak/vurmak strike (something) into v.
işe, yemeğe saldırmak lay to v.
(birine ya da bir şeye) sözlü olarak saldırmak level (something) against (someone or something) v.
etrafındakilere saldırmak lay about v.
her açıdan işe saldırmak lay about v.
(birine/bir şeye) acımasızca saldırmak wail on (someone or something) v.
bir şeye saldırmak swoop down upon something v.
bir şeye saldırmak swoop down on something v.
(bir yere) saldırmak tear into (some place) v.
bir yere saldırmak tear into a place v.
birine saldırmak bank on someone v.
-e saldırmak charge at v.
-e saldırmak charge down on v.
(birine) saldırmak hop into v.
(birine) saldırmak için gelmek come for (someone) v.
(birine) gelip çatmak/saldırmak come for (someone) v.
çıkıp saldırmak come out at v.
çıkıp birine/bir şeye saldırmak come out at someone or something v.
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak come out at someone or something v.
birden birine/bir şeye saldırmak come out at someone or something v.
çıkıp birine/bir şeye saldırmak come out toward someone or something v.
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak come out toward someone or something v.
birden birine/bir şeye saldırmak come out toward someone or something v.
çıkıp birine/bir şeye saldırmak come out towards someone or something v.
ortaya çıkıp birine/bir şeye saldırmak come out towards someone or something v.
birden birine/bir şeye saldırmak come out towards someone or something v.
(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak come out toward (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne saldırmak come out towards (someone or something) v.
(birine/bir şeye) bıçakla saldırmak cut away at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) saldırmak fall on (someone or something) v.
(birine/bir şeye) saldırmak fall onto (someone or something) v.
şiddetle saldırmak rip into v.
(birinin/bir şeyin) birdenbire üstüne saldırmak fly at (someone or something) v.
saldırmak üzere yaklaşmak go in v.
birlik olup (birine) saldırmak gang up (on someone) v.
birlik olup (birine) saldırmak gang up on (one) v.
(birine/bir hayvana) saldırmak get at (someone or an animal) v.
birine/bir şeye saldırmak go at someone or something v.
birinin/bir şeyin üstüne saldırmak/atlamak go at someone or something v.
(birine) var gücüyle saldırmak go at (someone) v.
(birine) saldırmak go for (someone) v.
(birinin) üstüne saldırmak go for (someone) v.
(bir şeye) saldırmak go for (something) v.
birine saldırmak have at someone v.
(birine/bir şeye) vurmak/saldırmak hit at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşılık olarak saldırmak/vurmak hit back (at someone or something) v.
(birinin) üstüne saldırmak jump out at (one) v.
(birine/bir şeye) tekmeyle saldırmak kick at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) saldırmak lam into (someone or something) v.
(birine/bir şeye) sözlü veya fiziksel olarak saldırmak lash into (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak lash into (someone or something) v.
(bir yemeğe) gömülmek/saldırmak lash into (someone) v.
(birine/bir şeye) saldırmak lash out against (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üstüne atlamak/saldırmak lash out against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) aniden saldırmak lash out at (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) aniden üstüne atlamak/saldırmak lash out at (someone or something) v.
(birine) saldırmak light into (someone) v.
(birine/bir şeye) saldırmak lunge at (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/saldırmak lunge at (someone or something) v.
(birine/bir şeye) saldırmak lunge for (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine atlamak/saldırmak lunge for (someone or something) v.
koşup (birine/bir şeye) saldırmak run out at (someone or something) v.
koşup (birine/bir şeye) saldırmak run up on (someone or something) v.
koşup (birine/bir şeye) saldırmak rush at (someone or something) v.
(birine) sözle saldırmak/dil uzatmak sail into (one) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak set on (someone or something) v.
(birinin/bir şeyin) üzerine saldırmak set on (someone or something) v.
-e bıçakla saldırmak slash at v.
(birine) bıçakla saldırmak slash at (someone) v.
ile saldırmak smite with v.
(birine/bir şeye) saldırmak tear into (someone or something) v.
(birine) sözle saldırmak wade into (one) v.
'-e saldırmak wage against v.
üstüne saldırmak drop into v.
Phrases
savunmasız birine/bir şeye saldırmak kolay it is easy to find a stick to beat a dog expr.
Colloquial
birisine saldırmak jump someone v.
tümü gücüyle saldırmak smite hip and thigh v.
(birine veya bir şeye) saldırmak have at (someone or something) v.
(yemek gibi bir şeye) saldırmak have at (something) v.
her yönden saldırmak lay about one v.
üstüne saldırmak whomp on v.
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak go amok [datyed] v.
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak go amok [datyed] v.
öldürmek amacıyla sağa sola saldırmak go amuck [dated] v.
kudurmuş/gözü dönmüş halde sağa sola saldırmak go amuck [dated] v.
(fiziksel olarak) saldırmak have a go [uk] v.
(fiziksel olarak) saldırmak have-a-go [uk] v.
birine tuğlayla/tuğlalarla saldırmak brick v.
Idioms
düşmana saldırmak give battle v.
çıldırarak önüne çıkana saldırmak run a muck v.
hepsi birden saldırmak/hücum etmek come thick and fast v.
aniden saldırmak take by storm v.
aniden saldırmak hit below the belt v.
birine (sözlü olarak) girişmek/saldırmak (açtı ağzını yumdu gözünü) let someone have it with both barrels v.
birden saldırmak fly at someone v.
birisine saldırmak have a go at someone v.
güruh halinde saldırmak attack in force v.
gözünü kırpmadan saldırmak walk into v.
oraya buraya saldırmak go on a rampage v.
pervasızca saldırmak walk into v.
