| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | should've v. | malıydı/meliydi |
| Englisch | Türkisch | |
|---|---|---|
| Idioms | ||
| Idioms | zigged when one should've zagged v. | birşeyi olması gerektiğinin tersi şekilde yapmak |
| Speaking | ||
| Speaking | he should've done this a long time ago expr. | bunu uzun zaman önce yapmalıydı |
| Speaking | I should've said something expr. | bir şeyler söylemeliyim |
| Speaking | I should've taken care of her expr. | ona göz kulak olmalıydım |
| Speaking | I should've known he was in trouble expr. | onun başının belada olduğunu bilmeliydim |
| Speaking | zigged when one should've zagged expr. | onu yapacağına bunu yapmış |
