Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
stick in
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"stick in"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 33 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
stick in
v.
sokuvermek
2
General
stick in
v.
sokmak
3
General
stick in
v.
saplamak
4
General
stick in
v.
saplanmak
5
General
stick in
v.
batırmak
6
General
stick in
v.
-e dikmek
7
General
stick in
v.
-e dikine saplamak
Phrasals
8
Phrasals
stick in
v.
sıkışmak
9
Phrasals
stick in
v.
sıkışıp kalmak
10
Phrasals
stick in
v.
boğazında düğümlenmek/kalmak
11
Phrasals
stick in
v.
aklına takılmak
12
Phrasals
stick in
v.
içine atmak
13
Phrasals
stick in
v.
içine itmek
14
Phrasals
stick in
v.
içine sokmak
15
Phrasals
stick in
v.
takmak
16
Phrasals
stick in
v.
yuvasına sokmak
17
Phrasals
stick in
v.
yerleştirmek
18
Phrasals
stick in
v.
arasına/içine sıkıştırmak
19
Phrasals
stick in
v.
gelişigüzel koymak
20
Phrasals
stick in
v.
içine tıkmak
21
Phrasals
stick in
v.
batmak
22
Phrasals
stick in
v.
delmek
23
Phrasals
stick in
v.
iğnelemek
24
Phrasals
stick in
v.
not etmek
25
Phrasals
stick in
v.
kaydetmek
26
Phrasals
stick in
v.
sıkıştırmak
27
Phrasals
stick in
v.
eklemek
28
Phrasals
stick in
v.
hesaba para yatırmak
29
Phrasals
stick in
v.
hesaba para göndermek
30
Phrasals
stick in
v.
bir yerde tutmak
31
Phrasals
stick in
v.
bir yere hapsetmek
32
Phrasals
stick in
v.
bir yere kapatmak
33
Phrasals
stick in
v.
bir yere almak/sokmak
Bedeutungen, die der Begriff
"stick in"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 248 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
stick in the mud
n.
uyuşuk
2
General
stick in one's gizzard
v.
ağırına gitmek
3
General
stick in (one's) mind
v.
akla takılmak
4
General
stick with in
v.
sıkışıp kalmak (bir yerde)
5
General
stick with in
v.
saplanıp kalmak (çamur kum vb'ne)
6
General
stick in one's throat
v.
boğazında kalmak
7
General
stick in one's gizzard
v.
gücüne gitmek
8
General
stick in (one's) mind and bother
v.
akla takılmak
9
General
stick in one's gizzard
v.
kursağında kalmak
10
General
be caught in a cleft stick
v.
açmaza girmek
11
General
be caught in a cleft stick
v.
açmaza düşmek
12
General
be caught in a cleft stick
v.
açmaza sürüklemek
13
General
be caught in a cleft stick
v.
açmaza getirmek
14
General
stick in the mind
v.
akılda kalmak
15
General
stick in one's mind
v.
aklında yer etmek
16
General
stick in one's mind
v.
zihninde yer etmek
17
General
stick in one's mind
v.
belleğine almak
18
General
stick in one's mind
v.
belleğine kazımak
19
General
stick in through
v.
-den içeri uzanmak
20
General
stick in through
v.
-den içeri uzatmak
21
General
stick in through
v.
-den içeri sokmak
22
General
stick in through
v.
-den içeri girmek
23
General
stick a knife in
v.
bıçak batırmak
24
General
stick a knife in
v.
bıçaklamak
25
General
stick a knife in
v.
bıçak saplamak
26
General
stick in the ground
v.
yere saplanmak
27
General
stick in the ground
v.
zemine saplanmak
Phrasals
28
Phrasals
stick in something
v.
bir şeyin içine oturmak
29
Phrasals
stick in something
v.
bir şeyin içinde sabit kalmak
30
Phrasals
stick in something
v.
bir şeyin içinde durmak
31
Phrasals
stick in something
v.
bir şeye yerleşip kalmak
32
Phrasals
stick in something
v.
bir şeye takılmak
33
Phrasals
stick in something
v.
bir şeyde takılı kalmak
Colloquial
34
Colloquial
stick (one's) bib in [australia]
v.
burnunu sokmak
35
Colloquial
stick (one's) bib in [australia]
v.
burnunu başkasının işine sokmak
36
Colloquial
stick (one's) bib in [australia]
v.
işgüzarlık yapmak
37
Colloquial
stick (one's) bib in [australia]
v.
