Verlauf

sınırlamak

Bedeutungen von dem Begriff "sınırlamak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 86 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	sınırlamak	restrict v.
2	Common Usage	sınırlamak	limit v.
General
3	General	sınırlamak	determine v.
4	General	sınırlamak	call off v.
5	General	sınırlamak	restrain v.
6	General	sınırlamak	define v.
7	General	sınırlamak	tie v.
8	General	sınırlamak	straitjacket v.
9	General	sınırlamak	contain v.
10	General	sınırlamak	scant v.
11	General	sınırlamak	localise v.
12	General	sınırlamak	hedge about v.
13	General	sınırlamak	line off v.
14	General	sınırlamak	hedge v.
15	General	sınırlamak	bound v.
16	General	sınırlamak	hedge around v.
17	General	sınırlamak	terminate v.
18	General	sınırlamak	hem in v.
19	General	sınırlamak	border v.
20	General	sınırlamak	imprison v.
21	General	sınırlamak	hold in v.
22	General	sınırlamak	localize v.
23	General	sınırlamak	qualify v.
24	General	sınırlamak	confine v.
25	General	sınırlamak	constrain v.
26	General	sınırlamak	astrict v.
27	General	sınırlamak	restrict to v.
28	General	sınırlamak	delimit v.
29	General	sınırlamak	circumscribe v.
30	General	sınırlamak	restrict v.
31	General	sınırlamak	limit v.
32	General	sınırlamak	reduce v.
33	General	sınırlamak	adstrict [obsolete] v.
34	General	sınırlamak	tether v.
35	General	sınırlamak	trammel v.
36	General	sınırlamak	tyne [dialect] v.
37	General	sınırlamak	emborder [obsolete] v.
38	General	sınırlamak	emmew v.
39	General	sınırlamak	hold v.
40	General	sınırlamak	enmew v.
41	General	sınırlamak	emmew v.
42	General	sınırlamak	bate v.
43	General	sınırlamak	hem v.
44	General	sınırlamak	brake v.
45	General	sınırlamak	brow v.
46	General	sınırlamak	butt [obsolete] v.
47	General	sınırlamak	immew v.
48	General	sınırlamak	improper [obsolete] v.
49	General	sınırlamak	conscribe v.
50	General	sınırlamak	conclude [obsolete] v.
51	General	sınırlamak	pin v.
52	General	sınırlamak	pend [obsolete] v.
53	General	sınırlamak	contract v.
54	General	sınırlamak	cork v.
55	General	sınırlamak	outskirt v.
56	General	sınırlamak	prescribe v.
57	General	sınırlamak	slit v.
58	General	sınırlamak	span [obsolete] v.
59	General	sınırlamak	stiffen v.
60	General	sınırlamak	stifle v.
Phrasals
61	Phrasals	sınırlamak	tighten up v.
62	Phrasals	sınırlamak	box up v.
63	Phrasals	sınırlamak	shut in v.
64	Phrasals	sınırlamak	limit someone to something v.
65	Phrasals	sınırlamak	tamp down v.
66	Phrasals	sınırlamak	pull in v.
Idioms
67	Idioms	sınırlamak	put a cap on something v.
68	Idioms	sınırlamak	hold in check v.
69	Idioms	sınırlamak	cramp someone's style v.
70	Idioms	sınırlamak	cramp style v.
71	Idioms	sınırlamak	put a cap on v.
72	Idioms	sınırlamak	dead-end v.
Law
73	Law	sınırlamak	qualify v.
74	Law	sınırlamak	confine v.
Politics
75	Politics	sınırlamak	restrain v.
76	Politics	sınırlamak	restrict v.
Technical
77	Technical	sınırlamak	restrict v.
78	Technical	sınırlamak	confine v.
79	Technical	sınırlamak	circumscribe v.
80	Technical	sınırlamak	delimit v.
81	Technical	sınırlamak	narrow v.
82	Technical	sınırlamak	limit v.
Automotive
83	Automotive	sınırlamak	limit v.
Aeronautic
84	Aeronautic	sınırlamak	confine v.
Archaic
85	Archaic	sınırlamak	impale v.
86	Archaic	sınırlamak	cohibit v.

Bedeutungen, die der Begriff "sınırlamak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 52 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	küçük bir alana sınırlamak	focalize v.
2	General	ceza olarak birinin hareket alanını sınırlamak	clip someone's wings v.
3	General	kendini sınırlamak	restrict oneself v.
4	General	kendini sınırlamak	limit oneself v.
5	General	belirli bir yere sınırlamak	localize v.
6	General	kullanımı sınırlamak	restrict the use v.
7	General	kullanımı sınırlamak	limit the use v.
8	General	bütçeyi sınırlamak	limit the budget v.
9	General	bütçe sınırlamak	limit the budget v.
10	General	zararı küçük bir alan(l)a sınırlamak	contain the damage to a small area v.
11	General	belirli bir yere sınırlamak	localise v.
12	General	küçük bir alana sınırlamak	focalise v.
13	General	bariyerle sınırlamak	barrier v.
14	General	sayısını sınırlamak	muster v.
15	General	izin verilen bina sayısını sınırlamak	downzone v.
16	General	belirli bir vaka ile sınırlamak	particularize v.
17	General	önceden sınırlamak	prefine [obsolete] v.
18	General	önceden sınırlamak	prelimit v.
19	General	(tartışmanın) süresini sınırlamak	guillotine v.
Phrasals
20	Phrasals	özgürlüğünü sınırlamak	coop up v.
21	Phrasals	özgürlüğünü sınırlamak	coop in v.
22	Phrasals	özgürlüğünü sınırlamak	confine to v.
23	Phrasals	(bir şeyle/biriyle) bağlantısını sınırlamak	distance (oneself) from (someone or something) v.
24	Phrasals	(bir şeyle/biriyle) ilişkisini sınırlamak	distance (oneself) from (someone or something) v.
25	Phrasals	şeritle sınırlamak	tape off v.
26	Phrasals	bir şeyi biriyle/bir şeyle sınırlamak/sınırlandırmak	confine something to someone or something v.
27	Phrasals	(bir şeyi biriyle/bir şeyle) sınırlamak/sınırlandırmak	confine (something) to (someone or something) v.
28	Phrasals	birini/bir şeyi kısıtlamak/sınırlamak	hem someone or something in v.
29	Phrasals	(belli bir sayıyla/miktarla) sınırlamak	permit up to (something) v.
30	Phrasals	(bir şeyi) kısıtlamak/sınırlamak	rein back on (something) v.
31	Phrasals	(birilerini/bir şeyleri) dar/belirli bir (bölümle, grupla, çeşitle) sınırlamak	restrict (someone or something) to (someone or something) v.
32	Phrasals	(birilerini/bir şeyleri) dar/belirli bir (hareket alanıyla, eylemle) sınırlamak	restrict (someone or something) to (someone or something) v.
33	Phrasals	bantla sınırlamak	tape out v.
Idioms
34	Idioms	ceza olarak birinin hareket alanını sınırlamak	clip wings v.
35	Idioms	(birini) sınırlamak	cramp (one's) style v.
36	Idioms	birini sınırlamak	cramp somebody's style v.
37	Idioms	(birini/bir şeyi) sınırlamak	hold (someone or something) in check v.
38	Idioms	(biriyle/bir şeyle) sınırlamak	hold the line at (someone or something) v.
Formal
39	Formal	yeniden sınırlamak	reconfine v.
Trade/Economic
40	Trade/Economic	(hükümet, merkez bankası) varlık veya para birimi kullanımını veya dönüşümünü sınırlamak	block v.
41	Trade/Economic	(ürün) geliştirilmesini sınırlamak	freeze v.
Law
42	Law	adli kararla sınırlamak	circumduce [scotland] v.
Technical
43	Technical	nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran	training wall n.
44	Technical	nehir veya gelgit akışını sınırlamak ve yönlendirmek üzere inşa edilmiş duvar, set veya dalgakıran	training bank n.
Computer
45	Computer	girdi sınırlamak	input limited v.
Medical
46	Medical	kan akışını veya sıvıların salgılanmasını sınırlamak için vücuttaki yumuşak dokuların büzülebilmesi	astringency n.
47	Medical	kan akışını veya sıvıların salgılanmasını sınırlamak için vücuttaki yumuşak dokuların büzülebilmesi	stypsis n.
48	Medical	belirli bir alana sınırlamak	focalize v.
49	Medical	belirli bir alana sınırlamak	focalise v.
Military
50	Military	bir alandaki engellerin türünü veya sayısını sınırlamak için kullanılan bir komuta ve kontrol tedbiri	obstacle restricted areas n.
51	Military	operasyonu bir bölgede sınırlamak	canalize v.
52	Military	operasyonu bir bölgede sınırlamak	canalise v.