(bir yemeğe vb.) saldırmak lace into something v.
(bir yemeğe vb.) saldırmak light into something v.
yeldeğirmenlerine saldırmak tilt at windmills v.
(birinin üzerine) saldırmak walk into v.
(birinin) kafasına saldırmak smash (one's) head in v.
topluca saldırmak come thick and fast v.
birine saldırmak get the knife into (or in) someone v.
birine saldırmak stick the knife into (or in) someone v.
(birine) saldırmak give (one) the works v.
(birine) saldırmak take a run at (someone) v.
sözlü olarak saldırmak make heads roll v.
(birine/bir şeye) saldırmak make a dead set upon (someone or something) [obsolete] v.
oraya buraya saldırmak be on a rampage v.
sokaklarda sağa sola saldırmak be/go on the rampage v.
istekle/hevesle saldırmak go like gangbusters [us] v.
(birine) var gücüyle saldırmak go at (one) hammer and tongs v.
acımasızca saldırmak go for the throat v.
zayıf yerine saldırmak go for the throat v.
tüm/var gücüyle saldırmak go for the throat v.
önce saldırmak go on the offensive v.
önce saldırmak go onto the offensive v.
önce saldırmak take the offensive v.
(birine/bir şeye) saldırmak have a go (at someone or something) v.
-e saldırmak have a go at v.
'-e sözle saldırmak have a pop at v.
'-e sözle saldırmak take a pop at v.
(birine) saldırmak have back at (one) v.
(birine) birden saldırmak round upon (one) v.
birine sözle saldırmak/dil uzatmak sail into someone v.
birine sözle saldırmak/dil uzatmak light into someone v.
(birine) saldırmak set about (one) [old-fashioned] v.
Politics
düşmana saldırmak üzere özel kişilere ait gemilerin kullanılması privateering n.
bir ülkenin düşmanlara saldırmak için hukuku kullanması lawfare n.
yeniden saldırmak reinvade v.
(bir adaya) karalama kampanyasıyla saldırmak bork [us] v.
Technical
kaçmış gibi manevra yapıp ardından takip eden rakibine saldırmak için dönen dövüş horozu wheeler n.
denizaltı ile saldırmak submarine v.
Marine
savaş gemisinin ana direklerde bulunan ve düşman gemisindeki mürettebata saldırmak için kullanılan silah basamakları fighting top n.
gemi bordası tarafına saldırmak fall aboard of v.
gemiye zorla çıkarak saldırmak board v.
History
(antik roma) şehir surlarına saldırmak için kullanılan bir tür alet sambuca n.
Military
(eskiden) tahkimatlara saldırmak için kullanılan hareketli kule belfry n.
saldırmak veya arama yapmak için gemiye çıkan grup boarding party n.
eskiden kuşatmacıların bir şehri çevreleyen surlara saldırmak için kullandığı uzun ve hareketli kulübe muscule n.
düşman birliklerini döndürmek veya düşmana yandan saldırmak için düşman konumuna paralel veya dik şekilde yapılan ilerleme flank march n.
havadan saldırmak blitz v.
(kanattan) saldırmak envelop v.
etrafını kuşatarak saldırmak envelop v.
düşmanı aldatmak için saldırmak demonstrate v.
sualtı bombası ile saldırmak depth-charge v.
sualtı bombası ile saldırmak depth-bomb v.
tırmanma merdiveniyle saldırmak scale v.
bombaları sektirerek saldırmak skip-bomb v.
bombaları sektirerek saldırmak skip bomb v.
denizaltı ile saldırmak submarine v.
Hunting
(geyik avında) gizlenip aniden saldırmak tuft v.
Football
kanatlardan saldırmak attack down the wings v.
kanatlardan saldırmak attack from the wings v.
Chess
rakibe saldırmak için istediği zaman kullanabilecek şah haricindeki taşlar material n.
Archaic
tekrar tekrar saldırmak annoy v.
Ornithology
(yırtıcı kuş) pençelerini geçirerek saldırmak strike v.
Slang
birine sözlü olarak saldırmak rank on someone v.
birden birine saldırmak (cinsel anlamda) pounch v.
yemeğe saldırmak bog in v.
(birine) saldırmak bust (one's) ass v.
düşmana aniden çok sayıda birlikle saldırmak (video ve strateji oyunlarında) zerg v.
birden saldırmak jump v.
birine saldırmak jump v.
birinin üstüne atlamak/saldırmak jump v.
(birine) saldırmak kick ass on (one) v.
(birine) saldırmak kick the shit out of (one) v.
(birine) saldırmak kick the shit out of someone v.
(birine) saldırmak knock the shit out of someone v.
(birine) saldırmak kick the stuffing out of (one) v.
tuğlayla saldırmak brick v.
(genellikle ateşli silah ile) birine saldırmak hose v.
-e sözlü olarak saldırmak rank on v.
(birine) saldırmak step to (one) [us] v.
(birine/bir şeye) saldırmak stomp a mudhole in (someone or something) v.
-e saldırmak kick the stuffing out of
British Slang
birine sözlü olarak saldırmak eat the head off someone v.
sözle saldırmak have a pop at (someone) v.