üstüne vazife olmayan işlere karışmak
38
Colloquial
stick (one's) bib in [australia]
v.
başkasının işine maydanoz olmak
39
Colloquial
stick (one's) bib in [australia]
v.
birine ya da bir başkasının işine salça olmak
40
Colloquial
stick a gun in someone’s face
v.
yüzüne silah doğrultmak
41
Colloquial
stick that in your pipe and smoke it
expr.
ister inan ister inanma
42
Colloquial
stick that in your pipe and smoke it
expr.
üzerinde düşün ve kabul edersen et
43
Colloquial
stick a fork in (me)
exclam.
(ben) tamamım
Idioms
44
Idioms
stick-in-the-mud
n.
ağırkanlı kişi
45
Idioms
stick-in-the-mud
n.
gerici
46
Idioms
stick-in-the-mud
n.
mıymıntı
47
Idioms
stick-in-the-mud
n.
örümcek kafalı
48
Idioms
stick-in-the-mud
n.
uyuşuk tip
49
Idioms
a stick-in-the-mud
n.
sıkıcı kimse
50
Idioms
a stick-in-the-mud
n.
örümcek kafalı kimse
51
Idioms
a stick-in-the-mud
n.
geri/eski kafalı kimse
52
Idioms
a stick-in-the-mud
n.
uyuz/uyuşuk tip
53
Idioms
a stick-in-the-mud
n.
eğlenceden/yeni şeylerden anlamayan kimse
54
Idioms
a stick-in-the-mud
n.
eğlenceden/yeniliklerden hoşlanmayan kimse
55
Idioms
an old stick in the mud
n.
uyuz/uyuşuk tip
56
Idioms
an old stick in the mud
n.
mıymıntı
57
Idioms
an old stick in the mud
n.
sıkıcı tip
58
Idioms
an old stick in the mud
n.
örümcek kafalı kimse
59
Idioms
an old stick in the mud
n.
eski/geri kafalı kimse
60
Idioms
an old stick in the mud
n.
uyuz/uyuşuk tip
61
Idioms
an old stick in the mud
n.
mıymıntı
62
Idioms
an old stick in the mud
n.
sıkıcı tip
63
Idioms
an old stick in the mud
n.
örümcek kafalı kimse
64
Idioms
an old stick in the mud
n.
eski/geri kafalı kimse
65
Idioms
be caught in a cleft stick
v.
açmaza düşmek
66
Idioms
come in for a lot of stick
v.
ağır/yoğun biçimde eleştirilmek
67
Idioms
stick the knife in
v.
aşağılamak
68
Idioms
stick in one's oar
v.
burnunu sokmak
69
Idioms
stick one's head in the sand
v.
başını kuma gömmek
70
Idioms
stick one's nose up in the air
v.
burnu havada olmak
71
Idioms
have one's words stick in one's throat
v.
boğazında düğümlenmek
72
Idioms
stick one's oar in
v.
burnunu sokmak
73
Idioms
have one's words stick in one's throat
v.
boğazı düğümlenmek
74
Idioms
stick one's oar in
v.
bir işe salça/maydanoz olmak
75
Idioms
stick in one's craw
v.
çileden çıkarmak
76
Idioms
stick one's foot in one's mouth
v.
çam devirmek
77
Idioms
not have a stick in this world
v.
dikili ağacı olmamak
78
Idioms
be caught in a cleft stick
v.
çıkmaza düşmek
79
Idioms
stick one's oar in
v.
hariçten gazel okumak
80
Idioms
come in for some stick
v.
eleştiri oklarının hedefi haline gelmek
81
Idioms
come in for a lot of stick
v.
eleştirilmek
82
Idioms
come in for some stick
v.
eleştirilmek
83
Idioms
stick in one's oar
v.
her işe maydanoz olmak
84
Idioms
come in for some stick
v.
eleştiri almak
85
Idioms
stick one's foot in one's mouth
v.
gaf yapmak
86
Idioms
come in for a lot of stick
v.
eleştiri oklarının hedefi haline gelmek
87
Idioms
come in for a lot of stick
v.
eleştiri almak
88
Idioms
stick in one's oar
v.
hariçten gazel okumak
89
Idioms
stick in one's craw
v.
içi elvermemek
90
Idioms
stick in one's gullet/throat
v.
içine sinmemek
91
Idioms
be in a cleft stick
v.
iki arada bir derede kalmak
92
Idioms
stick in someone's throat
v.
içine sinmemek
93
Idioms
stick in one's gizzard
v.
içi elvermemek
94
Idioms
stick one's nose up in the air
v.
kibirli davranmak
95
Idioms
have one's words stick in one's throat
v.
kelimeler boğazında düğümlenmek
96
Idioms
put in/stick in your two penn'orth
v.
konuşmaya dalmak
97
Idioms
stick one's nose up in the air
v.
kendini beğenmiş olmak
98
Idioms
have one's words stick in one's throat
v.
nutku tutulmak
99
Idioms
stick one's head in a noose
v.
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
100
Idioms
stick one's head in a noose
v.
kendi sonunu hazırlamak
101
Idioms
stick in your two penn'orth
v.
konuşmaya dalmak
102
Idioms
stick one's foot in one's mouth
v.
pot kırmak
103
Idioms
stick one's head in the sand
v.
sorunları görmezden gelmek
104
Idioms
stick in your two penn'orth
v.
(konuşmaya/konuya) maydanoz olmak
105
Idioms
stick in your two penn'orth
v.
(sorulmadan) görüşünü açıklamak
106
Idioms
have someone's words stick in one's craw
v.
(sözleri) rahatsız etmek/keyfini kaçırmak
107
Idioms
come in for a lot of stick
v.
yoğun eleştirilere maruz kalmak
108
Idioms
put in/stick in your two penn'orth
v.
(sorulmadan) görüşünü açıklamak
109
Idioms
come in for some stick
v.
yoğun eleştirilere maruz kalmak
110
Idioms
stick one's nose in (where it's not wanted)
v.
(birinin işine) burnunu sokmak
111
Idioms
hold the stick in the middle
v.
zarar görmeden iki taraflı oynamak
112
Idioms
stick the knife in
v.
yerin dibine batırmak
113
Idioms
put in/stick in your two penn'orth
v.
(konuşmaya/konuya) maydanoz olmak
114
Idioms
stick one's nose in to something
v.
(başkasının işine) burnunu sokmak
115
Idioms
stick the knife into (or in) someone
v.
birine düşmanca bir şey yapmak
116
Idioms
stick the knife into (or in) someone
v.
birine saldırmak
117
Idioms
stick the knife into (or in) someone
v.
bıçağı birine saplamak
118
Idioms
stick your oar in
v.
burnunu sokmak
119
Idioms
stick your oar in
v.
bir işe salça/maydanoz olmak
120
Idioms
stick your oar in
v.
hariçten gazel okumak
121
Idioms
stick (one's) spoon in the wall
v.
yeni bir yere taşınmak
122
Idioms
stick (one's) spoon in the wall
v.
yeni bir eve taşınmak
123
Idioms
stick (one's) spoon in the wall
v.
ölmek
124
Idioms
stick (one's) spoon in the wall
v.
bu dünyadan göçmek
125
Idioms
stick (one's) spoon in the wall
v.
ahrete gitmek
126
Idioms
stick (one's) spoon in the wall
v.
göçüp gitmek
127
Idioms
stick a pin in it
v.
bir konuyu tartışmaya/konuşmaya ara vermek
128
Idioms
stick a pin in it
v.
bir konuyu tartışmayı/konuşmayı daha sonra devam etmek üzere bırakmak
129
Idioms
stick a pin in it
v.
bir şeyi tartışmayı/konuşmayı kaldığı yerden sürdürmek üzere bırakmak
130
Idioms
be in a cleft stick
v.
zor bir durumda olmak
131
Idioms
be in a cleft stick
v.
sıkıntılı bir durumda olmak
132
Idioms
be in a cleft stick
v.
çıkmazda olmak
133
Idioms
be in a cleft stick
v.
açmazda olmak
134
Idioms
have (something) stick in one's craw
v.
(bir şey) birinin canını sıkmak
135
Idioms
have (something) stick in one's craw
v.
(bir şey) birinin sinirini bozmak
136
Idioms
have stick in craw
v.
rahatsız etmek
137
Idioms
have stick in craw
v.
keyfini kaçırmak
138
Idioms
have stick in craw
v.
sinir etmek
139
Idioms
have stick in craw
v.
canını sıkmak
140
Idioms
have stick in craw
v.
kızdırmak
141
Idioms
have stick in craw
v.
gıcık etmek
142
Idioms
have (something) stick in one's craw
v.
(bir şey) birini rahatsız etmek
143
Idioms
have (something) stick in one's craw
v.
(bir şey) birinin keyfini kaçırmak
144
Idioms
have (something) stick in one's craw
v.
(bir şey) birini sinir etmek
145
Idioms
have (something) stick in one's craw
v.
(bir şey) birini kızdırmak
146
Idioms
have (something) stick in one's craw
v.
(bir şey) birini gıcık etmek
147
Idioms
have words stick in throat
v.
boğazı düğümlenmek
148
Idioms
have words stick in throat
v.
nutku tutulmak
149
Idioms
have words stick in throat
v.
boğazında düğümlenmek
150
Idioms
stick your head in a noose
v.
kendini tehlikeli bir duruma sokmak
151
Idioms
stick your head in a noose
v.
kendini zor duruma sokmak
152
Idioms
stick your head in a noose
v.
kendi sonunu hazırlamak
153
Idioms
stick your oar in (something) [uk]
v.
(bir şeye) salça/maydanoz olmak
154
Idioms
stick your oar in (something) [uk]
v.
(bir şeye) burnunu sokmak
155
Idioms
put/stick the boot in [uk]
v.
yerdeki birine tekme atmak
156
Idioms
put/stick the boot in [uk]
v.
tekmeyi vurmak/çakmak
157
Idioms
put/stick the boot in [uk]
v.
tekmelemek
158
Idioms
put/stick the boot in [uk]
v.
tekmeyi patlatmak
159
Idioms
put/stick the boot in [uk]
v.
düşene bir tekme daha vurmak
160
Idioms
put/stick the boot in [uk]
v.
üstüne varmak
161
Idioms
put/stick the boot in [uk]
v.
tuz biber olmak/ekmek
162
Idioms
stick (one's) oar in (something) [uk]
v.
(bir şeye) salça/maydanoz olmak
163
Idioms
stick (one's) oar in (something) [uk]
v.
üstüne vazife olmayan işlere karışmak
164
Idioms
stick (one's) oar in (something) [uk]
v.
(bir şeye) burnunu sokmak
165
Idioms
stick (one's) oar in (something) [uk]
v.
(bir şeye) karışmak
166
Idioms
stick in (one's) two penn'orth
v.
(konuşmaya/konuya) maydanoz olmak
167
Idioms
stick in (one's) two penn'orth
v.
(sorulmadan) görüşünü açıklamak
168
Idioms
stick in (one's) two penn'orth
v.
konuşmaya dalmak
169
Idioms
stick in (one's) two penn'orth
v.
üstüne vazife olmayan işlere karışmak
170
Idioms
stick in craw
v.
çileden çıkarmak
171
Idioms
stick in craw
v.
içi elvermemek
172
Idioms
stick in mind
v.
akla takılmak
173
Idioms
stick in mind
v.
akılda kalmak
174
Idioms
stick in mind
v.
akılda yer etmek
175
Idioms
stick in mind
v.
zihninde yer etmek
176
Idioms
stick in mind
v.
belleğine almak
177
Idioms
stick in mind
v.
belleğine kazımak
178
Idioms
stick in your craw
v.
çileden çıkarmak
179
Idioms
stick in your craw
v.
rahatsız etmek
180
Idioms
stick in your craw
v.
keyfini kaçırmak
181
Idioms
stick in your craw
v.
sinirini bozmak
182
Idioms
stick in your craw
v.
kızdırmak
183
Idioms
stick in your craw
v.
gıcık etmek
184
Idioms
stick in your craw
v.
kanına dokunmak
185
Idioms
stick in your craw
v.
kursağında kalmak
186
Idioms
stick in the craw
v.
