Verlauf

sonuçsuz

Bedeutungen von dem Begriff "sonuçsuz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 23 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	sonuçsuz	abortive adj.
General
2	General	sonuçsuz	vain adj.
3	General	sonuçsuz	fruitless adj.
4	General	sonuçsuz	resultless adj.
5	General	sonuçsuz	barren adj.
6	General	sonuçsuz	inconclusive adj.
7	General	sonuçsuz	ineffective adj.
8	General	sonuçsuz	indeterminate adj.
9	General	sonuçsuz	inconsequential adj.
10	General	sonuçsuz	futile adj.
11	General	sonuçsuz	unconcludent [obsolete] adj.
12	General	sonuçsuz	unconsequential adj.
13	General	sonuçsuz	birthless adj.
14	General	sonuçsuz	blank adj.
15	General	sonuçsuz	idle adj.
16	General	sonuçsuz	insignificant [obsolete] adj.
17	General	sonuçsuz	inconcludent [obsolete] adj.
18	General	sonuçsuz	inconcluding [obsolete] adj.
19	General	sonuçsuz	inconsequent adj.
20	General	sonuçsuz	issueless adj.
21	General	sonuçsuz	undecided adj.
Phrases
22	Phrases	sonuçsuz	no avail expr.
Archaic
23	Archaic	sonuçsuz	unconclusive adj.

Bedeutungen, die der Begriff "sonuçsuz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	sonuçsuz kalma	end in smoke n.
2	General	beyhude/sonuçsuz kalma	end in smoke n.
3	General	sonuçsuz tartışma	sterile discussion n.
4	General	sonuçsuz kalan hamle	flash in the pan n.
5	General	sonuçsuz/başarısız kurtarma çalışması	futile rescue attempt n.
6	General	sonuçsuz kalmak	remain inconclusive v.
7	General	soyut veya sonuçsuz tartışmalardan sonra somut bir sonuca ulaşmak	ground v.
8	General	sonuçsuz olarak	abortively adv.
9	General	sonuçsuz bir şekilde	barrenly adv.
10	General	sonuçsuz olarak	ineffectively adv.
11	General	boş yere sonuçsuz olarak	bootlessly adv.
12	General	sonuçsuz bir biçimde	fruitlessly adv.
Phrases
13	Phrases	çabaları sonuçsuz kalan	to little avail expr.
14	Phrases	çabaları sonuçsuz kalan	of little avail expr.
Colloquial
15	Colloquial	sonuçsuz kalan	a blind alley n.
Idioms
16	Idioms	sonuçsuz/sonuca ulaşamayan eylem	abortive action n.
17	Idioms	sonuçsuz kalmak	be at a dead end v.
18	Idioms	(birinin) işini/durumunu sonuçsuz bırakmak	keep (one) hanging (in midair) v.
19	Idioms	sonuçsuz olarak	to no purpose expr.
20	Idioms	sonuçsuz olarak	to no end expr.
Law
21	Law	sonuçsuz karine	inconclusive presumption n.
22	Law	sonuçsuz kalan dava	abortive trial n.
23	Law	mahkeme tebligatını sonuçsuz bırakmak amacıyla saklanmak	abscond v.
Politics
24	Politics	davanın sonuçsuz kalması	abortive trial n.
Telecom
25	Telecom	sonuçsuz çaba	waving a dead chicken n.
Card
26	Card	trente-et-quarante oyununda berabere ya da sonuçsuz biten el	refait n.