see to something - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

see to something

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "see to something" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
see to something v. bakmak

Bedeutungen, die der Begriff "see to something" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 60 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Phrasals
see someone up to something v. birini yukarıya kadar geçirmek
see someone down to something v. birine aşağıya kadar eşlik etmek
see someone back (to something) v. birine (bir yere dönüşünde) refakat etmek
see someone up to something v. birine yukarıya kadar eşilik etmek
see (one) down (to something or some place) v. -e kadar geçirmek
see (one) down (to something or some place) v. uğurlamak
see (one) down (to something or some place) v. yolcu etmek
see (one) down (to something or some place) v. aşağıya kadar eşlik etmek
see (one) back (to something or some place) v. (birine bir şeye/bir yere) dönerken eşlik etmek
see (one) back (to something or some place) v. (birine bir şeye/bir yere) dönerken refakat etmek
see (one) back (to something or some place) v. (birini bir şeye/bir yere) geri bırakmak
see (one) to (something) v. (birini bir şeye) bırakmak
see (one) to (something) v. (birine bir şeye) kadar eşlik/refakat etmek
see (one) to (something) v. (birini) bir şeye kadar geçirmek
see to (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) ilgilenmek
see to (someone or something) v. (birini/bir şeyi) halletmek
see to (someone or something) v. (biriyle/bir şeyle) alakadar olmak
see to (someone or something) v. (birine/bir şeye) bakmak
see to (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) çaresine bakmak
Colloquial
see to it that something is done v. bir şeyin yapıldığından emin olmak
be glad to see the back of (something) v. (bir şeyin) bitmesine memnun olmak
be glad to see the back of (something) v. (bir şeyin) bitmesine sevinmek
be glad to see the back of (something) v. (bir şeyin) bitmesinden mutluluk duymak
be glad to see the back of (something) v. (bir şeyden) kurtulduğuna sevinmek
be glad to see the back of someone or something [uk] v. birinin/bir şeyin gitmesine memnun olmak
be glad to see the back of someone or something [uk] v. birinin/bir şeyin gitmesine sevinmek
be glad to see the back of someone or something [uk] v. birinin/bir şeyin gitmesinden mutluluk duymak
be glad to see the back of someone or something [uk] v. birinden/bir şeyden kurtulduğuna sevinmek
see (to it) that (something happens) v. (bir şeyin) yapıldığından/gerçekleştiğinden emin olmak
see (to it) that (something happens) v. (bir şeyin) olduğundan/yerine getirildiğinden emin olmak
is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr. cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın
is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr. cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin
is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr. cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun
Idioms
see (one's) way (clear) to (doing something) v. (bir şey yapma) şansı bulmak
see (one's) way (clear) to (doing something) v. ... (bir şey yapma) ihtimali olmak
see (one's) way (clear) to (doing something) v. ... (bir şey yapma) şansını yakalamak
see (one's) way (clear) to (doing something) v. (bir şey yapma) fırsatı doğmak
see (one's) way (clear) to (doing something) v. (bir şey yapma) yolu açılmak
see your way clear to do (or doing) something v. (bir şey yapma) şansı bulmak
see your way clear to do (or doing) something v. ... (bir şey yapma) ihtimali olmak
see your way clear to do (or doing) something v. ... (bir şey yapma) şansını yakalamak
see your way clear to do (or doing) something v. (bir şey yapma) fırsatı doğmak
see your way clear to do (or doing) something v. (bir şey yapma) yolu açılmak
see your way clear to doing something v. bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek
see your way clear to doing something v. bir şeyi yapmanın yolunu/yöntemini bilmek
see fit to do something v. bir şeyi yapmayı uygun bulmak/görmek
see eye to eye about (something) v. (bir konuda) anlaşmak
see eye to eye about (something) v. (bir konuda) hemfikir olmak
see eye to eye about (something) v. (bir konuda) aynı kanaatte olmak
see eye to eye on (something) v. (bir konuda) anlaşmak
see eye to eye on (something) v. (bir konuda) hemfikir olmak
see eye to eye on (something) v. (bir konuda) aynı kanaatte olmak
see your way to doing something v. bir şeyi yapmanın yolunu/yöntemini bilmek
see your way to doing something v. bir şeyi yapabilmek için önünün açık olduğunu görmek/fark etmek
see your way to doing something v. bir şey yapma şansı bulmak/şansını yakalamak
see your way to doing something v. bir şey yapma fırsatı doğmak
see your way to doing something v. bir şey yapma yolu açılmak
Slang
is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr. cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın?
is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr. cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin?
is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr. cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun?