Verlauf

solitary

Bedeutungen von dem Begriff "solitary" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 39 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	solitary n.	keşiş
2	General	solitary n.	inzivaya çekilmiş kimse
3	General	solitary n.	tek yaşayan kimse
4	General	solitary n.	yalnız hayat sürmek isteyen kimse
5	General	solitary n.	münzevi
6	General	solitary n.	toplumdan uzak kimse
7	General	solitary n.	keşiş
8	General	solitary adj.	kasvetli
9	General	solitary adj.	tek başına
10	General	solitary adj.	kendi başına
11	General	solitary adj.	tek
12	General	solitary adj.	kimsesiz
13	General	solitary adj.	münferit
14	General	solitary adj.	tenha
15	General	solitary adj.	bir
16	General	solitary adj.	ıssız
17	General	solitary adj.	bir tek
18	General	solitary adj.	tek bir
19	General	solitary adj.	yalnız yaşayan
20	General	solitary adj.	ücra
21	General	solitary adj.	yalnız
Law
22	Law	solitary n.	hücre hapsi
23	Law	solitary n.	hücre hapsi
24	Law	solitary n.	hücrede tecrit
25	Law	solitary n.	hücreye kapatma
26	Law	solitary n.	tek kişilik hücre cezası
Biology
27	Biology	solitary adj.	(bitkinin bir bölümü veya organı) bağımsız
28	Biology	solitary adj.	(bitkinin bir bölümü veya organı) tek
29	Biology	solitary adj.	(bitkinin bir bölümü veya organı) basit
30	Biology	solitary adj.	(organizma) yalnız yaşayan
31	Biology	solitary adj.	(organizma) tek başına büyüyen
32	Biology	solitary adj.	(organizma) izole yaşayan
33	Biology	solitary adj.	(organizma) izole büyüyen
34	Biology	solitary adj.	grup veya öbeğin parçası olmayan (bitki bölümü)
35	Biology	solitary adj.	dal veya sap üzerinde tek başına bulunan (bitki bölümü)
36	Biology	solitary adj.	tek başına yaşayan (organizma)
37	Biology	solitary adj.	tekil yaşayan (organizma)
Marine Biology
38	Marine Biology	solitary adj.	soliter
Zoology
39	Zoology	solitary adj.	soliter

Bedeutungen, die der Begriff "solitary" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 62 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	solitary goal n.	bireysel hedef
2	General	solitary goal n.	tek hedef
3	General	lead a solitary life v.	yalnız yaşamak
4	General	in solitary adv.	hücrede
Idioms
5	Idioms	solitary wasp n.	yalnız arı
6	Idioms	solitary wasp n.	tek başına yaşayan arı
7	Idioms	solitary wasp n.	koloni dışında yaşayan/bir koloniye dahil olmayan arı
8	Idioms	tread a solitary path v.	yalnız bir yol çizmek
9	Idioms	tread a solitary path v.	yalnız bir yol seçmek
10	Idioms	tread a solitary path v.	yalnız bir yaşam tarzı/biçimi seçmek
11	Idioms	tread a solitary path v.	yalnız bir yoldan gitmek
12	Idioms	tread a solitary path v.	yalnız bir yol takip etmek
13	Idioms	tread a solitary path v.	yalnız bir yola girmek
Law
14	Law	solitary confinement n.	hücre hapsi
15	Law	solitary confinement n.	hücreye kapatma
16	Law	solitary confinement n.	hücrede tecrit
17	Law	solitary confinement cell n.	tecrit hücresi
18	Law	solitary confinement n.	tek kişilik hücre cezası
Marine
19	Marine	solitary wave n.	solitary dalga
Medical
20	Medical	solitary osteochondroma of ischial ramus n.	iskiyon kolu soliter osteokondromu
21	Medical	solitary neck pain n.	izole boyun ağrısı
22	Medical	solitary myeloma of bone n.	kemiğin soliter miyelomu
23	Medical	solitary plasmacytoma of bone n.	kemiğin soliter plazmasitoması
24	Medical	blue-black solitary papillary structures n.	mavi-siyah renkli papüller
25	Medical	solitary pulmonary nodule n.	soliter pulmoner nodülü
26	Medical	solitary spinous process metastasis n.	soliter spinöz çıkıntı metastazı
27	Medical	solitary breast metastasis n.	soliter meme metastazı
28	Medical	solitary plasmacytoma n.	soliter plasmasitom
29	Medical	solitary or multiple nodules n.	soliter veya multipl nodüller
30	Medical	solitary thyroid nodule n.	soliter tiroid nodulü
31	Medical	solitary fibrous tumor n.	soliter fibröz tümör
32	Medical	solitary osteochondroma n.	soliter osteokondrom
33	Medical	excision of the solitary lesion n.	soliter lezyonun eksizyonu
34	Medical	solitary adrenal metastasis n.	soliter adrenal metastaz
35	Medical	solitary parathyroid adenoma n.	soliter paratiroid adenom
36	Medical	solitary hepatomegaly n.	soliter hepatomegali
37	Medical	solitary pulmonary nodule n.	soliter pulmoner nodül
38	Medical	solitary angiokeratoma circumscriptum n.	soliter anjiyokeratom sirkumskriptum
39	Medical	solitary nodule and endobronchial lesion n.	soliter nodül veya endobronşiyal lezyon
40	Medical	toxic solitary nodule n.	toksik soliter nodül
41	Medical	solitary nodule n.	tek nodül
Pathology
42	Pathology	solitary cyst of breast n.	memenin soliter kisti
Botanic
43	Botanic	solitary pussytoes n.	tüylü beyaz çiçekleri olan bir bitki türü
44	Botanic	solitary pussytoes n.	bir kedi ayağı otu çeşidi
Apiculture
45	Apiculture	solitary bee n.	koloni halinde yaşamayan arı
46	Apiculture	solitary bee n.	yalnız yaşayan arı
47	Apiculture	solitary bee n.	soliter arı
48	Apiculture	solitary bee n.	koloni halinde yaşamayan arı
Environment
49	Environment	solitary wave n.	tekil dalga
Military
50	Military	solitary confinement n.	hücre hapsi
Ornithology
51	Ornithology	solitary sandpiper n.	esmer düdükçün
52	Ornithology	solitary vireo (vireo solitarius) n.	amerika'ya özgü mavimsi gri başlı ve yeşil gövdeli bir kuş
53	Ornithology	solitary snipe n.	yalnız bataklık çulluğu
54	Ornithology	solitary snipe n.	büyük su çulluğu
55	Ornithology	solitary thrush n.	münzevi ardıcı
56	Ornithology	solitary thrush n.	sığırcık kuşu
57	Ornithology	solitary snipe n.	büyük su çulluğu
58	Ornithology	solitary thrush n.	sığırcık
59	Ornithology	solitary thrush n.	bayağı sığırcık
60	Ornithology	solitary thrush n.	çekirgekuşu
Entomology
61	Entomology	solitary ant n.	mutillidae familyasından olan zar kanatlı böcek
62	Entomology	solitary ant n.	mutillidae familyasına mensup zar kanatlı soliter böcek