Verlauf

serbest bırakmak

Bedeutungen von dem Begriff "serbest bırakmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 99 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	serbest bırakmak	set free v.
2	Common Usage	serbest bırakmak	liberate v.
3	Common Usage	serbest bırakmak	release v.
General
4	General	serbest bırakmak	emancipate v.
5	General	serbest bırakmak	let off v.
6	General	serbest bırakmak	let loose v.
7	General	serbest bırakmak	set loose v.
8	General	serbest bırakmak	free v.
9	General	serbest bırakmak	set at liberty v.
10	General	serbest bırakmak	deliver v.
11	General	serbest bırakmak	unleash v.
12	General	serbest bırakmak	unchain v.
13	General	serbest bırakmak	loose v.
14	General	serbest bırakmak	uncage v.
15	General	serbest bırakmak	extricate v.
16	General	serbest bırakmak	unhitch v.
17	General	serbest bırakmak	turn loose v.
18	General	serbest bırakmak	let go one's hold of v.
19	General	serbest bırakmak	unfreeze v.
20	General	serbest bırakmak	unbind v.
21	General	serbest bırakmak	disengage v.
22	General	serbest bırakmak	deblock v.
23	General	serbest bırakmak	affranchise v.
24	General	serbest bırakmak	decontrol v.
25	General	serbest bırakmak	slip v.
26	General	serbest bırakmak	unloosen v.
27	General	serbest bırakmak	manumit v.
28	General	serbest bırakmak	make free v.
29	General	serbest bırakmak	unrein v.
30	General	serbest bırakmak	unloose v.
31	General	serbest bırakmak	let go v.
32	General	serbest bırakmak	disentangle v.
33	General	serbest bırakmak	relinquish v.
34	General	serbest bırakmak	enfranchise v.
35	General	serbest bırakmak	discharge v.
36	General	serbest bırakmak	give somebody his head v.
37	General	serbest bırakmak	deallocate v.
38	General	serbest bırakmak	give a loose v.
39	General	serbest bırakmak	leave liberty v.
40	General	serbest bırakmak	assoil v.
41	General	serbest bırakmak	abstringe v.
42	General	serbest bırakmak	unanchor v.
43	General	serbest bırakmak	unbay v.
44	General	serbest bırakmak	uncloister v.
45	General	serbest bırakmak	undo v.
46	General	serbest bırakmak	enfree v.
47	General	serbest bırakmak	enfreedom [obsolete] v.
48	General	serbest bırakmak	unmew v.
49	General	serbest bırakmak	unpin v.
50	General	serbest bırakmak	unshackle v.
51	General	serbest bırakmak	untack v.
52	General	serbest bırakmak	untether v.
53	General	serbest bırakmak	untie v.
54	General	serbest bırakmak	vindicate v.
55	General	serbest bırakmak	loosen v.
56	General	serbest bırakmak	lowse v.
57	General	serbest bırakmak	deregulate v.
58	General	serbest bırakmak	overhaul v.
59	General	serbest bırakmak	omit [obsolete] v.
60	General	serbest bırakmak	devest v.
61	General	serbest bırakmak	disgage [obsolete] v.
62	General	serbest bırakmak	disinthrall [us] v.
63	General	serbest bırakmak	feather [obsolete] v.
64	General	serbest bırakmak	disbind [obsolete] v.
65	General	serbest bırakmak	discharge v.
66	General	serbest bırakmak	outspan [south africa] v.
67	General	serbest bırakmak	solve [obsolete] v.
68	General	serbest bırakmak	solve [obsolete] v.
Phrasals
69	Phrasals	serbest bırakmak	cast off v.
70	Phrasals	serbest bırakmak	turn up v.
71	Phrasals	serbest bırakmak	turn off v.
72	Phrasals	serbest bırakmak	let out of v.
73	Phrasals	serbest bırakmak	veer away v.
74	Phrasals	serbest bırakmak	veer out v.
Colloquial
75	Colloquial	serbest bırakmak	let her roll v.
76	Colloquial	serbest bırakmak	let it rip v.
77	Colloquial	serbest bırakmak	let her rip v.
Idioms
78	Idioms	serbest bırakmak	give full rein to v.
79	Idioms	serbest bırakmak	give a long leash v.
80	Idioms	serbest bırakmak	get loose v.
81	Idioms	serbest bırakmak	set free v.
82	Idioms	serbest bırakmak	allow somebody a free rein v.
83	Idioms	serbest bırakmak	give somebody a free rein v.
84	Idioms	serbest bırakmak	let go v.
Law
85	Law	serbest bırakmak	relesse [obsolete] v.
86	Law	serbest bırakmak	disincarcerate v.
87	Law	serbest bırakmak	disengage v.
88	Law	serbest bırakmak	liberate v.
Politics
89	Politics	serbest bırakmak	affranchise v.
90	Politics	serbest bırakmak	disenthrall v.
91	Politics	serbest bırakmak	disenthral v.
92	Politics	serbest bırakmak	enfranchise v.
Technical
93	Technical	serbest bırakmak	release v.
94	Technical	serbest bırakmak	trip v.
95	Technical	serbest bırakmak	slacken v.
Archaic
96	Archaic	serbest bırakmak	manumise v.
97	Archaic	serbest bırakmak	dimit v.
98	Archaic	serbest bırakmak	dissolve v.
Slang
99	Slang	serbest bırakmak	liberate from v.

Bedeutungen, die der Begriff "serbest bırakmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 102 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	kefaletle serbest bırakmak	bail v.
General
2	General	kefaletle serbest bırakmak	grant bail v.
3	General	kefaletle serbest bırakmak	release on bail v.
4	General	kefaletle serbest bırakmak	allow bail v.
5	General	birini serbest bırakmak	give someone rope v.
6	General	fidye alarak serbest bırakmak	ransom v.
7	General	birini serbest bırakmak	set someone free v.
8	General	kendisiyle nöbet değiştirerek (birini) serbest bırakmak	spell v.
9	General	genel afla serbest bırakmak	amnesty v.
10	General	bir mahpusu serbest bırakmak	set someone at large v.
11	General	mahkumu şartlı olarak serbest bırakmak	parole v.
12	General	kefaletle serbest bırakmak	parole v.
13	General	kefaletle serbest bırakmak	admit to bail v.
14	General	rehini serbest bırakmak	take out of pledge v.
15	General	kefaletle serbest bırakmak	bail out v.
16	General	birini serbest bırakmak	emancipate someone from something v.
17	General	birini kefaletle serbest bırakmak	release somebody on bail v.
18	General	oku yaydan serbest bırakmak	let fly v.
19	General	yumruğunu açarak serbest bırakmak	unclutch v.
20	General	(ani bir güçle) serbest bırakmak	uncork v.
21	General	serbest bırakmak (enerji, tutku)	unharness v.
22	General	(birinin düşüncelerini, davranışlarını) serbest bırakmak	unseal v.
23	General	(tabi olan birini) serbest bırakmak	unsubject v.
24	General	(kontrol edilen bir şeyi) serbest bırakmak	unsubject v.
25	General	(yakalanan bir şeyi) serbest bırakmak	untackle v.
26	General	fermuarı açarak serbest bırakmak (bir şeyi)	zip v.
27	General	tamamen serbest bırakmak	wreak v.
28	General	fidye ile serbest bırakmak	borrow [obsolete] v.
29	General	kafesten serbest bırakmak	discage v.
30	General	(köpek, kuş) avı kovalaması için serbest bırakmak	slip v.
31	General	(halat) yavaş yavaş serbest bırakmak	surge v.
Phrasals
32	Phrasals	(köpeği) serbest bırakmak	set on [obsolete] v.
33	Phrasals	(oku) serbest bırakmak	let off v.
34	Phrasals	(süt salgısını) memeden serbest bırakmak	let down v.
35	Phrasals	kendini serbest bırakmak	let oneself go v.
36	Phrasals	serbest bırakmak/gevşetmek	slack up on something v.
37	Phrasals	serbest bırakmak/gevşetmek	slack off on something v.
38	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden) serbest bırakmak	release (someone or something) from (something) v.
39	Phrasals	birini/bir şeyi bir şeyden serbest bırakmak	release someone or something from something v.
40	Phrasals	(birini/bir şeyi bir şeyden) serbest bırakmak	discharge (someone or something) from (something) v.
41	Phrasals	duygularını serbest bırakmak	take out v.
42	Phrasals	-den serbest bırakmak	discharge from v.
43	Phrasals	(birini/bir şeyi birinden/bir şeyden) serbest bırakmak	disentangle (someone or something) from (someone or something) v.
44	Phrasals	birini birinden/bir şeyden serbest bırakmak	emancipate someone from someone or something v.
45	Phrasals	(birini/kendini birinden/bir şeyden) serbest bırakmak	free (someone or oneself) from (someone or something) v.
46	Phrasals	'-i serbest/özgür bırakmak	let go of v.
Colloquial
47	Colloquial	(bir şeyi) serbest bırakmak	let (something) rip v.
48	Colloquial	(birini/bir şeyi) serbest/özgür bırakmak	let (someone or something) go v.
Idioms
49	Idioms	bağlarını çözerek serbest bırakmak	cut free v.
50	Idioms	birini serbest bırakmak	let someone go v.
51	Idioms	birini serbest bırakmak/salıvermek	let go of someone v.
52	Idioms	bir atı (çok yaşlı olduğundan) serbest bırakmak	put a horse out to pasture v.
53	Idioms	birini serbest bırakmak	let somebody go v.
54	Idioms	hislerini/duygularını açığa vurmak/serbest bırakmak	give vent to one's feelings v.
55	Idioms	daha serbest bırakmak	cut out of whole cloth v.
56	Idioms	daha serbest bırakmak	cut the apron strings v.
57	Idioms	(birini/bir şeyi bir alanda) serbest bırakmak	give (someone or something) the run of (some place) v.
58	Idioms	(bir şeyi) serbest/özgür bırakmak	give wing to (something) v.
59	Idioms	serbest/özgür bırakmak	give wing to v.
60	Idioms	saçlarını serbest bırakmak	let one's hair down v.
61	Idioms	(birini bir konuda) serbest/özgür bırakmak	let (someone) loose (on something) v.
62	Idioms	bir hayvanı artık çalıştırmamak/serbest bırakmak	put (something) out to pasture v.
63	Idioms	bir şeyi serbest bırakmak	whistle something down the wind v.
64	Idioms	(birini) serbest bırakmak	let loose of (someone) v.
65	Idioms	bazı duyguları serbest bırakmak	let loose of (something) v.
66	Idioms	içindekileri/içinde tuttuklarını serbest bırakmak	let loose of (something) v.
67	Idioms	hislerini serbest bırakmak	let loose of (something) v.
68	Idioms	(birini) serbest/özgür bırakmak	allow (one) free rein v.
69	Idioms	(birini) serbest/özgür bırakmak	allow (one) free rein v.
70	Idioms	(birini) biraz serbest bırakmak	cut (one) some slack v.
71	Idioms	birini serbest bırakmak	give somebody their head v.
72	Idioms	birini serbest bırakmak	give someone his or her head v.
73	Idioms	birini serbest bırakmak	give someone their head v.
74	Idioms	birini/bir şeyi serbest/özgür bırakmak	give/allow somebody/something free/full rein v.
75	Idioms	birini/bir şeyi serbest/özgür bırakmak	give/allow free/full rein to somebody/something v.
76	Idioms	(birini/bir şeyi) serbest bırakmak	let (someone or something) loose v.
77	Idioms	(bir şeyi) serbest bırakmak	let (something) loose v.
78	Idioms	-i serbest bırakmak	let loose of v.
79	Idioms	'-i serbest bırakmak	let loose of v.
80	Idioms	birini/bir şeyi serbest bırakmak	let somebody/something loose v.
81	Idioms	(birini/bir şeyi) serbest bırakmak	set (someone or something) loose v.
82	Idioms	(tutsaklıktan) kurtarmak/serbest bırakmak	set free (from something) v.
83	Idioms	(birini/bir şeyi) serbest bırakmak	turn (someone or something) loose v.
Trade/Economic
84	Trade/Economic	kefaletle serbest bırakmak	bail out v.
85	Trade/Economic	harç ödeyerek serbest bırakmak	loose [scotland] v.
Law
86	Law	mahkemeye çıkmak üzere serbest bırakmak	release on habeas corpus v.
87	Law	kefaletle serbest bırakmak	bail out v.
88	Law	belirlenen günde mahkemeye çıkacağını temin etmesi üzerine mahkumu serbest bırakmak	mainprise v.
89	Law	(birini) kefaletle serbest bırakmak	replevy v.
Informatics
90	Informatics	kaynağı serbest bırakmak	deallocate v.
Mechanic
91	Mechanic	genişleme strokunun sonunda akışkanın silindirden serbest bırakmak	release n.
Aeronautic
92	Aeronautic	ayırmak serbest bırakmak	disengage v.
Marine
93	Marine	ana direkler ve çarmıkların arasını açmak ve küpeşteleri serbest bırakmak için kullanılan ahşap ya da demir destekler	chain wales n.
94	Marine	çıpayı serbest bırakmak	break ground v.
Biochemistry
95	Biochemistry	(hücreleri veya kimyasal maddeleri) serbest bırakmak	mobilize v.
96	Biochemistry	(hücreleri veya kimyasal maddeleri) serbest bırakmak	mobilise v.
Literature
97	Literature	kendini serbest bırakmak	outwind [obsolete] v.
Military
98	Military	ateş sahasını serbest bırakmak	unmask v.
Hunting
99	Hunting	(köpekleri) serbest bırakmak	cast off v.
Sport
100	Sport	oyuncuyu karşılıksız ve koşulsuz olarak serbest bırakmak	outright v.
Archaic
101	Archaic	(koşum atını) serbest bırakmak	ungear v.
Slang
102	Slang	kendini serbest bırakmak	get naked v.