sekiz - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

sekiz



Bedeutungen von dem Begriff "sekiz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
sekiz eight n.
General
sekiz 8 n.
sekiz eighter n.
sekiz eighter from decatur n.
sekiz aught [scottish] adj.
Math
sekiz octet n.
Biochemistry
sekiz octa n.

Bedeutungen, die der Begriff "sekiz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
insanlık gelişminin sekiz aşaması eight stages of man n.
sekiz kez kaplanmış eightyfold n.
sekiz kişilik koro octet n.
kırk sekiz puntoluk harf canon n.
bir tabakanın on sekiz yaprak olmak üzere katlanmasından meydana gelen forma veya kitap eighteenmo n.
sekiz yaprak halinde katlanmış kağıt tabakası eightvo n.
sekiz silindirli motor eight cylinder engine n.
mevsimlerin değişimi nedeniyle paganlar ve cadılar tarafından yapılan sekiz festivalden biri sabbat n.
sekiz heceli mısra octosyllabic n.
sekiz düzlemli ve üç boyutlu şekil octahedron n.
sekiz rakamı (8, VIII) eight n.
on sekiz eighteen n.
sekiz satırlık şiir ogdoastich n.
yirmi sekiz twenty eight n.
günde sekiz saat çalışma sistemi eight-hour day n.
sekiz misli eight fold n.
seksen sekiz eighty eight n.
seksen sekiz eighty-eight n.
otuz sekiz thirty eight n.
kırk sekiz forty eight n.
elli sekiz fifty eight n.
altmış sekiz sixty eight n.
yetmiş sekiz seventy eight n.
doksan sekiz ninety eight n.
sekiz saatlik dinlenme süresi/dönemi 8-hour period for rest n.
sekiz kenarlı çokgen eight-sided polygon n.
sekiz his (hislerle ilgili budizm'de kullanılan sınıflandırma) eight consciousnesses n.
sekiz top (bilardo) stripes and solids n.
sekiz top (bilardo) highs and lows n.
sekiz top (bilardo) bigs and littles n.
sekiz top (bilardo) spots and stripes n.
sekiz top (bilardo) eightball n.
sekiz top (bilardo) 8-ball n.
sekiz top (bilardo) eight-ball n.
rugby'de iki takımın sekiz oyuncusunun birbirine kenetlenmesi sırasında arka bölümdeki uç oyuncuları back row n.
otuz sekiz birim thirty-eight n.
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm tow [dialect] n.
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm hangman's halter n.
idam ipine sekiz ya da dokuz tur dolayarak atılan düğüm hangman's knot n.
sekiz sent eightpence n.
sekiz kişilik kürek takımındaki üyelerden her biri eightsman n.
sekiz kişilik grup eightsome n.
sekiz yarışmadan oluşup kapalı alanda düzenlenen bir erkek atletizm yarışması octathlon n.
sekiz kişilik grup octet n.
bir birim olarak kabul edilen sekiz kişi octet n.
bir birim olarak kabul edilen sekiz benzer şey octette n.
bir birim olarak kabul edilen sekiz kişi octette n.
sekiz yüzüncü yıldönümü octingenary [obsolete] n.
sekiz katı octuple n.
sekiz misli miktar octuple n.
sekiz misli sayı octuple n.
tek doğumda doğan sekiz yavrudan her biri octuplet n.
ortak özelliklere sahip sekiz üyeli grup octuplet n.
ortak davranışlara sahip sekiz üyeli grup octuplet n.
birbiriyle aynı tür olan sekiz şeyden sekizincisi octuplicate n.
sekiz parçadan oluşan şey ogdoad n.
sekiz bölümden oluşan şey ogdoad n.
sekiz kısımdan oluşan şey ogdoad n.
sekiz eş parçadan biri one-eighth n.
elli sekiz kişi fifty-eight n.
elli sekiz şey fifty-eight n.
şekil olarak sekiz rakamına benzeyen motif veya temsil figure eight n.
ipin makaradan çıkmasını engellemek için sekiz rakamı şeklinde atılan düğüm figure of eight n.
güvenliği sağlamak amacıyla çift halatla sekiz rakamı şeklinde atılan dağcılık düğümü figure of eight n.
orta çağ müzik teorisinde yer alan sekiz makamdan birinde bulunan bir aralık participant n.
çin dominosunda kullanımı opsiyonel olan sekiz taştan her biri season n.
çin dominosunda kullanımı opsiyonel olan sekiz taşa verilen ad flower n.
kırk sekiz birim forty-eight n.
kırk sekiz nesne forty-eight n.
kırk sekiz beden giysi forty-eight n.
kırk sekiz üyeli oluşum forty-eight n.
kırk sekiz parçalı şey forty-eight n.
(bir birime ait) kırk sekiz eş parça forty-eighth n.
bir şeye ait kırk sekiz eş parçadan biri forty-eighth n.
yirmi sekiz domino taşı ile oynanan bir oyun forty-two n.
altmış sekiz sixty-eight n.
altmış sekiz birim sixty-eight n.
altmış sekiz nesne sixty-eight n.
sekiz kişilik ekip eight n.
altmış sekiz yaşına kadar yaşamak live to the age of sixty-eight v.
sekiz kenarlı octagonal adj.
sekiz köşeli octangular adj.
sekiz heceli octosyllabic adj.
sekiz kenarlı eightsided adj.
sekiz kat octuple adj.
sekiz köşeli octagonal adj.
sekiz yılda bir olan octennial adj.
sekiz yıl süren octennial adj.
sekiz yıllık octennial adj.
on sekiz yaşından küçüklerin seyretmesi yasak olan (film) x-rated adj.
sekiz katı eight fold adj.
sekiz misli eightfold adj.
sekiz kat eightfold adj.
sekiz kat eight fold adj.
sekiz katı eightfold adj.
otuz sekiz adet thirty-eight adj.
yirmi sekiz tane olan twenty-eight adj.
sekiz gün süren eight-day adj.
sekiz günlük eight-day adj.
sekiz sent değerinde eightpenny adj.
sekiz kenarlı eight-sided adj.
sekiz yüzlü eight-sided adj.
(roma rakamıyla) doksan sekiz xcviii adj.
(roma rakamıyla) kırk sekiz xlviii adj.
sekiz parçadan oluşan octamerous adj.
sekiz parçaya bölünmüş octamerous adj.
sekiz günde bir olan octan adj.
sekiz günde bir gerçekleşen octan adj.
sekiz katlı (görünüş) octaploid adj.
sekiz katlı (düzen) octaploid adj.
sekiz katlı (sıra) octaploid adj.
sekiz parçadan oluşan octave adj.
sekiz yıl alan octennial adj.
sekiz dişli octodentate adj.
sekiz rakamına ait octonary adj.
sekiz rakamıyla ilgili octonary adj.
sekiz üyeden oluşan octonary adj.
sekiz ışınlı octoradiated adj.
sekiz parçadan oluşan octuple adj.
sekiz üyeden oluşan octuple adj.
sekiz etkin birimi olan octuple adj.
sekiz etkin unsuru olan octuple adj.
tamı tamına sekiz kez çoğaltılan octuplicate adj.
tamı tamına sekiz kez üretilen octuplicate adj.
sekiz eş parça içeren octuplicate adj.
sekiz eş parçadan oluşan octuplicate adj.
sekiz misli octuplicate adj.
sekiz katlı octuplicate adj.
elliden sekiz fazla olan fifty-eight adj.
kırk sekiz eden forty-eight adj.
kırk sekiz eş parçaya denk gelen forty-eighth adj.
kırk sekiz eş parçadan biri olan forty-eighth adj.
sekiz dil konuşan octalingual adj.
hafta sekiz, gün dokuz almost every day adv.
hafta sekiz, gün dokuz all the time adv.
sekiz katı şeklinde octuply adv.
sekiz misli şeklinde octuply adv.
kırk sekiz tanesi forty-eight pron.
altmış sekiz tanesi sixty-eight pron.
sekiz anlamına gelen ön ek oct- pref.
Phrases
dünyanın sekiz harikasından biri one of the eight wonders of the world expr.
dünyanın sekiz harikasından biri one of the 8 wonders of the world expr.
ondan iki çıkarsa sekiz kalır two from ten leaves eight expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very eager mother just served us nine pizzas expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very educated mother just served us nine pizzas expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very easy method just speeds up naming planets expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very eager mother just served us nine pumpkins expr.