çileden çıkarmak
187
Idioms
stick in the craw
v.
rahatsız etmek
188
Idioms
stick in the craw
v.
keyfini kaçırmak
189
Idioms
stick in the craw
v.
sinirini bozmak
190
Idioms
stick in the craw
v.
kızdırmak
191
Idioms
stick in the craw
v.
gıcık etmek
192
Idioms
stick in the craw
v.
kanına dokunmak
193
Idioms
stick in the craw
v.
kursağında kalmak
194
Idioms
stick in your gizzard
v.
ağırına gitmek
195
Idioms
stick in your gizzard
v.
gücüne gitmek
196
Idioms
stick in your gizzard
v.
kursağında kalmak
197
Idioms
stick in your mind
v.
aklında yer etmek
198
Idioms
stick in your mind
v.
zihninde yer etmek
199
Idioms
stick in your mind
v.
belleğinde kalmak
200
Idioms
stick in your mind
v.
belleğine kazınmak
201
Idioms
stick in your mind
v.
aklına takılmak
202
Idioms
stick in your throat
v.
içine sinmemek
203
Idioms
stick in your throat
v.
canını sıkmak
204
Idioms
stick in your throat
v.
kabullenememek
205
Idioms
stick in your throat
v.
sindirememek
206
Idioms
stick in your throat
v.
boğazında düğümlenmek
207
Idioms
stick in your throat/craw/gullet
v.
içine sinmemek
208
Idioms
stick in your throat/craw/gullet
v.
canını sıkmak
209
Idioms
stick in your throat/craw/gullet
v.
kabullenememek
210
Idioms
stick in your throat/craw/gullet
v.
sindirememek
211
Idioms
stick nose in
v.
burnunu sokmak
212
Idioms
stick nose in
v.
karışmak
213
Idioms
stick nose up in the air
v.
burnu havada olmak
214
Idioms
stick nose up in the air
v.
kendini beğenmiş olmak
215
Idioms
stick nose up in the air
v.
kibirli davranmak
216
Idioms
stick one's nose in
v.
burnunu sokmak
217
Idioms
stick one's nose in
v.
karışmak
218
Idioms
stick your bib in [australia]
v.
burnunu sokmak
219
Idioms
stick your bib in [australia]
v.
üstüne vazife olmayan işlere karışmak
220
Idioms
stick your bib in [australia]
v.
başkasının işine maydanoz/salça olmak
221
Idioms
stick your bib in [australia]
v.
burnunu başkasının işine sokmak
222
Idioms
to stick in the craw
v.
(biri için) kabul edilemez olmak
223
Idioms
to stick in the craw
v.
nahoş olmak
224
Idioms
stick in one's crop
v.
sindirilmemek
225
Idioms
stick in one's crop
v.
kabulü zor olmak
226
Idioms
stick in one's crop
v.
saldırmak
227
Idioms
stick in one's crop
v.
can sıkmak
228
Idioms
stick in one's crop
v.
zor kabul edilmek
229
Idioms
stick-in-the-mud
adj.
uyuşuk
230
Idioms
in a cleft stick
expr.
açmazda
231
Idioms
stick-in-the-mud
expr.
ağırkanlı
232
Idioms
stick that in your pipe and smoke it
expr.
bunu sineye çekmek zorundasın
233
Idioms
stick that in your pipe and smoke it
expr.
bunu kabul edip çeneni kapasan iyi olur
234
Idioms
in a cleft stick
expr.
çıkmazda
235
Idioms
in a cleft stick
expr.
zor durumda
236
Idioms
better than a poke in the eye (with a sharp stick) [cliché]
expr.
hiç yoktan iyidir
237
Idioms
better than a poke in the eye (with a sharp stick) [cliché]
expr.
daha kötü olabilirdi
238
Idioms
better than a poke in the eye (with a sharp stick) [cliché]
expr.
daha kötüsü de olabilirdi
239
Idioms
words stick in (one's) throat
expr.
kelimeler boğazında düğümlenmiş
240
Idioms
words stick in (one's) throat
expr.
nutku tutulmuş
Speaking
241
Speaking
don't stick your nose in other people's business
expr.
başkalarının işine burnunu sokma
242
Speaking
don't stick your nose in other people's business
expr.
başka insanların işine burnunu sokma
243
Speaking
don't stick your nose into/in my business!
expr.
işime burnunu sokma!
Industry
244
Industry
stick-in
n.
çelik çubukları diğer merdanelere götüren çelik işçisi
Slang
245
Slang
stick a bullet in one's head
v.
birinin kafasına kurşun sıkmak
246
Slang
stick a fork in it
expr.
bitmiş
247
Slang
stick a fork in it
expr.
yapıldığı ya da tamamlandığı düşünülmüş
British Slang
248
British Slang
better than a poke in the eye with a blunt stick
expr.
daha kötü olabilirdi
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of stick in
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy