take against - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

take against

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "take against" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
take against v. birine karşı olmaya başlamak
take against v. karşı cephe almak
take against v. hoşlanmamaya başlamak
take against v. düşman olmak

Bedeutungen, die der Begriff "take against" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 69 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
take criminal action against v. cezai işlem uygulamak
take out a summons against somebody v. mahkemeye vermek
take a stand against v. karşısında durmak
take a stand against v. karşı durmak
take a stand against v. karşısına dikilmek
take legal action against v. hakkında yasal işlem başlatmak
take precautions against v. e karşı tedbirler almak
Phrasals
take out (something) against (one) v. (birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
take out (something) against (one) v. birisini ihbar etmek
take out (something) against (one) v. birisini şikayet etmek
take (something) out against (one) v. (birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak
take (something) out against (one) v. birisini ihbar etmek
take (something) out against (one) v. birisini şikayet etmek
take out (something) against (one) v. birine karşı suç duyurusunda bulunmak
take out (something) against (one) v. birinin aleyhinde şikayette bulunmak
take out (something) against (one) v. biri hakkında yakalama emri çıkartmak
take (something) out against (one) v. birine karşı suç duyurusunda bulunmak
take (something) out against (one) v. birinin aleyhinde şikâyette bulunmak
take (something) out against (one) v. biri hakkında yakalama emri çıkartmak
take against (one) v. (birine) karşı cephe almak
take against (one) v. (birine) karşı olmaya başlamak
take against (one) v. (birinden) hoşlanmamaya başlamak
take against (one) v. (birine) karşı düşman olmak
Idioms
take up arms against someone v. birine karşı silahlanmak
take sides against someone v. birine karşı taraf tutmak
take action against someone v. birine karşı yasal işlem başlatmak
take sides against someone v. birine karşı saflarını birleştirmek
take revenge against someone v. biriyle ödeşmek
take revenge against someone v. birinden intikamını almak
take action against someone v. birine karşı yasal işleme girişmek
take revenge against someone v. birinden öcünü almak
take up arms against someone v. birisine karşı silahlanmak
take up arms against someone v. kavgaya hazırlanmak
take up (the) cudgels against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) karşı tek yumruk olmak
take up (the) cudgels against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) karşı çıkmaya hazırlanmak
take up (the) cudgels against (someone or something) v. (birine ya da bir şeye) karşı mücadeleye girişmek
take a firm line (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
take a firm line (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
take a firm line (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
take a firm line (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
take a firm line (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
take a firm line/stand (on/against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
take a firm line/stand (on/against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
take a firm line/stand (on/against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
take a firm line/stand (on/against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
take a firm line/stand (on/against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
take a firm stand (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) sert/katı bir tavır takınmak
take a firm stand (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) tutumundan vazgeçmemek
take a firm stand (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) kararlı bir duruş/tutum sergilemek
take a firm stand (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şey karşısında) geri adım atmamak
take a firm stand (on or against something) v. (bir şeyle ilgili/bir şeye karşı) duruşunu inatla sürdürmek
take a stand against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı durmak
take a stand against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısına dikilmek
take a stand against (someone or something) v. (birinin/bir şeyin) karşısında durmak
take action against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı yasal işlem başlatmak
take action against (someone or something) v. (biri/bir şey) hakkında yasal takip başlatmak
take action against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı hukuki süreç başlatmak
take revenge (against/on someone or something) v. (birinden/bir şeyden) intikam/öç almak
take revenge against (someone or something) for (something) v. (birinden/bir şeyden bir şeyin) intikamını/öcünü almak
take revenge against (someone or something) for (something) v. (birinden/bir şeyden bir şey) için intikam/öç almak
take revenge against (someone or something) for (something) v. (birine/bir şeye bir şeyi) ödetmek
take sides against v. -e karşı saflarını birleştirmek
take sides against v. -e karşı taraf tutmak
take sides against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı saflarını birleştirmek
take sides against (someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı taraf tutmak
take up arms (against someone or something) v. (birine/bir şeye) karşı silahlanmak
Law
take action against v. yasal takibe almak
take legal proceedings against v. yasal takibe almak
take legal action against somebody v. yasal yollara başvurmak