Proverb
sokma akıl sekiz adım gider as a dog returns to his vomit, so a fool repeats his folly
Colloquial
sekiz saat önce eight hours ago expr.
bugünden sekiz gün önce a week yesterday expr.
Idioms
sekiz artı birin toplamı olan dokuz sayısı nina from carolina n.
pokerde iki as ve iki sekiz olan el dead man's hand n.
sekiz gün önce a week yesterday adv.
hafta sekiz gün dokuz times out of number expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very eager mother just served us nachos expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very eager mother just served us noodles expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very educated mother just served us nachos expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very educated mother just served us nine pumpkins expr.
sekiz gezegenin ingilizce isimlerini (mercury, venus, earth, mars, jupiter, saturn, uranus, neptune) hatırlayabilmek için uydurulmuş bir anımsatıcı cümle my very educated mother just served us noodles expr.
Speaking
diplomayı almak sekiz yılımı aldı it took me eight years to get the degree expr.
diplomamı almak sekiz yılımı aldı it took me eight years to get my degree expr.
saat sekiz buçuk it's half past eight expr.
sekiz hafta oldu it's been eight weeks expr.
sekiz matinesine iki bilet lütfen two for the eight o'clock show expr.
sekiz matinesine iki bilet lütfen two for the eight o'clock showing expr.
Trade/Economic
abd'de federal rezerv sistemini yönetmekle görevli üyeleri başkan tarafından atanan sekiz kişilik kurul board of governors of the federal reserve system n.
günlük çalışma süresini sekiz saat olarak ayarlayan kanunlar eight hour laws n.
sekiz saatlik çalışma günü eight-hours working day n.
sekiz-saatlik (haftada 40 saat) iş günü hareketi 40-hour week movement n.
sekiz-saatlik (haftada 40 saat) iş günü hareketi eight-hour day movement n.
sekiz-saatlik (haftada 40 saat) iş günü hareketi short-time movement n.
ibrazından sekiz gün sonra ödenecek payable at eight days' sight adj.
Law
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi bling ring n.
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi hollywood hills burglar bunch n.
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi the burglar bunch n.
calabasas kaliforniya'da oturan sekiz genç ve bir grup yetişkinden oluşan bir hırsız çetesi the hollywood hills burglars n.
(anglo-sakson hukuku) gerçek veya tahmini değerinin sekiz katı olarak hesaplanan zarar ödemesi octogild n.
Politics
ingiliz kraliyetinde genellikle konttan daha üst mevkideki asillerin eşleri olan sekiz kadının oluşturduğu soylular grubu ladies of the bedchamber n.
gelişen sekiz ülke developing eight n.
sekiz'ler grubu (g8) group of eight (g8) n.
seçimlerde bir kimsenin aday gösterilebilmesi için onayı gereken sekiz seçmenden her biri assentor [brit] n.
ingiliz kralı'nın maiyetinde bulunan sekiz adet soylu görevli lords of the bedchamber n.
sekiz hükümdarlı yönetim octarchy n.
sekiz krallık, kabile, partiden oluşan konfederasyon octarchy n.
sekiz hükümdarlı olduğu varsayılan anglo-sakson krallıklarının oluşturduğu bir konfederasyon octarchy n.
Technical
on sekiz galonluk ölçü kilderkin n.
onksekiz sekiz çeliği eighteen eight steel n.
sekiz yüzlü düzlemi octahedral plane n.
sekiz anlamında bir önek octa n.
sekiz eksi n kuralı eight minus n rule n.
sekiz yüzlü konumu octahedral position n.
sekiz değerlikli atom octad n.
sekiz kenarlı octagon n.
sekiz yüzeyli veya yüzlü octahedron n.
sekiz eğrisi lemniscate n.
sekiz ikil octet n.
sekiz köşeli işaret octagonal sign n.
sekiz açısı ve sekiz kenarı olan düzlem octagon n.
sekiz köşeli octagonal n.
sekiz yolluklu sürekli döküm makinesi eight strand continuous casting machine n.
sekiz kat octuplicate n.
sekiz kanallı sürekli döküm makinesi eight strand continuous casting machine n.
sekiz ucaylı mercek octopole lens n.
sekiz yüzlü boşluğu octahedral void n.
sekiz kopya octuplicate n.
sekiz yüzlü arayer konumu octahedral interstitial site n.
sekiz elektron kapsayan bir elektron grubu electron octet n.
sekiz bitli bayt octet n.
sekiz yüzeyli katı bir şekil octahedron n.
sekiz anlamında önek octo n.
sekiz elektron kapsayan elektron grubu electron octet n.
sekiz elemanlı bileşik ya da ikiz kristallere verilen ad eightling n.
sekiz açılı octangular adj.
sekiz açılı octagonal adj.
sekiz misli octuplex adj.
sekiz açıya sahip olan octangular adj.
sekiz yüzlü şeklinde olan octahedral adj.
sekiz kenarlı octagonal adj.
sekiz yüzlüye ait octahedral adj.
sekiz yüzeyli octahedral adj.
sekiz parçaya sahip olan eightfold adj.
sekiz yüzlü octahedral adj.
eşit aralıklarla yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp tabanı veya soketi) octal adj.
tabana simetrik olarak yerleştirilmiş sekiz bağlantı pimi bulunan (elektronik tüp) octal adj.
bir tel üzerinden aynı anda sekiz iletinin gönderilebildiği bir telgraf türü ile ilgili octuplex adj.
sekiz kenarlı şekilde olan octagonally adv.
Computer
basamak sekiz digit eight n.
sekiz top eight ball n.
sekiz bitli bayt octet n.
sekiz sayfa eight pages n.
sekiz bit uzunluğunda veri birimi octet n.
sekiz olası değeri temsil eden üç bitlik grup octet n.
sekiz tabanlı sayı sistemine göre ifade edilen sayılara ilişkin octal adj.
sekiz tabanlı sayı sistemi kullanılarak yapılan matematiksel hesaplamalara ilişkin octal adj.
Textile
sekiz kollu örgülü halat eight-strand plaited rope n.
sekiz kollu eight-strand adj.
Architecture
korint düzeninde üst tarafı destekleyen sekiz yapraktan herhangi biri cauliculus n.
ön cephesinde sekiz sütun bulunan yapı octastyle n.
ön cephesi sekiz sütunlu giriş octastyle n.
(yunan tapınaklarında) girişin ön cephesinde sekiz sütun bulunan octastyle adj.
ön cephesinde sekiz sütun bulunan (tapınak, galeri) octostyle adj.
Construction
sekiz direkli octastyle adj.
Furniture
türkmen halılarında kullanılan ve genellikle sekiz köşeli olan geometrik desen gul n.
Automotive
düz sekiz straight eight n.
sekiz silindirli motor eight cylinder engine n.
sekiz vitesli şanzıman eight-speed transmission n.
sekiz silindirli motor eight cylinder engine n.
sekiz koltuklu eight seater n.
sekiz köşe başlı cıvata octagonal head bolt n.
sekiz köşeli somun octagon nut n.
sekiz silindirli v motor eight cylinder-v-engine n.
v şeklinde sekiz silindirli motor v-8 n.
v sekiz motor v eight engine n.
sekiz pistonlu eight-pot adj.
Aeronautic
uçağın havada sekiz rakamı şeklinde yaptığı manevra figure of eight n.
Marine
loblu veya parmaksı formda olan sekiz dokunaçlı yumuşak bir mercan dead-man's-fingers (alcyonium digitatum) n.
loblu veya parmaksı formda olan sekiz dokunaçlı yumuşak bir mercan dead–man's–fingers (alcyonium digitatum) n.
sekiz rakamı şeklinde bir düğüm figure-of-eight knot n.
yarım saatte bir çalıp her seferinde bir vuruş artarak sekiz vuruşa kadar çıkan ve dört saatlik zaman diliminin dolduğunu bildiren saat ship's clock n.
Medical
sekiz rakamı figure of eight n.
sekiz buçuk sendromu eight-and-a-half syndrome n.
Anatomy
primatların bileklerindeki sekiz küçük kemiğin her biri carpal bone n.
omuriliğin boyundaki kısmından çıkan sekiz çift spinal sinirin her biri cervical nerve n.
bilekteki sekiz küçük kemiğin en büyüğü scaphoid n.
bilekteki sekiz küçük kemiğin en büyüğü scaphoid bone n.
Psychology
insanın sekiz çağı eight stages of man n.
Pathology
her sekiz günde bir tekrar eden yüksek ateş octan n.
her sekiz günde bir tekrar eden yüksek ateş ile ilgili octan adj.
Printing
(kitap boyutu) yüz yirmi sekiz sayfa sixty-fourmo n.
yüz yirmi sekiz sayfalık kitap sixty-fourmo n.
Math
otuz sekiz xxxviii n.
sadece üç asal olmak üzere toplamda sekiz böleni olan sayı sphenic number n.
bin kırk sekiz quindecillion n.
(romen rakamları ile) yetmiş sekiz lxxviii n.
on ve sekiz sayılarının çarpımı lxxx n.
sekiz tabanlı sayı sistemi octal n.
sekiz yüzeyli şekil octohedron n.
(romen rakamları ile) elli sekiz lviii adj.
(romen rakamları ile) altmış sekiz lxviii adj.
(romen rakamları ile) yetmiş sekiz lxxviii adj.
(romen rakamları ile) seksen sekiz lxxxviii adj.
sekiz köşeli octangle adj.
sekiz açılı octangle adj.
sekiz düz yüzeyli octoedrical adj.
sekiz yüzlü octogonal adj.
sekiz köşeli octogonal adj.
Geometry
düzgün sekiz yüzlü regular octahedron n.
sekiz eğrisi lemniscata n.
sekiz eğrisi lemniscate n.
kırk sekiz eşit üçgen yüzü olan katı cisim hexoctahedron n.
sekiz köşeli nesne octagon n.
sekiz kenarlı nesne octagon n.
bir noktada birleşen ortogonal üç düzlemin etrafındaki tüm üç boyutlu alanı böldüğü sekiz bölgeden her biri octant n.
bir alanın üç koordinat düzlemiyle bölünmesiyle oluşan sekiz parçadan biri octant n.
sekiz düz yüzeyli octaedral adj.
Statistics
sıralı bir örnek popülasyonu sekiz eşit alt kümeye ayıran niceliklerden biri octile n.
niceliklerle eşit olarak ayrılan sekiz alt kümeden biri octile n.
Physics
atomda veya iyonda kararlı yapı oluşturan sekiz değerlik elektronu octet n.
bir atomun son orbitalinde bulunup kararlı yapı oluşturan sekiz elektron octette n.
Chemistry
sekiz izopren biriminin yoğunlaşmasıyla oluşan ve dolayısıyla 40 karbon atomu içeren hidrokarbonlar veya hidrokarbon türevleri tetraterpenes n.
sodyum ve magnezyumun sekiz yüzlü sülfatı ve karbonatı olan nadir bir mineral tychite n.
sekiz değerlik elektronu bulunan element veya grup octad n.
mevcut sekiz yüzlü pozisyonlardan üçü de dolu olan trioctahedral adj.
sekiz elemanlı (halkalı bileşik) eight-membered adj.
sekiz değerlikli octavalent adj.
sekiz atomlu anlamına gelen ön ek oct- pref.
sekiz gruplu anlamına gelen ön ek oct- pref.
sekiz eşdeğerlikli anlamına gelen ön ek oct- pref.
sekiz atomlu anlamına gelen ön ek octa- pref.
sekiz gruplu anlamına gelen ön ek octa- pref.
sekiz eşdeğerlikli anlamına gelen ön ek octa- pref.
sekiz atomlu anlamına gelen ön ek octo- pref.
sekiz gruplu anlamına gelen ön ek octo- pref.
sekiz eşdeğerlikli anlamına gelen ön ek octo- pref.
Biology
sekiz kromozom setine sahip organizma octaploid n.
sekiz kromozom grubuna sahip olma octaploidy n.
sekiz kromozom seti olma octaploidy n.
sekiz uzuvlu birey octopod n.
sekiz bacaklı birey octopod n.
charales takımına mensup yeşil alglerin anteridyumlarını oluşturan sekiz hücrenin her biri shield n.
temel haploidin kromozom sayısının sekiz katına sahip olan octoploid adj.
sekiz kromozom grubu içeren octaploid adj.
sekiz kromozom seti içeren octaploid adj.
sekiz dişli octodont adj.
sekiz katlı (görünüş) octoploid adj.
sekiz katlı (düzen) octoploid adj.
sekiz katlı (sıra) octoploid adj.
tek bir hücresinde sekiz tam kromozom seti olan octoploid adj.
sekiz ayaklı octopod adj.
sekiz bacaklı octopod adj.
sekiz kollu octopod adj.
