Verlauf

sertçe

Bedeutungen von dem Begriff "sertçe" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 40 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sertçe	subacid adj.
2	General	sertçe	rigorously adv.
3	General	sertçe	rigidly adv.
4	General	sertçe	uncompromisingly adv.
5	General	sertçe	inclemently adv.
6	General	sertçe	caustically adv.
7	General	sertçe	unkindly adv.
8	General	sertçe	crustily adv.
9	General	sertçe	hardly adv.
10	General	sertçe	sharp adv.
11	General	sertçe	dourly adv.
12	General	sertçe	keenly adv.
13	General	sertçe	impetuously adv.
14	General	sertçe	rough adv.
15	General	sertçe	gruffly adv.
16	General	sertçe	impliably adv.
17	General	sertçe	strongly adv.
18	General	sertçe	spartanly adv.
19	General	sertçe	piercingly adv.
20	General	sertçe	headily adv.
21	General	sertçe	pungently adv.
22	General	sertçe	ungenerously adv.
23	General	sertçe	intransigeantly adv.
24	General	sertçe	severely adv.
25	General	sertçe	stiffly adv.
26	General	sertçe	tartly adv.
27	General	sertçe	tartly adv.
28	General	sertçe	tartly adv.
29	General	sertçe	ungently adv.
30	General	sertçe	unpliably adv.
31	General	sertçe	unsoft adv.
32	General	sertçe	untemperately adv.
33	General	sertçe	hard adv.
34	General	sertçe	harshly adv.
35	General	sertçe	firm adv.
36	General	sertçe	soss [dialect] [uk] adv.
37	General	sertçe	square adv.
38	General	sertçe	stiff adv.
39	General	sertçe	streite adv.
Chemistry
40	Chemistry	sertçe	semiacid adj.

Bedeutungen, die der Begriff "sertçe" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 120 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	sertçe vurmak	bash v.
General
2	General	sertçe vuran kişi	smiter n.
3	General	sertçe çeken kimse	yanker n.
4	General	sertçe çeken kimse	jerker n.
5	General	sertçe kazıma	grade n.
6	General	sertçe kesme	grade n.
7	General	sertçe kaşıma	gride n.
8	General	sertçe kesme	gride n.
9	General	sertçe kaşıma sesi	gride n.
10	General	sertçe kesme sesi	gride n.
11	General	sertçe azarlama	heck n.
12	General	sertçe düşme	plump n.
13	General	sertçe vurma	plump n.
14	General	sertçe düşme	plumper n.
15	General	sertçe düşen şey	squasher n.
16	General	sertçe vurmak	hit hard v.
17	General	sertçe basmak	punch v.
18	General	sertçe azarlamak	wig v.
19	General	baba gibi sertçe azarlamak	dutch uncle v.
20	General	sertçe eleştirmek	knock v.
21	General	ayağını sertçe vurmak	stamp v.
22	General	sertçe vurmak	smit v.
23	General	sertçe eleştirmek	censure v.
24	General	birden sertçe bırakıvermek	flop v.
25	General	bir şeyin üzerine sertçe bastırmak	bear down too hard v.
26	General	(kuvvetle/sertçe) vurmak	ram v.
27	General	boynuna sertçe şaplak atmak	neck v.
28	General	sertçe eleştirmek	exagitate v.
29	General	sertçe sürmek	hackney [obsolete] v.
30	General	sertçe okşamak	maul v.
31	General	sertçe vurmak	boom v.
32	General	sertçe dağıtmak	bounce v.
33	General	sertçe reddetmek	brush v.
34	General	sertçe vurmak	rip v.
35	General	üzerine sertçe basmak	grieve [obsolete] v.
36	General	sertçe ovalamak	grind v.
37	General	sertçe bastırmak	grind v.
38	General	sertçe eleştirmek	roast v.
39	General	(yüzeyi) sertçe ovmak	ruffle v.
40	General	sertçe vurmak	chuff v.
41	General	sertçe çarpışmak	impinge [obsolete] v.
42	General	sertçe atmak	clod [dialect] [uk] v.
43	General	birden ve sertçe söylemek	crack v.
44	General	sertçe vurmak	cut v.
45	General	sertçe eleştirmek	drub v.
46	General	(birine) sertçe vurmak	drybeat v.
47	General	sertçe vurmak	dry-beat v.
48	General	sertçe vurmak	dunt [scotland] v.
49	General	sertçe çarpışmak	dush v.
50	General	sertçe vurup devirmek	dush v.
51	General	sertçe vurmak	pop v.
52	General	sertçe bırakmak	fasten [obsolete] v.
53	General	sertçe halletmek	fight v.
54	General	sertçe yönetmek	fight v.
55	General	sertçe eleştirmek	flay v.
56	General	sertçe eleştirmek	flog v.
57	General	sertçe vurmak	percuss v.
58	General	sertçe çekmek	pluck v.
59	General	bir öne bir aşağıya sertçe yalpalamak	plunge v.
60	General	sertçe eleştirmek	scourge v.
61	General	sertçe vurmak	smight v.
62	General	sertçe geçirmek	smight v.
63	General	sertçe yanıtlamak	snap v.
64	General	sertçe vurmak	snick v.
65	General	sertçe itmek	snick v.
66	General	sertçe çekmek	sole v.
67	General	sertçe düşmek	soss [dialect] [uk] v.
68	General	sertçe fırlatmak	spang [dialect] [scotland/uk] v.
69	General	sertçe havaya fırlatmak	spanghew [dialect] [uk] v.
70	General	sertçe havaya atmak	spanghew [dialect] [uk] v.
71	General	(yumuşak ve ağır nesne) sertçe düşmek	squash v.
72	General	sertçe tartışmak	squib v.
73	General	sertçe çıkarmak	stram v.
74	General	sertçe vurmak	wallop v.
75	General	sertçe esen (rüzgar)	brisk adj.
76	General	sertçe esen (rüzgar)	alacrious adj.
77	General	sertçe esen (rüzgar)	alacritous adj.
78	General	sertçe düşerek	squattily [rare] adv.
Phrasals
79	Phrasals	sertçe eleştirmek	pull apart v.
80	Phrasals	(sakız vb gibi) sertçe bastırmak	press something into something v.
81	Phrasals	(dalga v) (kıyıya/sahile) sertçe vurmak	lash against something v.
82	Phrasals	(sakız vb gibi) sertçe bastırmak	press something in v.
83	Phrasals	(bir şeye) sertçe vurmak	knock on (something) v.
84	Phrasals	(bir şeyi) sertçe ısırmak	bite down on (something) v.
85	Phrasals	'-e sertçe vurmak	lash against v.
86	Phrasals	(birini/bir şeyi/kendini) sertçe bir yere çarpmak/çalmak	plonk (someone, something, or oneself) down v.
87	Phrasals	sertçe azarlamak	dust down v.
Colloquial
88	Colloquial	sertçe çitileme	elbow grease n.
Idioms
89	Idioms	sertçe eleştirmek	rip somebody/something apart to shreds v.
90	Idioms	sertçe eleştirmek	rip somebody/something apart to bits v.
91	Idioms	sertçe eleştirmek	rip somebody/something to shreds v.
92	Idioms	sertçe eleştirmek	rip somebody/something to bits v.
93	Idioms	sertçe çitilemek	use (a little) (bit of) elbow grease v.
94	Idioms	sertçe (bir yerinin) üstüne düşmek	come down hard on (something) v.
95	Idioms	(bir şeyin) üstüne sertçe düşmek	come down hard on (something) v.
96	Idioms	kapıyı sertçe kapatmak	slam the door shut v.
97	Idioms	sertçe konuşmak	snap off one's head v.
98	Idioms	sertçe konuşmak	snap off one's nose v.
Formal
99	Formal	sertçe eleştirmek	deliver rebuke v.
Speaking
100	Speaking	kapının sertçe çalınması uyandırdı beni	a hard knock on the door woke me up expr.
Technical
101	Technical	sertçe sıkışmış kar	packed snow n.
102	Technical	(metal çubuğu) tele doğru sertçe çekmek	roughdraw v.
Meteorology
103	Meteorology	sertçe esen (rüzgar)	fresh adj.
Sport
104	Sport	sertçe vurulan topun uçuşu	drive n.
105	Sport	sertçe vurulan badminton tuzluğunun havada gidişi	drive n.
106	Sport	rakibin bıçağını saptırmak için kendi bıçağıyla sertçe vurma	beat n.
107	Sport	sertçe vurmak	hammer v.
108	Sport	sayı yapmak için kriket topuna sertçe vurmak	have a go v.
109	Sport	sayı yapmak için kriket topuna sertçe vurmak	have a go v.
110	Sport	(badminton) topa yere paralel olacak şekilde aşağıdan ve sertçe vurmak	drive v.
111	Sport	(kriket) vurucunun vuruş sırası başlangıcında topa sertçe vurması	pinch-hit v.
112	Sport	(atılmış kriket topuna) alttan sertçe vurmak	smother v.
113	Sport	(krikette vurucuyu) sertçe yakalamak	snap (up) v.
Archaic
114	Archaic	sertçe kazımak	grate v.
115	Archaic	sertçe ovmak	grate v.
Slang
116	Slang	(abd'deki okullarda) acı vermeyi amaçlayan bir şekilde, elin yumruk yapılarak birinin başına sertçe sürülmesi	noogie n.
117	Slang	sertçe vurmak	dump v.
118	Slang	sertçe vurmak	flop [uk] v.
119	Slang	sertçe vurmak	puck [ireland] v.
120	Slang	sertçe vurmak	slough v.