Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | seyahat halinde | on the move expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | grup halinde sözde ciddi bir maksatla seyahat etme | junketing n. |
Idioms | ||
Idioms | sürekli seyahat halinde olmak veya bunu gerektiren bir iş yapmak | live out of a suitcase v. |
Aeronautic | ||
Aeronautic | uçakla seyahat ederken zaman dilimlerinin geçilmesi halinde ortaya çıkan ve vücudun gece gündüz ritminin bozulmasına yol açan bir fiziksel rahatsızlık | jetlag n. |