Biochemistry
(anjiyotensin) sekiz amino asitten oluşan polipeptid octapeptide n.
Marine Biology
denizanasıgillerden gövdesi çanak biçimli sekiz kollu bir tür calycozoa n.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercan alcyonaria n.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercan alcyonarian n.
bir cins sekiz dokunaçlı yumuşak mercan alcyonium n.
hint okyanusu'nda görülen bir sekiz dokunaçlı yumuşak mercan türü tube coral (tubipora musica) n.
hint okyanusu'nda görülen bir sekiz dokunaçlı yumuşak mercan türü tubipore n.
hint okyanusu'nda görülen bir sekiz dokunaçlı yumuşak mercan türü organ pipe coral n.
kırmızı veya mor renkli sekiz dokunaçlı yumuşak mercanlardan oluşan bir cins tubipora n.
sekiz bacaklı kafadanbacaklı yumuşakça octopod n.
virgularia ve ilgili cinslerden olan uzun ve ince sekiz dokungaçlı yumuşak mercan türleri virgularian n.
sekiz kısa dokunacı ve çan biçimli gövdesi olan bir denizanası cinsi lucernaria n.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercangillerden olan alcyonic adj.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercana benzeyen alcyonoid adj.
denizanasıgillerden sekiz kısa dokunaçlı ve çan gövdeli bir şube olan lucernarida ile ilgili lucernarian adj.
sekiz kısa dokunacı ve çan biçimli gövdesi olan bir denizanasıgiller üyesi lucernarian adj.
Astronomy
sovyetler'in ay ve gezegenler arası gönderdiği sekiz insansız hava aracından her biri zond n.
Zoology
epeiridae familyasına ait üç pençeli ve sekiz ayaklı örümcek geometric spider n.
kafasının etrafında sekiz bacağı olan ahtapot, notilus ve ilgili cinsleri içeren bir kafadanbacaklılar alt takımı octocera n.
kafasının etrafında sekiz bacağı olan ahtapot, notilus ve ilgili cinsleri içeren bir kafadanbacaklılar alt takımı octocerata n.
sekiz dişli kemirgen octodont n.
(örümcek) sekiz ayaklı hayvan octopede n.
sekiz yaşında erkek geyik royal n.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercanların çoğunda bulunan boynuzsu kalkerli kabuk sclerobase n.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercanların çoğunda bulunan boynuzsu kalkerli kabuk foot secretion n.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercana benzeyen halcyonoid adj.
sekiz dokunaçlı yumuşak mercan ile ilgili halcyonoid adj.
sekiz gözlü octonocular adj.
Botanic
sekiz yapraklı çiçek şekli eightfoil n.
bazı tatlısu yosunlarının anteridyumunun duvarını oluşturan sekiz kılıftan her birinin iç duvarının orta kısmında yer alan ve dışa doğru çıkıntı yapan silindirik hücreler manubrium n.
linne sistemine göre birbiriyle veya pistil ile birleşik olmayan sekiz stamene sahip bir bitki takımı octandria n.
linne sistemine göre sekiz dişi organı olan bitki takımı octogynia n.
linne sistemine göre sekiz pistili olan bitki takımı octogynia n.
sekiz dişi organı bulunan octagynous adj.
sekiz pistilli octagynous adj.
sekiz boyuncuğu bulunan octagynous adj.
sekiz boyuncuklu octagynous adj.
sekiz parçadan oluşan (bitki) octamerous adj.
linne sistemine göre sekiz stameni olan bir bitki takımına ilişkin octandrian adj.
sekiz stameni olan bitkilere ilişkin octandrian adj.
gövdedeki sapı üzerinde sekiz yaprakla karakterize olan (sarmal yaprak düzeni) octastichous adj.
sekiz parçaya ayrılmış octofid adj.
sekiz parçaya bölünmüş octofid adj.
sekiz pistilli octogynian adj.
sekiz dişi organı olan octogynian adj.
sekiz pistilli octogynous adj.
sekiz dişi organı olan octogynous adj.
sekiz hücreli (tohum) octolocular adj.
sekiz bölmeli (tohum) octolocular adj.
sekiz taç yaprağından oluşan octopetalous adj.
sekiz taç yapraklı octopetalous adj.
sekiz çanak yaprağından oluşan octosepalous adj.
sekiz çanak yapraklı octosepalous adj.
sekiz tohumlu octospermous adj.
gövdedeki sapı üzerinde sekiz yaprakla karakterize olan (sarmal yaprak düzeni) octostichous adj.
Agriculture
sekiz öküzün bir yılda sürebildiği alan ploughland n.
Breeding
on iki ila on sekiz aylık arasında olan hayvan junior yearling n.
on sekiz ila yirmi dört aylık arasında olan hayvan senior yearling n.
Social Sciences
sekiz eşlilik octogamy n.
sekiz kez evlenme octogamy n.
Education
amerika'nın en iyi sekiz üniversitesinin oluşturduğu birlik ivy league n.
Literature
sekiz dizelik şiir ogdoastich n.
sekiz mısralı veya iki uyaklı kıta triolet n.
şiirin ilk sekiz dizesi huitain n.
sekiz dizeli kıta octal n.
sekiz farklı türden oluşan yazılı eser octapla n.
sekiz farklı yorumdan oluşan yazılı eser octapla n.
sekiz ölçülü dize octapody n.
sekiz ölçülü kıta octapody n.
sekiz ölçülü şiir octapody n.
sekiz dizeli kıta octastich n.
sekiz dizeli şiir parçası octastich n.
sekiz dizeli şiir octave n.
on dört dizeli şiirin ilk sekiz dizesi octave n.
sekiz dizeli kıta octave n.
sekiz dizeli şiir octet n.
on dört dizeli bir şiirin ilk sekiz dizesi octet n.
sekiz ölçülü dize octonarian n.
sekiz ölçülü kıta octonarian n.
sekiz ölçülü şiir octonarian n.
sekiz ölçülü dize octonarius n.
sekiz ölçülü kıta octonarius n.
sekiz ölçülü şiir octonarius n.
sekiz dizeli kıta octonary n.
her dizesi sekiz heceli olan şiir octosyllabic n.
sekiz heceli dize octosyllable n.
her dizesi sekiz heceli olan şiir octosyllable n.
birbirini takip eden sekiz ve altı hecelik dört dizeden oluşan kıta common metre n.
(daktilik vezninde yazılan sekiz dizelik) kısa mizahi şiir double dactyl n.
(üçü sekiz, geri kalanı altı heceli) dört dizelik şiir ölçüsü short metre n.
sekiz ölçülü octameter adj.
sekiz ölçülü (dize) octapodic adj.
sekiz ölçülü (kıta) octapodic adj.
sekiz ölçülü (şiir) octapodic adj.
sekiz dizeli octastrophic adj.
sekiz beyitli octastrophic adj.
sekiz bentli octastrophic adj.
sekiz kıtalı octastrophic adj.
sekiz ölçülü (dize) octonarian adj.
sekiz ölçülü (kıta) octonarian adj.
sekiz ölçülü (şiir) octonarian adj.
sekiz heceli dizelerden oluşan octosyllabic adj.
sekiz hecelilere ilişkin octosyllabic adj.
sekiz heceli octosyllable adj.
sekiz heceli dizelerden oluşan octosyllable adj.
Linguistics
(sanskritçede) sekiz parçalı ashtanga n.
sekiz heceli kelime octosyllabic n.
sekiz heceli kelime octosyllable n.
History
sekiz öküzün bir yılda sürebildiği alan carucate n.
eski roma'da sekiz günde bir kurulan halka açık Pazar nundine n.
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyunca lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu peers of ireland n.
irlanda soyluları tarafından aralarında ömür boyu lordlar kamarasının üyesi olarak seçilmiş yirmi sekiz soylu peers of scotland n.
f. d. roosevelt ve winston churchill tarafından yayınlanan sekiz ilkeli ortak bildiri atlantic charter n.
Religious
taocular tarafından saygı duyulan sekiz ölümsüzden biri chang kuo n.
taocular tarafından saygı duyulan sekiz ölümsüzden biri chang kuo-lao n.
ibrani takvimine göre kutlanan sekiz günlük musevi bayramı channukah n.
ibrani takvimine göre kutlanan sekiz günlük musevi bayramı channukkah n.
İbrani takvimine göre kutlanan sekiz günlük musevi bayramı chanuka n.
İbrani takvimine göre kutlanan sekiz günlük musevi bayramı chanukiah n.
İbrani takvimine göre kutlanan sekiz günlük musevi bayramı chanukkah n.
kilisede noel öncesindeki dört hafta ile paskalya sonrasındaki sekiz haftayı kapsayan dini dönem trinitytide n.
(budizm'de) sekiz aşamalı yol eight-fold path n.
kudüs'teki kutsal kabir kilisesi'nin takdisi anısına düzenlenen sekiz günlük tören encaenia n.
orta çağ müzik teorisinde yer alan sekiz makamdan biri gregorian mode n.
büyük bir bayram öncesinde tutulan sekiz günlük oruç octaemeron n.
eski ahit'in ilk sekiz kitabı octateuch n.
(gnostisizm'de) sekiz ilahi varlıktan oluşan bir grup ogdoad n.
(gnostisizm'de) sekiz kutsal güçten oluşan bir grup ogdoad n.
sekiz gece süren bir musevi kutsal bayramı feast of dedication n.
sekiz gece süren bir musevi kutsal bayramı feast of the dedication n.
Geology
kare sekiz yüzlü formunda bulunan lila veya sarı renkli bir mineral romeine n.
Military
sekiz köşeli haç cross of eight points n.
(askeri faaliyetlerden) kırk sekiz saatlik izin forty-eight n.
Golf
(on sekiz delikli golf sahasında) son dokuz delikte oynanan in adj.
Sport
eskrimde savunma ve saldırıdaki sekiz temel pozisyondan dördüncüsü carte n.
oxford üniversitesi'nde paskalya dönemi yarışlarında kullanılan sekiz kürekli tekne torpid n.
golfte on sekiz delikli oyundaki dokuzuncu delik tamamlandığında gelinen nokta turn n.
bilardo masasındaki sekiz dış bölümden her biri balk n.
sekiz numaralı bilardo topu eight ball n.
eskrimdeki sekiz temel pozisyondan dördüncüsü quarte n.
(bovling) iki, dört, beş ve sekiz veya üç, beş, altı ve dokuz olacak şekilde dört lobutu devirme bucket n.
sekiz kürekçili yarış kayığı octuple n.
on sekiz üniteli golf oyunu round of golf n.
on sekiz delikli golf oyunu round of golf n.
(bireysel kategoride) buz patencisinin buzda çizdiği sekiz rakamı figure of eight n.
eskrimin sekiz temel pozisyonundan atağa elverişli olan yedincisi septime n.
oyunu götüren sekiz güçlü oyuncu forwards n.
Volleyball
sekiz saniye kuralı eight-second rule n.
Card
pokerde iki as ve iki sekiz olan el deadman's hand n.
sekiz işaretli (kağıt) eight-spot n.
Music
sekiz telli çalgı octachord n.
birbirini takip eden sekiz notanın gövdesini birbirine bağlayan kalın yatay çizgi beam n.
sekiz parmak deliği ve bir ağızlığı bulunan bir flüt çeşidi vertical flute n.
sekiz parmak deliği ve bir ağızlığı bulunan bir flüt çeşidi fipple flute n.
sekiz parmak deliği ve bir ağızlığı bulunan bir flüt çeşidi fipple pipe n.
orta çağ müzik teorisinde yer alan sekiz makamdan biri medieval mode n.
orta çağ müzik teorisinde yer alan sekiz makamdan biri church mode n.
sekiz sesten oluşan bir diyatonik dizi octachord n.
sekiz ardışık tondan her biri degree n.
aynı iki nota arasındaki sekiz diyatonik derece aralığı octave n.
belirli bir sesin sekiz diyatonik derece üstünde veya altında olan ses octave n.
birlikte çalınan sekiz diyatonik derece aralıklı iki nota octave n.
sekiz diyatonik derece aralıklı iki nota çalındığında ortaya çıkan ahenk octave n.
sekiz seslik beste octet n.
sekiz enstrümanlık beste octet n.
birlikte performans sergileyen sekiz müzisyen octette n.
birlikte performans sergileyen sekiz şarkıcı octette n.
sekiz müzisyen için yazılmış beste octette n.
sekiz yaylı müzik enstrümanı octochord n.